Muharrem Erkek: 'YSK, İYİ Parti’yle İş Birliği Yaptığımız 16 İlde Millet İttifakı Ünvanını Kullanmamıza Müsaade Etmiyor'
Cumhuriyet Halk Partisi'nin Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek: "YSK, İYİ Parti ile iş birliği yaptığımız 16 ilde Millet İttifakı unvanını kullanmamıza müsaade etmiyor."
CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) CHP ve İYİ Parti’nin iş birliği yaptığı 16 ilde Millet İttifakı unvanının kullanılmasına izin vermediğini açıkladı. “Biri çıksın, bu aldıkları kararın yasal dayanağını göstersin. Gösteremezler, maalesef talimatla, telkin ile alınmış bir karar. Maç başladı, başladıktan sonra yeni kurallar getiriyorlar” diyen Genel Başkan Yardımcısı Erkek, vatandaşlara “9 ilde Millet İttifakı CHP listesi ile, tek liste ile seçimlere girecek. Unutmayın ki orada Millet İttifakı’nı CHP temsil ediyor. CHP logosuna, altı oka mührünüzü basın. 7 ilde de Millet İttifakı İYİ Parti listeleriyle seçime gidiyor. Burada da Millet İttifakı’nı İYİ Parti’nin temsil ettiğini asla unutmayın” diye seslendi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Erkek, şunları söyledi:
"Çok değerli basın mensupları, sözlerime başlamadan önce Ataşehir Örnek Mahallesinde seçim ofisimize gece gerçekleştirilen silahlı saldırıyı kınıyorum. Evet, gece seçim ofisimize 3 el ateş edildi. İstanbul il örgütümüze geçmiş olsun. Bu saldırılar aslında demokrasiye yapılan saldırılardır ve bu saldırıları gece karanlıkta gerçekleştiren korkaklar cesareti bu iktidardan almaktadır. Bir iktidar hukuk devletinden uzaklaştıkça işte böyle korkaklar, mafyalar, çeteler cirit atmaya başlar.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gece gündüz siyaset yapacağına seçim çalışmalarını yürüteceğine görevini yapsın. Görevini yapsın ki, asayiş sağlansın. Hiçbir saldırı, hiçbirimize, üyemizden Genel Başkanımıza kadar, bir milim dahi geri adım attıramaz. Çünkü bizim verdiğimiz mücadele demokrasi mücadelesidir, adalet mücadelesidir. Bu kutsal mücadele için gereken her türlü bedeli ödemeye de hazır olduğumuzu zaten sürekli ifade ettik. Yine ediyoruz.
Değerli basın mensupları, bir meslektaşınız gazeteci Serdar Akinan Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde Ahmetçe köyünde gece gözaltına alındı. Sabah erken saatlerde İstanbul’a sevk edildi. Halen gözaltında ve soruşturmayla ilgili de gizlilik kararı olduğu söyleniyor. Dünyada en çok gazeteciyi cezaevine atan 4 ülkeden biriyiz maalesef. Bu utanç verici tablodan da saray iktidarı sorumludur. Bir ülkede ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü yoksa zaten orada demokrasi de yoktur. Gazeteci hakkında bir iddia varsa bu iddialar ciddi dahi olsa gözaltına almak zorunda değilsiniz, tutuklamak zorunda değilsiniz. Davet edersiniz, ifadesini alırsınız, daha sonra iddianameyi düzenlersiniz, dava açarsınız, yargılanır, hüküm giyebilir, beraat edebilir o mahkemenin işidir. Ama burada amaç korku kültürünü büyütmek, korkuyu büyütmek. Amaç bu korku kültürünü büyüterek insanların, gazetecilerin, siyasetçilerin, akademisyenlerin, gençlerin, kadınların susmasını sağlamak. Asla bu korku kültürüne yenilmeyeceğiz. Çünkü hep birlikte 14 Mayıs’tan sonra demokratik hukuk devletini tesis edeceğiz ve özgürlükleri getireceğiz.
Değerli basın mensupları, bütün Türkiye’nin bildiği gibi 6 parti Millet İttifakı olarak seçime giriyoruz. Seçim ittifakı protokolümüzü de YSK’ya sunduk. Millet İttifakı olarak neler yapacağımız konusunda kendilerini bilgilendirdik. DEVA Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, Saadet Partisi Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden adaylarını gösterecekler dedik. Türkiye’de 16 ilde de İYİ Partiyle birlikte hareket ediyoruz, işbirliği yapıyoruz, 9 ilde CHP listesiyle, 7 ilde de İYİ Parti listesiyle gireceğiz dedik. Tüm bunları söylememize rağmen YSK dün gece maalesef öyle bir karar aldı ki, yine maç başladıktan sonra kuralı değiştirdi. Evet, maç başladı. Millet İttifakı önde. Millet İttifakı çok iyi mücadele ediyor. Sarayın duvarları arasında korku çok büyük. Erdoğan’da ve Cumhur İttifakı’nda kaybetme korkusu o kadar büyümüş ki ne yapabiliriz de acaba bu seçimi, bu maçı çevirebiliriz diye artık her yola başvuruyorlar. YSK’daki Yüksek Yargıçlara da buradan yine seslenmek istiyoruz: Sizler Danıştay’dan, Yargıtay’dan gelerek YSK’da görev yapan Yüksek Yargıçlarsınız. Sizin bir tek efendiniz vardır o da hukuktur, yasalardır, seçim kanunlarıdır. Öyle bir karar aldılar ki bu kararı AK Parti temsilcisinin baskılarıyla, telkinleriyle aldılar çok iyi biliyoruz, bu 16 ilde İYİ Partiyle işbirliği yaptığımız 16 ilde Millet İttifakı unvanını kullanmamıza müsaade etmiyorlar.
Bu illeri sayacağım. Millet İttifakı olarak 9 ilde CHP listesiyle girilecek: Adıyaman, Bartın, Batman, Çorum, Düzce, Erzincan, Hakkari, Rize, Van. Bu 9 ilde Millet İttifakı CHP listesiyle tek listeyle seçimlere girecek. Ama diyorlar ki Millet İttifakı çatısı altında giremezsiniz yalnızca CHP logosu ve listesi olacak.
Bu 9 ildeki tüm vatandaşlarımıza, tüm seçmenlere sesleniyorum. Unutmayın ki, orada Millet İttifakı’nı CHP temsil ediyor. CHP logosuna, Altı Oka mührünüzü basın. Onlar bu 9 ilde Millet İttifakı’nı silmek istiyorlar. Ama siz oylarınızla onu yazacaksınız. Aksaray, Bayburt, Bitlis, Çankırı, Gümüşhane, Muş ve Yozgat’ta bu 7 ilde de Millet İttifakı İYİ Parti listeleriyle seçime giriyor. Bu 7 ildeki tüm seçmenlere de seslenmek istiyoruz: Buralarda da Millet İttifakı’nı İYİ Parti’nin temsil ettiğini asla unutmayın.
YSK bu kararı 7’ye 4 oy çokluğuyla aldı. Ve yasal dayanağı olmayan bir karardır. Biri çıksın bu aldıkları kararın yasal dayanağını göstersin. Gösteremezler çünkü maalesef talimatla telkinle alınmış bir karar. Tekrarlamak istiyorum maç başladı. Maç başladıktan sonra yeni kurallar getiriyorlar. Biz Türkiye’de ittifak yapıyoruz, biz Millet İttifakıyız. Hangi ilde ortak tek listeyle gireceğimize biz karar veririz. Siz karar veremezsiniz. Ama size en güzel cevabı milletimiz 14 Mayıs’ta sandıkta verecek. Maç başladı. Çok güçlü bir takım var sahada. Bu takımın kaptanı Kemal Kılıçdaroğlu. Bu takıma iki yıldız daha eklendi biliyorsunuz Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlarımız. İşte bu güçlü takım, bu yıldızlar karması 14 Mayıs’tan sonra Türkiye’yi, yarının Türkiye’sini inşa edecek milletimizle birlikte. Korkuları bu. Kaybetme korkusu her türlü hukuksuzluğu maalesef saray iktidarına yaptırmaya devam ediyor. YSK’yı ve yargıyı da silah olarak kullanmaya devam ediyorlar.
YSK’ya da seslenmek istiyoruz. Yasal dayanağı olmayan hiçbir karara imza atmayın. Çünkü bir gün gelir herkes hiçbir ayrım olmadan hukuk önünde hesap verir. Bizim hiçbir endişemiz yok. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi girişimlerde bulunurlarsa bulunsunlar biz çok iyi biliyoruz ki, geliyor gelmekte olan. 14 Mayıs’ta kazanacağız ve iktidar olacağız. Tüm bu hukuksuzluklara da bu keyfiliklere de son vereceğiz.
Yine bugün bu kürsüden Türkiye’ye, 85 milyona söz veriyoruz. Yine baharlar gelecek ve hiç kimse unutmasın Bay Kemal sözünden dönmeyecek.
Teşekkür ediyorum. Soru varsa alabilirim.
Soru- CHP, kamu yayıncılığı yapması gerekirken görevini yerine getirmeyip tarafsızlık ilkesinin iktidar partisinden yana bozduğu gerekçeleriyle TRT hakkında suç duyurusunda bulunup kamu davası açmasını talep etti. Ayrıca ‘Sana söz yine baharlar gelecek’ isimli reklam filminin TRT kanallarında yayınlanmaması üzerine de kuruma resmi bir başvuruda bulundu. Başvurunuza bir geri dönüş oldu mu? Kamu yayıncılığı yapması gereken TRT’nin şuanda uyguladığı yayıncılık anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Muharrem Erkek- Teşekkür ederim bu önemli soru için. Evet kamu yayıncılığı yapması gereken TRT yasal bir kurum, anayasal bir kurum maalesef saray iktidarının ve cumhur ittifakının reklam ajansına, yayın organına dönüşmüş durumda. Anayasada ve yasasında tarafsız olma zorunluluğu var TRT’nin. Cumhuriyet Başsavcılığına TRT Genel Müdürü hakkında şikâyette bulunduk. Çünkü görevini suiistimal ediyor, görevini kötüye kullanıyor. Kamu hizmetini engelliyor, siyasi faaliyeti engelliyor. Demokrasiye darbe vuruyorlar. Cumhurbaşkanı adayımızın reklamlarını yayınlamadılar. Başvuru yaptık, ihtar çektik ondan sonra yayınlamak zorunda kaldılar. İşte saray iktidarı TRT’yi de, RTÜK’ü de Basın İlan Kurumunu da muhalefete karşı, özgürlüklere karşı, halkın gerçekleri öğrenme ve haber alma hakkına karşı bir silah olarak kullanmaya devam ediyor. Bunların hepsini düzelteceğiz. Az kaldı, geliyor gelmekte olan. Basın özgürlüğünü de, ifade özgürlüğünü de, kısacası demokrasiyi de hep birlikte tesis edeceğiz.
Çok teşekkür ediyorum.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları