Gazeteci Yazar Mustafa Mutlu Can Ataklı'nın Yazıişleri programına konuk oldu. Mutlu, 'İktidarın 2071'i hesapladığı bir ülkede, muhalefet 2017 nisanından sonrasına bakarız' dememeli' dedi.
Gazeteci Yazar Mustafa Mutlu Can Ataklı'nın Yazıişleri programına konuk oldu. Mutlu, 'İktidarın 2071'i hesapladığı bir ülkede, muhalefet 2017 nisanından sonrasına bakarız' dememeli' dedi.
Mustafa Mutlu, "Nisandaki referandumda 'Hayır' çıktı diye zafere ulaşmayacağız. 'Bir daha bunları halkın önüne getiremezsiniz' diye kampanya yürütülmesi gerek" dedi.
Mustafa Mutlu'nun programdaki açıklamaları şöyle:
"-Türban konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM), 'Hayır' çıktı. Ne oldu? Türban parlamentoya girdi. Devamı geldi, çünkü bu mücadeleyi veren kimse kalmadı. Burada karara itiraz eden olmayınca AİH direnmedi. CHP 'Hayır'ı savunan tek kurum görünümünde. HDP'nin yarın iktidarla kol kola girmeyeceğinin garantisi yok.
-Anamuhalefet partisinin referandumdan sonra çok net şekilde 'Evet' çıkarsa buna uymak zorundayız. Ama 'Hayır' çıkarsa bana dayatmanı kabul etmiyorum demesi lazım.
-Hile olmazsa 'Hayır' çıkacağına inanıyorum.
- (İktidar) Bu adamların 2023 hedefi, 2053, 2071 hedefleri var. 2023 Cumhuriyet'in 100. yılı, 2053 İstanbul'un fethinin, 2071 Malazgirt Savaşı'nın yıl dönümü. Bunların altında ne var? Biz bunlarla uğraşıyoruz, bunlar bizim torunlarımızla uğraşıyor. 2023 hedefini koyuyorlar ama hedeflerini bilmiyoruz.
-Onlar bu kadar uzun vadeli program yaparken biz nisandaki referandumda 'Hayır' çıktı diye zafere ulaşmayacağız. Bir daha bunları halkın önüne getiremezsin diye kampanya yürütülmesi gerek.
-Dünyada en çok halka soran devlet adamı Hitler'di.
-(Mustafa Mutlu'nun 74. Ferman kitabı) Ezidilere uygulanan 74. soykırımı anlatıyor. Ezidi ailesinin bireylerinden yola çıkarak dinci terörün nelere yol açabileceğini göstermek istedim. Bu kitabın özellikle kadınlar tarafından okunmasını çok önemsiyorum. Kafatasçı, dinci teröre karşı direnişin kadında başlayacağına inanıyorum. Kadın kendisine biçilen aşağılık rolü kabullendikçe terör belası başımızdan eksik olmuyor.
-(Suriye meselesi) Misak-ı Milli taviz veremeyeceğimiz konudur. Sınırlarımız çizilmiş. O sınırları koruyacağız, kimsenin bir karış toprağında gözümüz olmayacak ki kimsenin de bizim toprağımızda gözü olmasın.
IŞİD'e destek kamyonları gitti denildi, yalanlanmadı. IŞİD'e gitmedi de ÖSO'ya gitti. Hangi sıfatla ÖSO'yu destekliyorsun. Bunlar sorgulanmıyor. sorgulanan bunu yazan gazeteciler. Suriye bataklığında ne işimiz var? O bataklığa girersen, her gün şehit haberi gelir, geliyor da.
Suriye'ye ABD'nin, İran'ın Rusya'nın izin verdiği ölçüde müdahale ediliyor. (Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın) Esad için
'Esad benim kardeşim' demesi de, onu düşman ilan etmesi de yanlıştı.
-Oradaki savaştan kaçanlara kucak açabilirsin. 3 milyon 608 bin Suriyeli mülteci var. Türkiye'nin yüzde yüzde 4'ü Suriyeli oldu. Türkiye haritasını 100 parçaya bölsen 4 tanesini kaybettik desek yanlış olmaz. Suriyeliler, vergi veriyor mu, katma değer yaratıyor mu, hayır. Bizim bakımımıza muhtaçlar.
-(Rusya ile ilişkiler) Rus uçağını düşürdük. Rusya anamızı ağlattı. Nasıl barışacaklarını şaşırdılar. Dilemedik demesinler bal gibi özür dilediler. Rusya ekonomik, diplomatik, askeri ilişkiyi askıya aldı, vatandaşlarına Türkiye'ye ziyareti yasakladı. Adamlar senin 3 subayını öldürüyor. Sen ne yapıyorsun? Ey Putin diyebildin mi?
-(Trump) Trump daha gelmeden islama bakışını ortaya koydu. Gelir gelmez ilk işi de 7 ülkeden gelecek turistlere vize yasağı oldu. İslam düşmanlığından yakınan esip gürleyen arkadaş Trump'a niye bir şey söylemedi?
-Muhalefet çok şey yapabilir. Sesimiz duyuramıyoruz, medyada sesimizi kesitler... Çıkarsın sokağa duvara yazarsın.
-Her seçimden önce ekonomik destekler geliyor, gücün varsa neden bugüne kadar yapmadın? Çünkü bir ay sonra seçim var. Görün bakın sırada imar affı var. Her seçim öncesi İstanbul'un, Ankara'nın kenarı, kıyısı, ormanları yağmalanıyor. Her defasında şaşırıyoruz
-(Melih Gökçek ve Kadir Topbaş'ın MİT'e götürüldükleri iddiası) Melih Gökçek her konuda konuşuyor. MİT'e gitmedik de, çağrılmadık da diye açıklama yapsınlar.
(Anayasa değişikliği) Böyle bir anayasa değişikliğinin teklif dahi edilebiliyor olması sinirimi yerinden oynatıyor. Atatürk her şey yapmış 2 şey yapmamış. Biri başkanlık saçmalığına düşmemiş, diğeri de çok partili sisteme geçmemiş. İstemiş ama ilk teşebbüs ettiğinde ortaya çıkan tabloyu gördüğünde erken demiş. Demokrasinin olmazsa olmaz bir sürü şeyi vardır. En önemlisi bilinçli milletle olmasıdır. Halkın yeterli eğitim ve kültür düzeyinden yoksun olmaması gerekir.
-Gezi direnişinde yakınları ölen ailelerin Cumhurbaşkanına dava açmaları hakkı var. Cumhurbaşkanı, 'Emri veren benim, polisimiz destan yazdı' dedi. Dava açılamıyor.
-Verilen kavganın bugünden başlatılması gerekiyor. 2071'in hesaplandığı bir ülkede 2017 nisanından sonra mayısa bakarız denmemeli.
-'Hayır'cıların yaptığı 2. yanlış, "Biz Recep Tayyip Erdoğan'ı tenzih ediyoruz ama ondan sonrakiler... Hadi ya? Sonrasından niye korkuyorsun? Şimdiki, sahip olmadığı yetkileri kullanan insan. Bu yüzden anayasa değişiyor.
-Recep Tayyip Erdoğan siyasette nasıl yol alacağını 12 yıl Başbakanlık, 2 yıl da Cumhurbaşkanlığı döneminde gösterdi. Bir de tüm yetkilerle donatılınca yöneteceği bir ülkeyi görmek istemiyoruz."