Mustafa Özyürek: CHP, adayını geniş, katılımcı bir anlayışla belirlemelidir
![Mustafa Özyürek: CHP, adayını geniş, katılımcı bir anlayışla belirlemelidir Mustafa Özyürek: CHP, adayını geniş, katılımcı bir anlayışla belirlemelidir](https://www.istanbulgercegi.com/uploaded/bilgilendirme/2018/buyuk/mustafa-ozyurek-chp-adayini-genis-katilimci-bir-an-1516798558.jpg)
CHP eski milletvekili Mustafa Özyürek, Can Ataklı'nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.
Mustafa Özyürek, katledilen Uğur Mumcu ve Gaffar Okkan ile kanser tedavisi görürken hayatını kaybeden İsmail Cem'i andı.
Uğur Mumcu'nun eşinin hukuk fakültesinden arkadaşı olduğunu söyleyen Özyürek, "Ölümü Türkiye'de yarattığı üzüntünün yanında bende ayrıca büyük bir hüzne neden oldu. Bugün yaşasaydı tutuklanmış olurdu. Bugün yaşanan birçok olayın geri planını öğrenme şansına sahip olurduk. Uğur Mumcu'da müthiş bir zeka, hafıza ve hitabet vardı. Üstünde çalıştığı bir olay nedeniyle öldürdüler" dedi.
Özyürek, 11 yıl önce bugün hayatını kaybeden İsmail Cem'in yakın dostu olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Erdal İnönü'nün aday olduğu SHP kurultayında aday olmak istedi. Ben de kişisel olarak isterim ama Erdal Bey'i kamuoyu, parti seviyor, 100'den fazla oy alamazsınız' dedim. O civarda oy aldı. Kemal Derviş'le Yeni Türkiye Partisi'ni kurdu. Derviş, CHP'ye geldi. Kendisi hastaydı, ABD'de tedavi görüyordu. Sayın Baykal kendisine bir yazı yazdı ve partiye davet etti. Kendisi de çok güzel bir cevap verdi ve geldi. Amerika'da tedavi görüyordu, tekerlekli sandalyeyle kurultaya geldi."
Gaffar Okkan'ı kişisel olarak tanımadığını kaydeden Özyürek, "Türkiye'de bir polisin nasıl olması gerektiğini gösteren biri olduğunu biliyorum" dedi.
Mustafa Özyürek, 3-4 Şubat'ta 36. Olağan Kurultayını gerçekleştirecek olan CHP'ye ilişkin olarak da şunları söyledi:
"Kurultaydan sonra tüzük ve program kurultayı yapmadan seçimlere gitmemeliyiz. Genel başkan adaylığı için yüzde 10 imza şartı var. Keşke delegeler o arkadaş (Ümit Kocasakal) için de imza verseler, oy verip vermemek önemli değil. İnsanlar imzalarına bağlı kalmıyorlar. Kocasakal için de imzalayın kalksın konuşsun. Eskiden hiçbir şart yoktu. Herkes gelirdi. Gelenek olarak adaylara söz verilir. Bir meczup vardı, konuşurdu sonra adaylıktan çekilir giderdi. Sonra imza şartı getirildi. Ciddiyet gelsin diye yapılmış bir şey.
Kurultayda bir blok bir de çarşaf liste var. Bütün adaylar alt alta yazılır oy verilir. Daha önce, Kemal Kılıçdaroğlu göreve gelmeden önce blok liste esastı. Tüzüğümüze göre esas olan çarşaf listedir. Blok liste için delegelerin yarısından bir fazlasının blok istemesi tartışılıyor. Çarşaf liste daha demokratiktir. Sonuçta genel başkanın anahtar listesi olur tabi ama blok liste kadar katı olmuyor.
Kurultay bildirgesi çıkacak. Umarım ki biraz kapsamlı olsun. Hukukun üstünlüğünü savunuyor, neoliberal gidişe karşı çıkıyor, dış politikada barış gelsin istiyor, dedirtmek lzım. CHP'nin atılım yapacağı imajını vermeden sonuç alamayız.
-Bir araya gelmek farklı bir şey, kolay değil ama hepsinin üstesinden gelme görevi CHP'nin omuzlarında. Geçmişte sendikalar vardı. Şimdi üyeleri gittikçe azalıyor. Korkudan ortaya çıkamıyorlar .
Memur-Sen'in 2-3 yılda yüzde 400 büyüğüdüğünü görüyoruz. Kamuda görev yapmak için üyelik gerekiyor. Memura yüzde 4 zam veriyorlar. Bu nasıl sendikadır. Onun başkanı da şu anda AKP'den vekil. İşçi sendikası Türk-İş'in başkanı AKP'nin kurucularındandır. DİSK belediyelerde hakim olan sendikadır. Örgütlenme yok. CHP STK'lerle şunu yapsın deniyor, ortada beraber iş yapacağınız STK yok.
Petrol Ofisi Genel Müdürüyken sendikalar bize kök söktürürlerdi. STK'ler olmayınca sosyal demokrat politika yapmak çok zor. Bunu bilerek CHP'ye yaklaşalım. Geçmişte barolar vardı. Şimdi de var ama barolar cübbeleriyle yürüdüğünde kıyamet kopardı. Bize gönül bağlayan kesimleri etrafımızda toplamamız gerekiyor.
Yeni sistemde önemli olan cumhurbaşkanının kim oalcağı. Cumhurbaşkanı her şey demek. Kazanamıyorsanız hiçbir iddianız yok. Bakanlar Meclis'e gelip sözlü soru sorulamayacağı için cevap vermek zorunda değil. Önümüzdeki seçim milletvekilliği seçimi değil cumhurbaşkanlığı seçimi. Cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylardan biri belli. Sayın Erdoğan. Meral Akşener de aday olacağım, diyor. Saadet Partisi de aday göstereceğini söylüyor. Geriye bizim adayımız kalıyor. Her parti bu şekilde adayını gösterir ve kampanyaya asılırsa birinci turda Sayın Erdoğan kazanamaz, 2. tura kalır. 2. tura CHP'nin adayı kalır. O aday diğer kesimlere de çok ters gelmeyen bir adaysa bu seçimi kazanmamız mümkündür. Geniş katılımcı bir anlayışla CHP adayını belirlemelidir.
Muharrem İnce 'devleti yönetmeyecek insan partiyi niye yönetsin' dedi. Sayın Kılıçdaroğlu'nun şu ana kadar adaylığıyla ilgili açıklaması olmadı. Ama genel hissiyatım aday olmayacağı şeklindedir. O zaman parti içinden partililerin gönül huzuruyla oy verebileceği, hayır blokunda olan insanlara da ters gelmemelidir.
Parti genel başkanı dışında olacaksa geniş katılımla seçilmelidir. Ekmeleddin İhsanoğlu olayını yaşamak istemiyor Türkiye. Parlamenter düzeni taahhüt edecek birisi olmalı. Yüzde 55'lerle bu seçimi kazanırsak Meclis'te de çoğunluğumuz olursa parlamenter düzene geçme şansımız olabilir."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları