Kız kardeş, 2 böbreği iflas eden ağabeyine böbreğini verdi ancak vücut böbreği reddedince kız kardeş böbreksiz, ağabey ise diyaliz mekinesine bağlı kaldı
Ağabeyine böbreğini veren Hanife Yorulmuş, "Ben yarım, abim ise böbreksiz kaldı. Sağlam böbreğimi işlevsiz hale getirenlerden hesap sorulsun" dedi.
Ankara'da yaşayan evli ve 2 çocuk babası 44 yaşındaki Yusuf Akdoğan, 9 ay önce gittiği hastanede 2 böbreğinin de iflas ettiğini öğrendi. Akdoğan, o günden itibaren 2 günde bir diyaliz mekinesine bağlanarak yaşam mücadelesini verdi.
Ağabeyinin durumuna üzülen evli ve 3 çocuk annesi 31 yaşındaki kız kardeş Hanife Yorulmuş, bir böbreğini vermek istedi. Yapılan testlerde kız kardeşinin doku örnekleri abisininkiyle uyum gösterdi.
Bunun üzerine kız kardeş ve ağabey Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yatırıldı. Burada yapılan ameliyatla kız kardeşten alınan sol böbrek, hastaya nakledildi. Ancak
böbrek nakli sonrası abi Yusuf Akdoğan fenalaştı. Yapılan tüm müdahalelere rağmen Akdoğan'ın vücudu böbreği kabul etmedi. Bunun üzerine yapılan ikinci bir ameliyatla takılan
böbrek geri alındı. İki gün içinde 2 ameliyat geçiren Yusuf Akdoğan yoğun bakıma alındı.
Nakledilen böbrekte kan pıhtılaşması oluştuğu gerekçesiyle kız kardeşe tekrar nakledilemedi ve
böbrek işlevsiz hale geldi. Ağabeyine böbreğini veren kız kardeş Hanife Yorulmuş, 2 gün sonra hastaneden taburcu edildi. Taburcu edildikten sonra böbreğinin abisine nakledilmediğini öğrenince yıkıldı.
Gözyaşlarını tutamayan Hanife yorulmuş, "Ben yarım, abim ise makinaya bağlı kaldı. Şimdi ben bir böbreğimden oldum ama abim böbreksiz yaşamaya tutunmaya çalışıyor. Beni kahreden abime böbreğimi vermem değil ona faydalı olamam" dedi.
Hanife Yorulmuş böbreğinin işlevsiz hale gelmesinden hastane ve ameliyatı yapan doktoru sorumlu tutarak şunları söyledi:"Ameliyattan önce bana bir çok tetkik yaptılar. Bütün dokular uyuyordu ve böbreklerimde de hiçbir sorun görünmüyordu. Ameliyatı yapan doktor olan Genel Cerah Uzmanı Barış Yıldız ile bir çok konuştum. Bana 'böbreğin sapasağlam, abine naklettiğimizde o da iyileşmiş olacak. Böbreğinde hiçbir sorun görünmüyor' dedi.
Ancak abime nakledildikten sonra böbrekte damar tıkanması ve kan pıhtılaşması olduğunu söylediler. Bu nedenle de abimin vücutu böbreği reddetti. Ameliyat ve nakil sırasında hatta yaptılar. Böbreği kullanmaz hale getirdiler. Sağlam böbreğimi aldılar, ama ne abime ne de bana bir faydası olmadı. Sağlam böbreği çürüğe çıkartılar. Bu acıyı bize yaşattanları Allah'a havale ediyorum. Hem bu dünya da hem de öbür dünyada iki elim yakalarında olacak. Kimin sorumluluğu varsa gereken cezayı alsın. Beni yarım bıraktılar, abiminde yaşam ümidini tükettiler."
Yusuf Akdoğan'ın eşi Hatice Akdoğan ise hem eşinin hem de görümcesinin yaşadığı bu dram karşısında gözyaşlarını tutamayarak, "Kocamın diyaliz makinasına bağlı yaşamasına dayanamıyordum. Ben böbreğimi vermek istedim ancak dokularımız uyuşmadı. Bunun üzerine kardeşini böbreğini vermek istedi. Ancak kardeşten alınan böbrekte işe yaramadı. Şimdi ben kocama mı yoksa ona böbreğini veren ve şimdi yarım kalan görümceme mi üzüleyim? Bu nasıl bir kader? Ancak burdan herkese yalvarıyorum eğer burada kimin kusuru varsa, kim sorumluysa hesap sorulsun. Gereken ceza verilsin" dedi.
Bu arada
böbrek nakli ile ilgili hastane yetkilileri ise , "Nakledilen
böbrek yapılan testlerde sağlamdı. Ancak nakledildikten sonra böbrekteki damarda tıkanıklık ve içinde de kan pıhtılaşması oluşmuş. Bu nedenle
böbrek işlevsiz hale gelmiş. Organ nakillerinde her zaman böyle riskler vardır, dokular uysa dahi vücut böbreği kabul etmeyebilir. Burada varsa bir sorumlu gereken yapılacak" dediler.