Nazım Hikmet gerek yaptığı sanat, gerek bıraktığı eserler, gerekse hareketli siyasi hayatı nedeniyle Türk insanının hafızalarından hiçbir zaman silinmeyecek isimler arasına girmeyi başarmıştır. Şiir, roman, masal ve oyun gibi birçok türde eserler yazmıştı
Unutulmaz şair Nazım Hikmet, ölümünün 54’üncü yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor.
Çağdaş Türk şiirinin gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden biri olan Nazım Hikmet Ran, Türk Edebiyatına çok fazla değerli eser bırakmıştır. Türkiye’de serbest nazımı ilk kullananlar dandır. Nazım Hikmet gerek yaptığı sanat, gerek bıraktığı eserler, gerekse hareketli siyasi hayatı nedeniyle Türk insanının hafızalarından hiçbir zaman silinmeyecek isimler arasına girmeyi başarmıştır. Şiir, roman, masal ve oyun gibi birçok türde eserler yazmıştır.
Anadolu’ya geçtiği sıralarda savaşın ve halkın sorunlarına tanık olan Nazım Hikmet, o güne kadar yeterince farkına varamadığı gerçeklerle yüzleşmiştir. Bunun ardından hece ve aruzun ona yetemeyeceğini, farklı bir şiir anlayışına gitmesi gerektiğini anlamıştır. Bu duygularını ise şu dizelerle dile getirmiştir; “Anadolu’ya geçtim. Millet sıska, Nuh’tan kalma silahı, açlığı ve bitiyle savaşıyordu Yunan ordularına karşı. Milleti ve savaşını keşfettim. Şaştım, korktum, sevdim ve bütün bunları yazmak gerektiğini sezdim. Şiirle yeni şeylerin, şimdiye kadar söylenmemiş şeylerin ifade edilmesi gerektiğini sezdim. Bu işte önce beni yeni öze göre yeni bir şekil bulmak meselesi ilgilendirdi. İşe kafiyeden başladım. Kafiyeleri mısraların sonunda değil de bir sonda bir başta denedim.”
Nazım Hikmet siyasi görüşleri yüzünden defalarca kez tutuklanmış, şiirleri 50’den fazla dile çevrilmiş, “romantik komünist” ve “mavi gözlü dev” diye de adlandırılan, Türk edebiyatının en önemli isimlerinden biridir.
Nazım Hikmet, Şişli Belediyesi ve Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen törenle anılacak. Anma gecesi, 3 Haziran Cumartesi günü saat 18.00’da Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde gerçekleşecek.
Nazım Hikmet Ran Kimdir?
Nazım Hikmet Ran 20 Kasım 1901 tarihinde, Selanik’te dünyaya gelmiştir. Ailesi tarafından 17 Ocak 1902 tarihinde nüfusa kaydettirilmiştir. İlk şiiri Feryad-ı Vatan’ı 1913 tarihinde yazmış ve aynı yıl Galatasaray Sultanisi’ndeortaokula, 1917 yılında ise Heybeliada Bahriye Mektebi’ne başlamıştır. Daha sonrasında ise Kurtuluş savaşında savaşmak için Anadolu’ya gitmiştir. Aşırıya kaçan halleri tespit edildiği için bahriyeden ayrılmak zorunda kalmıştır. Nazım Hikmet çok iyi bir edebiyat eğitimi almıştır. Aldığı edebiyat eğitimi sayesinde, daha sonraBolu’ya öğretmen olarak atanmıştır. Öğretmenlik yapmak istemeyen Nazım Hikmet, Batum üzerinden Moskova’ya gitmiş, burada siyasal bilimler ve iktisat okumuştur.
Nazım Hikmet Ran 1930 yıllarında tanışıp evlenmek istediği büyük aşkı Piraye ile 1931 yılında evlenme kararı almış, fakat araya giren tutuklamalar gibi sebepler yüzünden ancak 31 Ocak 1935 yılında evlenebilmişlerdir.
Nazım Hikmet’in daha öncesinde Sovyetler Birliği’nde 2 kez evlendiği de bilinmektedir. İlk evliliği bir Türk olan Nüzhet Hanımdır. İkincisi ise bir Rus olan Dr. Lena’dır. İkisi ile de evliliğini sürdürememiş ve çeşitli sebepler yüzünden ayrılarak daha sonra Piraye ile evlenmiştir. Nazım Hikmet Ran’ın Piraye’ye yazdığı birçok eseri vardır.
1924 yılında Moskova’da yayınlanmış olan ilk şiir kitabı ’28 Kanunisani’dir. Aynı yıl Türkiye’ye dönmüş ve Aydınlık isimli dergide şiirleri yayınlanmaya başlamıştır. Fakat dergide yayınlanan şiirler yüzünden Nazım Hikmet’e 15 yıl hapis istendiği için yeniden Moskova’ya dönmüştür. 1928 yılında çıkan af ile Türkiye’ye dönüş yapan Nazım Hikmet, Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlamıştır. Bu derginin Nazım Hikmet’in tanınmasında rolü büyüktür.
Nazım Hikmet yine şiirleri yüzünden 10 yıl sonra 1938 yılında 28 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Çankırı, Bursa ve İstanbul cezaevlerinde yatmış, 1950 yılında çıkarılan af ile de ceza süresinin üçte ikisi affedilmiştir. Cezaevindeki son 2 yılına girmek üzere olan Nazım Hikmet, kendisini ziyarete gelen, dayısının kızı Münevver’e aşık olmuştur. Piraye ile boşanan Nazım Hikmet Münevver ile evlenmiştir. 12 yıl boyunca hapis yattıktan sonra öldürüleceğini düşünerek Moskova’ya tekrar dönmüştür. Bu yüzden Türkiye vatandaşlığından çıkarılmış ve Polonya vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını almıştır. Moskova’da 1963 yılında geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetmiştir. Mezarı Moskova’da bulunmaktadır. Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmet, ölümünden 46 yıl sonra 5 Ocak 2009 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan çıkarılma işlemi iptal edilmiştir.
Kadınlarımız
Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişemeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle Ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti. Ayın altında öküzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık kısacıktılar ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında ve ayakları altından akan toprak, toprak, ve topraktı. Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında oyu mavi humbaralar çırılçıplaktı. Ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine. Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru. Nazım Hikmet Ran
Vatan Haini
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla : Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Nazım Hikmet Ran
Ölmeden önce yayınlanan eserleri:
Dağların Havası, 1925 Güneşi İçenlerin Türküsü, 1928 835 Satır, 1929 Jokond ile Si-Ya-u, 1929 Varan 3, 1930 1+1=1, 1930 Sesini Kaybeden Şehir, 1932 Gece Gelen Telgraf, 1932 Benerci Kendini Niçin Öldürdü? 1932 Bir Ölü Evi, 1932 Kafatası, 1932 Orman Cücelerinin Sergüzeşti, 1932 Unutulan Adam, 1934 Portreler, 1935 TarantaBabu’ya Mektuplar, 1935 Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı, 1936 İt Ürür Kervan Yürür, 1936 Milli Gurur, 1936 Sovyet Demokrasisi, 193 Alman Faşizmi ve Irkçılığı, 1936 Kurtuluş Savaşı Destanı, 1937 Yeşil Elmalar, 1938 La Fontaine’den Masallar, 1949
Ölümünden Sonra Yayınlanan Eserler:
Saat 21 – 22 Şiirleri, 1965 Enayi, 1965 Ferhad ile Şirin, 1965 İnek, 1965 İstasyon, 1965 Kan Konuşmaz, 1965 Yolcu, 1965 Yaşamak Hakkı, 1966 Bu Bir Rüyadır, 1966 Henüz Vakit Varken Gülüm, 2008 Öteki Defter, 2008 Büyük İnsanlık, 2011 Piraye’ye Mektuplar 1, 1998 Piraye’ye Mektuplar 2, 1998 Sanat ve Edebiyat Üstüne, 1998 Bizim Radyoda Nazım Hikmet, 2002 Yatar Bursa Kalesinde, 1991 Sanat, Edebiyat, Kültür, Dil, 1992 Çankırı’dan Piraye’ye Mektuplar, 2010 Bütün Şiirleri, 2007