CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Basın Özgürlüğü'nü sordu...
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın soru önergesi şu şekilde:
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın seçim bölgesi olan Bursa’da Uludağ Üniversitesi öğrencileriyle kahvaltıda buluştuğu ve öğrencilere çok okumaları tavsiyesinde bulunduğu konuşması medyada yer almıştır. Bülent Arınç’ın konuşması şöyle yer almıştır: “Günlük haberlerde ne var acaba diye gazeteye bakıyorum. Onlarda o kadar çok ki, o kadar değişik şeyler yazıyorlar ki her birini okurken kitap okuyamıyorum. Siz biraz gazeteden uzak kalın, kaldı ki Türkiye’de öyle bir gazete var ki her şey onun içerisinde, onu takip ederseniz zamanla her şey daha iyi anlaşılır. Emin olun Zaman’a baktığınızda, Zaman’ı okuduğunuzda başka bir şey karıştırmaya gerek kalır mı? kalmaz mı? diye siz düşünün. Ben buradan bir şey söylersem medyadan sorumlu adam ne dedi bakın derler sonra. Zaten şimdiden kaptı onlar cümleyi. Değerli arkadaşlarım önce ona bakın, ihtiyaç duyarsanız hepsine bakarsınız.”
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, Türkiye Radyo Televizyon Genel Müdürlüğü (RTÜK), Anadolu Ajansı T.A.Ş. Genel Müdürlüğü, Radyo Televizyon Üst Kurulu gibi medyayla doğrudan ilgili kurumlardan sorumlu bir Başbakan Yardımcısının bu yöndeki değerlendirmesi, basın ve ifade özgürlüğü açısından oldukça düşündürücüdür.
Özellikle RTÜK’ün Gezi olayları sırasında yaptığı yayınlar nedeniyle bazı televizyon kanallarına kestiği ağır cezalar bilinmektedir. Demokrasinin temel unsurları basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ve farklılıklarımızdır. Bir başbakan yardımcısının bir gazetenin dışında bütün gazeteleri yok sayan, gereksiz gören bu tutumu, AKP’nin ileri demokrasi anlayışı, tek sesli dünya görüşünü gözler önüne sermektedir.
Bu bağlamda;
1- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Zaman gazetesi dışındaki gazetelere ilişkin değerlendirmesi hangi kriterlere dayanmaktadır?
2- Bu tür tutum ve değerlendirmeler basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlamıyor mu? Demokrasiyle bağdaşır mı?
3- Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç yaptığı açıklamalarla basın konusunda taraf olduğunu açık şekilde ortaya koymuştur. Sayın Bülent Arınç’a bağlı kuruluşlar yönetiminde tarafsızlık gerektiren kuruluşlardır. Bu durumu da dikkate alarak basın yayınla ilgili kuruluşları bir başka başbakan yardımcısına bağlamayı düşünüyor musunuz?
4- RTÜK’ün Gezi olayları sırasında yaptığı yayınlar nedeniyle bazı televizyon kanallarına kestiği ağır cezalar bu türden bir yönetim anlayışından mı kaynaklanmaktadır?
Vişne Haber Ajansı