Newroz’undan açık mesaj: 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndereceğiz, yaşamı birlikte inşa edeceğiz
Newroz’da ortak mücadele vurgusu ön plana çıktı. Newroz kutlamaları depremde hayatını kaybedenlerin anısına durulan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Bugün Newroz kutlamaları HDP, HDK, Yeşil Sol Parti, DBP, SMF, SODAP, TJA, ESP, Devrimci Parti, SYKP, SMF, TİP, Partizan ile birlikte çok sayıda sivil toplum ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin de katılımı ile 23 merkezde gerçekleştirildi. Newroz kutlamaları depremde hayatını kaybedenlerin anısına durulan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Kutlamalarda ayrıca dengbêjler tarafından ağıtlar yakıldı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın İstanbul ve Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar Dersim’de katıldıkları kutlamalarda birer konuşma yaptı. Diğer siyasi parti ve kurum temsilcilerinin halka hitap ettiği kutlamalarda yapılan bazı konuşmalar şöyle:
İSTANBUL;
Olumsuz hava koşullarına rağmen on binlerce kişinin bir araya geldiği İstanbul Newroz’unda ortak mücadele vurgusu ön plana çıktı. HDP, HDK ile Yeşiller Partisi tarafından organize Newroz’a HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TUAD-FED Yöneticisi Salih Tekin ve milletvekilleri katıldı.
Burada konuşan Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan, Yeşiller Sol Partisi Eş Sözcüsü İbrahim Akın, HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir şunları söyledi:
Newroz Meydanı boyun eğmeyenlerin meydanıdır
HDP Eş Sözcüsü Esengül Demir:
Öfkemiz ve isyanımız ayaktadır
Halkımızın ilk günden beri yanında olduk ve bugünden sonra yanında olacağız. Yastayız aynı zamanda da öfkeliyiz. Halkları depremde yalnız ve kimsesiz bırakan, depremin altında insanları ölüme terk eden bu iktidara karşı öfkemiz, isyanımız ayaktadır.
Öfkeliyiz, yerle bir olan binalara onay verenlere öfkeliyiz. Günlerce insanlara ulaşmayan iktidara öfkeliyiz. İktidar hastaneleri, belediye binaları vergilerimizle yapılan yollar yıkılarak altında kalmıştır, halka ilaç ve çadır göndermemiştir. Bütün bunlar olurken mülteci avına çıkanlara seyirci kalmıştır. Bu iktidar ırkçılığı körükleyen tekçi bir iktidar ve Alevi, Kürt, Arap halkına kendi başının çaresine bakın demiştir. Bunların hesabını soracağımıza halkımızın önünde söz veriyoruz. Bizler bu meydanı dolduranlar, kadınlar, gençler, sosyalistler, devrimciler, Aleviler, Çerkezler, LGBT + bireyler, Ermeniler, Süryaniler, Araplar, 14 Mayıs'ta bu iktidarı yeneceğiz. Berkin Elvan’ın, Deniz Poyraz’ın hesabını bunlardan soracağız. Depremde cenazelerini çıkarmak zorunda olan halkımıza hesap verecekler.
Bu savaşın ağır yükü emekçi ve işçilerin sırtındadır
Kürt sorununda benimsenen savaş politikaları ve toplumu teslim almaya çalışan darbe mekaniğine karşı halkları uyaran Sayın Öcalan 24 yıldır tecrit altındadır. Ölüm evlerine dönüşen zindanlarda hasta tutsaklar başta olmak üzere siyasi tutsaklar ölüme terk edilmiştir. Başta sayın Öcalan olmak üzere bütün siyasi ve hasta tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması için mücadelemizi büyüteceğiz. Bu rejimde yaşanan siyasal, ekonomik, ekolojik sorunların tamamı çözümsüzlüğe mahkum edilmiştir. Kürt düşmanlığı üzerinden içeride ve dışarıda yürütülen politikalar eşitsizlik, adaletsizlik ve yokluğun sebebi haline gelmiştir. Ülkenin olanakları savaşa seferber edilmiş durumdadır. Bu savaşın ağır yükü Türkiye halklarının, emekçilerinin, işçilerinin sırtındadır. Birleşik ve ortak mücadeleyi büyütme günüdür.
İktidar seçim pazarlıklarını kadınları yok saymak üzerine kuruyor
Karşımızda despotik, kadın nefretiyle dolu bir iktidar var. Yeni ortaklar arıyor, seçim pazarlıklarını kadınları yok saymak üzerine kuran bu faşist iktidar biz kadınların kazanımlarına göz dikmiş durumda. Onları kayyımlardan Rosa Kadın Derneğini kapatmalarından, katlettikleri Nadira Kadirova’dan tanıyoruz. Bilsinler ki İstanbul Sözleşmesini geri alacağız. Dün Taksim’deydik bugün Newroz alanlarındayız, yarın 1 Mayıs alanlarında olacağız.
Pervin Buldan:
Zalimlere, kötülüklere karşı, haksızlığa uğrayanların sesini yükselttiği gündür Newroz
Merhaba gelê me yê hêja, gelê me yê delal, ez we hemûyan bi dil û can silav dikim. Hûn bi xêr hatine, ser seran ser çavan re hatine. Sevgili gençler, sevgili kadınlar ben de HDP adına hepinizin Newroz'unu kutluyorum Newroz pîroz be. Newroz zalimlere karşı, kötülüklere, baskılara, şiddete, hukuksuzluklara karşı Türkiye halklarının Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Lazların, Boşnakların, Pomakların bu ülkede baskı altında yaşayan, şiddet gören, haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan tüm kimliklerin, tüm inançların bir arada sesini yükselttiği gündür. İşte onun için bu meydanı dolduran tüm halklarımıza, renklerimize, kimliklerimize, inançlarımıza bir kez daha emeğinize sağlık diyoruz.
Newroz mücadeledir, barıştır
Newroz bu ülkeyi yönetenlere, Ankara’ya, siyasi iradeye buradan güçlü bir mesajımızın verildiği gündür. Newroz aynı zamanda savaş ve tecrit politikalarına, hukuksuzluklara, Türkiye halkları olarak karşı çıktığımız, gücümüzü bir kez daha gösterdiğimiz bir gündür. Newroz aynı zamanda direniştir, mücadeledir, barıştır. Savaş politikalarını yürütenlere karşı büyük bir barış istendiğini, çözümün diyalog ve müzakereden geçtiğinin anlatıldığı bir gündür.
Bu yılki Newroz acılıdır, öfkelidir
Evet bu Newroz'u bir bayram havasında karşılayamadık. Bu Newroz’u acılarımızın, yasımızın, öfkemizin, depremden dolayı mağduriyetin gölgesinde kalan insanlarımızın yaşamını yitirdiği, deprem felaketiyle, sel felaketiyle büyük acıların yaşandığı bir dönemde karşılıyoruz. Onun için belki bir bayram havasında değil ama iktidara karşı depremde ölenlerin yaşamını yitirenlerin, enkazın altında kalanların öfkesinin olduğu bir dönemde geçiriyoruz. Bu yılki Newroz biraz buruktur, acılıdır, öfkelidir. Bu yılki Newroz depremde yaşamını yitirenlere adanmıştır. Bir kez daha can veren enkazın altında kalan bütün insanlarımıza allahtan diliyorum. Yaralılara acil şifalara diliyorum.
Deprem de AKP ve MHP ittifakı da bu ülkenin kaderi olmaktan çıkacaktır.
Depremin üzerinden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen acıların dinmediğini, yaraların sarılmadığını hep birlikte gördük, tanık olduk. Ama bir şey daha ortaya çıktı. İnsanlık dayanışma, birlik ve beraberlik ortaya çıktı. Herkes bu dayanışma ile yaralarını sarmaya, acılarını dindirmeye çalıştı. Bizler bu ülkeyi yönetenlerin depremdeki duyarsızlığını gördük, bu ülkeyi yönetenlerin depremi bir kader olarak ifade ettiklerinde, depremdeki yaraları sarmadığını gördük. İnsanları açlıkla, soğukla terbiye etmeye çalıştıklarını gördük. Ama şunu bilsinler, deprem de AKP ve MHP ittifakı da bu ülkenin kaderi olmaktan çıkacaktır.
14 Mayıs bir milat olacaktır
AKP’nin ve küçük ortağının bu ülkeyi son kez yönettiğini herkes bilmelidir. Çok az zaman kaldı. Önümüzde iki aydan az bir zaman var. 14 Mayıs bizler açısından önemli bir fırsattır ve aynı zamanda milat olacaktır. AKP ve MHP’nin bu seçimlerde Türkiye halklarının ne kadar büyük olduğunu, Kürtlerin ne kadar iradeli olduğunu, kadınların gençlerin bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme yeteneğinin nasıl ortaya çıkaracağını göstereceğimiz bir tarihtir 14 Mayıs.
Barışı da özgürlüğü de 14 Mayıs’ta sandıklarda ilan edeceğiz
Bu meydanı dolduranlar şunu bilsin ki demokrasi meydanlarda yazılır, barış meydanlarda ilan edilir. Ama barışı da adaleti de demokrasiyi de özgürlüğü de bizler 14 Mayıs’ta sandıklarda ilan edeceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu ülkeyi yönetenler şunu bilsin ki Kürtlere hakaret ederek, Türkiye halklarına parmak sallayarak, her gün tehdit ederek bu süreci yönetemezsiniz, biz buna müsaade etmeyeceğiz. Hakaretlerinize de parmak sallamanıza da tehditlerinize de boyun eğecek bir halk yok karşınızda.
14 Mayıs’ta seçimleri kazanacak ve kendi geleceğimizi inşa edeceğiz
Kürtler de Türkler de Ermeniler de Süryaniler de bu ülkenin bütün inançları, kimlikleri, mezhepleri, renkleri bu ülkeyi değiştirmek için, yaşamı inşa etmek için kadınların özgürlüğü için gençlerin geleceği için el ele omuz omuza 14 Mayıs’ta seçimlerde sandıkları da koruyacağız, seçimleri de kazanacağız. Kendi geleceğimizi mutlaka inşa edeceğiz.
Bu ülkenin savaşa değil toplumsal barışa ihtiyacı var
Bu ülkeyi nasıl yönettiklerini biliyoruz. Bu ülkenin kaynaklarını nereye akıttıklarını biliyoruz. Bu ülkenin savaşa ihtiyacı yok, bu ülkenin toplumsal barışa ihtiyacı var. Kürtlerin kendi anadilinde eğitime, özgürlüğe ihtiyacı var. Bunun için akılcı bir politika ile bütün bunlar sağlanabilirken onlar kaynaklarımızı savaşa ve başka yerlere aktarıyor, bunu kabul etmiyoruz.
Her ağzını açanı içeri atıyorlar, 14 Mayıs’tan sonra bu durum değişecek
Türkiye halkları savaş istemiyor, tecrit istemiyor. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyor. Biliyoruz ki tecritle sadece İmralı’yı da değil tüm Türkiye’yi tecrit alanına sıkıştırmak istiyorlar. Her ağzını açanı, cezaevine koyuyorlar, dava açıyorlar. Twit atan gençleri cezalandırıyorlar. Ama biz 14 Mayıs’tan sonra öyle bir ülkeye gözümüzü açacağız ki twtilerinizi de atacaksınız, halaylarınızı da çekeceksiniz, özgür bir yaşama uyanacaksınız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Sevgili kadınlar bu ülkede en fazla baskı gören şiddete maruz kalan, katliamlara maruz kalan biz kadınlarız. Size de söz veriyoruz. Sevgili kadınlara söz veriyoruz. 14 Mayıs’tan sonra kadınları ilgilendiren bütün yasaları yaşama geçireceğiz. Başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere, şiddetin olmadığı, baskının olmadığı, kadınları koruyan yasaların çıkarıldığı bir düzeni mutlaka inşa edeceğiz.
14 Mayıs’ta bütün sandıklarımızı gençlerimize emanet ediyorum
Sevgili gençler, gelecek sizindir, geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Ama sizlere bir görev vermek istiyorum. 14 Mayıs’ta bütün sandıklarımızı gençlerimize emanet ediyorum. O sandıklarda tek bir hilenin, usulsüzlüğün yapılmasına müsaade etmeyeceksiniz. İşte biz böyle kazanacağız. Gençlerimizle, kadınlarımızla geleceği Türkiye halklarıyla kazanacağız.
Hava soğuk, konuşmamı uzatmak istemiyorum. Üşümenizi istemiyorum. Hep birliktte bu iki ayda uzun çalışacağız, gece demeden, gündüz demeden her eli tutacağız, her kapıyı çalacağız, herkesin yüreğine dokunacağız hep birlikte. Hepimizin yolu açık olsun. Hepimize başarılar diliyorum. Gelecek bizimdir, yarınlar bizimdir. 14 Mayıs sonrası hepimizindir. Newroz pîroz be. An azadî an azadî.
Depremde yaşanan her kötülüğün sebebi bu iktidarın kendisidir
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın:
Bu rejim devam ettiği sürece hiçbir sorun çözülemeyecek
Depremde yaşanan her kötülüğün sebebi bu iktidarın kendisidir. Depremin altında kalan tek adam rejimi kendisini kurtarmaya çalışıyor. Ama şunu açık açık gördük. Bu rejim devam ettiği sürece deprem felaketinde görüldüğü gibi bu ülkenin hiçbir sorunu çözülemeyecek. Onların yalanı, rantı, talanı var ve başka hiçbir vaatleri yok. Her şeyi özelleştirdiler. Sağlık, konut politikalarında hiçbir yatırımları yok. “Devlet nerede?” diye haykıran halkımızın karşısında polisleri, jandarmaları var. Bizler şunu biliyoruz k, 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndereceğiz.
Bu iktidarı def edeceğiz, yeni, demokratik ve ekolojik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz
HDP’ye yönelik her türlü saldırılar devam ediyor. Bizlerin iradesini yok etmek için kayyım atadılar, arkadaşlarımızı rehin aldılar. Buradan onlara selam söyleyelim. Sevgili Demirtaş ve Yüksekdağ’a selam olsun. Onlara buradan sözümüz var, sizlerle birlikte inanıyoruz ki 14 Mayıs sonrası özgürlüğünüze kavuşacaksınız. Bu iktidarı def edeceğiz, yeni, demokratik, ekolojik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz.
Türkiye önemli bir dönüşüm sürecine girdi, bu iktidardan umudunu kesen halkımız, iktidarı gönderecektir. Kadınların 8 Mart’taki iradesi bugün Newroz meydanlarında herkesi selamlıyor, ardından 1 Mayıs’ı karşılayacağız ve 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndereceğiz. HDP’ye yönelik her türlü baskı karşısında HDP yalnız değil. Birlikte ortak yürüttüğümüz mücadelede Yeşil Sol Parti olarak kadınların, gençlerin, ekoloji mücadelesi yürütenlerin, enkaz altında kalanların yanındayız. Tarihsel buluşmada üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazırız. HDP kapatılamaz, HDP kapatılırsa Yeşil Sol Parti tarihsel misyonunu üstlenecektir. Soruyorlar “Yeşil Sol Parti kimdir?” diye. Yeşil Sol Parti sizlersiniz, kadınlardır, gençlerdir. 14 Mayıs’ta bu iktidarı göndermek için var mıyız? Birlikte hep beraber başaracağız. Her yerde özgürlük her zaman Newroz diyorum. Newroz pîroz be.
İZMİR
ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü:
Bir yanımız Newroz ateşiyle harlanıyor, bir yanımız depremin acısı. Bu meydan isyanın, direnişin, Newroz’un meydanı. Newroz pîroz be hevalno. Bunlar bitti, bunların gücü yok diyorlar, eşitlik ve özgürlük isteyen halklara saldırıyorlar ama Kürtler, sosyalistler halklar teslim oluyor mu? Hayır, işte Newroz ruhu bu. Kemal Kurkut’a Rahşan Demirel’e kesiliyor ama teslim olmuyoruz. Bizi ölüme terk eden, bir su bile getirmeyen devlete karşı acıyı sağaltan halktı, devrimcilerdi. Yani çaresiz değiliz. Özgürlük, eşitlik ,adalet için kendi gücümüze güveneceğiz. Bijî Newroz, bijî azadî, bijî sosyalîzm.
HDP eski milletvekili Sırrı Süreyya Önder:
Deniz Poyraz yoldaşımız şahsında bu mücadelede toprağın koynuna giren yitirdiklerimizi şükranla anıyorum. Onlara olan borcumuzun bir yolu var, bu topraklara barışı, özgürlüğü ve adaleti getirmek. Eminim ki Sayın Öcalan da bu görüntüleri izliyordur. Barış bu topraklarda devam edecek. Bu barışı getireceğiz, selam olsun ona. Başta kadın yoldaşlarımız olmak üzere tutsak olan bütün yoldaşlarımızı saygı ve sevgiyle selam ediyoruz. Onların özgürleşeceği günler yakındır. Bugünlerde her şeyde enflasyon var ama en çok masa, koltuk enflasyonu var. Bu masalardan bir tek şart şurt istemeyen bütün bileşenlerimiz ve dostlarımızla bizleriz. Bu uğurda bedel ödeyenler yarının sahibi olacak. Özgür ve güzel günlerde görüşmek üzere.
DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk:
Newroz ateşi Kürt halkı, ezilen halklar ve Ortadoğu halkları için umut olmuştur. Depremde binlerce insanımızı kaybettik, onları saygıyla anıyoruz. Sorumlularından hesap soracağız, hesap verecekler. Gerçek yüzleri bu deprem ile ortaya çıktı. Kürt halkı ve dostları başları dik bir şekilde mücadelelerini devam ettiriyor. Sayın Öcalan üzerinden tecridi ağırlaştırdıklarında Kürt halkını esir almak, diz çöktürmek istediler. Bu kirli savaş için devletin bütün imkanlarını kullandılar. Hırsızlıklar, yolsuzluklar yaptılar. Depremde bu kadar insanımızı kaybetmemizin nedeni bu sistemdir, zihniyettir ve yürüttükleri kirli savaştır. Ancak Kürt halkı özgürlük mücadelesinden vazgeçmedi. Önümüzdeki seçimler biz ve AKP- MHP arasında değil 100 yıllık sistem arasındadır. 7 Haziran’da onlara büyük bir ders verdiniz, yerel seçimlerde İstanbul’u ve büyük şehirleri kaybettirdiniz ama akıllarını başlarına almadılar. Şimdi bu çürümüş sistemi hep birlikte göndereceğiz. İzmir’de muhalefete de birkaç sözümüz var, bizim derdimiz hükümeti göndermek değil, bu sistemi değiştirmektir. Koltuk derdimiz yok bizim. Demokrasi deyip duruyorsunuz, İstanbul’da demokrasi var da Diyarbakır’da yok mu? İstanbul halkının iradesi var da Diyarbakır halkının iradesi yok mu?
TİP Genel Başkanı Erkan Baş:
Kardeşlerim, 20 yıllık bir diktatörlüğün, 20 yıllık bir karanlığın hep birlikte sonuna doğru geliyoruz. Bunun umuduyla, bunun kararlılığıyla, bunun inancıyla bugün bu alanda beraberiz. Bu ülkenin başına gelmiş en büyük felaket olan Saray rejimini ortadan kaldırmak için beraberiz. Bizi ayrılıkla, zindanlarla, tutsaklıkla ayırmaya, susturmaya çalışanlara sesleniyoruz: İşte buradayız, bir aradayız.! Kardeşlerim, gerçekten çok ağır bir depremi hep beraber yaşadık. Kardeşlerim, o yoğun acı günlerimizde bizi yalnızlığa terk ettiler. Yıllardır bölmeye, ayrıştırmaya çalıştıkları halklarımız birbirine el uzattı ve biz sadece birbirimizin elini tutarak hayatta kaldık. Şimdi hepsinin hesabını yine birlikte soracağız. Kardeşlerim, bu işaret zaferin işareti; barışın, özgürlüğün, Türk ve Kürt halkının ayrılmazlığının, Deniz Gezmiş ile Deniz Poyraz’ın yan yana gelişinin işareti. Şimdi bütün Türkiye’yi zafer gününe hazırlıyoruz hep birlikte. Bu iktidar şunu yapmaya çalışıyor, diyor ki ¨HDP’yi susturacağız, Kürt halkını susturacağız¨. Buradan, İzmir Gündoğdu Meydanı’ndan Saray'a sesleniyoruz: Ey Tayyip Erdoğan! HDP asla yalnız kalmayacak, Kürt halkı asla yalnız kalmayacak. Bir kez daha söz veriyoruz, son sözümüz budur: Siz Kürt halkının iradesini kapatamazsınız ama biz sizin Sarayınızı kapatmaya geliyoruz. O Saray kapanacak!
DERSİM
Yeşiller Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar:
Nasıl ki toprak suya kavuştu, halklar da HDP ile barışa ve demokrasiye kavuşacak. Bizler oluşturulan ittifaklara karşı üçüncü bir yoldan, ittifaktan bahsediyoruz. Emek ve özgürlük ittifakı olarak Türkiye’ye daha ekonomik, daha ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmanın sözünü veriyoruz. Türkiye halklarına dayatılan savaş ve tecrit politikası, halkın savaşı değil. Her gün bangır bangır bağırıp savaşlara nasıl yatırım yaptıklarını gördük. Meclis'te bütçe görüşmelerinde halk için ayrılan ya da yapılan bir bütçe göremedik. Deprem vergilerinin nereye gittiğini göremedik. Bu iktidarın değişmesi yeni iktidarın halkları isteği doğrultusunda olmalıdır. Sayın Öcalan’ın barış deklarasyonunda Kürt sorununun demokratik şekilde çözülebileceğini gördük. Barış deklarasyonuyla başka bir aşamaya gelindi. Çözüm gücü masada, bu süreci hepimiz birlikte yükseltmeliyiz.
MERSİN
SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur:
Halkların Newroz’unu kutlayarak konuşmasına başlayan Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, AKP iktidarından 14 Mayıs'ta kurtulacaklarını söyledi. Devletin depremde halkı ölüme terk ettiğini söyleyen Uğur, "Yolumuz açık onları göndereceğiz" dedi.
TÖP Sözcüsü Juliana Gözen:
Newroz ateşinin yakılmasının ardından konuşan Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Juliana Gözen, deprem bölgesinden hala "Sorulacak bir hesap var, kurulacak bir yaşam var" sloganlarının yükseldiğini ifade ederek, "Çok acılıyız, acımız yeni yeni yaşamın harcı olacak" dedi. Gözen, depremde halkı yalnız bırakan iktidardan hesap soracaklarını ve yeni yaşamı beraber kuracaklarını vurguladı.
VAN
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz:
Mazlumların, Rahşanların, Zekiyelerin üç kibrit çöpüyle yaktığı ateş, milyonlara ulaşıyor. Newroz, zalime başkaldırı, direniş ve örgütlenmek, kendini alanlarda var etmektir. Kürt halkı özgürlüğünü haykırıyor ve özgür olana kadar Newrozlaşacağız. Newroz Kürt halkının birliğidir. Selam olsun, 'jin, jiyan, azadî' ruhuyla buluşturanlara, selam olsun Sayın Öcalan’ın fikirlerini devrimle buluşturanlara. Bu iktidar kadın ve Kürt düşmanlığından besleniyor. Bunlar, arama kurtarma yapmaları gerekirken, Rojava’ya saldırdılar. Çünkü kaybettiklerini biliyorlar ve onlara kazandıracak şeyin savaş olduğunu biliyorlar. Savaşla birlikte tecrit derinleştiriliyor. Tecridi asla kabul etmiyoruz. Tecritte ısrar savaşta ısrardır. Tecritte ısrar Kürt düşmanlığı, çözümsüzlükte, kimliksizlik dayatmakta ısrardır. Bu tecridin tek nedeni Sayın Öcalan’ın barışa olan inancıdır. Sayın Öcalan’ın tarihi rolünü oynaması için özgür olması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü Kürt halkı için olmazsa olmazdır. Sayın Öcalan özgür olmadan ülkeye demokrasi gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Bunun için mücadele edecek ve direnişimizle kazanacağız.
Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek:
Newroz bizim için coşkuydu ama bugün bir yas havasında kutluyoruz. Yaşanan depremde binlerce insan hayatını kaybetti. Yüzyılda bir yaşanan bu deprem bize büyük bir acı yaşattı. Depremde devlet değil, halkımız vardı. Önümüzde bir seçim var ama Cumhur ittifakı Kürt halkının yok edilmesi üzerine kuruldu ve bunun politikasını yürütüyor. Bunu kabul etmiyoruz. Tüm Kürtler bir araya gelerek seçimlerde büyük bir başarı elde edecektir”.
KOCAELİ GEBZE
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk:
EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, örgütlü halk mücadelesinin önemine dikkat çekerek mücadele etmeye devam edeceklerini dile getirdi. Hakan, “Onlar örgütlü olmamızdan korktuklarından HDP ile uğraşıyorlar. Devrimci Kawa’nın evlatları HDP’yi yalnız bırakmadılar ve bırakmayacaklar. Bu ülkeye barış getirmek istiyoruz, bu savaş bitsin. Bu ülkedeki güvercin tedirginliğini bitireceğiz, barışı getireceğiz. Halkın ölümü üzerinden helalleşme olmaz hepsini yargılayacağız. Emek ve Özgürlük İttifakının gücüyle onları göndereceğiz” diye söyledi.
SODAP Eş Sözcüsü Kezban Konukçu:
Devamında söz alan Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Eşsözcüsü Kezban Konukçu, Newroz’un direniş ve zafer günü olduğunu söyleyerek Kürdistan ve Türkiye halkları için Newroz’un yakın olduğunu belirtti. Kezban, “Başımızdaki Dehak’tan kurtulacağız. İnsan hayatını yok sayan sistemi değiştirmemiz için başımızdaki beladan kurtulmamız lazım. Başta kadınlar olmak üzere halkımız bize bu inancı veriyor. Haklarımızı helal etmeyeceğiz, hesaplaşacağız. Seçeneksiz değiliz, seçeneğimiz var. Yaşanacak ülkeyi hep birlikte kurmak için Emek ve Özgürlük İttifakında birleşelim” dedi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları