Televizyon kanallarının ortak bağış programında alkışlar eşliğinde vadedilen 62 milyon liranın sadece 3'te 1'inin gerçekten ödenmesi üzerine Tüketiciler Birliği, 'O isimler deşifre edilsin' dedi
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Dinç, 23 Ekim Pazar günü Van’da meydana gelen depremin ardından
televizyon kanallarının ’Van İçin Tek Yürek’ adı altında ortaklaşa düzenlediği kampanyada yaklaşık 62 milyon liranın vadedildiğini ama bunun 3’te 1’inin ödendiğini öğrendiklerini söyledi. Dinç, bağış taahhütünü yerine getirmeyenlerin deşifre edilmesini istedi.
Konya’da açıklamalarda bulunan Mustafa Dinç, Van’daki depremin ardından toplumun kenetlenerek deprem bölgesine
yardım yağdırdığını söyledi. Dinç, yaklaşık 19
televizyon kanalınında
yardım toplamak için ’Van İçin Tek Yürek’ adlı kampanya düzenlediğini de hatırlattı. Kampanyaya telefonla katılıp şirketinin adını söyleyip yüksek miktarda bağışta bulunanların olduğunu ifade eden Dinç, şunları söyledi:
"Bu programda yaklaşık 62 milyon TL’ye yakın para taahhüdünde bulunuldu. Ancak taahhüt edilen yardımların 3’de 1’inin hesaplara yattığı görülüyor. Bu farklı sonuçlar doğuruyor. Düzenlenen programda telefonda bağlanan kişilerin belirli rakamları telaffuz edip sonra arkasından dolar, euro gibi ifadeler kullandıkları, sunucuların dikkatini çekmek için çok büyük rakamların telaffuz ettikleri görüldü. Toplum, bu konunun takipçisi olmalı ve
yardım taahhüt edip de, yapmayanlar kamuoyuna açıklanmalıdır. Böylece bundan sonraki
yardım faaliyetleri daha ciddi bir şekilde yürütülebilir."
İnsanların bu tür önemli programları reklam aracı olarak kullandığına dikkat çeken Mustafa Dinç, "Özellikle eş, dost çevresinde veya iş ortamında olan bir kişi telefonlara bağlanıp gücünden çok yüksek rakamlar telaffuz edip etrafına reklamını yaptıktan sonra bu taahhüdün arkasında durmayabiliyor. Bunların bir şekilde takip edilip bu şekilde yüzsüzlerin kamuoyuna açıklanması lazım. Burada toplumun merhamet ve
yardım duyguları ile oynanıyor" diye konuştu.
Deprem bölgesindeki
yardım dağıtma organizasyonunda da eksiklikler olduğunu ifade eden Mustafa Dinç, bu yardımların bir düzen içinde yapılması gerektiğini söyledi.