Prof. Dr. Özer Ozankaya: Önümüze getirilen anayasa tasarısı denetimsiz yöneticilik anayasası. Bir kişiye denetim dışında istediğini yapması hakkını vermek için bir dayatma yapılıyor.
Sosyolog Prof. Dr. Özer Ozankaya, Can Ataklı'nın Yazıişleri programına katıldı. Prof. Ozankaya, "Önümüze getirilen anayasa tasarısı denetimsiz yöneticilik anayasası. Bir kişiye denetim dışında istediğini yapması hakkını vermek için bir metin dayatması yapılıyor. Bu metnin arkasında Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli uygar olan bir düşünce yoktur" dedi.
Prof. Dr. Özer Ozankaya'nın açıklamaları şöyle:
"Bir toplumun anayasası, sadece devlet yapısını değil, hukuk düzeni, aile düzeni, eğitim düzeni, ekonomi düzeni, üstün değerler alanlarını yönlendiren, biçimlendiren metinler olmalıdırlar. Gerçek anayasalar bu niteliktedirler ve çağın gereklerine göre yön veren metinler olmalılar.
Önümüze getirilen anayasa tasarısı denetimsiz yöneticilik anayasası. Bir kişiye denetim dışında istediğini yapması hakkını vermek için bir metin dayatması yapılıyor. Bu metnin arkasında Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli uygar olan bir düşünce yoktur.
Devleti, hukuk düzeni ve ekonomiyi bir tek kişinin belirleyebileceği bir metinle düzenlemeye kalkma bir ulus için büyük tehlikelere davet edecek bir girişim yanlıştır.
Milli egemenliğin doğru tanımını paylaşmak lazım. Her yurttaşın doğuştan, vazgeçilmez, devredilmez olmak koşuluyla, sınıf, din, mezhep ayırmaksızın haklara sahip olmasıdır.
Tek kişi yurdu yeniden düzenlesin, parçalara ayırsın mı, hukuk bağımsız olsun mu, bunu sunmak demokratik açıdan uygun değildir.
Yargıç siyasal parti temsilcisi tarafından belirlensin mi belirlenmesin mi?
Biz 80 milyonu ve gelecek kuşakların haklarını düşünen insanlarsak kavga, gürültü, yangından mal kaçırmak isteyerek, halkın bilgilenmesini engelleyerek, yaldızlı kaselerde zehir niteliğindeki şeyleri sunmaktan kaçınmalıyız.
Millet hayatında büyük yanılgıların tek yaptırımı vardır: İstifa etmek. Millet, Allah'ım beni affetsin demenin hukuk düzeninde meşruiyeti yoktur.
Millet beni affetsin, diyenler milli egemenliğe saygılıysa alacakları çok büyük dersler var. Mustafa Kemal,Anadolu'ya yetkiyle geçmenin gereklerini yerine getiriyor. Anadolu, işgali reddediyor. Mustafa Kemal, 'Buyrun milletin yanında yer alın' çağrısında bulunacak konumda yer alıyor hep. 'Bu milli davayı en doğru bir şekilde götürecek kim varsa onu seçelim' diyor Mustafa Kemal."