loading
close
SON DAKİKALAR

Orhan Aydın: İnsanlık tarihinde diktatörlük yanında duran sanatçı yoktur

Orhan Aydın: İnsanlık tarihinde diktatörlük yanında duran sanatçı yoktur
Tarih: 05.07.2017 - 17:01
Kategori: Medya

Sanatçı Orhan Aydın Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Yazıişleri programına konuk oldu.

Sanatçı Orhan Aydın Can Ataklı'nın hazırlayıp sunduğu Yazıişleri programına konuk oldu. Aydın, sanatçılar olarak Adalet Yürüyüşü'ne katıldıklarını belirterek, "Yürüyenler parti tabanı, işsizler, işten atılan akademisyenler" ifadelerini kullandı.

Aydın, açlık grevinin 119. gününde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın geç kalınmadan işlerine iade edilmelerini, KHK'lara yargı yolu açılması gerektiğini söyledi. 

Orhan Aydın'ın açıklamaları şöyle:

"Ülkeyi tepeden tırnağa ele geçirdiler hep sustuk. Halkın gerçek durumunu, zamları, hırsızlığı tanımlayanların önüne setler koyuldu. Kılıçdaroğlu Adalet Yürüyüşü yaptı ve destek verdik.

Ülke elden giderken partinin suskun kalması eleştirileri vardı. Kılıçdaroğlu referandum öncesi toplantılar düzenledi. Sanatçılarla da görüştü, orada bir araya gedik. Bu parti ne zaman sokağa çıkacak, diyorduk. Barış, adalet, kardeşlik için ne zaman bir araya gelmeyi başaracağız, dedik.

(Adalet Yürüyüşü nedeniyle) Bir sevinç var. Yürüyenler parti tabanı, işsizler, işten atılan akademisyenler. Bürokratlar yürüyor, diyorlar. Herkesten fazla yürüyen vekiller var. Bir ileri bir geri turlar yapıyorlar. 

İnsanlık tarihinde uzun yürüyüşler var. Mao'nun, Gandhi'nin yürüyüşü var. Geçmişte örnekler vardı. İstanbul-Ankara arası 'sinemadan sansür kalksın' diye sinemacılar yürüdüler. Tam bağımsız Türkiye diye Samsun'a yüründü. Zonguldaklı maden işçilerinin yürüyüşü, Çorum yürüyüşü var. Gandhi'nin bütün açlar ordusunu arkasına takarak yürüdü. 'Bu benim değil insanlığın yürüyüşü' demişti.

Bugünkü yürüyüşe eleştirilerim de var. Altı çizilmesi gereken meseleler de olduğunu düşünüyorum. Emek özgürleşmeden adalet gelebilir mi? Bu ülkedeki banka patronlarının kar oranı artmış. İşçilerin haklarının tamamı dibe vurulmuş. Bazı yeni hak gaspları gündeme geliyor. Üretenler kaybediyor. Açlık ve işsizlik ordusu var. Ama patronlar kazanıyor. En zenginler listesinde değişmeyen 10 kişilik liste vardır. Şimdi bu liste 500'e çıkmış. CHP'nin bu konuda çalışma yapması gerekiyor. Emek ve bilim dünyası ile işbirliği yapması gerekiyor. Nerden türedi bunlar ona bakmak lazım.

mam hatip mezunları arasında işsiz yok. Artık bütün okullarda şeriat eğitimi verilecek. Çağdaşlık, eşitlik, uygarlık isteyen talebi haykıranların üstüne başka bir örtü atılıyor. 

Örgütlü bir cehalet ordusu yaratılıyor. İkide bir din üzerinden ülkenin geleceğini belirlemeye karşı bununla büyük bir sömürü imparatorluğu kurulmaya çalışıldığını görüyoruz.

-Hitler Almanya'sı ile içinde yaşadığımız süreç o kadar benzeşiyor ki. Bugünün Almanya'sı Adolf Hitler nedeniyle dünyadan özür diledi.

-İktidara, birbirine güvenin sıfırlandığı bir ülkede gelecek olur mu?

-Kendilerinden olmayan herkese düşmanlar. Nazım Hikmet'le Ataol Behramoğlu ile Yaşar Kemal'le Orhan Gencebay'ı Hülya Avşar'ı aynı kefeye koymak şerefsizliktir. Münir Nurettin Selçuk'la bugünün saray soytarıları aynı kefeye konulamaz.

-Tolstoy, Dostoyevski, Nazım, Ruhi Su olmasaydı barış kardeşlik duygusu olmazdı. İnsanlığın geleceği olmazdı. insanlığın geleceği yalan, hırsızlık değil. İnsanlık tarihinde diktatörlük yanında duran sanatçı yoktur.

Dün Kenan Evren'in de sağında solunda aynı isimler vardı. Güce tapınma damarı vardır. Yarısı Arap müziğinden beslenmiş, hırsızlama senaryolarla, şarkılarla gelmiş sanat diyor.

-Dünyanın ve bu ülkenin bütün onurlu insanlarının yüreği Semih ve Nuriye'den yana. Gezi benzeri bir olayı kışkırtmak için yapılıyor eylemler yaftasıyla içeri atıldılar. Sadece işlerine geri dönmek istiyorlar. hukuk yok, adalet yok KHK ile işinden olmuş 150 bin insan var. 50 bin insan eğitim ve sağlık alanında. Bunların çoğu aydınlanmacı insanlar. 

(Nuriye ve Semih'i) Terör örgütüyle özdeşleştiriyorlar. Anında yalanlandı. Siz terörist deyince terörist mi olacaklar?Sen söyleyeceksin biz de inanacağız. Hukuksuzluğun bayrak edildiği bu iki insan üzerinden üzerimize yürümeye çalıştılar. 111 kişi imza verdik diye İçişleri Bakanı bizi de teröristlikle suçladı.

Nuriye ve Semi'in bir an önce işlerine iade edilmesini istiyorum. Sağlıklarına kavuşturulmalıdırlar. Akıl yitimi başlayacak yakında. OHAL kaldırılmalıdır, KHK'ler yargıya açık olmalıdır."



Vişne Haber Ajansı














ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları