Özgür Karabat: 'E-Ticaret Siteleri Daha Fazla Denetlenmeli'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, sosyal medya hesabından bir açıklama yayınlayarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Zorlu bir dönemi geride bıraktık” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını savundu.

Türkiye’den enflasyon ve hayat pahalılığı hız kesmeden devam ederken Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’ten ekonomik göstergelere ilişkin bir açıklama geldi. İktidar kanadından yapılan açıklamalar pek çok kesim tarafından tepkiyle karşılanırken CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat da konuya ilişkin bir açıklama yayınladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabat, geçim sıkıntısının derinleştiğine değinerek, bu durumun vatandaşları ucuz ve sağlıksız ürünlere yönelttiğini söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, sosyal medya hesabından bir açıklama yayınlayarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Zorlu bir dönemi geride bıraktık” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını savundu.

Açıklamasında e-ticaret sitelerine değinen Karabat, bu platformların sağlık risklerine de dikkat çekerek daha fazla denetim yapılması çağrısında bulundu. Uzak Doğu menşeli bir e-ticaret sitesini örnek veren CHP’li Karabat, söz konusu sitenin aktif kullanıcı sayısına ilişkin veriler de paylaşarak; “İktidarın yürüttüğü yanlış politikalar, vatandaşları ucuz ve denetimsiz ürünlere mecbur ediyor.” dedi.

“YURTTAŞ YABANCI ALIŞVERİŞ SİTELERİNE YÖNELDİ”

İç talepte yaşanan düşüşün bir yanılsama yarattığını da ifade eden CHP Genel başkan Yardımcısı Özgür Karabat, online satış sitelerine getirilen kotanın da bunun açık göstergesi olduğunu ifade etti. Karabat; “Geçen ay yapılan hesaplamalara göre, Uzak Doğu menşeli bir alışveriş platformunun Türkiye'deki aktif kullanıcı sayısı 9,3 milyona ulaştı. (Eylül ayında bunun 10 milyonu bulduğu belirtiliyor.) Bu platformun günlük işlem yapan kişi sayısı da 1,4 milyon!” dedi.

Karabat’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

VATANDAŞ SAĞLIĞINDAN OLURKEN, İTHALAT LOBİLERİNE MİLYAR DOLARLAR AKIYOR

Sözde enflasyonla mücadele denilerek uygulanan gizli bir planı birlikte deşifre edelim. Biraz uzun olacak ama lütfen okuyup paylaşalım. Çünkü söz konusu olan halk sağlığı. Günden güne alım gücü düşen vatandaşların ucuz ürünlere talebi artıyor. Uzak Doğu merkezli bir e-ticaret platformu (TEMU), Türkiye’de en fazla alışveriş yapılan yerlerden biri haline geldi.

Geçen ay yapılan hesaplamalara göre, platformun Türkiye'deki aktif kullanıcı sayısı 9,3 milyona ulaştı. (Eylül ayında bunun 10 milyonu bulduğu belirtiliyor.) Bu platformda günlük işlem yapan kişi sayısı da 1,4 milyon!

Buraya talep patlayınca, gümrüksüz yurt dışı online alışveriş limiti 150 Euro'dan 30 Euro'ya düşürüldü. Sözde yerli üretici korunmuş oldu ama ithalat aynı şekilde devam etti. Online alışverişlerde ortalama sepet tutarı 10-15 Euro olduğu için bu uygulama online platformları pek etkilemedi.

“Vatandaş ucuz ürün almasın mı” diyebilirsiniz… Ama işin aslı şu:

Birçok kişi bu karara tepki gösteriyor, haklılar da çünkü geçim sıkıntı çok derinleşti. Ancak bu yöntemle alınan ürünler denetimsiz bir şekilde geliyor. Sadece Uzak Doğu’dan değil, Amerika’dan ve dünyanın çeşitli bölgelerinden farklı platformlardan kanserojen, sağlıksız ürünler gümrük denetimlerine takılmadan Türkiye’deki evlere doğrudan giriyor. Vatandaşların gelirini artırmak yerine, sefalete mahkûm edip ucuz ve sağlıksız ürünlere mecbur ediyorlar. AKP, bunun hesabını versin önce… Bizim konuşmamız gereken esas mesele bu.

Okul sezonu başladı. Yurt dışından okul çantası 80-100 liraya geliyor. İnanılır gibi değil… Kokusundan duramazsınız. Kalem, silgi gibi kimyasalın yoğun olduğu ürünleri çocuklarımız kullanacaklar. Bu yabancı platformlar Türkiye’de tek kuruş vergi vermiyor, maliyeti ve istihdamı yok. Ama bunlar yüzünden zarar eden Türk işletmeleri vergisini veriyor, denetleniyor, istihdam sağlıyor. Kalitesiz ucuz ürünler ile nasıl rekabet etsinler?

1Vatandaşı fakirleştir, ucuz ve kalitesiz ithal ürünlere mahkûm et, Türk işletmelerini iflas ettir, işsizliği körükle… AKP’nin uyguladığı gizli politikanın özeti tam olarak bu. Veriler, bizim bu tezimizi de fazlasıyla doğruluyor.

Türkiye’nin hammadde ve ara malı ithalatı yılın ilk 8 ayında yüzde 13,7 azalırken, tüketim malı ithalatı aynı oranda, yani yüzde 13,7 artıyor. Tabloda ayrıntıları inceleyebilirsiniz.

 

Yabancılar burada elini kolunu sallayarak, vergi vermeden, denetlenmeden, sağlıksız ürünleri satsın diyenler önce AKP’ye çağrıda bulunsunlar. Yerli üreticinin maliyetleri azaltılsın, yerli ürünlerin pahalı olmasının sebepleri ortadan kaldırılsın. Vatandaşımız da Made in Türkiye etiketli ürünleri tüketsin.

Popülizme kaçmadan, rasyonel düşünmek gerekiyor. Mehmet Şimşek, iç talepte daralma olduğunu söylüyor ancak ithal tüketim mallarındaki patlamayı görmezden geliyor. Çünkü ithalat lobilerine kaynak aktarılıyor.

Buradan vatandaşlarımıza çağrı yapıyorum. AKP’nin denetim mekanizması kalmadığı için lütfen sadece ucuz diye almak zorunda olduğunuz ürünleri dikkatli seçin. AKP gidici ama siz kalıcısınız ve sağlığınız bizim için çok önemli.