loading
close
SON DAKİKALAR

Özgür Özel: '10 Engelliden 8’inin sorunu çözülmemiş'

Özgür Özel: '10 Engelliden 8’inin sorunu çözülmemiş'
Tarih: 02.02.2025 - 00:26
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de Engellilik Çalıştayı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada Özel, “Bütün Türkiye’ye Ege’nin incisi, benim de gözbebeğim güzel İzmir’den iyi hafta sonları diliyoruz.

“VATANDAŞ, ‘ÜYE KAYDIMI SİLERSEM, YARDIM KESİLİRMİŞ’ DİYOR”

SONDAKİKA; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de Engellilik Çalıştayı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada Özel, “Bütün Türkiye’ye Ege’nin incisi, benim de gözbebeğim güzel İzmir’den iyi hafta sonları diliyoruz. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz. Bugün zaman zaman çok güzel organizasyonlar için bir araya geldiğimiz, zaman zaman harika konserler dinlediğimiz bu güzel salonda, bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalıştaylardan birini gerçekleştiriyor partimiz. 81 ilden hem partimizin bu konuyla ilgili il başkan yardımcılarının katılımına, hem sivil toplum örgütlerinin, derneklerin, vakıfların katılımına baktığımda hem niceliksel, hem niteliksel açıdan bugüne kadar partimizin yapmış olduğu en önemli çalıştaylardan biri gerçekleştiriliyor. ‘Bağımsız Yaşam Hakkı’ sloganı ile düzenlenen Engellilik Çalıştayı’nda engelli konfederasyonlarıyla, federasyonlarıyla, dernekleriyle, bilim insanlarıyla, akademisyenlerle ve bu konuda uzun süredir emek vermiş çok sayıda fikir önderi ile birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İzmir il örgütümüz, büyükşehir belediye başkanımız ve değerli kadroları bu önemli çalıştaya üst düzey bir ev sahipliği yaptılar. Halen devam ediyor, üç günlük bir çalıştay. Bunun için İzmir il başkanımızın ve büyükşehir belediye başkanımızın şahsında bize İzmir’de ev sahipliği yapan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar” dedi.

Özel, şunları söyledi:

“MAĞDURLARA KUSUR ATFEDEN İKTİDAR ANLAYIŞIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

“Bugün bir itirazı söze dönüştürmek üzere çalıştayın adı ‘Engellilik Çalıştayı’ olarak belirlenmiş. Engelli örgütlerinin talebiyle, itirazlarıyla. Diyorlar ki, ‘Engelli olan biz değiliz. Engelleniyoruz.’ Bu yüzden meselenin engellilik, engellenme üzerine kurulması ve ifade edilmesi gerekir. Maalesef üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyip, konunun muhatabına ve mağduruna kusur atfeden bir iktidar anlayışı ile karşı karşıyayız. 63 bin öğretmen varken mezun olmuş da görevlendirilmemiş, rahmetli Ecevit’e bunların hesabını soran Erdoğan’ın Türkiye’yi getirdiği noktada 1 milyon öğretmen var atanmamış olan. Onlara dönüp ‘atanamayan öğretmenler’ diyor. Sanki kusur kendilerindeymiş gibi ya da çok istenmiş de bir türlü olmamış gibi. Engelllier de bir benzer durumla karşı karşıya kaldıklarını, engellendiklerini, haksızlığa uğradıklarını, kendileriyle ilgili kamunun gerekli sorumluluğu yerine getirmediğini, bu yüzden de bu çalışmanın adının ‘Engelllik Çalıştayı’ olmasını talep ettiler. Gerçekten itirazlarında haklılar. Çünkü biraz önce Cemil Başkan da bir veriden bahsetti. Ancak en sonuncusu üç yıl önce açıklanan resmi verilere göre 5 milyon 841 bin engelli vatandaşımız bulunuyor. Yani devlet diyor ki, ‘Benim vatandaşlarımın engellilik sayısı 5 milyon 841 bin.’ Oysa bu salondaki bu işin uzmanı sivil toplum örgütleri, dernekler yaptıkları çalışmalarda bu rakamın 10 milyonu aştığını söylüyorlar. Bu konuda doğru verilere erişmek için devletin şeffaf olması lazım, paylaşımcı olması lazım. Ancak maalesef, bundan çok gerideler ve bugün engellilerimiz yıllardır çözüm bekleyen ağır sorunlarını ifade ederken, rakamlara dahi erişememek gibi bir sorunla karşı karşıyalar. Bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Gölge Bakanımız Aylin Nazlıaka koordinasyonunda düzenlenen bu çalışma, hem dün yapılan panel ve verimli çalışmalarla hem bugün 15 ayrı masada yapılacak olan tartışmalarla aslında hem Türkiye’ye İzmir’den bir sorunun varlığını, çözüm yollarının neler olacağını söyleyecek, hem de partimizin içinde bulunduğu program hazırlama çalışmalarına çok özlü bir katkı sağlayacak.”

“KAYNAĞIN BULUNACAĞINI BURADAN BAŞLAYARAK ANLATIYORUZ”

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2007 yılında yazılmış o gün için önemli bir programı var. Hepimizin benimsediği, çalışmalarımıza ışık tutan bir programı var. Ancak neredeyse 20 yıl oluyor. Bugünü karşılayan, yeni sorunları da gören, belki daha kısa ama daha net ve önümüzdeki süreçte bir iktidar programına evrilecek olan bir program çalışmasının içindeyiz. Bütün gölge bakanlarımız, genel başkan yardımcılarımız kendi alanları ile ilgili çok kişiyle konuşup, hem 81 ilde, 973 ilçede örgütümüzün çalışmalarından yararlanıp, hem meslek örgütlerinden, sivil toplum kuruluşlarından, akademisyenlerden gelecek önerileri alıp, hem kendi alanlarında dünyaya bakıp, hem Anadolu’nun, Trakya’nın deneyimleri ile dünyadaki gelişmeleri yoğurup, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Cumhuriyet’in ikinci yüzyılındaki yeni iktidarımızda 100 yıl öncesinde olduğu gibi bütün imkansızlıklara, bütün zorluklara, bütün ihmal edilmişliklere, o dönem için bütün hastalıklara, bugün için bütün engellere, bütün engellemelere rağmen önümüze çok güçlü bir yol haritası koyuyor. İşte belki de en hassas alanlardan biri olan bu alanda da böylesine bir ortak akıl arayışının yapılıyor olması, İzmir İktisat Kongresi’nin yapıldığı şehirden, yapılmış en kapsamlı Engellilik Çalıştayı’nın yapılıyor olması önümüzdeki iktidarımızda ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanımıza, bakanlarına, yasaları çıkaracak olan parlamento grubumuza hem ödevler, hem hedefler koyan, hem de bu salonda bunu çoktan hak eden herkese dünyadaki gelişmiş ülkelerde nasıl yapılıyorsa öyle yapılacağını, nasıl kaynak ayrılıyorsa o kaynağın nasıl bulunacağını, aktarılacağını ve nasıl bir kararlılık gösterileceğini bu salondan başlayarak ifade edeceğiz. Sizin üretimlerinizin, sizin çıktılarınızın bizim programımıza ve önümüzdeki iktidarımıza ışık tutacağına ve sorunlarınızı da hızla çözeceğine buradan kararlılıkla söz veriyoruz.”

“İŞİN AYIPLI BİR TARAFI VAR…”

“Elbette bütün detaylarıyla ve uzmanları tarafından birçok konu gündeme geldi ve getiriliyor. Söyleyeceklerim düne dair tekrarlar, bugün için erken söylenmiş sözler ya da Aylin Hanım’ın ve Cemil Başkanım’ın ifadeleriyle tekrarlar içerebilir. Bu tip açılış konuşmaları, toplantıları basının ilgisini çekmek, bir farkındalık yaratmak, genel başkanın sözü üzerinden daha çok yerlere ulaşması açısından önemsendiği için ve bu anlamda bizden çalıştaya katkı istendiği için buradayız. 5378 sayılı Engelliler Kanunu’nun yürürlüğe konduğu 2005 yılından bu yana engellilerin eğitim, sağlık, istihdam, sosyal güvenlik ve erişebilirlik alanlarındaki hakları halen daha teslim edilmedi. Bu düzenlemeler 2005 yılında o zaman Meclis’te iki parti varken ve çok sayıda parti baraja takılmış iken Cumhuriyet Halk Partisi’nin en olumlu katkılarıyla, en ciddi destekleriyle ortaya çıkarıldı. Komisyon çalışmalarına yapıcı katkı verdik. Sivil toplum örgütlerini, meslek örgütlerini, sağlık meslek örgütlerini, o sağlık alanında ve sosyal güvenlik alanındaki sözü olan herkesin dinlenmesini sağladık. Komisyon ortamında, genel kurul ortamında en yapıcı katkılar verildi. Ancak bu düzenlemeler iktidar tarafından, yürütme tarafından hayata geçirilmediği için büyük oranda hep kağıt üzerinde kaldı. Engellilere ait resmi veriler bile yıllardır güncellenmiyor. Milli gelirden nüfuslarına göre hak ettikleri payı kesinlikle alamıyorlar. Hala fiziksel çevreye, ürünlere, haklara, hizmetlere erişimin önünde ciddi engeller var. Engellilere sunulan sosyal yardım karakterli hizmetler her zaman her daim partizanca kullanılabilmeye, ayrımcılığa açık. Türkiye’de iktidar partisinin, dünyadaki oranların da üzerinde olmasıyla övündüğü üye sayısı aslında yoksullara karşı, dezavantajlı gruplara karşı hatta engellilere karşı, hep iktidar partisine üyeliğin bu yardımlara erişimi kolaylaştırdığı noktasında yapılan yerel telkinler üzerinden, yerel yöneticilere ya da parti teşkilatına verilen hedeflerin tutturulmasıyla ilgili katı söylemlerin, bu yardımlara erişimde mutlaka ve mutlaka sanki parti üyeliği gerekiyormuşçasına yapılan çalışmalar… Pek çok engelli vatandaşımız halen burada daha ifade ediyor. ‘Hiç haberim olmadan kaydolmuşum, benim o partiyle ilgim yok. Ama kaydımı silersem sanki yardımlar kesilir diye söylüyorlar’ diye ifade ediliyor. Bunların ayıplı taraflarını mevcut iktidara bırakıyorum. Bugün İzmir’de il kongresi yapacak olan, genel başkanlarını ağırlayacak olan bu işin ayıplı taraflarını iktidar partisine bırakıyorum. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında sosyal yardımlarda olsun, engellilerle ilgili yapılan çabalarda olsun, bırakın partizanlığı her türlü farklılığa karşı gözünü ve kulağını kapatmış, herkesi eşit gören ve hak edenler arasında en ufak bir ayrımcılık yapmayan anlayışımızın buradan size onur sözünü veriyorum.”

“ENGELLİ AYLIKLARINI OKUMAYA BEN UTANIYORUM”

“Bugün tüm vatandaşlarımız büyük bir ekonomik yıkım yaşıyor. Bu iktidarın geldiği günle bugün arasında emeklilerin aldığı maaşlarda, bu memur emeklisi de olsa aynı, işçi emeklisi de olsa aynı. En düşük emekli maaşı karşılaştırmalarında, asgari ücret karşılaştırmalarında. Devletin yaptığı tüm yardımlarda, en basitinden hatta övündükleri alanlarda. Örneğin, ‘Öğrencilere verdiğimiz burslar, geldiğimizde 450 liracıktı, biz 2 bin lira, 3 bin lira yaptık’ diye övünüyorlar. Ama ister altın hesabına, ister simit hesabına, ister somun ekmek hesabına, hangi hesaba vurursanız vurun çok büyük farklar var. 8’ken 2,5’a düşmüş; örneğin 8 çeyrek altın alıyorken, 2,5 çeyrek altına düşmüş. Çay - simit hesabında yerlerde sürünen rakamları hep beraber paylaşıyoruz. Biraz önce videoda da arkadaşlar bir grup konuşmasından alıntılamışlar. Engelliler açısından durumun ne kadar daha da vahim olduğunu birkaç rakamla ifade etmek isterim. Bu seneki yaşlılık aylığı. Bakacak kimsesi yok, yaşlılık aylığı alıyorlar. Bakın hangi rakamlarla nasıl geçinilemeyeceğini ne kadar çok konuştum. Bugün 14 bin 500 lira gibi en düşük emekli maaşı var. Bugün 22 bin lira gibi bir asgari ücret var. Bunlarla nasıl yaşanılamayacağını, nasıl ya barınılacağını ya da karın doyurulabileceğini; bu paranın kiraya giderse boğazdan geçmeyeceğini, boğazda geçerse açıkta kalınılacağını çok haklı bir şekilde söylüyoruz. Sokakta büyük bir isyan var. Kadın kollarımız, pazara çıktığında ellerindeki kırmızı kartları kapıp, arkasındaki hesabı bizden iyi anlatan emeklilerin videoları her gün geliyor. Rize’den geldi dün, Samsun’dan geliyor, Diyarbakır’dan geliyor. Ama bakın o 14 bin 500 lira nasıl bir sefalet maaşıyken, bu sene artmış haliyle 4 bin 664 lira yaşlılık aylığı alıyor insanlar. Yapılan zam sadece 483 lira. Yani günlük 16 lira. Simit alsan yanına çay içemeyeceğin bir artışla yaşlılık aylığı 483 lira oldu. Yüzde 40 ila 69 arasında engelli olanların aylıklarına günlük 385 lira artış yapıldı. Aldıkları maaş 3 bin 723 lira. Yüzde 69’a kadar engeli olan vatandaşa vere vere 3 bin 723 lira aylık maaş veriliyor. Yüzde 70 ve üzerindeki engelli aylıkları aylık 577 lira arttı ve 5 bin 584 lira oldu. Günlük artış 19 lira. 18 yaş altı engellilere ödenen para 3 bin 723 lira, artış 385 lira. Dul ve yetim aylığı ise 3 bin 647 lira oldu. Günlük yapılan artış da sadece ve sadece 20 lira. Bu tutarları inanın, ben okumaya utanıyorum toplantıda söylediğimiz gibi. Ama birileri bunları vermeye utanmıyor, söylemeye utanmıyor. Hatta bu tutarları ifade etmeden sanki çok yeterli maaşlar ödeniyormuşçasına bunların isimlerini sayarak, rakamlar sayarak ‘Şu kadar engellimize maaş ödüyoruz. Şu kadar yaşlımıza maaş ödüyoruz’ diyorlar. Ama verilen paralar bu paralar. 4 bin 500 lira verdiği parayla, yani günde 150 lira ile bir yaşlının bir de evinin de olmadığını düşünün, geçinmesini ya da bir ağır engellinin geçinmesini bekleyen bir anlayışla karşı karşıyayız.”

“100 ENGELLİDEN 77’Sİ YOKSUL, DIŞLANMIŞ”

“Biraz önce istihdamdan bahsedildi. Engellilerin en haklı isyanı, kanunlarda yazan haklarını, kontenjanlarını alamamak. Bir karşılaştırma yapacak olursak, 2022 yılında kamuda çalışan engelli sayısı 22 bin 162 iken, 2023 Mart ayında 20 bin 51’e düşmüş. Artması gerekirken, talep varken, talep sürekli dile getiriliyorken, arada 2 bin 111 engelli daha azalmış kamuda çalışan. Özel sektörde 2022 yılında çalışan 117 bin 545 engelli varken, 2023 Mart ayında 101 bin 397’ye gerilemiş. Yani 16 bin 148 engelli istihdamı azalmış. 2022 yılında Türkiye’de yapılan Türkiye Sağlık Araştırmasına göre, engellilerin sadece yüzde 15’i çalışıyor. 100 engelliden 85’i istihdam dışında. Avrupa Birliği’nde engelli bireylerin yoksulluk ve sosyal dışlanmışlık riski taşıyanları yüzde 29. Avrupa diyor ki, ‘Engellilerin yüzde 71’i toplumda dışlanmadan, zorlanmadan, yoksulluk riski çekmeden geçiniyor.’ Ama bu yüz 29 üzerine çalışıyorlar. Türkiye’de bu rakam yüzde 77. Türkiye’de 100 engelliden 77’si başta yoksulluk ve sosyal dışlanmışlık olmak üzere sorun yaşıyor ve çözemediğimiz sorunları var. İşte bu salonda o sorunları konuşuyoruz. OECD ülkelerinde engelli bireylerin istihdamı için ayrılan kamu yardımları, milli gelirin ortalama yüzde 2,1’i. Yani en yüksek olan ülkeden bahsetmiyoruz. OECD’nin ortalaması yüzde 2,1, Türkiye’de ise binde 1; yüzde 0,1. Bir tarafta onların gelirlerini düşünün. 100 bin dolara varan milli geliri olan ülkelerden bahsediyoruz, 65 bin dolar milli geliri olan ülkelerden bahsediyoruz. Onlar bu milli gelirin yüzde 2,1’ini engellilerine ayırırken, biz zaten düşük olan milli gelirimizin sadece binde 1’ini engellilerimiz için ayırıyoruz.”

“ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZ MECLİS’TE OLACAK, BAKAN OLACAK”

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak üzerimize düşenleri yapma noktasında irademizi biliyorsunuz. Bugün Türkiye’nin engelli dostu olmakla övündüğümüz, çok uzun dönemdir emekler verilen, Sayın Tugay’ın, belediye başkanlarımızın ayrı ayrı üzerine titizlendiği bir engelsiz şehir olma yolunda ilerleyen İzmir’deyiz. Yerel yönetimlerde 413 belediyemizde… Sosyal Demokrat Belediyeler Eşgüdüm Konseyi’nin en önemli görevlerinden biri, engelli hakları konusunda sosyal demokrat belediyelerin birbirlerinin iyi örneklerini almaları, birbirlerinden öğrenmeleri ve belli bir standardın sağlanması. Parti olarak geçen sene 4-9 Eylül tarihleri arasında Değişim Kurultayımızı gerçekleştirdik ve tüzüğümüzde bir engelli kotası tarif ettik. Ayrıca ağır engelli bir bireyin mutlaka milletvekili seçiminde liste başı olmasını, ama ayrıca bu rakamın 1 ile kalmamasını ve seçilecek yerlerden engellilerin Cumhuriyet Halk Partisi sıralarında, öyle milletvekillerine dert anlatmak için Meclis’e gelmek ya da şehirlerde randevu istemek yerine kendi haklarını aradıkları, korudukları, kendi yasalarını yaptıkları bir süreci ümit ediyoruz. Engelli örgütlerinden gelen, sorunu bilen ve mutlaka iktidar olduğumuz o sıralarda sizlerin o sorunlarını doğrudan Meclis’te, kürsüde dile getirecek olan milletvekillerinin de buradan şimdiden size müjdesini veriyorum. Son olarak, Meclis’te Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarı olduğunda, çoğunluğu olduğunda ve bir Cumhuriyet Halk Partili cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Halk Partili Türkiye İttifakı’ndan bakanlar, her hafta Bakanlar Kurulu toplantısında bulunduğunda biz bu ülkenin önüne ne koyacağız? Onları ifade ederek sözlerimi tamamlamak isterim. Biz engellilerin sorunlarının ve taleplerinin elbette farkındayız. Ama bu farkındalığın kamu yönetimine tam olarak yansıması için güçlü de bir bütçesi olan icracı bir Engelliler Bakanlığı kurulacak ve Bakanlığın başında bir engelli bakan olacak. Engelli bireylerin bağımsız bireyler olarak yardım değil, hak öznesi olduğu gerçeği kabul edilerek bütün adımlar ona göre atılacak. Engellilerin eğitime, istihdama, sağlığa ve tüm insan haklarına erişimi ve toplumsal yaşama aktif katılımları için erişilebilirlik koşulları sağlanacak ve bütün engeller kaldırılacak.”

“HER ARALIK’TA ENGELLİ BAKIMINA SEYYANEN 1 ASGARİ ÜCRET YATIRACAĞIZ”

“Özel gereksinimli çocuklarımızın örgün eğitim dışında aldıkları rehabilitasyon hizmetleri haftada en az 40 saat olarak belirlenecek ve uygulanacak. Özel eğitim kurumlarının öğretmenlerinin ücretine mutlaka devlet desteği verilecek, maaşları artırılacak, tazminat hakları tanınacak. Özel eğitim merkezlerine giden özellikle 0-12 yaş arasındaki öğrencilerin seans sayıları, 8+4 saat gibi kabul edilemez gibi bir noktadan en az 20 saate çıkarılacak. 2024 yılında engelli öğretmen ataması yapmadılar, 2 bin 500 engelli öğretmen atama bekliyor. İktidarımızda atanmayan, ‘atanamayan’ öğretmen sorununu ortadan kaldıracağız. Ancak iktidarımızın ilk Bakanlar Kurulu toplantısında atama bekleyen bütün engelli öğretmenleri atayacağız. Engelli haklarından yararlanmak için Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerine tamamen aykırı olarak, çağ dışı düzenlemelerle en az yüzde 40 vücut fonksiyon kaybı aranmasına da ilk Bakanlar Kurulu toplantısında son vereceğiz. Gerekli yasal düzenlemeyi de bir ay içinde yapacağız. Engellilerin kamu hizmetlerinden ücretsiz ya da ya da indirimli yararlanmalarına dayanan bugünkü sosyal destek sistemi yerine, aylık engelli ödeneği şeklindeki sosyal destek sistemine geçeceğiz. Engellilerin sağlık hizmetlerine ulaşma hakkının önündeki tüm engelleri kaldırıp, muayene ücreti, katılım payı ve özellikle ortez ve protez her türlü tıbbi yardımcı malzemeden asla ve asla katkı payı almayacağız. 2018 yılında sivil toplum örgütleri ile birlikte tüm partilerin katkılarıyla TBMM’de hazırlanan fakat rafa kaldırılan Otizm Eylem Planı’nı hızla yaşama geçireceğiz. İstihdama katılımın önündeki engelleri kaldırıp İş mevzuatı, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi’nin nihai gözlem ve sonuç raporuna göre düzenlenecek. Engelli aylıkları ve evde bakım aylıkları, yüksek enflasyonlu ortam da göz önünde bulundurularak yeniden hesaplanacak, engelli ve yaşlısına bakan, çoğunlukla sosyal güvenceden yoksun kadınlardan oluşan vatandaşlarımıza ödenen evde bakım parası da net asgari ücret düzeyine çıkarılacak. Engelliler Haftası’nda ödenmek üzere her yıl seyyanen, net asgari ücret tutarında hem engelli bireylere hem de evde bakım yardımından yararlananlara ödeme yapılacak. Yani her sene Aralık ayının başında engellilere ve engellisine bakanlara bir asgari ücret mutlaka yatırılacak. Erişebilirlik sorunları ise Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nde yer alan evrensel tasarım ilkeleri doğrultusunda çözülecek.”

“BU SORUNLARI GERİDE BIRAKARAK KOL KOLA YÜRÜYECEĞİZ”

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarda yapacağı ne varsa, burada yazanlar, benim size ifade ettiklerim ve sizin bugün 15 masada belirleyeceğiniz ne varsa hepsini en kısa sürede hayata geçirmek ve Türkiye Cumhuriyeti devletini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıl önce ‘kimsesizlerin kimsesi olsun’ diye kurduğu Cumhuriyet’in kimseyi geride bırakmasına izin vermeyeceğiz. Yoksulları geride bırakmasına, hiçbir çocuğun hayata kapatamayacağı bir farkla geriden başlamasına. Ama bilhassa ve bilhassa sizleri, engellileri, engelli ailelerini… Toplanıp da derdini anlatmaya, birini bulup da ona belediye başkanına, ya da milletvekiline bir kağıt uzatıp… Kapıdan girdim yerime gelene kadar 5-6 tane kağıt aldım. Teker teker kıyıya vurmuş deniz yıldızlarını siyasetçilerin denize geri atmasına değil, artık bu dalganın alıp da engellileri oradan oraya savurmasına izin vermeyeceğiz. Hepimiz siyaseti eşit bir şekilde ve kimsenin hakkını yemeden, kimseyi geride bırakmadan bu sorunların hepsini bir yüzyıl geride bırakmış olarak, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına el ele, kol kola yürüyeceğiz. Hepinize bunun sözünü veriyorum. Son sözüm şudur. Burada dünya kadar kamera, bütün basın varken günlük siyasete ilişkin ne söylersek onlar öne çıkıyor, engellilerin sorunları öne çıkmıyor. Dün İstanbul’da çok önemli bir meydan okuma, çok önemli bir birliktelik, çok yüksek bir moral vardı. Akşam saatlerinde canımızı sıkan olaylar oldu, onlara da tepkimizi Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucusu Muammer Aksoy’un ölüm yıldönümünde derneğimizde söyledik. Bugün İzmir’den bu gündemin önüne geçebilecek hiçbir gündem, engellilerin sözünü engellemesin diye gündelik siyasete dair bir şey söylemiyorum. Söylenecek ne varsa bunlara dair, yarınlara, öbür günlere bırakıyorum. Sizlerle dayanışma duygularımı yürekten ifade ediyorum. Sağ olun, var olun.”

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları