Özgür Özel, Babaeski'den sordu: 'Tayyip Erdoğan, enflasyonun 67 olduğuna inanıyorsa neden emekliye 33 veriyor. Ama emekliye 33 verirken, köprüye, yola yüzde 76 zam yapıyor'
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Kırklareli’nde Babaeski Halk Buluşmasına katıldı. Özel, “31 Mart’ta yerel seçimleri yapacağız, Babaeski’yi kimin yöneteceğine Babaeskililer karar verecek."
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Babaeski Halk Buluşmasında yaptığı konuşmada, “Sokaklardan korkmayacağız, meydanları boş bırakmayacağız, elbette yıkıp yakmayacağız, elbette kimseye zarar vermeyeceğiz ama kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak, emekli uzun adamdan hakkını alacak. İşçi alacak, memur olacak. Her kim ki bu ülkedeki insanları öyle yukarıdan bakarak, kibirle bakarak, karınca gibi görüyorsa buradan bir kez daha haykırıyoruz ki Tayyip Erdoğan, karıncanın kardeşi var. Karıncanın kardeşi o karıncayı sana ezdirmez. Karıncanın kardeşi vardır, o da CHP’dir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Kırklareli’nde Babaeski Halk Buluşmasına katıldı. Özel, “31 Mart’ta yerel seçimleri yapacağız, Babaeski’yi kimin yöneteceğine Babaeskililer karar verecek ama Cumhuriyet tarihi boyunca bir gelenek var. Babaeski Atatürk ve onun partisinden şaşmadı, şaşmayacak. Bugün Babaeski’de bir bayrak yarışı, onurlu ve muhteşem bir veda, heyecanlı ve iddialı bir başlangıca tanıklık etmeye geldik. 3 dönemdir Babaeski’ye hizmet eden, öncesinde bu devlette hakimlik görevinde bulunmuş, iyi bir hukukçu ve Babaeski’nin malını kendi malından çok gözeten, şu belediyenin varlıklarını ailesinin varlığı gibi koruyan, kollayan, bütçesini kendi namusu gibi sakınan Abdullah Hacı Başkanımız, kendi rızası ile hani tartışılıyor ya tüzük değişiklikleri, 3 dönem kuralı. Biz de dönem kuralı getireceğiz ama dönem kuralını kendi kendine uygulayan, görevi sizin itimadınızın, sevginizin en üst noktasına getirip tam orada bırakan Abdullah Hacı’ya partimiz adına, Babaeski adına yürekten teşekkür ediyorum. Helal olsun başkanımıza, bunlar minnet alkışı. Allah hepimize, bütün siyasilere görevini böyle yapmak ve devretmeyi nasip etsin” dedi.
“GÜZEL BİR DEVİR TESLİM TÖRENİ”
“Şimdi yeni bir başlangıç var, heyecanlı ve umutlu bir başlangıç” diyen Özel, “Abdullah Başkanımız, yeniden aday olmayınca aday adaylarımız çıktı. Tabii ki demokrasinin ve parti içi demokrasinin en iyi yaşandığı illerimizden birisi Kırklareli, elbette parti içi demokrasinin amiral gemisi Babaeski’de siz istediniz, biz yaptık. Hani diyorlar ya, bazı sağcı yazarlar bilir bilmez, efendim hani ön seçim yapacaktınız? Biz Türkiye’de geçen seçim 800 aday gösterebilmiştik, bu seçim tam 880 birime, beldeye, ilçeye, ile ‘Ön seçim yapabilirsiniz’ diye yazıyı yolladık. Ön seçim yapmak isteyen bildirsin dedik, 250’nin üzerinde talep geldi, sonuçta 199 yerde ön seçim yapıldı. Biz burada Kırklareli’nde istenen her yerde ön seçim yaptık. Sadece Karahalil’de Aykut Yakut Başkanım, zaten mevcut başkandı, tek adaydı. Ancak onun dışında her yerde ön seçim yaptık, ön seçimden sizlerin oylarınızla bir Cumhuriyet kadını çıktı. Nuray Başkan, Nuray Öner Polat ön seçimden çıktı ve şimdi Abdullah Başkanım onun elini tuttu, bu güzel devir teslimi gerçekleştiriyorlar. Nuray Başkanım mimar ve aldığı eğitimle bu kente Abdullah Başkanın koyduğu vizyonun üzerine devam ederek, kenti güzelleştirecek, Babaeski’ye kadın elinin değmesi, mimar elinin değmesi, heyecanlı, genç elinin değmesi, Babaeski’ye iyi gelecek, hepimize iyi gelecek. Ayrıca biraz önce adını andım, Karahalil’imizde değerli başkanımız Aykut Yakut’u Karahalil’in tam mutabakatıyla yeniden aday gösteriyoruz, başkanım burada. Son derece başarılı, halk onu seviyor, o görevini seviyor. Kendisini tebrik ediyoruz, başarılarının devamını diliyoruz” ifadelerini kullandı. Özel şunları söyledi:
“ŞEKER FABRİKASINI PEŞKEŞ ÇEKTİLER”
“Büyükmandıra’da yine sandığı koyduk, sandıktan herkesle arası iyi olan, namuslu, çalışkan bir esnaf Alaattin Doğan Başkanım çıktı. Tebrik ediyoruz. Onun da Büyükmandıra’yı alacağına ve bir daha Büyükmandıra’nın yaban ellere gitmeyeceğine eminim. Başarılar diliyorum. Şimdi, bir de Alpullu’muz var. Alpullu’nun önemi büyük, çünkü Alpullu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1926 yılında Şeker Fabrikasını açtığı, 1933 yılında Alpullu’da 328 ton şeker üretiliyor, dünya birincisi oluyor Alpullu. Maalesef, 1926’de birinci Cumhurbaşkanımızın Alpullu’muza kazandırdığı fabrikayı 2018 yılında sonuncu Cumhurbaşkanı yok pahasına sattı. O kadar üzgünüz ki o tarihi hatırlarsınız, böyle otobüsleri giydirdik, 20 milletvekilimiz, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamları ile Türkiye’de satılmak istenen bütün şeker fabrikalarını gezdik. Türkiye’nin ilk ittifakını kurduk, şeker ittifakı dedik. O otobüsün üstüne Demokrat Partililer, Saadet Partililer, İYİ Partililer, CHP’liler, hatta MHP’liler, bazı şehirlerde AKP’li sendikacılar bile çıktı, yapmayın dedik, satmayın dedik. Bu insanlara kıymayın dedik. Şeker stratejik üründür, vazgeçilemez, özel sektöre bırakılamaz dedik. Dinlemediler. O fabrikaları yok pahasına sattılar. Bakın yok pahasına diyorum, ben Alpullu’yu Meclis’te çok konuşuldu, dinledim. 150 milyon lira gibi komik bir paraya sattılar. Alpullu’da 4 tane kazan var. Her bir kazanın değeri en az 25 milyon. Sadece 4 kazan 100 milyon lira ediyor. Ekipmanı, her şeyi orada, bir de ilk başta sadece işletme hakkını vereceklerdi, her şeyi kattılar, en son lojmanı kattılar, arsayı kattılar, binayı kattılar. 150 milyon liraya yok pahasına, gerçek değerinin belki 3’te birine, 5’te birine Alpullu Şeker Fabrikasını peşkeş çektiler. Şimdi o fabrikanın kadrolu işçisine satmadığımız şeker fabrikasına git diyorlar. Git başka şehirlere… Yazık millet yerinden, yurdundan, evinden, bucağından oldu gitti. Geri kalanı 4B’li yaptılar. Düşük maaşlarla çalışıyor.”
“HER ŞEYİN SORUMLUSU RECEP TAYYİP ERDOĞAN”
“Şimdi arıcı şeker istiyor, fiyat pahalı. Şuradaki mandırada, fırında, pastanede ihtiyaç duyulan şekerin fiyatı ateş pahası. Yarın öbür gün bir büyük krizde, ithalat imkanı kalmadığında bu şekerin ne kadar önemli bir ürün olduğunu herkes bir daha görecek. O yüzden Alpullu, CHP’liler için Atatürk’ten emanet ilk şeker fabrikamız, rekortmen şeker fabrikamız, en kıymetli fabrikamız olduğu için Alpullu bizim için izzetinefis meselesi haline geldi. Adayımız 16 yıl Şeker- İş Alpullu Şube Başkanlığı yapan Orhan Saltık. Alpullu’nun artık CHP’ye gelme zamanı geldi. Alpullu’yu alacağız, Alpullu’yu aldığımızda kısa sürede geleceğim, hep birlikte Alpullu’ya gideceğiz, belediye başkanımızın makamına Alpullu Şeker Fabrikasının fotoğrafını, Atatürk’ün fotoğrafını asıp bu haramilerden Türkiye’yi kurtarana kadar mücadele edeceğiz. Memlekette yoksulluk, işsizlik, israf, mağduriyetler, gençlerin umutsuzluğu, hayat pahalılığı, enflasyon, her şey var. Her şeyin bir de sorumlusu var. Her şeyin sorumlusu, hani her şeyi ben bilirim diyor ya Tayyip Erdoğan. Her şeyin sorumlusu o. Tayyip Erdoğan, çıkmış şöyle bir açıklama yapıyor. Diyor ki ‘Bazı fırsatçılar fahiş fiyat artışları ile insanımızın lokmasına göz dikiyor. Onlarla mücadelemiz sürecek.’ Şimdi bu Tayyip Erdoğan’ın huyudur. Bütün iyi şeyleri kendi yapar kötü şeyleri devlete yaptırır. Bütün iyi şeyleri üstüne alır, kötü şeylerde suçlu bulur. Hiç kimseyi bulamasa, bizi suçlar CHP yaptı der. Tayyip Erdoğan’a soruyorum, bugün TÜİK aylık enflasyonu açıkladı, yüzde 4,5. Yıllık enflasyon yüzde 67. TÜİK’e göre 67 olan enflasyon normalde gerçek hesaplandığında yüzde 120. Siz biliyorsunuz. Süt geçen sene kaç paraydı, şimdi kaç para? Kıyma kaç paraydı, şimdi kaç para? Dana kuşbaşı, ekmek kaç paraydı, şimdi kaç para? Ramazan pidesi kaç paraydı, bu sene kaç para? Ama TÜİK üzmeyecek ya Tayyip Beyi, 67 olarak ilan etmiş. Yalan ama diyelim ki bu yalana inandık. Tayyip Bey yüzde 67 enflasyon varken, emekliye en düşük emekli maaşı alana ne vermiş, yüzde 33. Yani 7 bin 500 lira alanı yüzde 33 zamla 10 bin lira verdi. Normalde ne yapması lazım? 67. Yüzde 34, 3 bin 500 lira sadece bu zamda cebinden çaldı emeklilerin.”
“ERDOĞAN’IN YANINA BIRAKMAM”
“Başka bir hesap yapalım, emekli ikramiyesi, biz söyleyince ben de yapacağım dedi, 2015’te söz verdi, 2018’de biz bir asgari ücret yap dedik, bin liracık yaptı. O gün o beğenmediğimiz, eleştirdiğimiz bin lira tam 24 kilo kıyma alıyordu. Şimdi bin lirayı önce 2 bin yapmıştı, 3 sene sonra. Bu sene de 5 bin yapacağım diye söylentisini yaydı, 3 bin lira yaptı. Şimdi alınacak emekli ikramiyesi kaç kilo kıyma alıyor, 3 bin lira. 6 kilo zor alıyor. Yani sadece emekli ikramiyesinde 24 kilo kıyma alırken, 6 kilo kıymaya düşmüş. Emeklinin bayram sofrasında 18 kilo kıyma çaldı bu adam. Zaten bir emekli bir kurban kestirse, çıkan etini kıyma yaptırsa o kadar kıyma çıkacak. Yani biz her bayram emekliye bir asgari ücret verelim diyoruz ya, bu emeklinin sofrasından kurbanlık koyunu çaldı. Bakın net bir şey söyleyeyim, 2002 yılında geldi. 3 Kasım 2002. En düşük emekli maaşı, 1,5 asgari ücret. Bugün asgari ücret 17 bin lira olduğuna göre, en az 25-26 bin lira olması lazım. Ama 10 bin lira veriyor emekliye. O gün en düşük emekli maaşı inanmayan açsın, hesaplasın baksın. Tam 8 çeyrek altın alıyordu, bugün zorla 2,5 çeyrek altın alıyor. Tayyip Erdoğan, iktidarı boyunca emeklilerin cebinden her ay 5,5 çeyrek altın almıştır. Emeklilerin hakkın elinden almıştır, cebinden almıştır, cüzdanından, sofrasından, buzdolabından, kombisinden almıştır. Ben bu emeklinin hakkını bu Tayyip Erdoğan’ın yanına bırakmam. Vallahi de bırakmam, billahi de bırakmam.”
“MOTORİNE YÜZDE 106, BENZİNE YÜZDE 97 ZAM”
“Bir de diyor ki fahiş zam yapıyorlar diyor, enflasyonun üstünde diyor, vatandaşımızın diyor, lokmasına göz dikiyorlar. Bir de işin tersi var. Tayyip Erdoğan, enflasyonun 67 olduğuna inanıyorsa neden emekliye 33 veriyor. Ama emekliye 33 verirken, köprüye, yola yüzde 76 zam yapıyor. Benzine, mazota bakın 1 yılda değil, 28 Mayıs günü seçimi kazandı, üstünden 8 ay geçti. Daha 1 yıl olmadı. O gün 19 lira olan mazot, bugün 42 lira. O gün 20 olan benzin, bugün 42 lira. Mazota yüzde 106, benzine yüzde 97 zam yaptı. Eğer birisi garibanın, vatandaşın lokmasına göz diktiyse onun adı da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bundan sonraki süreçte Erdoğan’ın oyunlarına hiçbirimiz gelmeyeceğiz. Erdoğan’ın hiçbir oyununa gelmeyeceğiz. O bizimle kavga etmek, bizimle tartışmak, meseleyi efendim ben milliyim, sen gayri millisin, efendim evet açsınız ama bunlar oy alırsa yok ezanı dindirecekler, bayrağı indirecekler, vatanı böldürecekler diye yalanlarla bizi meşgul etmeye çalışıyor. Bizim derdimiz vatandaşa yapılan zam. Bu devamlı zam, zam, zam yapıp, dönüp DEM, DEM, DEM diyor. Ben evet, Recep Tayyip Erdoğan ile kavga edeceğim ama emeklinin hakkı için, esnafın hakkı için, köylünün hakkı için, yoksulun hakkı için kavga edeceğim. Ey Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın neresinde bir haksızlık olsa vatandaş yollara dökülür. Protesto yapar. Sen gelmeden önce Başbakanın kapısına yazar kasalar atılıyordu. Kimse bir şey demiyordu. Öyle bir korku imparatorluğu yarattı ki kimse sesini çıkarmayacak, bu bildiği zulmü, zammı yapacak, her bildiğini okuyacak ama biz susacağız. Konuşan olursa teröristtir, itiraz eden olursa dış güçlerin uşağıdır, yollara düşen olursa darbe girişimidir. Aha da buradan söylüyorum. Tayyip Erdoğan, 31 Mart’ta bu millet ilk önce yerel seçimlerde sana bir sarı kartı gösterecek, kırmızı ışığı yakacak, muhalefet birleşecek, gücünü gösterecek, ondan sonra sen göreceksin. Bu emeklinin hakkını işçinin, esnafın hakkını çiftçinin hakkını hep beraber söke söke alacağız senden.”
“MEYDANLARI BOŞ BIRAKMAYACAĞIZ”
“Sokaklardan korkmayacağız, meydanları boş bırakmayacağız, elbette yıkıp yakmayacağız, elbette kimseye zarar vermeyeceğiz ama kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak, emekli uzun adamdan hakkını alacak. İşçi alacak, memur alacak. Her kim ki bu ülkedeki insanları öyle yukarıdan bakarak, kibirle bakarak, karınca gibi görüyorsa buradan bir kez daha haykırıyoruz ki Tayyip Erdoğan, karıncanın kardeşi var. Karıncanın kardeşi o karıncayı sana ezdirmez. Karıncanın kardeşi vardır, o da CHP’dir. Sizden tek isteğim şudur, 31 Mart’a kadar adaylara sahip çıkın, meydana, sokaklara sahip çıkın. 1 Nisan’dan sonra nereye çağırılırsanız, oraya gelin. Barışçıl gösterileri kimse terör eylemi diye gösteremez. Bu milleti sindirmeye çalışıyorlar, sinmeyeceğiz, haklı tepkileri dindirmeye çalışıyorlar, dinmeyeceğiz, milletin sesini kesmeye çalışıyorlar, susmayacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız. 31 Mart’a bir tarafta Cumhur İttifakı, AKP ile MHP. Her geçen gün birbirine benzeyen, milleti tehdit eden, oy vermezsen hizmet etmem diyen, hatta Hataylı depremzedeye geçen seçim vermedin, mahzun kaldın, boynu bükük kaldın, yine vermezsen yine hizmet etmem diyen, Ordu’da ben yoksam doğalgaz yok diyen, Sakarya’da iktidar eğer yerelde yoksa hizmet gelmez diyen, şantaj siyaseti yapan, tehdit siyaseti yapan Tayyip Erdoğan ne derse desin eyvallah çeken. Eskiden şu belediyenin T.C.’si söküldüğünde tepki gösterip, iktidar ortağı, ittifak ortağı olunca susan Bahçeli, sana andımızı okutmazsam namerdim deyip, her sabah andımızın okutulmamasına susan Bahçeli. Senden Cumhurbaşkanı olmaz deyip ilk imzayı kendi çakan Bahçeli ile beraber bunlar. Yanlarına bir de Hizbullahçıları, domuz bağcıları, kadın düşmanlarını almışlar, korku ittifakı kurmuşlar. Bunlara karşı bir büyük ittifak kuruyoruz. Kendimize güveniyoruz, herkese güveniyoruz. Bu ittifakta, sadece sosyal demokratlar yok. Biz varız. Milliyetçi demokratlar var, iyi insanlar var. Muhafazakar demokratlar var. İnançlı insanlar var. Ama ortak özellikleri yalandan korkan, haramdan korkan, hak yemeyen, hakkını da yetirtmeyen insanlar var.”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları