Özgür Özel Bigadiç’te: “CHP’ye Oy Verirsen Ahmet Akın’la Birlikte Sen de Kazanırsın”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Balıkesir’in Bigadiç ilçesinde gerçekleştirilen halk buluşmasına katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bigadiç’te yaptığı konuşmada, “Ahmet Akın kazandıktan sonra CHP’nin belediye başkanı olmayacak sadece. Eğer eski ittifak ortaklarımız, herhangi bir başka partiye oy verirse, AKP kazanır. Ama onlar CHP’ye oy verirse, CHP kazanmaz. Ahmet Akın ile birlikte CHP’liler kazanır, İYİ Partiler kazanır, Demokrat Partililer kazanır, DEVA kazanır, Gelecek Partisi, Saadet Partisi kazanır. Yani Balıkesir kazanır. O yüzden sözün özü şudur. Oyu başka partiye verirsen, AKP, Ahmet Akın’a verirsen sen kazanacaksın. Ahmet Akın herkese yakın” ifadesini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Balıkesir’in Bigadiç ilçesinde gerçekleştirilen halk buluşmasına katıldı. Özel, burada yaptığı konuşmada, “Değerli Bigadiçliler referandumda buradaydım. Birlikteydik. Hep birlikte dedik ki eğer referandumdan evet çıkarsa, bütün yetkiler bir kişiye gidecek. Her şeye bir kişi karar verecek. Hayrul beşer insan şaşar, bütün yetkiler bir kişide olursa işler sıkıntılı olur dedik. Dinlemediler. Olağanüstü hal şartlarında bir referandum yaptılar. Kıl payı farkla geçti. Sonra bir seçim oldu. O seçimde yine küçük bir farkla tek adam rejimi başladı. O günlerde 2 lira olan mazot 5 yılda 19 liraya çıktı. Tayyip Bey bir daha böyle otobüslerin üstüne çıktı. Dedi ki ekonomiyi ben biliyorum. Bu sefer düşüreceğim dedi, 5 yılda 2 lira 80 kuruştan, 19 liraya çıkan mazot bu sefer 9 ayda 44 liraya çıktı” dedi.
“BÜYÜK BİR MÜCADELEYİ BAŞLATACAĞIZ”
“Bigadiç alnının terini toprağa damlatan, o topraktan bereket fışkırtanların, o bereketle çoluğuna çocuğuna rızkını temin edenlerin, haramdan ve yalandan korkan güzel insanların, çiftçilerin memleketi, ekmeğini topraktan çıkaranların memleketi” diyen Özel, “Gazi Mustafa Kemal’in milletin efendisidir dediklerini maalesef şimdi süründürüyorlar. Yazıklar olsun. Hayvancılıkta, parite süt üretiminde şimdi belki ama yıllarca 1,5 olması gereken, 1,5 üstünde olması gereken parite düştü, tedbir almadılar. 1,2 oldu, 1 oldu, gün oldu 0,95 oldu. Süt inekleri kesime gitti. Bütün düzen bozuldu, şimdi hadi bakalım hayvancılıkla geçinenler ayakta kalmaya çalışsın. Maalesef, ne köylünün, ne çiftçinin, ne hayvancılıkla uğraşanların asla ve asla dostu olmayan bir hükümetle, bir yönetimle karşı karşıyayız. Mazot 44 lira olunca, ekmesi, dikmesi mazotla, sürmesi mazotla, biçmesi mazotla, taşıması mazotla. Maliyetler çok artıyor. Borçlar ödenebilir olmaktan çıkıyor. Ayrıca benzine, mazota zam gelince iğneden ipliğe her şeye de zam geliyor. Buradan bir kez daha söylüyorum. Önümüzdeki dönemlerde bu konu ile ilgili büyük bir kampanya, büyük bir mücadele başlatacağız. Mademki daha önce de konuşmuştuk, mademki gemilere, yatlara, kotralara, gezinti teknelerine mazot ÖTV’siz verilir, biz de Bigadiçli çiftçimize ÖTV ve KDV’siz mazotu 25 liraya istiyoruz” ifadesini kullandı. Özel, şunları söyledi:
“16 MİLYON EMEKLİ HEP BİR AĞIZDAN…”
“Diğer taraftan en büyük mağdurlar kim? En büyük mağdurlar emekliler bir el kaldırsın. Kaç para alıyorsunuz maaş? 10 bin lira. Türkiye’nin ve hatta dünyanın en kalabalık korosu. Koro dediğin 100 kişi olur, bilemedin bin kişi olur. Bigadiç’te bin kişi var. Edremit’te 5 bin kişi var. 81 vilayette, 973 ilçede binlerce emekli, Türkiye’de 16 milyon emekli hep bir ağızdan sesleniyorlar. Dünyanın en acıklı şarkısını söylüyorlar, 10 bin lira diyorlar. Bakın AKP iktidara geldiğinde en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Doğru mu? Yani hiç ilişmese, sizinle uğraşmasa 1,5 asgari ücret bugün 26 bin lira. Nasıl para? 10 bin liraya göre çok iyi para. Ama maalesef, TÜİK’e göre vereceğim dedi, enflasyona ezdirmeyeceğim dedi. TÜİK ne demek? Tayyip’i üzmeyen istatistik kurumu demek. Tayyip’i üzmeyen sizi üzdü. Bundan 22 yıl önce en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Şimdi 0,6 asgari ücret. Hiç düzeninizi bozmasalar, bugün 26 bin lira alacaktınız, şimdi 10 bin lira alıyorsunuz. O 10 bin lira yani en düşük emekli maaşı 3 Kasım 2002’de 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşı kaç çeyrek alıyor? Bak teyzem gösteriyor, 2,5’tu, 2’ye düştü. 6 çeyrek altın kayıp. Kasketli amcam. İsmin neydi amcam? Mehmet Başaran amcam bir çeyrek altını cebine katsa, evine varsa, baksa ki yok. Ne yapar, gezer Bigadiç’i dolanır, nerede düşürdüm diye arar. Ama Mehmet amcanın, bir sefer değil her ay, bir çeyrek altın değil 5,5 çeyrek altını ve sadece onun değil hepinizin 5,5-6 çeyrek altını kayıp. Onu cebinizden siz düşürmediniz, aldılar, çaldılar. Bir şey yitirildiği yerde aranır. Kaybetti mi Mehmet amca ne yapıyor, geziyor. Nerede kaybettik? Bir seçim sandığında. Nerede bulacağız, önümüzdeki Pazar yine seçim var, yine sandık var. Orada hesabını soracağız.”
“18 KİLO KIYMA ÇALDILAR”
“2015’te dedi ki, ben emekliyim, ben emekli Kemal’im. 2 bayramda birer ikramiye vereceğim. Önce veremezsin dediler, sonra 7 Haziran seçimini kaybettiler. 1 Kasım’da ben de vereceğim dedi sonra 3 Ramazan, 3 Kurban geçti ve 6 bayram sizin hakkınızı vermedi. İlk kez ne zaman verdi? 2018 yılında doğru mu? Yani tam Leyla Akman ablamın, beklemiş onun emekli olduğu sene ilk emekliye bayram ikramiyesini vermiş. Kaç para verdi, bin lira. Bakın Leyla teyze 2018’de bin lira bayram ikramiyesini çekti. Şu köşedeki kasaba vardı. Kaç kilo kıyma alıyordu biliyor musunuz? Tam 24 kilo kıyma alıyordu. Şimdi Leyla teyzeye 6 yıl sonra bayram ikramiyesi yatacak. 2 Nisan günü kaç para yatacak, 3 bin lira. 3 bin lira ile git aynı kasaba, 6 kilo kıyma alıyorsun. 24 kilo kıyma nerede, 6 kilo kıyma nerede? Arada 18 kilo kıyma kayıp. Ramazan mübarek gün. Allah oruçlarınızı kabul etsin. 30 Ramazan, 30 sahur, 30 iftar sofrası kurulacak. Bayram sofrası kurulacak. Torunlarla, çocuklarla sofraya oturulacak. Hadi 1 kilo kıyma birisi bedava versin, televizyonda görüyoruz. İstanbul, Ankara, Aydın’da kıymayı 250 liraya satıyorlar, ucuz kıyma, belediyelerimiz veriyor. 1 kilo kıyma için sabah 4’te kuyruk var değil mi? Bir kilo kıymayı kim kime bedava veriyor? Oysa Leyla teyzenin bayram ikramiyesinden 18 kilo kıymayı aldılar, sofrasından torununun, çocuğunun kursağından çaldılar. Bugün emekliler, görülmemiş bir haksızlıkla karşı karşıya. Ben 1,5 ay önce bu sorunu dile getirdim, emeklilerin bir kısmı geliyordu. Gelin dedim, sesimize ses verin, sesinizi çıkarın, sesimizi duyun. Hep birlikte hakkınızı arayalım. Emekliler gelmeye, çoğalmaya, ses yükseltmeye başladılar. Ne oldu, bütün siyasiler emeklileri konuştu, bütün liderler konuştu, gazeteler yazdı, televizyonlar verdi, yavaş yavaş AKP de dedi ki biz emekli için çalışma yapıyoruz. Hatta geçen hafta cumartesiyi bekleyin dediler, fos çıktı. Pazar İstanbul’da söyleyecek dediler, fos çıktı. En son döndüler, dolaştılar, şimdi bayramdan sonra bakarız diyorlardı, bugün Recep Tayyip Erdoğan çıkmış ve demiş ki yüksek enflasyon ortamında, emekliye ne verirsek verelim dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor.”
“KARINCALAR GİBİ YAN YANA DURALIM”
“Yahu kardeşim dipsiz kuyuya gidiyor diye emekliye para vermiyormuş. Milletvekiline veriyorsun, dipsiz kuyuya gitmiyor. Cumhurbaşkanı maaşına kendi kendine zam yapıyorsun, dipsiz kuyuya gitmiyor. Hali vaktinde yerinde olanların, 3-5 maaş alanların maaşına, parasına para katıyorsun, dipsiz kuyuya gitmiyor. Emekliye verince dipsiz kuyuya gidiyor, yazıklar olsun. Dipsiz kuyuları yaratan da sizsiniz, emekliyi dipsiz kör kuyulara atıp orada unutan da sizsiniz. Tepeden bakıp emekliyi küçük görüyorlar. Hakir görüyorlar. Minik görüyorlar. O tepeden baktığınız o küçük şeyler ömrü boyunca çalışmış birer karınca. Karınca misali çalıştınız siz. Her biriniz başka işlerde. Ama bu millet için bu devlet için çalıştınız. Şimdi emekliliği hak ettiniz. Ama sizi küçük görüyorlar. Karıncalar gibi yan yana duralım. Karıncalar gibi peş peşe yürüyelim. Onlar istediklerinde o küçük karıncalar bir arada durduğunda kaldıramayacağı yük, taşıyamayacağı yük, başaramayacağı iş yoktur. Size söz veriyorum. Kimseyi karınca gibi ezdirtmem. Karıncanın kardeşi var, o da CHP’dir. Aramızda birçok genç arkadaşım var. Türkiye genç işsizliğinde korkunç bir ülke haline geldi. Bu anda Türkiye’de gençlerin yüzde 40’a yakını işsiz ve umutsuz. Maalesef büyük bir sorunla karşı karşıyayız. Hani beka sorunu diyorlar ya, dış güçler gelecekler Türkiye’yi istila edecekler. Beka sorunu olacak. Dış güçlerin, güçlü ülkelerin dünyanın başka ülkelerinin Türkiye’de hayal kurması, beka sorunu değildir. Esas beka sorunu Türkiye’nin gençlerinin dünyanın başka ülkelerinde hayal kurmasıdır. O yüzden buradan bütün gençlere sesleniyorum. Umudunuzu kaybetmeyin. Enseyi karartmayın. Başınızı öne eğmeyin.”
“BU HAKSIZLIĞA MUTLAKA ENGEL OLACAĞIZ”
“Zorlukları biliyoruz. Ama özgürlükleri kısıtlayan, yaşam tarzınıza karışan, konserlerinizi, festivallerinizi iptal eden, Türkiye’yi yasaklar ülkesine çeviren bu iktidardan ancak hep beraber ve gücümüzü sandıkta göstererek kurtulabiliriz. O sandık önümüzdeki pazar günüdür. Bütün gençlerin kendi geleceklerine ve Türkiye Cumhuriyetinin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyorum. Gençler benim işim kolay. Çünkü Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurdu, Cumhuriyet benden sonraki genel başkanlara emanettir demedi, milletvekillerine bırakmadı. Kendisi askerdi, askere bile emanet etmedi. Demedi ki Cumhuriyet genelkurmay başkanlarıma emanettir. Dedi ki Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve yükseltecek sizlersiniz. Ben tüm gençlerimize sesleniyorum. Çok sevdiğiniz Atatürk’ün emaneti sizedir. Emanete sahip çıkın. Gençlerin ayrı yarı sorunları var. Bir tanesi atanmayan öğretmenler. Eskiden 20 yıl önce 80 bin öğretmen vardı, madem atamayacaksın niye okuttunuz diyorlardı, şimdi 1 milyon var. Köyler öğretmensiz. Okullar boş. Öğrenciler sabahın köründe minibüslerle taşımalı eğitimlere gidiyor. Oysa öğretmen ile öğrenciyi birbiri ile buluşturmak, öğretmeni okulu ile buluşturmak Cumhuriyetin görevidir. Söz verdikleri halde mülakat yapmaya devam ediyorlar. Öğretmenler 80 bin mülakatsız atama istiyorlar. Ben bir öğretmen çocuğu olarak ve biz Gazi Mustafa Kemal’in yani başöğretmenin partisi olarak atanmayan öğretmenlerin sonuna kadar arkasındayız. Staj mağdurları, çıraklık mağdurları var. Staj yapmış, sigortası başlamış. Başlangıç günü kabul edilmiyor. Emekli olamayanlar, kademeli emeklilik bekleyenler var… 17-18 yıl fazladan çalışacak, bu kademeli emeklilik beklentisini takip ediyoruz, Meclis’te peşindeyiz. Bu haksızlığa mutlaka engel olacağız.”
“SU, İSTANBUL’DAN DAHA PAHALI”
“Gelelim yavaş yavaş buraya, Bigadiç’e. Bigadiç Türkiye’nin en önemli bor madenlerinin sahibi. Ancak en büyük sıkıntımız Bigadiç bu borun bu ülkeye yarattığı katma değerden yaralanamıyor. Türkiye’de zaten borun katma değerinden yeterince yararlanamıyor. Burada çıkarılıyor, başka bir tarafa götürüp işleniyor. Bu doğru değil. 1200 işçimiz var. Kapasitenin artması lazım. Aksine insanları tehdit ediyorlar. Bu doğru değil. Zafer Göksel başkanım ile Ahmet Akın kardeşim el ele verip hem borla ilgili, borun burada işlenmesi, katma değerinin yaratacağı istihdamın buraya kalmasıyla ilgili. Duydum, çok üzüldüm. Sabahleyin erken saatlerde buradan 100’e yakın servis aracı başka yerlere gidiyor. Burada istihdam yok. İstihdam sağlanmasıyla ilgili. İstanbul’dan daha pahalıya su kullanıyorsunuz. Bu konuda önemli çalışmalar var. Ahmet Akın söz veriyor, meydan okuyor. Bölgenin, Marmara’nın en ucuz suyunu, şu anda Türkiye’nin en pahalı suyunu Balıkesir kullanıyor, en ucuz suyunu Balıkesir’e Bigadiç’e getireceğim, çeşmeden içilebilir su akıtacağım diyor. Arıtma olsun, su olsun. Bunun maliyeti elektrik, elektrik deyince gerekli uzmanlık ve enerji onun uzmanı da eğer iktidar olsaydık bakan yapacaktık, iktidar olamadık, bakanlığı ileriye kaldı, siz inşallah onu Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı yapacaksınız, suyu da ucuzlatacak, arıtmayı da Ahmet yapacak.”
“ÖNEMLİ İŞLER YAPACAĞIZ”
“Sütünüzle ilgili CHP’li bütün belediyelerde süt üreticisinden sütü alan, şişeleyen, ihtiyaç sahiplerine ucuza ulaştıran kooperatifler var. Yapılar var. İnşallah Balıkesir halkçı belediyecilikle kucaklaşınca sizin sütlerinizi de belediyenin kuracağı yapılar alacak. Paralarınız peşin ödenecek. Süt üreticisinin çileleri de Ahmet Akın ile birlikte bitecek. Yüksek maliyetleri ve yetersiz desteklemelerin sorunlarını yerelden çözmek için önemli bir mücadele vereceğiz. Ayrıca bu tarımsal sulama konusu yine Ahmet’imizin uzmanlık alanı. Balıkesir’de 52 bin dönüm sulanabilir arazi var. Bigadiç’te ama 24 bin dönüm kullanılıyor, 28 bin dönüm arazi sulanamaz halde. Ahmet Akın, Zafer Göksel ile birlikte el ele omuz omuza sulanamayan bir metrekare toprak bırakmayacağız diyorlar. Ahmet Akın diyor ki ben tarımsal sulamadan 5 yıl ücret almayacağım. Bigadiç’e nefes aldıracağım diyor. Yıllar önce Bigadiç’e geldim, Zafer Göksel Başkanımla birlikte Bigadiç’te çalıştık. O gün demiştim bu arkadaşta siyasetçi, başkan kumaşı var diye. Şimdi adayımız oldu. Yine Sındırgı’mızda veteriner Serkan Sak kardeşimiz, birlikte çok güzel çalışmalar yapmıştık, kendisi aday. Birer adım öne selamlayın bakalım. Ben bir önce bu iki yakışıklının bir elini kaldırayım. Sonra ortalarına bir büyükşehir adayı koyalım, birlikte kaldırsınlar bir görelim. Şimdi bu üçlü çok güçlü. Elbette Körfez’de belediyelerimiz var, önemli işler yapacağız. Merkezde adaylarımızı tanıttık, belediyeler alacağız, önemli işler yapacağız ama Bigadiç’te, Sındırgı ve bu bölgede bu kardeşlerimiz dayanışma içinde, el ele, kol kola çalışacaklar. Biz de arkalarında duracağız. Buranın kaderini değiştirecekler, kederini bitirecekler. Ahmet Akın, 2019’da adaydı biliyorsunuz. 2019’da dediler ittifak yapalım. Şartımız var, dediler Balıkesir’i alalım. Dedik yapmayın. Biz alıyoruz Balıkesir’i, Ahmet Balıkesir Büyükşehre yürüyor.”
“BU İŞ VİCDANLARA KALDI”
“2019’da Balıkesir olmazsa olmaz dediler. Ahmet’e döndük ve baktık. Sesi titredi. Gözü doldu. Partim ve ülkem için olsun dedi. O gün fedakarlık yaptı bu arkadaş. Sonra ne oldu, İsmail Ok bizim emaneti, sizin oyları aldı AKP’ye götürdü, Balıkesir Büyükşehir Belediyesini AKP’ye verdi. Sonra ne yaptı, kendi de gitti AKP’ye geçti. Şimdi de AKP’den yine milletvekili oldu. Yani oyun ve düzen büyükmüş. O gün Ahmet Akın’a dediler ki sana borcumuz var. Bakın Ahmet Akın o gün bile bu İsmail Ok belediyeyi elimizden alıp, elinizden alıp AKP’ye satıp, kendi de partisini satıp AKP’ye geçince bu Ahmet Akın İYİ Parti’ye dedi ki üzülmeyin, ben sizin de milletvekilinizim. Dediler ki Ahmet sana borçlandık, borcu bir gün ödeyeceğiz dediler. Maalesef şimdiye kadar borcun tahsil kabiliyeti olmadı. Bundan sonra bu iş vicdanlara kaldı. İnsafa kaldı. Gözünde ve gönlünde güneş olan iyi insanlara kaldı. Şimdi Sındırgı’da ve burada Bigadiç’te ne oldu? Bigadiç’te İYİ Parti’nin çok kıymetli ilçe başkanı borcumuz borç ödeyeceğiz dedi. Doğru mu? Sonra Demokrat Parti’nin ilçe başkanı borcumuz borç ödeyeceğiz dedi. Ona da bir alkış yollayalım. DEVA Partisinin ilçe başkanı borcumuz borç, borcumuzu ödeyeceğiz dedi ve o da geldi. Bizim ilçe başkanı da gel. Üçünüzü bir alkışlayalım. Bigadiç ittifakı kuruldu. Bigadiç’te sadece sosyal demokratlarla olmaz. Muhafazakar demokratlar, milliyetçi demokratlar, Bigadiç’in bütün demokratları birleşti, inşallah bu seçimi hallediyoruz, Zafer Göksel’i belediye başkanı, Ahmet Akın’ı da büyükşehir başkanı yapıyoruz. Büyükşehir belediye başkanı seçiyoruz. Ahmet Akın için şunu söyleyeyim. Ben onun kadar hem çalışkan, hem iyi niyetli, hem memleketini bu kadar seven, 20 tane ilçe var değil mi? 20 ilçenin bütün sorunlarını ezbere bilen, bütün sorunları ile ilgilenen birini görmedim. Yani birisi Balıkesir’in 20 ilçesine de hizmet götürecekse, o 20 ilçenin sorununu çözecekse, koşarak orada olacak. Vatandaşın arasına karışacak, onlarla hem çalışacak, hem yaşayacaksa vallahi de billahi de Ahmet Akın bu iş için biçilmiş kaftan. Nokta. Biz ona inanıyoruz, biz Ahmet’e güveniyoruz. Zafer Başkana güveniyoruz, onların Bigadiç’te yüzünüzü güldüreceğine inanıyoruz. Siz de onlara inanıyor musunuz? Güveniyor musunuz? İkisini de belediye başkanı yapıyor muyuz?”
“İTTİFAK” VURGUSU
“Ben size şunu söyleyeyim. Siz Bigadiç’te ittifakı kurdunuz. Bizim Zafer Göksel çevre mühendisi, yüksek çevre mühendisi. Var gücüyle çalışacak. Çevre sorunlarını, su sorununu, atık sorununu çözecek. Yetişemediği yere Ahmet yetişecek. Yetişemediği yere CHP’li bütün belediyeler yetişecek. Sındırgı’da belediye başkan adayımız, veteriner kardeşimiz, Sındırgı’da çok önemli bir çalışma yaptı. Geçmişte de bizim Demirci’nin komşusu, Sındırgı’da CHP’li belediye vardı. Bir süredir yok. Boynumuz büküktü. Serkan Sak kardeşimle birlikte Sındırgı’yı da alıyoruz. Teker teker 20 ilçeyi sayamam. İdris Mavigöz söz veriyor. Kepsut’u alacağız diyor başkanım. Oğuz Başkan ile birlikte Kepsut’u alıyoruz inşallah. Savaştepe’yi de Ali Başkanımla alıyoruz. Mesut Başkanımla Karesi’yi alıyoruz. Altıeylül’ü de Hakan Başkanla alıyoruz. Şimdi hep birlikte eli kaldıracağız ama bu Bigadiç’in demokrat insanları. Bigadiç’i seven, Balıkesir’i seven, İYİ Parti, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve CHP’nin Bigadiç’te kurulan ittifakı Türkiye’de de kurulan bir ittifakın önemli bir göstergesi. Karşımızda tehdit edenler var. Önemli bir göstergesi. Tehdit edenler var. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı esnaf odalarını tehdit etmiş, sanayi ticaret odalarını, esnafları, sanayicileri, cumaya kadar demiş tavrınızı değiştirin. Niye, onlar biliyorlar ki Ahmet Akın Balıkesir’de zafer yakın. Onlar Balıkesir’in iyi günleri için Ahmet Akın’ı destekliyorlar diye tehdit etmiş. Ahmet biraz önce söyledi, ben şöyle söyleyeyim. Balıkesir Büyükşehrin şu anki belediye başkanına. Kimseyi tehdit etme ama tehdit edersen Balıkesir’in insanı ne işgaller, ne düşmanlar gördü. Ne tehditler gördü, teslim olmadı. Sen pazartesiye gün vermişsin ya. Sizinle pazartesi hesaplaşırız diye. Bak Bigadiç sana gün veriyor. Senin alnını karışlayacaklar inşallah. Bu pazar hesaplaşılacak.”
“AHMET AKIN’A OY VERİRSEN SEN KAZANACAKSIN”
“Ahmet Akın kazandıktan sonra CHP’nin belediye başkanı olmayacak sadece. Eğer eski ittifak ortaklarımız, herhangi bir başka partiye oy verirse, AKP kazanır. Ama onlar CHP’ye oy verirse, CHP kazanmaz. Ahmet Akın ile birlikte CHP’liler kazanır, İYİ Partiler kazanır, Demokrat Partililer kazanır, DEVA kazanır, Gelecek Partisi, Saadet Partisi kazanır. Yani Balıkesir kazanır. O yüzden sözün özü şudur. Oyu başka partiye verirsen, AKP, Ahmet Akın’a verirsen sen kazanacaksın. Ahmet Akın herkese yakın. Karşımızda herkes tehdit eden bir korku ittifakı, onun karşısında umudun, güzelliklerin, gelecek güzel günlerin ittifakı var. Bizim ittifakımız adını Türkiye’den gücünü milletimizden ve renklerini ay yıldızlı al bayrağımızdan alır. İttifakımızın adı Türkiye ittifakıdır. Kırmızı, beyaz. En büyük Türkiye. Zafer Göksel kazanacak, Bigadiç kazanacak. Ahmet Akın kazanacak Balıkesir kazanacak. Türkiye ittifakı kazanacak Türkiye kazanacak. Bütün adayları size emanet ediyorum, size inanıyorum. Adayları size, sizi de Allah’a emanet ediyorum.”
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları