loading
close
SON DAKİKALAR

Özgür Özel; Erdoğan küfrederek küfür duymaya çalışıyor!

Özgür Özel; Erdoğan küfrederek küfür duymaya çalışıyor!
Tarih: 08.02.2025 - 13:45
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ben seçildiğim günden itibaren hep şunu söyledim. Millet bizden kavga, millet bizden küfür, millet bizden birbirimize hakaret istemiyor.

“EKREM VE MANSUR BAŞKANIN TÜRKİYE’YE UMUT VEREN FOTOĞRAFI DEĞİŞMEZ” 

SONDAKİKA; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin İstanbul İl Kongresinde yaptığı açıklamaların sorulması üzerine şu yanıtı verdi: “Değerli arkadaşlar, Sayın Erdoğan sıcak seviyor, salon seviyor. Ben kendisine sokağa ve meydana çağırıyorum. Ben üç gün boyunca deprem bölgesinde gezdim. Sayın Erdoğan da depremin yıl dönümünde Adıyaman’a bir geldi gitti. Sayın Erdoğan, salonları kendi atadıkları ile dolduruyor. Malum Adalet ve Kalkınma Partisi’nde bir ilçeye iki tane aday çıkarsa, çağırıp bire indirirler, Erdoğan’a rağmen aday olanların başına gelmedik şey kalmaz. O yüzden il kongrelerinin demokratik zeminler olmaktan çok, atanmışların toplandığı ve Sayın Erdoğan’ı alkışladığı, Sayın Erdoğan’ın da o alkışı milletin teveccühüne saydığı toplantılar bunlar. O toplantılarda aylardır çok sert söylüyor zaten kendisi.”

“NASIRIMIZA BASMAK İÇİN HER ŞEYİ DENİYOR”

“Ben seçildiğim günden itibaren hep şunu söyledim. Millet bizden kavga, millet bizden küfür, millet bizden birbirimize hakaret istemiyor. Bunu da çok yakından takip ettiniz. Ama geçtiğimiz günlerde öyle şeyler yapmaya başladılar ki, millet kendi sorunlarının dile getirildiği ve esas gündemin konuşulduğu yani açlığın, yoksulluğun, işsizliğin konuşulduğu, bir emekli maaşının Erdoğan geldiğinde sekiz çeyrek altın alırken şimdi ancak üç çeyrek altın alabildiği hatta alamadığı emekli maaşının konuşulduğu, asgari ücretin altın hesabına vurulduğunda her asgari ücretlinin Erdoğan’dan 3,5 çeyrek altın alacaklı olduğunun konuşulduğu bir zemin Cumhuriyet Halk Partisi’ne teveccüh, Erdoğan’a da güç kaybı olarak yansımış kendisine verilen akıl ‘Kutuplaşmaya devam.’ O da bizim nasırımıza basmak için her şeyi deniyor. Teğmenler meselesi de böyle bir meselesidir, ‘İsrail bize saldıracak’ yalanı da böyle bir meseledir, işte darbe tartışmalarını kışkırtmak da böyle bir meseledir, 12 yıl önce yapılmış barışçıl protestolardan darbe çıkarmak da sanatçıları RTÜK’ten videolarını isteyip 12 yıl önceki görüntülerden onlara korku salmaya çalışmakta böyle bir meseledir. Ayrıca da ‘Yok belediyeleri silkeleyin ki çorba dağıtamasınlar. Belediyeleri silkelenin ki kreş açmasınlar. Belediyeleri silkelenin ki hizmet edemesinler, maaş ödeyemesinler. Tartışma olsun, grev olsun. Ben de diyeyim ki CHP’liler belediyeleri kötü yönetiyor.’”

“ANAYASA VE KANUNA AYKIRI ŞEKİLDE İSTANBUL’A BAŞSAVCI YAPTI”

“O, bu hesaplar içindeyken ayıptır söylemesi CHP’li belediyelerden memnuniyet oranı yüzde 58 çıktı. Sayın Erdoğan da buna inanmamış, kendi ölçtürmüş. O da 61 bulmuş. O herhalde bizden birkaç hafta sonra yaptırdıysa, gitgide artıyor. Bunun üzerine bu sefer geçmişte adaleti mahkeme mahkeme gezdirip katlettiği seyyar giyotini siyasete çekmişken, bakan yardımcısı yapmışken olmayacak bir işle, yasal bir boşluktan yararlanarak, -Kendisi sadece milletvekili adayı olsa gidip İstanbul’a başsavcı olamaz artık.- Bakan yardımcısı yaptığı kişiyi o zamanlar kanunda bakan yardımcılığı falan yazmıyor diye gayri meşru bir şekilde, aslında Anayasanın ve kanunların ruhuna aykırı bir şekilde, tuttu İstanbul’a Cumhuriyet Başsavcısı yaptı. Gittiği günden beri saldırmadık kimse kalmadı. Takip ediyorsunuz. Haftaya yedi, o sekiz. muhalif olan birilerine saldırıyor. Bunun adı bazen baro başkanı, bazen belediye başkanı, bazen sanatçı bazen, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı. Ama şöyle bir şey var gitgide de kendince çemberi daraltarak, en son Ekrem İmamoğlu‘na da, Sayın Başkanımızı da ifadeye çağırarak kendince yargı terörü estiriyor orada. Yargı taciziydi, yargı terörüne döndü. İstanbul’da yapılan yargı terörüdür. Ve bunun üzerinden gerilim yaratıyor. Ve onun üzerinden de geçen gün yine böyle bize olmadık söyler söylemiş. Biz de artık, yine ben seçmenlerine hürmeten ne Sayın Bahçeli’ye ne Erdoğan’a hakaret etmem, küfür etmem. Bunu benden beklemesinler. Yani bunu bekliyorlar. Yapmam ben bunu. Çünkü Erdoğan fazlasıyla hak ediyor olabilir yaptıklarıyla. Sayın Bahçeli’nin söyledikleri sözün hakikaten cevabı, bizim söylediğimiz sözlerden daha ağır olabilir. Ama bir gerçeklik var arkadaşlar, Anadolu’nun bir yerinde, bir sabah kalkmış oyunu atmış seçmen, eğer Sayın Erdoğan’a oy verdiyse o seçmene hürmeten seçtiğine küfür edemezsiniz. Ayıp bir şeydir. O yüzden Sayın Erdoğan küfrederek küfür duymaya çalışıyor. Bir de tutmuş dün işte ‘Sertleşti üslup’ falan. Hak edileni söylesek insanın içinde dolaşamayız. Ama yanlış. Bunu açıklıkla bir daha söylüyorum. Ama o bizim seçmene hürmeten, doğru zemindeki siyasi tartışmalarımızı hep gayri ahlaki bir zemine çekmeye çalışıyor” “İSTANBUL’DA YAPILAN YARGI TERÖRÜDÜR” “16 milyon İstanbullunun seçtiği kişiye yargı tacizi, bütün İstanbul’da yargı terörü İstanbul gibi bir kentin hak ettiği muamele mi? O yüzden benim Erdoğan’a vereceğim cevap bu sınırlar içinde olur. Bertolt Brecht şiirinde yani bir şeyi, bu kadar çok bilinen bir şey, bilmiyor ve düzeltmiyor yanlış da ısrar ediyorsan buna ‘Cahillik’ denir. Buna mı alınmış? Cahil değilse, bildiğini göstersin. Bertolt Brecht’in mesela, Sayın Erdoğan zaman zaman şiir falan okuyor. Bertolt Brecht’in ‘Halkın Ekmeği’ diye bir şiiri var. Daha doğrusu Bertolt Brecht’in yedi cilt şiirlerinden Türkiye’de ‘Halkın Ekmeği’ diye bir seçki yayınlandı. O seçkinin içindedir zaten ‘Ya hep beraber ya hiçbirimiz’ şiiri. Ama orada ‘Halkın Ekmeği Adalet’ diye bir şiir var. O şiiri okusun, hep birlikte dinleyelim. Ben de kendisine ‘Cahil’ dediğim için sözümü geri alayım. Bertolt Brecht’in ‘Halkın Ekmeği’ şiirini okursa Grup toplantısında prompterdan ben diyeceğim ki ‘Cahil değil.’”

“O FOTOĞRAF DEĞİŞİRSE TÜRKİYE’YE DİZ ÇÖKTÜRECEKLER”

Genel Başkan Özel, Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘yla pazar günü üçlü bir toplantının olup olmayacağının sorulması üzerine, “Dün akşam deprem bölgesinden döndüm. Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay’daysanız o ziyaretin ne zaman ve nasıl sonlanacağı konusunda çok kesin bir şeyler söylemek mümkün değil. Orada soran arkadaşlara net bir şey söylememiştim ama sizin sorunuz vasıtasıyla cevaplayayım. Biz yarın (pazar) Ekrem Bey de Ankara’ya gelecek, Mansur Başkan’la da görüşmüştük zaten bir üçlü toplantı yapmayı. Yarın uygun bir zamanda ve uygun bir ortamda geniş geniş oturup, hep birlikte içinde bulunduğumuz durum ve yürüttüğümüz süreç, bundan sonra da hep beraber ne yapabiliriz onu konuşacağız. Bir şey değişmez: Ekrem Başkan’la Mansur Başkan’ın Türkiye’ye umut veren, birbirlerinin ellerini havaya kaldırdığı fotoğraf değişmez. O fotoğraftan bir adım geriye gidersek Türkiye’ye diz çöktürecekler. Biz bunun farkındayız” yanıtını verdi.

“ERDOĞAN DAHA ÖNCE DE SÖYLEDİ, CİDDİYE ALMAM”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP Kurultayı’nın şaibeli olduğu” iddiası ve önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına ilişkin soruyu CHP Lideri Özel şöyle yanıtladı: “Sayın Erdoğan’ın bir siyasi partinin içini karıştırmak için söylediği sözlere yanıt vermeye kalksak… Sayın Erdoğan bundan önceki kurultayımıza da, Sayın Kemal Bey’in geldiği kurultaya da olmadık şeyler söylüyordu. ‘Şöyle geldiniz, böyle geldiniz.’ Bir gün cevap verdik mi? Kemal Bey buna bir gün cevap verdi mi? Buna cevap mı verilir? Ben Sayın Erdoğan’ın böyle bir sorusunu duyduğumu, buna zaman harcadığımı söylesem bu Atatürk’ün kurduğu partinin dünden bugüne emek vermişlerinin emeklerine ve bugün 1 milyon 600 bin üyesine ayıp etmiş olurum. Yani bunlar ciddiye alınacak şeyler mi arkadaşlar?”

“EMEKLİYE ‘DUR, ÜÇ YIL SABRET’ DEMEK İSTEMİYORUM”

Genel Başkan Özel, İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu’nun “Şu an erken seçim için tarih belli değil. Adaylar da konuşuluyor, diğer partiler hiç yokmuş gibi davranılıyor. Sayın Erdoğan yeniden aday olamıyor. Muhalefetin Erdoğan’ı yeniden aday yapmak değil, yapmamak için bir çabacı olması lazım” sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Sayın Dervişoğlu’nun açıklamaları doğru zeminde yapılan doğru tartışmalardır. Ama şöyle bir gerçeklik var. Şimdi Sayın Erdoğan’ın bir daha aday olmaması için gayret göstereceksek erken seçim yapmamak üzere gayret göstereceğiz. Çünkü YSK‘nın son kararını da biliyorsunuz, verdiği mazbatayı da biliyorsunuz. Bunu Erdoğan’ın ikinci dönemi olarak saydılar ve Anayasa’ya göre bu dönem aday olabilmesi seçimlerin Meclis tarafından yenilenmesine bağlı. Erdoğan’ın işine gelecek bir takvimde bunu ‘evet’ demeyeceğimi daha önce söyledim. Yani durup, durup son üç - dört ayda gelip ‘Haydi seçimleri yenileyin’ derse ‘Biz burada yokuz’ diye söyledik. Ama şimdi bunu Müsavat Bey’e cevaben söylemiyorum da niçin erken seçim istediğimi söylüyorum. 14 bin 500 lira emekli maaşı alan bir emekliye, ‘Erdoğan’ın aday olamayacağı seçim için üç yıl daha bekleyeceğiz’ diyemiyorum. 22 bin lira asgari ücret verilmiş, 20 bin lira ev kirası. Bir asgari ücretliye ‘Ya dur, bekle. Üç sene daha sabret. Erdoğan’ın aday olma şansı yok üç sene sonra’ demek istemiyorum ben. O yüzden sandığı bir an önce önümüze koymak istiyorum. Bir yan etkisi, bir semptomu veya bir kaçınılmaz sonucu olarak Erdoğan aday olabilir. Onun da adaylığından vallahi korkmuyoruz biz. Biz Türkiye’nin birinci partisiyiz ve şu anda da biliyorsunuz Suriye meselesi köpürdüğünde birkaç ankette bizi yakalar, öne geçer gibi oldular, anket konuşuyorlardı. Var mı şimdi anket konuşan AK Partili? Bütün anketlerde Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisi. Yani Erdoğan’la da gelseler kazanacağız, Erdoğan’sız da gelseler kazanacağız. O yüzden Müsavat Bey’in söyledikleri aslında doğru bir zemindir ama Türkiye’nin gerçekliği ile şu an uyuşmuyor. Bizim acilen hem emeklileri hem emekçileri hem gençleri hem işsizleri bu iktidardan kurtarmak için bir seçim sandığına ihtiyacımız var. Bizim meselemiz erken seçim ve derhal seçimdir. Erken seçimin adayı da erken açıklanır. Derhal seçimin adayı da derhal açıklanır.”

“MANSUR BAŞKAN DA EKREM BAŞKAN DA KUVVETLİ İSİMLER”

CHP Genel Başkanı Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş‘ın ön seçime mesafeli olduğuna ilişkin değerlendirmelerin sorulması üzerine, “Bunu Mansur Bey’le daha önce konuştuk, yarın da geniş olarak değerlendiririz. Mansur Başkan bizim partimizin çok kıymetli bir belediye başkanı. Mansur Başkan, gücü yettiğince, insanüstü bir gayretle Ankara’nın yoksullarına, Ankara’nın yetimlerine, Ankara’nın kimsesizlerine el uzatmaya, yetişmeye çalışıyor. Biz artık bu çabanın yerel yönetimler eliyle ve sınırlı güçleriyle değil; devlet eliyle, devlet gücüyle yapılmasını bunun için de artık bir Cumhuriyet Halk Partili cumhurbaşkanının seçilmesini istiyoruz. Mansur Başkanı da Ekrem Başkanı da bu sürecin kuvvetli isimleri olarak çok önemsiyoruz. Ama süreç, hiç kimseyi; kendini böyle bir göreve layık gören hiç kimseyi dışlamayacak şekilde en demokratik, en katılımcı, en kapsayıcı şekilde yürütülecek. Bundan da kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Önceki dönem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yola çıktığınız arkadaşlarınızın ihanet etmemesi gerekiyor size” sözlerine ilişkin CHP Lideri Özel, “Onları hiç üstüme alınmadım. Hiç etmedim çünkü” yanıtını verdi.

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları