Özgür Özel, Kalın'la görüşmeyi açıkladı: Yurtdışındaki üye alımlarında CHP’ye terör örgütleri sızmasın diye MİT’ten destek istedik!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kübra Par'a Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ile gerçekleştirdiği temasın arka planını açıkladı. CHP Genel Başkanı ''CHP’ye yurtdışında FETÖ sızmasın diye MİT’ten istihbarat desteği istedik''’ açıklamasında bulundu....
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın dün CHP Genel Merkez ziyaretine ilişkin "CHP’ye FETÖ veya diğer terör örgütleri sızmasın diye Yurt dışı özelinde MİT’ten istihbarat desteği istedik" açıklaması yaptı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın dün CHP Genel Merkez ziyaretine ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, “Görüşme sırasında üç temel konuda sunum yapıldı: PKK, FETÖ ve DEAŞ. Sunumlarda ayrıca DEAŞ ile bağlantılı diğer İslamcı terör örgütleri hakkında da bilgi verildi. Sunumları üç farklı uzman yaptı, aralarda İbrahim Kalın katkıda bulundu. Bu sunumların ardından hazırladığımız 15 soruyu yönelttik. CHP’nin yurtdışındaki ofislerine çok sayıda başvuru alıyoruz. Üye alımları sırasında CHP’ye FETÖ veya diğer terör örgütleri sızmasın diye MİT’ten istihbarat desteği istedik. Onlar da büyük bir memnuniyetle buna yardımcı olabileceklerini söylediler” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TV100'den Kübra Par’ın sorularını yanıtladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i arayarak hem dün MİT Başkanı İbrahim Kalın ile yaptıkları görüşmenin detaylarını hem de Meclis Bütçe Komisyonu görüşmeleri öncesinde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile CHP milletvekilleri arasında yaşanan arbede hakkında ne düşündüğünü sordum. Özel, FETÖ’nün CHP’ye sızma tehlikesine karşı MİT’ten destek istediklerini açıkladı.
TARİHİ ÖNEMDE BİR GÖRÜŞMEYDİ
Dün MİT Başkanı İbrahim Kalın CHP’ye gelerek size bir sunum yapmış. Görüşmede neler konuşuldu?
Bir kere İbrahim Kalın ile olan görüşmenin yapılmış olması tarihi önemdedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidarın en kuvvetli adayı, son seçimlerin birinci partisiyiz. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın CHP'ye gelip bir sunum yapması ve CHP'nin sorularını yanıtlaması zaten içerikten bağımsız kıymetli bir şey. Bunu önemsiyorum.
Olayın başlangıcı şöyle oldu. İbrahim Kalın AK Parti'ye sunum yapmıştı. Ben de ona “AK Parti'yle bizim aramızda neden bir ayrım yapıyorsunuz? Devletin önemli bir kurumu olarak eğer sadece AK Parti'nin bilmesi gereken bilgiler varsa bize bunu söyleyin. Ama yoksa buyurun bize de sunum yapın” diye bir yazı yazmıştım. Kaba bir üslup kullanmadan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın böyle bir tutum takınmasına üzüldüğümüzü söylemiştim.
CHP’DE DİNLEME CİHAZI TARAMASI YAPILDI
10 Kasım’da Anıtkabir’de karşılaştık. Kendisi iletişimi güçlü, geçmişte de iyi ilişkilerimiz olan bir insandır. Elimi sıkarak, mektubumu aldığını belirtti ve ‘Uygun bir zamanda sizi ziyaret etmek ve sunum yapmak isterim’ dedi. Bu söz üzerine özel kalemlerimiz arasında iletişim kuruldu ve bir tarih belirlendi. Güvenlik gerekçesiyle saat ve giriş çıkışlar gizli tutuldu. “12. kata gelin istediğiniz tedbiri alın” dedik. Görüşme öncesinde MİT yetkilileri toplantı salonunda gerekli güvenlik tedbirlerini aldı, dinleme cihazı taraması yaptı ve salonu koruma altına aldı. Bu gizlilik, MİT’in çalışma prensipleri gereği hassasiyetle uygulandı. Saat 11'de görüştük ama gün içinde duyurmakta mutabık kaldık.
3 FARKLI BAŞLIKTA SUNUM YAPTILAR, 15 SORU YÖNELTTİK
Görüşme sırasında üç temel konuda sunum yapıldı: PKK, FETÖ ve DEAŞ. Sunumlarda ayrıca DEAŞ ile bağlantılı diğer İslamcı terör örgütleri hakkında da bilgi verildi. Sunumları üç farklı uzman yaptı; aralarda İbrahim Kalın katkıda bulundu. Bu sunumların ardından hazırladığımız 15 soruyu yönelttik. 9 sorumuza yanıt aldık; kalan 6 soruyu ise ayrıntılı şekilde ben tekrar sordum.
YURTDIŞINDA CHP’YE FETÖ SIZMASIN DİYE İSTİHBARAT DESTEĞİ İSTEDİK
Bizim de kendisinden bir destek talebimiz oldu. CHP’nin yurt dışındaki ofislerine çok sayıda başvuru alıyoruz. Üye alımları sırasında CHP’ye FETÖ veya diğer terör örgütleri sızmasın diye MİT’ten istihbarat desteği istedik. Özellikle şimdi ABD’de çok sayıda eyalette CHP’ye temsilcilik açacağız. Orada ciddi bir risk var. Almanya’da da PKK tehlikesi var. Onların orada söylediği bir söz sonra partiye mal oluyor. O açıdan çok tehlikeli… Bu konuda yardım istedik. Onlar da büyük bir memnuniyetle buna yardımcı olabileceklerini söylediler. Böyle de güzel bir sonucu oldu görüşmemizin.
MANSUR YAVAŞ İDDİASINI SORMADIK
Mansur Yavaş'ın MİT tarafından takibiyle ilgili bir iddia ortaya atılmıştı. Sizin de buna dair bir açıklamanız olmuştu. Bu konu gündeme geldi mi?
Yok o konu gündeme gelmedi ama o konuyu daha öncesinde böyle bir çalışmalarının olmadığını, böyle bir görev tanımlarının olmadığını kendileri bana da Mansur Bey'e de iletmişti zaten. O yüzden dün bir daha o konuyu açmadık.
KATILIMCILARI GİZLİ TUTUYORUZ
Toplantıda CHP heyetinde kimler vardı?
O isimleri gizli tutuyoruz. Sadece Genel Sekreterimiz Selin Sayek Böke’nin adını verebilirim. Genel başkan yardımcıları bile kimin girdiğini bilmiyor. Onlara da “Buradan bu isimler çıkarsa bir daha görev vermeyeceğim” dedim. Mahremiyete özen gösteriyoruz.
TBMM’DE YAŞANAN GÖRÜNTÜLERE ÜZÜLDÜM
“Esenyurt Belediyesi'nin önündeki görüntü ne kadar üzücüyse, dünkü görüntü de o kadar üzücü…”
Dün TBMM’de Meclis Bütçe Görüşmeleri sırasında İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile CHP milletvekilleri arasında yaşanan arbede hakkında ne düşünüyorsunuz?
Seçilmiş belediye başkanına kayyım atayan, bizi 17 gün boyunca Esenyurt Belediyesi'ne sokmayan, İçişleri Bakanı'na karşı çok iyi niyetle başlamış bir protesto gösterisiydi. Aslında orada sakin davranılsa birkaç dakika içinde o protesto bitecekti. Ama süreç iyi yönetilemedi ve istenmeyen görüntüler ortaya çıktı. Esenyurt’ta milletvekillerimizin muhatap olduğu o çirkin görüntüye dün de bakan muhatap oldu. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı'nın da, partimin milletvekillerinin de o karenin içinde yer almasından mutlu olmadım.
Esenyurt Belediyesi'nin önündeki görüntü ne kadar üzücüyse, dünkü görüntü de o kadar üzücü ama bunu böyle bir rövanş gibi görmemek lazım. Keşke ne İçişleri Bakanı ne de bizim arkadaşlarımız o görüntünün içinde olmasalardı. İşin bu kısmına üzüldüm gerçekten.
Ayrıca vatandaşın da kavga görmek istemediğini biliyorum. Vatandaş en sert tartışmaları da ister ama itiş kakış görmek istemez. O yüzden bu olay izlediğimiz yapıcı siyaset anlayışı içinde, etkili muhalefet-yapıcı siyaset anlayışı içinde bir nazar boncuğu olsun…
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları