loading
close
SON DAKİKALAR

Özgür Özel'den DEVA Partisi ziyareti; Türkiye’nin Önünün Açılması İçin Birlikte Olmak Zorunluluktur!

Özgür Özel'den DEVA Partisi ziyareti; Türkiye’nin Önünün Açılması İçin Birlikte Olmak Zorunluluktur!
Tarih: 13.02.2025 - 18:13
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile görüştü.

“İKİ BAŞKANIMIZ DA SORUMLULUK YA DA FEDAKARLIK MAKAMLARINA HAZIR, 2 BUÇUK YIL DAHA BU YOKSULLUĞA KATLANMAMAK İÇİN ERKEN SEÇİM TALEP EDİYORUZ. ERDOĞAN’I HER ŞARTTA YENECEĞİMİZİ DUYMAYA DEVAM EDECEKSİNİZ”

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile görüştü. DEVA Partisi Genel Merkezinde gerçekleşen görüşmenin ardından değerlendirmelerde bulunan Genel Başkan Özgür Özel, “Sayın Genel Başkanım çok teşekkür ederim. Bir kez de burada değerli basın mensuplarının huzurunda, geçirmiş olduğunuz ikinci kongrenizde yeniden göreve seçilmenizden ve çok değerli kadrolarınızla birlikte Türkiye’nin yarınları için çalışmaya, yola yeniden koyulmanızdan dolayı sizi kutluyorum. DEVA Partisi’nin Cumhuriyet Halk Partisi ile kurumsal olarak geçmişten bugüne sürdürdüğü iyi ilişkileri daha da geliştirerek ve Türkiye’nin biraz önce de sizin fevkalade özlü bir şekilde ifade ettiğiniz hem adalet, hem de ekonomi… Ki birbirinden asla ayrılamaz bir etkileşim içinde bu iki ana gündemimiz, önemli sıkıntılar yaşıyoruz. Bunları aşmak için hem kadrolarımızla, hem daha önce de uzun süre birlikte çalışma pratiği olan ve ağır sorunlara etkili çözümleri üretme noktasında ortaklaşılan söylemlerimizle birlikte Türkiye’nin bu içinde bulunduğu zorlu süreçten çıkması ve bir kez daha demokrasi ile yeniden buluşması, kuvvetler ayrılığının tesis edilmesi ve Türkiye’nin önünün açılacağı bir sürecin sağlanması için hep birlikte olma zorunluluğumuzu bir kez daha teyit etmiş olduk. Ben göstermiş olduğunuz ev sahipliği için teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşı karşıya olduğu yargı tacizi, her gün yerel yönetimler üzerinden, merkezi yönetim kadroları üzerinden karşı karşıya olduğu ağır baskı ve saldırı ortamında milletvekilleriniz, yöneticileriniz, bizzat dayanışma içinde olup gelerek yanımızda oldunuz. Siz tüm değerlendirmelerinizde hem bizim partimiz için, hem de hukuksuzluğa, haksızlığa kim muhatap oluyorsa o süreçte tüm değerlendirmelerinizle güç verdiniz. Onlar için özellikle teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Özel, şöyle devam etti:

“ERKEN SEÇİMDEN BAŞKA ÇARE YOK”

“Ben Sayın Genel Başkanımıza Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu ciddi saldırılar karşısında tek çarenin sandık olduğu, bunun için bir erken seçimden başka çarenin olmadığı, esas ve mutlak hakemin karşısına çıkmak zorunda olduğumuz, hakimlerin adalet dağıtmak yerine taraf oldukları noktada esas hakemin huzuruna varmak için erken seçim sandığını talep ettiğimiz bu süreçte, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi iç dinamikleri içinde yürüttüğü bu erken seçime hazırlık süreci, sandık görevlilerinin tespitinden bir iktidar programına evrilmesini ümit ettiğimiz program çalışmalarımıza ve Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecine yönelik olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin kendi içinde sürdürdüğü çalışmalara ilişkin de bilgi verme imkanı buldum. Kendisinin bu süreçlerle ilgili değerli görüşlerinden istifade etme imkanı bulduk. Ben ev sahiplikleri için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Bize burada ev sahipliği yapan çok değerli kadrolarının huzurunda tüm DEVA Partililere de Cumhuriyet Halk Partisi olarak en iyi dileklerimizi bir kez daha ifade etmek isteriz.”

“TOPLANTININ ÖZETİ PERDE ARKALARI DEĞİL, O FOTOĞRAF KARESİDİR”

CHP Genel Başkanı Özel, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Özel, “Kulis haberlerinde yer alan üçlü görüşmede Mansur Yavaş‘ın ‘Bu saatten sonra aday olup olmamak sadece benim kararım olamaz, toplum bu işi satın aldı. Anketler böyle çıkmaya devam ederse aday olacağımı bilin’ ifadelerinin” sorulması üzerine şunları söyledi: “Biraz önce okuduğunuz ifadeleri, Mansur Yavaş Başkanımızın ağzından okuduğunuz ifadeleri, ben de duydum. Ama Pazar akşamı değil, Pazartesi sabahı ve Salı sabahı, bir Ankara temsilcisinin canlı yayındaki ifadelerinden duydum. Bunlar Pazar akşamı duyduğumuz ifadeler olmadığı için. Gazeteciler siyaseti yorumlar ama siyasetçilerin gazetecileri yorumlama gibi bir yükümlülüğü yok. Pazar akşamına ilişkin benim söyleyebileceğim şudur. Sayın Mansur Yavaş da Sayın Ekrem İmamoğlu da derin sorunlar ve kriz içinde olan bu ülkenin bu krizden çıkışının tek çaresinin erken seçim olduğunu ve bu erken seçimin sağlanabilmesi için Cumhuriyet Halk Partisi'nin yetkili kurullarının verdiği kararlara ve en nihayetinde tüm üyelerinin vereceği kararlara saygılı oldukları, partinin başarısı için çaba gösterecekleri ve temel hedefin Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapmak olduğu, bunun için fedakarlıksa fedakarlık, sorumluluksa sorumluluk makamlarına hazır olduklarını hep birlikte konuştuk. Ve o toplantıdan dışarıya yansıyan o perde arkaları değil, hepimizin Türkiye’ye umut olduğu söylenen o fotoğraf karesi, toplantının özetidir. O fotoğraf karesini yayınlandıktan dakikalar içinde hem Ekrem Başkan hem Mansur Başkan paylaşmıştır. Yine bu tartışmaların üzerine grup konuşmasında benim ağzımdan yapılan, Pazar akşamına ilişkin ‘Üç ana noktada görüş birliği içindeyiz’ ifadelerinden sonra Sayın Mansur Yavaş dönüp ‘Biriz ve birlikteyiz’ diye bir paylaşım yapmıştır. O yüzden yalanlama gelmedi ifadesi, bizim işimiz gerçek olmayanları doğrulama ya da birilerini yalanlama değil, ortaya koyduğumuz somut gerçeklik üzerinden aynı görüşleri defalarca söylüyoruz. Ama bambaşka değerlendirmeler yapmak isteyen arkadaşlar var. Niçin gerek duyuyorlar gerçekten bilmiyorum. Ama doğrusu bizlerin ağzından dökülen kelimelerdir. O değerlendirmeleri Mansur Bey’den değil, ilgili gazeteci arkadaştan duydum ben.”

“SEÇİM ZAMANINDA YAPILIRSA ADAY OLAMAZ”

CHP Genel Başkanı Özel, “İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun ‘erken seçim çağrılarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığının önünün açıldığı’ yönündeki eleştirileri’ hakkındaki soruya, “Ben şöyle bir değerlendirme yapayım. Biz Kasım 2025’i erken seçim tarihi olarak daha önce de ifade etmiştik. Tam görev süresinin ortasıdır. Bu bir 5 yıl daha Erdoğan yönetsin değil, iki buçuk yıl daha Erdoğan’a tahammülümüz yok diyedir. Yapılacak seçimde AK Parti’nin adayı kim olursa olsun, ülke bu haldeyken bir kez daha seçim kazanma imkanı yoktur. Kasım 2025’te, 2025 yılı içerisinde yapılacak bir erken seçimde Sayın Genel Başkanın anayasaya yönelik tüm değerlendirme ve ifadelerini paylaşıyorum. YSK‘nın son verdiği karar gereğince, bu dönem seçim zamanında yapılırsa aday olamaz ancak erken yapılırsa aday olabilir. Ve iki buçuk yıl daha varken iki buçuk yıl daha bu yokluğa, bu yoksulluğa, bu zorluklara katlanmamak için Erdoğan’ın aday olacağı ya da olmayacağı bir erken seçimi talep ediyoruz. Yapılacak seçimi Erdoğan’ın bir şekilde kazanacağına ilişkin bugünden kurulan tüm ifadeler, seçim geldiğinde bu ifadeleri kuranları seçmen karşısında ortaya koyacakları iddiayı değersizleştirir. O yüzden ‘Kuralları onun koyacağı bir seçime Erdoğan’ı aday etmeyin’ demek yerine, Erdoğan’ı her şartta yeneceğimiz iddiasını ifade etmeyi, çok daha inandığım, güvendiğim ve tekrar ettiğim bir söylem olarak benden duymaya devam edeceksiniz” yanıtını verdi.

“GEREKSİZ TARTIŞMALARA YANIT VERMEYİ DOĞRU BULMAM”

Ön seçim sonrası iki adaylı bir senaryonun olup olmadığı sorusuna karşılık Özel, “Bizim öyle bir senaryomuz yok. Benim iki belediye başkanım da, ismi geçen iki değerli arkadaşımız da ‘Partim bir görev verirse oradayım ve partimin verdiği kararlara saygılıyım’ dedikten sonra, ben bu gereksiz tartışmalara yanıt vermeyi doğru bulmam” ifadelerini kullandı.

“ÜLKENİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNEN KAYGILI DEĞERLENDİRMELER”

CHP Genel Başkanı Özel, “TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın, “ Tutuklu milletvekillerine, siyasi parti liderlerine ve belediye başkanlarına sürekli yenileri eklenirken infial yaratan olaylarda suçlular kolayca serbest bırakılıyor” şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: “Biz Sayın Genel Başkanımızla toplantı halindeyken bugün değerlendirmeler olmuş. Bizi de basın takip eden arkadaşlarımız biraz önce kısaca bilgilendirdiler. TÜSİAD, Türkiye’nin çok önemli bir kurumu. Hep ekonomi ile ön planda olan ve Türkiye’deki güçlü işverenleri temsil eden bir kuruluş olarak TÜSİAD’ın Sayın Başkanı’nın hep ekonomi konuşmasını beklersiniz. TÜSİAD’ın bugün yaptığı değerlendirme, ekonomiden bağımsız bir değerlendirme değildir. Adaletin olmadığı bir ülkede, adalet sisteminin bu kadar örselendiği bir ülkede, adaletin, yargıçların birer siyasi operasyon aygıtına dönüştürüldüğü, savcıların birer aparat haline getirildiği bir ülkede ekonomik çöküşün de çok yakın olduğu, sorunların altından bağımsız bir yargı ve kuvvetler ayrılığı olmaksızın kalkılamayacağı bir gerçektir. Ben sizin özetlediğiniz ve arkadaşlarımın aktardığı kadarıyla, yargı ve adalet sistemi üzerinden TÜSİAD’ın yapmış olduğu eleştirileri son derece haklı ve hepimizin zaten ifade ettiği bu eleştirilere bir katkı olarak değerlendiriyorum. Yapılan değerlendirmeler ülkenin geleceğini düşünen kaygılı değerlendirmelerdir ve yerden göğe kadar da haklıdır.”

 

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları