Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletlerarası Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel Özel Can Ataklı’nın Yazıişleri programına katıldı.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletlerarası Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel Özel Can Ataklı’nın Yazıişleri programına katıldı.
Özel, ‘ Görev tanımı yapıldığında parlamenter sisteminde çift başlılık olmaz, kimse başkasının alanına girmezse sistem tıkır tıkır işliyor” dedi.
Prof. Dr. Sibel Özel’in Yazıişleri programındaki açıklamaları şöyle:
“-Özgürlüğün, yargının bağımsız olduğu yere yabancı sermaye de rahat gelir.
-Hukuk bizim can ve mal güvenliğimiz için çok önemli.
-Türkiye’de her iki kişiden birinin mahkemede işi var. Yargıya işiniz düşebilir. Mahkemeye gittiğimde yargıçlar adil ve tarafsız şekilde hiçbir yerden talimat almadan kara verebilecekler mi? Burada cevap çok önemli.
-Biz temsili demokraside haklarımızı devretmedik. Parlamenter sistemde hızlı karar vermeye engelleyen bir şey yok. ‘Kanun yapmaya gelince engelleniyoruz’ diyorlar. Yönetmelik hemen yapılabilir ama kanun başka bir şey. Kanun parlamentoda tartışılacak. Bunu halk görecek. Bu kanun niye çıkarılacak, kanundan zarar, gören yarar gören kitle olabilir toplum bunu tartışmak isteyecektir.
-Demokratik bir cumhuriyette yaşıyorsa belli kuralları var. Her şeyi bir kişi yapsın beğenmezseniz 5 yıl sonra seçmezsiniz demek demokrasi değil. Denetim mekanizması çok önemli. Bir şey olup bittikten sonra önemi yok. Denetimsiz sistem ekonomik açıdan da sosyolojik açıdan da kaos yaratır. Bir kişi ya da bir makama tüm yetkileri veremez, tüm denetim mekanizmalarını devreden çıkaramazsınız.
-Bu, emperyalistlerin tercih edecekleri bir anayasa değişikliği. Bir kişiyle muhatap olacaklar, o bir kişinin önüne dosya koyar, pazarlık yapabilirsiniz.
-Genelgeler masa başında yapılabilir. Kanun şak diye yapılmamalı. Meclis'te tartışılacak, kamuoyu görecek. Öbür türlü olunca kendi yaptıkları kanunu iki gün sonra kendileri değiştiriyor. Bir hükümet sürekli kanun değiştiriyorsa, bu onun başarısızlığını gösterir.
-(Anayasa değişikliğiyle) Seçilmemiş kişilerin yasama dokunulmazlığı olacak. Dokunulmazlık, milletvekili görevini yaparken uyduruk davalarla engellenmesin diye getirilmiştir.
-Kanun çıkarmada Cumhurbaşkanın yetkisi fazlalaştırıldı. Meclis'te yalnızca yazılı soru var. Ancak Cumhurbaşkanı yardımcılarına ve bakanlara soru sorulabiliyor. Seçilmemiş kişiler sadece Cumhurbaşkanına karşı sorumlular.
-Cumhurbaşkanı sorumsuzdur, doğru. Çünkü yetkisi yok. Yetki sahibi olanın sorumluluğu var. Anayasamızda asıl yetkili Başbakan ve Bakanlar Kurulu. Onlar sorumlu. Cumhurbaşkanının sorumsuz olmasının nedeni herkesli birleştiren, temsil eden bir figür olarak bulunması. Görev tanımı yapıldığında parlamenter sisteminde çift başlılık olmaz, herkes başkasının alanına girmezse sistem tıkır tıkır işliyor.”