Tarih:
14.03.2017 - 16:57
Kategori:
Medya
Psikiyatr Cem Ataklı: Ergen bir toplumuz
Psikiyatr Cem Ataklı: Biz ergen bir toplumuz. Bu duygusallığı da beraberinde getiriyor. Dayatmalar karşısında yanlış olduğunu bile bile karar almaya yol açabiliyor.
Psikiyatr Doktor Cem Ataklı, Can Ataklı’nın Yazıişleri programına katıldı.Gazeteci Can Ataklı'nın kardeşi olan Psikiyatr Cem Ataklı, 14 Mart’ın Tıp Bayramı olması dolayısıyla konuya ilişkin bilgi verdi. Cem Ataklı, Tıp Bayramı'nın ilk defa 1919 yılında kutlandığını söyledi. Ataklı, Cumhuriyetin ilk yıllarında 12 Mayıs'ta kutlanan günün 1937 yılından itibaren 14 Mart'ta kutlandığını kaydetti.
“-Meslekte 33. yılım. Biz Tıp Bayramını bayramdan ziyade sorunların konuşulduğu bir gün olarak anıyoruz.
-Bugün, hastanelerin fiziki şartları düzeltildi. İlk göreve başladığımda poliklinik hizmetleri havasız yerlerde verilirken bugün bu durum değişti. Doktora ulaşmak kolaylaştı. Her hastaneye randevuyla girebiliyorsunuz ama 5 dakika süre veriliyor. Ben 5 dakika içinde hastaların dertlerini sormayı bırakın tanımlamaya bile giremiyorum.
5 dakikada bir muayene dediğinizde hata oranı da iş yükü de artıyor. Her 5 dakikada bir yeni bir kişiye konsantre olup dertlerini değerlendireceksiniz. Süre yetersiz. Bu sürenin 15 dakikanın altında olmaması gerekir.
-İlaç temininde gelişme oldu. SSK'lılar sadece kendi eczanesinden ilaç alabilirken e-reçete işi kolaylaştırdı. Şimdi ise emekliler ilaca para ödemiyorlar ama maaşlarından kesiliyor. İyi gelişmeler var ama sağlık ticaret alanına döndürüldü. Şehir hastaneleri yapılıyor ama var olanlar yok oluyor.
Bu hastanelerde hasta garantisi veriliyor. Orayı işletmek inşaatı yapan şirkete ait. Etraftaki alanlarda da gelir elde amaçlı yapılar söz konusu. Sağlık gittikçe karlı kurum haline geldi.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayırcıları terörist ilan etmesi ayrıştırıcı. Belli bir kesime hitap etmeye çalışıyor.
-(Anlatmak istedikleri konuyla ilgili) Siyasilerin 2 dakikalık bildiri yayınlaması daha kolay olacaktır. 2 dakika konuşun ama bir konuyu tek olarak açıklayın. Başka soru almayıp başka tarafa çekilmesine izin vermeyin.
-Türkiye’nin belki de temel sıkıntılarından birisi dünyaya bakışımızda 2 görüş söz konusu. Birisi seküler ve çağdaş sistemle yaşamak istemeyi sürdüren bir kesimse, diğeri imparatorluk hayaliyle dini kurallalar yaşamak isteyenler. Bir denge oluşturulabilir.
-Genellikle üretken olmayan, şiddete eğilimli insanlar haklılık üzerinden tartışma götürüyorlar. Pek çok çocuk biricik büyüyor. Her şeyi hak eden, beceren... Bu çocuklar kendisiyle başa çıkabilecek birilerini gördüklerinde mücadele etmeyip kaçmaya başlayabiliyor. Bunun için de ‘ben sevmiyorum, yapmak istemiyorum’ diyor.
-Biz ergen bir toplumuz. Bu duygusallığı da beraberinde getiriyor. Dayatmalar karşısında yanlış olduğunu bile bile karar almaya yol açabiliyor.
-Baskıcı yöntemlerin ters tepmesini bekliyor insanlar. Basıcı yöntemler itaat etmeyi de doğurabiliyor."
Cem Ataklı’nın açıklamaları şöyle:
“-Meslekte 33. yılım. Biz Tıp Bayramını bayramdan ziyade sorunların konuşulduğu bir gün olarak anıyoruz.
-Bugün, hastanelerin fiziki şartları düzeltildi. İlk göreve başladığımda poliklinik hizmetleri havasız yerlerde verilirken bugün bu durum değişti. Doktora ulaşmak kolaylaştı. Her hastaneye randevuyla girebiliyorsunuz ama 5 dakika süre veriliyor. Ben 5 dakika içinde hastaların dertlerini sormayı bırakın tanımlamaya bile giremiyorum.
5 dakikada bir muayene dediğinizde hata oranı da iş yükü de artıyor. Her 5 dakikada bir yeni bir kişiye konsantre olup dertlerini değerlendireceksiniz. Süre yetersiz. Bu sürenin 15 dakikanın altında olmaması gerekir.
-İlaç temininde gelişme oldu. SSK'lılar sadece kendi eczanesinden ilaç alabilirken e-reçete işi kolaylaştırdı. Şimdi ise emekliler ilaca para ödemiyorlar ama maaşlarından kesiliyor. İyi gelişmeler var ama sağlık ticaret alanına döndürüldü. Şehir hastaneleri yapılıyor ama var olanlar yok oluyor.
Bu hastanelerde hasta garantisi veriliyor. Orayı işletmek inşaatı yapan şirkete ait. Etraftaki alanlarda da gelir elde amaçlı yapılar söz konusu. Sağlık gittikçe karlı kurum haline geldi.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayırcıları terörist ilan etmesi ayrıştırıcı. Belli bir kesime hitap etmeye çalışıyor.
-(Anlatmak istedikleri konuyla ilgili) Siyasilerin 2 dakikalık bildiri yayınlaması daha kolay olacaktır. 2 dakika konuşun ama bir konuyu tek olarak açıklayın. Başka soru almayıp başka tarafa çekilmesine izin vermeyin.
-Türkiye’nin belki de temel sıkıntılarından birisi dünyaya bakışımızda 2 görüş söz konusu. Birisi seküler ve çağdaş sistemle yaşamak istemeyi sürdüren bir kesimse, diğeri imparatorluk hayaliyle dini kurallalar yaşamak isteyenler. Bir denge oluşturulabilir.
-Genellikle üretken olmayan, şiddete eğilimli insanlar haklılık üzerinden tartışma götürüyorlar. Pek çok çocuk biricik büyüyor. Her şeyi hak eden, beceren... Bu çocuklar kendisiyle başa çıkabilecek birilerini gördüklerinde mücadele etmeyip kaçmaya başlayabiliyor. Bunun için de ‘ben sevmiyorum, yapmak istemiyorum’ diyor.
-Biz ergen bir toplumuz. Bu duygusallığı da beraberinde getiriyor. Dayatmalar karşısında yanlış olduğunu bile bile karar almaya yol açabiliyor.
-Baskıcı yöntemlerin ters tepmesini bekliyor insanlar. Basıcı yöntemler itaat etmeyi de doğurabiliyor."
Vişne Haber Ajansı
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
