Ziyaretçilerine doğa turizminden, termal kaynaklardan yararlanmaya kadar pek çok alternatif sunabilen Rize, Kurban Bayramı'nda turistlerin gözde mekanlarından biri oldu.
İl Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu, son yıllarda yapılan çalışmalarla her mevsim turizmin hizmetinde olan ve barındırdığı doğa güzellikleri ile ''turizm cenneti'' olarak adlandırılabilen Rize'nin son yıllarda turizmde önemli sıçrama yaptığını söyledi. Rize'ye gelen turistlerin her yıl arttığına dikkati çeken Hocaoğlu, ''Özellikle yaz döneminde Rize'deki otellerde yer bulmak mümkün olmuyor. Termal, kış turizmi,
doğa turizmi ilimiz turizmini 12 aya yayan bir hale getirdi. Yaz sezonunun sona ermesine rağmen ilimizde turizm hareketliliği hala sürüyor'' dedi.
Özellikle son yıllarda termal tesislerin de devreye girmesiyle kış mevsiminde dahi yoğun turizm hareketliliği yaşandığını dile getiren Hocaoğlu, ''Rize, son dönemlerde özellikle bayramlar gibi kısa tatil dönemlerinde sonbahar ve kış mevsimine denk gelse de tatilciler için cazip yerlerden birisi oldu. Önümüzde
Kurban Bayramı var. Bayram tatili süresince il genelindeki otellerimiz ve diğer tesislerimizde çok önemli doluluk oranı yakalanacağı yönünde izlenimimiz var. Özellikle Ayder ve İkizdere'deki termal otellerde rezervasyonlar yüzde 100'e yaklaştı. Rize'ye gelecek olanlar artık planlarını çok önceden yapıyor. Ramazan Bayramı'nda da önemli doluluk oranı yakalanmıştı'' dedi.
İle geçen yıl 60 bin civarındaki bölümü yabancı olmak üzere toplam 500 binin üzerinde turistin geldiğini anlatan Hocaoğlu, şöyle devam etti: ''Bu yıl turist sayısının 500 binin üzerinde olacağını tahmin ediyoruz. Son yıllarda özellikle Arap ülkelerinden ciddi bir ilgi var. Avrupa'dan da pek çok ülkeden turist geliyor. Tatilini doğa ve kültür turizminden yana kullanan yerli turistler de Rize'yi tercih ediyor. Rize, kültür ve doğa turizminde cazibe merkezi haline geldi. Sivil mimari, yaşam, gelenekler, yayla hayatı, yöresel lezzetler ilgi çekiyor, doğa ile baş başa tatil geçirmek isteyenlerin Rize'ye geliyor. Rize her geçen yıl daha da cazip hale geliyor. Rizeli olup başka illerde yaşayanlar da tatillerini Rİze'den yana kullanıyor. İlgi odağı olmak önemli ama daha önemli olan bu ilginin sürekli olması. Bunun için herkese görev düşüyor.''
Hocaoğlu, kentte yeni otel yatırımları çalışmalarının da devam ettiğini ifade ederek, ''Yeni turizm ihtiyaçlarına cevap verebilmek için yatırım gerekiyor. Hizmet kalitemizi de düşürmememiz lazım. Kentimizden dönen insanların akıllarının burada kalması, memnun kalması gerekir ki tekrar gelsinler'' dedi.
'Sonbaharda renklerin senfonisi sunuluyor'
Doğa ve kültür turizminin özelliğinin her yıl yeni bir şeyler keşfetmek olduğunu vurgulayan Hocaoğlu, ''Rize'de doğa faaliyetlerinden foto safariye, cip safariden kuş gözlemciliğine, rafting, kano gibi su sporlarından termal turizme, yayla turizmine kadar pek çok seçenek var. Böyle bir yerde ziyaretçiler her gelişte yeni şeyler keşfedilebilir. Bizi kitle turizminden ayıran en önemli özellik de bu. Rize sürekli keşfedilmeye muhtaç bir hazine gibi'' diye konuştu.
Bölgenin sonbahar mevsiminde de ayrı bir güzellik sunduğunu dile getiren Hocaoğlu, şunları kaydetti: ''Sonbaharda doğa adeta renklerin senfonisini sunuyor. Sarı, yeşil, kırmızı, kahverengi ve turuncunun pek çok tonu aynı anda görülebiliyor. Yaz mevsiminde yeşilin binbir tonunu barındıran doğamız, sonbaharda ayrı güzelliğe bürünüyor. Şelaleler tarifi mümkün olmayan bir tat veriyor. Sonbaharda, sanki yaz mevsimindeki konserin farklı versiyonunu dinliyor gibi oluyoruz. Bu güzellikleri bir kere görmek yetmiyor, akıllarda kalıyor. İnsanları renklerin senfonisine davet ediyorum. Zihinlerinde müthiş güzelliklerle döneceklerdir. O güzelliklerin insana verdiği tatil rahatlığını en güzel yakalayabilecekleri yerlerden birisiyiz.''