Rize'de bal ormanına taş ocağı açılmasına tepki

Rize’de nesli tükenme tehlikesi altındaki canlıların yaşadığı bölgede taş ocağı açılmasını öngören proje için ‘ÇED gerekli değil’ kararı verildi.

Rize’de bal ormanı ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi’nde, 98 hektarlık alanda taş ocağı açılmasını öngören proje için ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değil’ kararı verildi. Karara karşı çıkan yöre halkı taş ocağı projesine karşı hukuk mücadelesi başlattı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nca bal ormanı ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi'ndeki Levent köyünde, özel bir firma tarafından 98 hektarlık alanda taş ocağı projesi hazırlandı. Proje için ‘ÇED gerekli değil’ kararı verildi. Yöre halkı, doğal yapının bozulmaması için yol dahi yaptırmadıkları ormana açılmak istenen taş ocağı projesine karşı hukuk mücadelesi başlattı ve iptal davası açtı. Yöre halkı, kestane, kızılağaç, gürgen, çam, ladin, kayın, dağ karayemişi, likapa gibi zengin bitki çeşitliliği bulunan ormanlık alanda açılacak taş ocağının doğal yaşamı bozacağına dikkat çekiyor.

‘ÇEVRE FELAKETİ YAŞANMADAN VAZGEÇİLSİN’

Levent köyünde yaşayan Ramiz Demirci, organik tarımın yapıldığı vadinin Türkiye’nin en zengin ormanlarına sahip olduğunu belirterek, “Bal ormanı ilan edilen bu kadar zengin ve bakir bir alana taş ocağı açılmasını anlayamıyoruz. Yöre insanı açısından çok değerli ve önemli olan alanın korunmasını istiyoruz. Para kazanmak uğruna burada orman, dere, yaban hayatı yok olursa bunun vebalini ödeyemezler. Daha başında bu işten vazgeçsinler. Sonuçta orman olmayan, yaban hayat olmayan, zarar görmeyecek yerler var. Oralarda işlerini sürdürsünler. Bizim patika yollarla ulaşım sağladığımız ormana onlar ulaşmak için araba yolları açacaklar. Doğa tahribatı yapılmadan, çevre felaketi yaşanmadan bu işten vazgeçsinler” dedi.

‘TORUNLARIM DA BU GÜZELLİKLERİ GÖRMELİ’

Ömrünün bu topraklarda geçtiğini ifade eden Kasım Demirci de, “Ormanda babamla beraber kara kovan bal üretimi yapardık, derede yüzerdik. Ben bu sularda yaşayan su samurunu gören ender insanlardanım. Benim ömrüm bu güzelliğin içerisinde geçti, çocuklarımın ve torunlarımın da bu güzellikleri görmesini istiyorum. Bu yeşillikleri bir daha meydana getirmek zor. Onun için kesinlikle bölgemizde taş ocağı açılmasını istemiyoruz” diye konuştu.

BİNLERCE AĞACA KALKER OCAĞI TEHDİDİ

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde bulunan Çayır Mağarası’nın 346 metre yakınına yapılması planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisi projesi için açıklanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunda ise 27 hektarlık alanda doğal gürgen, kayın ve kestane ve çam ağaçlarından oluşan 3 bin 133 ağacın kesileceği belirtildi. Çevre dernekleri, projeyle ekolojik dengenin bozulacağını, biyolojik olarak bilimsel çalışmaların yapıldığı Çayır Mağarası'nın tehlike altına gireceğini açıkladı.