Devlet korumasında olması gereken kadınların bilgilerinin saldırgan kocalarına, TC kimlik no'sunu vermek suretiyle verildiğini Sağlık Bakanlığı itiraf etti...
Sağlık Bakanlığı tarafından telefonla randevu sistemi için kurulan Alo 182 hattını arayan saldırgan kocaların, TC kimlik no’sunu vermek suretiyle eşlerinin randevu bilgilerini öğrendiği ortaya çıkmıştı. Koruma altındaki bir kadının bu nedenle risk altına girmesi üzerine Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, sistemde bir güvenlik açığı olup olmadığını Sağlık Bakanlığı’na sordu. Bakanlık, güvenlik açığı olmadığını iddia ederken, ilgili hastaya ait TC kimlik numarasını bildirenlere randevu tarihi bilgilerinin verildiğini itiraf etti. Mor Çatı’nın ayrıca, ‘6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yönelttiği sorular, bu bakanlığın da yasadan haberdar olmadığını gösterdi. Şiddet mağduru çalışanlara ilişkin kayıtların gizlenip gizlenmediği ve kaç kadın çalışanın sisteme alındığı yönündeki soruyu, bakanlık anlamadı. Devlet Personel Başkanlığı, “Bizim böyle bir çalışanımız yoktur” dedi.
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un uygulanmasına ilişkin bir izleme projesi başlattı. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı’na başvuran Mor Çatı, Merkezi Hekim Randevu Sistemi olarak bilinen Alo 182 hattını arayıp bir başkasının TC kimlik numarasını verenlere, hastanın mahrem bilgilerinin verilip verilmediğini sordu. Bakanlık tarafından 4 Haziran’da verilen yanıtta; Alo 182’den insanların sağlık bilgilerine ulaşılmasının söz konusu olmadığı belirtilerek, “Sistemsel güvenlik açığı söz konusu değildir. Kimlik doğrulaması yapılarak arayan vatandaşa sadece ileri tarihte olan randevusu hakkında bilgi verilmektedir. Mahrem sayılacak tek bilgi budur” denildi.
Mor Çatı ayrıca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na da “hakkında gizlilik kararı verilen şiddet mağdurları hakkında bakanlığa bağlı kurumlar nezdinde gizli kayıt yapılmasını sağlayacak sistemin oluşturulup oluşturulmadığı, sistemin işleyişi ve kaydın gizlenmesi için gerekli belgelerin neler olduğu, bu sistemden yararlanmak üzere başvuran ve yararlanan kadın sayısı konusunda bilgi verilmesini” istedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, yanıt verilmesi için evrak Devlet Personel Başkanlığı’na gönderdi.
Devlet Personel Başkan Yardımcısı Erdal Aydın’ın 8 Nisan’da verdiği yanıtta, soruyu anlamadığı ortaya çıktı. Aydın, “Gizli kaydın tutulmasına gerek duyulan ve resmi olarak başkanlığımıza bildirimde bulunan kadın personelimiz mevcut bulunmadığı gibi, başkanlığımızda mevcut bulunan istatistiki veriler kamu personelinin kimlik bilgileri esasına göre tutulmamaktadır. Başvuruda bulunan kadın personelin bulunması halinde tutulacak resmi kayıtların gizliliğini sağlayacak bir sistemin devreye sokulması mümkün olabilecektir” dedi.
‘DEVLET BİHABER'
Mor Çatı’nın gönüllü avukatlarından Çiğdem Hacısoftaoğlu 6284 sayılı yasa ilk çıktığında birçok bakanlığın birbiriyle koordineli çalışması gerektiğinin vurgulandığını belirterek, “O tarihte, bu yasanın ilgili kurumlara anlatılacağı konuşulmuştu. Gelinen noktada, görevlerini yapmak bir yana, yasadan bi haber oldukları anlaşılıyor. Devletin kadına yönelik şiddet konusunda bütüncül politika geliştirmesi ve gerekli özeni göstermesi gerekirdi” dedi. Hacısoftaoğlu, Alo 192 eliyle randevu bilgileri verilerek, kadınların tehdit altına sokulduğunu vurgulayarak, “Bu madde gereği gibi işlemiyorsa sığınakta kalsalar dahi kadınlar güvenlikte değildir. Devlet koruması gereken kadınları kendi kurumlara eliyle deşifre ediyor” dedi.
Radikal