Hrant Dink suikastıyla ilgili savcılık mütalaası, davayı farklı bir yere taşıdı. Mütalaada cinayetin Ergenekon örgütünün Trabzon hücresi tarafından işlendiği aktarıldı.
Tetikçi Ogün Samast, azmettiriciler Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in jandarma görevlileriyle olağan dışı ilişkileri de mütalaaya yansıdı. Uzman Çavuş Satılmış Şahin'le birlikte askerler Resul Kütükoğlu, Ünsal Gürel ve Ahmet Faruk Aydoğdu'nun ismine vurgu yapıldı. Yeni deliller elde edildiğinde savcının ek mütalaa hazırlayacağı öğrenildi.
Dink cinayeti iddianamesi ve tespit edilen sanıklar, ilk günden beri kamuoyunu ve müdahil tarafı ikna etmedi. Ergenekon sürecinden önce hazırlanan iddianame, olayın arka planına ilişkin bilgiler sunmuyordu. Ancak İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı Hikmet Usta tarafından bir yılda hazırlanan mütalaa, bu yönde ilk adım oldu. Savcı, iddianamede geçen örgütsel ilişkilerle birlikte 5 yıl boyunca Ergenekon soruşturmalarında ortaya çıkan belgeleri de bir araya getirince suikasta ilişkin yeni bir örgüt resmi ortaya koydu.
Çünkü mütalaada suikast günü İstanbul'da bulunduğu tespit edilen Uzman Çavuş Satılmış Şahin'le ilgili ciddi bulgular var. Şahin, İstanbul'a sanık getirdiğini söylüyor ancak bunun kim olduğu belli değil. Bu konuda bir açıklama yok. Öte yandan Şahin, 30 Mart 2007'de tanık olarak verdiği ifadede, 2006 yılında kimlik kontrolü sırasında tanıştığı Tuncay Uzundal aracılığıyla Erhan Tuncel'le tanıştığını anlatıyor. Bir sene içerisinde internet kafeleri denetime gittiğinde Tuncay'la bir iki defa daha karşılaştığını savunuyor. Bunun dışında Erhan ve Tuncay'la başka bir görüşmesi olmadığını ileri sürüyor. İnternet kafede Tuncay'ın bir keresinde cep telefonu numarasını istediğini ve bunun üzerine bir iki defa görüştüklerini belirtiyor. Ayrıca ifadesinde, Dink cinayetinden sonra Tuncay Uzundal'ı Pelitli beldesinden alıp emniyete teslim ettiğini, şu anda dava sanığı olan Coşkun İğci'nin (Yasin Hayal'in eniştesi) de evindeki aramayı yaptığını aktarıyor. Şahin'in bu ifadesini ise soruşturma kapsamında tespit edilen HTS raporları yalanlıyor. Raporlara göre, Satılmış Şahin'in cinayetin azmettiricileri olarak yargılanan Erhan Tuncel'le 45, Tuncay Uzundal ile 48 irtibatı bulunuyor. Mütalaada, 'Ogün Samast'la irtibatlı jandarma personelleri' başlığı altında Samast'ın asker bağlantısı da dava kapsamında ilk kez gündeme getiriliyor. Sanık ifadelerinde, cinayet öncesi atış talimi yapıldığı belirtilen 16 Ocak 2007'den ik igün önce, Trabzon Jandarma Komutanlığı'nda görevli Resul Kütükoğlu'nun Pelitli'de bulunduğu anlatılıyor. Aynı zamanda 19.59'da Samast'la da bir kez telefon görüşmesi yaptığı tespit ediliyor. Samast'ın aynı şekilde Trabzon jandarma Komutanlığı'nda görevli Ahmet Aydoğdu ile de irtibatı olduğu, Aydoğdu'nun telefon numarasının Samast'ın telefonunda kayıtlı bulunduğu anlatılıyor. Kütükoğlu, Aydoğdu ve Ünsal Gürel'in 15 Kasım 2006'da birlikte Samast'la görüşme yaptıklarının da tespit edildiği bildiriliyor. Mütalaada, "Samast ile yoğun görüşmesi olan üç jandarma görevlisinin irtibatlarının incelendiğinde; Satılmış Şahin'le yoğun irtibatları (Resul Kütükoğlu'nun 200, Ünsal Gürel'in 421, Ahmet Faruk Aydoğdu'nun 470 adet) olduğu görülmüştür." deniliyor. Bu kişilere ait HTS raporları incelendiğinde diğer jandarma personeliyle ilişkilerine nazaran normal irtibatın ötesinde olduğunun görüldüğü aktarıldı. Tuncel ve Uzundal'la irtibatı olan Şahin'in, Samast'la görüşen üç jandarma görevlisiyle de ilişkili olduğu kaydediliyor.
MÜTALAADA EMEKLİ GENERAL SÜRPRİZİ
Mütalaada 'yine dikkat çekici bir nokta' ifadeleriyle Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz'ün ifadesinde, 'o dönem bölge komutanı olan Dursun Ali Karaduman'ın Dink cinayetinin gerçekleştirilmesinden önce 16-17 Ocak 2007 tarihinde Trabzon İl Jandarma Alay Komutanlığı'na denetim için geldiğini, 20 Ocak 2007'de Karaduman ile birlikte Zigana bölgesine gittiğini, 21 Ocak akşamı döndüğünü' söylediği hatırlatılıyor. Karaduman'ın cinayetten 4 ay sonra bir şehit cenazesinde Dink'e hakaret ettiği için tazminata mahkum edildiğine dikkat çekilen mütalaada, arşivlerde yapılan aramada emekli tuğgeneralin, Balyoz belgelerinde darbeye destek veren askerler arasında isminin sayıldığının tespit edildiği anlatılıyor.