Geçirdiği trafik kazasından sonra 2 yıl komada kalan Serhat Mustafa Hüsrevoğlu konuşmaya başladı ve dövüldüğünü anlattı.
Endüstri meslek lisesini bitirdikten sonra bir klima servisinde stajer olarak çalışmaya başlayan 18 yaşındaki Serhat Hüsrevoğlu, Temmuz 2006’da ustası ile birlikte Ümraniye’de klima montajına gitti. Çalışma sürerken ustası Serhat’tan yakındaki markete gitmesini isteyerek firmaya ait aracın anahtarlarını verdi.
Marketten dönerken Dudullu Bayraktar Bulvarı üzerinde Serhat’ın kullandığı araç ile Mutlu Mobilya Mağazası’na ait kamyonet çarpıştı.
Hastane hastane dolaştı
Serhat ağır yaralı olarak Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hayati tehlikeyle yoğun bakıma alınan Serhat, 18 ay boyunca yaklaşık 20 hastane dolaştı.
1 yıl yoğun bakımda kalan Serhat, hastanelerin çeşitli servislerinde yattı. Durumu iyileşmeye başlayan Serhat yoğun bakımdan çıktıktan sonra fizik tedavi uygulanması için içlerinde Ege Üniversitesi’nin de bulunduğu çok sayıda hastanede tedavi gördü.
Kazadan yara almadan kurtulan kamyonet sürücüsü Hüseyin Mutlu ve Serhat Hüsrevoğlu arasındaki trafik kazası için Ümraniye 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Bu sırada trafik bilirkişi, ehliyeti olmayan Serhat Hüsrevoğlu’nu asli kusurlu tespit etti.
‘Beni dövdüler anne’ dedi
Tedavisi boyunca hiç konuşamayan ve annesinin sıvı gıdalarla beslediği Serhat, kazadan 870 gün sonra Aralık 2008’de annesine bir şeyler anlatmak istedi. Oğlunu 2 yıldır eliyle besleyen ve tüm malvarlığını iyileşmesi için harcayan anne Bircan Hüsrevoğlu, Serhat’ın ne anlatmaya çalıştığını duyunca çok şaşırdı.
Serhat eliyle kendi kafasına vurarak “Beni dövdüler anne” demeyi başardı. Oğullarının kazada ağır yaralanarak bitkisel hayata girdiğini düşünen anne Bircan ve baba Yaşar Hüsrevoğlu hemen Ümraniye’deki savcılığa giderek durumu anlattı.
Savcıya verdiği ifadesinin ardından mahkemeye çıkarak anne ve babasına söylediği gibi “Kazadan sonra beni dövdüler, onun için ağır yaralandım” diyen Serhat, duruşmada sürücü Hüseyin Mutlu’yu da hatırlayarak tekerlekli sandalyesinden tepki verdi. Hüseyin Mutlu, Serhat’ın iddialarını reddederek yaralanmanın kazadan kaynaklandığını belirtti.
Adli Tıp: Darp olabilir
Mahkeme Serhat’ın el yazısıyla ve kısıtlı konuşmasıyla aldığı ifade üzerine, olayın darp mı, kaza mı olduğunun araştırılması için dosyayı Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Adli Tıp 2. İhtisas Dairesi, 23 Aralık 2009’da, mahkemeye bir yazı göndererek “Nörolojik tabloya neden olan yaralanmanın trafik kazası olabileceği gibi kafa bölgesine direk künt travma ile de meydana gelebilecek nitelikte olduğu, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadığı oybirliği ile mütalaa olunur” dedi.
Ümraniye 1. Sulh Ceza Mahkemesi, bu cevap üzerine, darp ihtimalinin araştırılması için dosyayı Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesi de “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla dava açtı. Davanın ilk duruşması 3 Ekim’de görülecek.
‘Dövenleri cezaevinde görmek istiyorum’
Oğlu Serhat’ın dövülerek engelli yaşamaya mahkum edildiğini ve tüm ailenin hayatlarının ellerinden alındığını söyleyen baba Yaşar Hüsrevoğlu, “2 kişi oğlumu öldüresiye döverek trafik kazası süsü vermiş. Serhat’ın hiç konuşamayacağını düşündüler. Şimdi kasten öldürmeye teşebbüsten yargılanacaklar” dedi. Anne Bircan Hüsrevoğlu da “Doktorlar 5-6 yıl fizik tedavi görürse eskiye yakın hareket edebileceğini söylüyor” diye konuştu ve oğlunu dövenleri cezaevinde, oğlunu da sokaklarda koşarken görmek için elinden geleni yapacağını söyledi