Zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamındaki gelir testinde bulunan, 'Yemeğin tezekle mi, yoksa tüpgazla mı piştiği' sorusu büyük tepki çekti
Zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamındaki 'zorunlu gelir testi' işlemlerinin ay sonuna kadar mutlaka yapılması gerekirken, 11 ayrı kurum 25 farklı sorgulama ve 70 soru içinde “Yemeğin tezekle mi yoksa tüpgazla mı piştiği' sorusu başta olmak üzere pek çok soru “rencide edici" olduğu gerekçesiyle tepki çekti.
GSS’li olmayanlar ve GSS statüsü sona erenler ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ne kadar prim ödeyeceklerini belirleyen ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca gerçekleştirilen Gelir Testi’ndeki bazı sorulara “rendice edici" olduğu gerekçesiyle tepki geldi.
Aynı zamanda Ocak ayı sonuna kadar gelir testinin mutlaka yaptırılması gerektiği, yapılamadığı takdirde de 15 günlük itiraz süresinin bulunduğu hatırlatıldı. Konuyla ilgili Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şube Başkanı Dr. Veli Atanur’la birlikte bir araştırma yapan SES İzmir Şube Denetim Kurulu Üyesi Dr. Ergün Demir, vatandaşı uyarırken testteki sorulara kızgınlığını dile getirdi.
Bu Soruyu Sormak Abesle İştigal
Vakıfların 11 ayrı kurum ve 25 farklı sorgulamayı bilgi sistemi üzerinden yaparak geliştirilen gelir-harcama tespit ölçüleri için 70 sorunun yanıtını istediklerini kaydeden Demir, “En başta sorular çok rencide edici. Belki belirli bölgelerde halen ısınma amaçlı
tezek kullanılabilir ama
yemek yapmak için kullanıldığını sormak abesle iştigal. Gelir testini geçebilmeniz için oturduğunuz evin baraka olması, yemeklerinizi tezekle pişirmeniz, kullandığınız ev eşyalarının ikinci el veya bağış olması, mutfağınıza et, süt, meyve ve sebzenin ayda bir girmesi, faturalarınızı ödeyememeniz gerekiyor. Devlet sadece bu durumda GSS primlerinizi ödüyor" dedi.
'Adam Kayırmaya Açık Değerlendirme'
İşsizler, tarımda güvencesizler, vizesi bitmiş yeşil kartlılar, Mediko’dan artık yararlanamayacak üniversite öğrencileri başta olmak üzere milyonlarca kişinin bu sorularla muhatap olduğunu aktaran Ergün Demir, “GSS gelir testi uygulamasında halkımızın kıt kanaat oturduğu evin oda sayısından, mutfağında kaynayan aşa kadar göz dikildiği, yanıltıcı ve adam kayırmaya açık bir değerlendirme zihniyeti öne çıkmaktadır. Test, vergilendirilen gelir yerine hayatta kalmanın asgari gerekliliklerine yoğunlaşmış. Bu da tahsildar devletin sadece GSS primi peşinde olduğunu gösteriyor. Hükümet, eğer vatandaşın gelirini baz alırsa yoksullukla yüzleşeceğini ve prim tahsil edemeyeceğini biliyor" dedi.
“İtiraz Edin" Çağrısı
Ergün ayrıca gelir testi uygulamasının halkla açıkça paylaşılmadığını öne sürerek, “Hükümet, gelir tespit heyetinin kimlerden oluştuğunu ve testin değerlendirme usullerini halka yeterince açıklamak yerine adeta pusuda gün doldurmaktadır. Zira başvuru yapmayanlar en yüksek prim üzerinden borçlanacak, ödemezse de icralık olacaktır. Bu zorlu testten geçip de yoksulluğunu kanıtlayanlar ise ancak yoksulların gidebildiği, karlılığı düşük, E sınıfı hastanelere müracaat edebilecekler. Yani dedikleri gibi herkes her hastaneye gidemeyecekö dedi ve vatandaşların bir an önce başvuruda bulunarak mağdur olmamaları gerektiğini vurguladı. Demir, “İtiraz etmek isteyenler tebligatın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içinde Vakfa itiraz edebilirö dedi.
O Sorular...
Gelir tespit ölçütlerinde kullanılan “Hane Beyan Formuönda; oturulan konutun türü, kime ait olduğu, kira ise kira bedeli, kaç odası bulunduğunun yanı sıra banyo ve duşun olup olmadığı, tuvaletin evin içinde mi dışında mı olduğu,
yemek pişirirken tüp gaz mı yoksa
tezek mi kullanıldığı, faturaların ödenip ödenmediği soruluyor. Vatandaşlara hangi eşyalara sahip oldukları ve nasıl temin ettikleri (peşin, ikinci el, taksit) soruluyor. Et, süt ve ürünleri, sebze ve meyveyi haftada bir mi yoksa ayda bir mi tükettikleri de sorgulamalar arasında.
Kimleri Kapsıyor?
Gelir Testi uygulaması, 9 milyon 41 bin yeşil kartlının yanı sıra, 4 milyona yakın üniversite öğrencisi, 1 milyon 968 bin kişilik SGK kapsamı dışında kalan gruplar, 1 milyon 200 bin yaşlı, malul ve engelli aylığı alan kişiler ve tarım başta olmak üzere çeşitli sektörlerde kayıtdışı çalışan kişiler olmak üzere yaklaşık 20 milyon kişiyi hedef alıyor.