Taksim'de HDP'nin 'İnsanlık Yürüyüşü'ne polis müdahalesi: 121 gözaltı

Polis, HDP milletvekilleri Sezai Temelli, Ayşe Acar Başaran, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Tayyip Temel ile birçok kişiyi Balyoz Sokak’ta ablukaya aldı.

İstanbul Şişhane'de Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), "Türkiye’nin Kuzey Irak’ta kimyasal silah kullandığını" öne süren görüntülerin araştırılması için İstanbul Şişhane’de yürüyüş düzenlemek istedi. Mis Sokak'ta bir araya gelen kitle, "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "İnsanlık suçuna hayır" sloganlarıyla İstiklal Caddesi'ne yürümek istedi. "Adalet Nöbeti" tutan annelerin de aralarında bulunduğu kitle, İstiklal Caddesi’ne geçmek istedi ancak polis izin vermedi. İstanbul Valiliği, Beyoğlu'nda 121 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Polis, HDP milletvekilleri Sezai Temelli, Ayşe Acar Başaran, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Tayyip Temel ile birçok kişiyi Balyoz Sokak’ta ablukaya aldı. Tüm engellemelere rağmen İstiklal Caddesi'ne çıkan HDP’li vekiller, “Kimyasal silah iddiaları araştırılıncaya kadar alanlarda olacağız” dedi.

İstanbul Barosu binası önünde ablukaya alınan HDP’li vekiller Gülistan Kılıç Koçyiğit, Fatma Kurtalan, Sezai Temelli, Tayip Temel ve Ayşe Sürücü, burada açıklama yaptı.

HDP'den yapılan açıklamada; Binlerce kişi kimyasal silah kullanımına karşı sokaklara indi

"Kimyasal silah kullanımına karşı Şırnak Silopi ve İstanbul'da İstiklal Caddesi’nde “Kimyasal Silahlara Karşı İnsanlık Yürüyüşü”nde binlerce kişi toplandı. Silopi’de askerin plastik mermi ve gazlı saldırılarına rağmen DTK, TJA, MED TUHAD-FED, MEBYA-DER, MKM, Göç Platformu ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi ve partimizin milletvekili ve yöneticileri, DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır’ın da aralarında bulunduğu grup yürüyüş yaptı. Kitlenin bir araya gelmesinin engellenmesi üzerine gruplar halinde yürüyüşler gerçekleştirildi.

HDP'nin, HDK ve BMG ile çok sayıda kurum ile birlikte İstanbul’da yapmak istediği yürüyüşe de polis saldırdı. Polisin kitlenin İstiklal Caddesi'nde yürümesine izin vermemesi üzerine ara sokaklarda yürüyüşler yapıldı. Van milletvekilli Sezai Temelli ve Tayip Temel İstiklal Caddesi'nde polis ablukası altında birer konuşma yaptı. Temelli ve Temel’in konuşmaları şöyle:

Sezai Temelli: Tecritleşmiş sistem altında yaşıyoruz

Bugün burada gördüğümüz sahne ilk değil. Ne zaman demokratik bir hakkımızı kullanmaya kalksak etrafımızı çeviriyorlar, bizi tecride alıyorlar. Çünkü anladıkları hukuk anlayışı olarak bir tek ellerinde tecrit var. Nasıl ki bugün İmralı’da tecrit varsa Türkiye’nin her sokağında tecrit var. Tecritleşmiş sistem altında yaşıyoruz. Neden çünkü hukuka tahammül edemeyen bir rejim var karşımızda. İşte yine burada bugün aynı şey ile karşı karşıyayız. Neden bugün sokakta olmak istedik, çünkü bu ülkede savaş var, zulüm var, sömürü var. Savaşa karşı sesimizi çıkarmak için, barış ve demokrasi için yan yana gelmek istiyoruz. Bu şiddet ve savaş son bulsun istiyoruz. Ama etrafımıza baktığımızda hepsinin belinde silah, elinde silah, TOMA’lar, akrepler sokakları kesmiş durumda. İşte bu şiddettir, bu savaştır, savaş her yerdedir, kapınızı çalmaktadır. Bugün savaşa karşı çıkan herkesi tutuklayıp göz altına alan bir rejim ile karşı karşıyayız. Bugün Şebnem Korur Fincancı haksız ve hukuksuz yere cezaevindedir. Neden? Fincancı bu ülkede kimyasal silaha dair gerekirse bir soruşturma açılsın yerinde bir inceleme yapılsın çağrısında bulundu. Bunu biz de söyledik. Çünkü kimyasal silah kullanımı suçtur. Hem de insanlık suçudur. Bunun karşısında durmayan bu suça ortaktır. Bunun üzerine iktidar savunma bakanı ve bazı bakanlar adeta bir linç kampanyası başlattılar. Yargıya talimat vererek Şebnem hocayı gözaltına aldılar.

Barışa sarılın, çocuklarınıza ve ülkenize sahip çıkın

Oysa onlardan beklenen şuydu: Madem böyle bir durum var bağımsız kuruluşları bir an önce davet ederlerdi ve gerçeğin ortaya çıkması için aslında onlarca kişi gitmesi gerekirken adeta bu suçu kabullenircesine insanlara saldırmaya bu şiddeti uygulamaya devam ettiler. Bunu kabul etmiyoruz. Gündemde böyle bir konu varsa bu konu incelenmeye muhtaçtır. Kaldı ki bugün savaşın ne denli büyük yıkım yarattığını bu ülkede bütün insanlar yaşamaktadır. Savaşa ses çıkarmak yoksulluğa karşı ses çıkarmaktır, hayat pahalılığına direnmektir, yaşam koşullarımızı her geçen gün zora sürükleyen, yaşam tarzımıza müdahale eden faşizme karşı ses çıkarmaktır. O yüzden diyoruz ki olduğunuz her yerde sesinizi çıkarın, korkmayın. Korkarsanız işte bu korkak iktidar gibi silahtan ve şiddetten başka sarılacak bir şeyiniz olmaz. Barışa ve geleceğinize sarılın, ülkenize ve çocuklarınıza sahip çıkın.

Valilikten açıklama

İstanbul Valiliği, Beyoğlu'nda 121 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Valilikten yapılan açıklamada, 'Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından PKK/KCK terör örgütü mensuplarına yönelik operasyonlara karşı, HDP tarafından Beyoğlu'nda "izinsiz toplanma ve yürüyüş" çağrıları yapılması üzerine, Beyoğlu Kaymakamlığınca "kanuna aykırı toplanma ve yürüyüşün yasaklanmasına" karar verildiği' belirtildi.

Açıklamada, kaymakamlıkça alınan karara riayet etmeyen, İstiklal Caddesi, Tünel, Meydan ve ara sokaklarda toplanarak izinsiz yürüyüş yapmak isteyen 121 kişinin, güvenlik görevlilerince gözaltına alındığı ifade edildi.