TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'tan İsveç'in Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılması açıklaması

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM İstanbul Çalışma Ofisi'nde Roman sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Roman vatandaşlarla fotoğraf çekilen Şentop, daha sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Programda daha çok Trakya, Çanakkale ve Kocaeli'nden sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bulunduğunu belirten Şentop, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Roman vatandaşlarla toplantı yaptığını, bugün de Resmi Gazete'de Roman vatandaşlara yönelik strateji belgesinin yayınlandığını söyledi.

Birinci aşama eylem planının Resmi Gazete'de yayımlandığını vurgulayan Şentop, "Bunun detaylarının Aile Bakanlığımız tarafından da kamuoyuna sunulacağı ifade ediliyor. Tabii ben Tekirdağlıyım. Bizim çocukluk zamanlarımızdan beri yoğun bir Roman nüfusunun da olduğu bir şehir, Trakya'da ağırlıklı olarak var. Tabii durumlarının iyileştirilmesi, ülkenin imkanlarından onların hak ettikleri ölçüde, şekilde yararlanmaları için adımlar atıldı. Önemli adımlar atıldı. Yapılacak olan daha başka işler de var. Bize hem dünkü toplantıya dair izlenimlerini anlattılar hem de kendi bölgeleriyle ilgili projelerini anlattılar. Bu katılan arkadaşlarımız, uzun yıllardır sivil toplum kuruluşlarında Roman vatandaşlarımız için çalışan, gayret gösteren kişiler. Biz de aşağı yukarı 10 yıldan fazla bir zamandır onlarla zaten beraberiz. Bu münasebetle kahvaltıda bir araya geldik." diye konuştu.

TBMM Başkanı Şentop, İsveç polisi tarafından Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde "Kur'an-ı Kerim yakma eylemine" izin verilmesi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türkiye'ye yönelik terör eylemlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

İsveç'teki gelişmeleri uzun zamandır takip ettiklerini ifade eden Şentop, şöyle devam etti:

"İsveç, zaten daha önceden de başta PKK terör örgütü olmak üzere terör örgütlerinin faaliyetlerine, Türkiye karşıtı eylemlere, Müslüman ve İslam düşmanlığına yönelik eylemlere izin veriyor, zemin teşkil ediyordu. NATO üyeliği sürecinde biraz daha yakın işbirliği içerisinde onlarla da bu konuları takip etme imkanı oldu. Madrid Zirvesi'nde İsveç ve Finlandiya'nın da NATO üyeliğine müracaatı üzerine Türkiye'yle beraber terör örgütlerinin faaliyetlerine, Türkiye karşıtı eylemlerine izin vermeme noktasında bir mutabakat metni imzalandı. Bir taahhüt altına girdiler. Böylece bu taahhüt dolayısıyla da konuyu çok daha yakından takip etmemiz icap ediyor, icap etti. Bazı sözlü olarak yaptıkları açıklamalar var, taahhütleri yerine getirme konusunda bazı ifadeleri var ama tabii bu sözler yeterli değil. Biz yaptıkları işlere bakıyoruz, eylemlere bakıyoruz. Bu konuda bir gelişme olmamıştı zaten. Bu beklenti içerisindeyken geçen 1 hafta, 10 gün kadar önce Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı çok çirkin, alçakça bir eylem gerçekleşti. Buna hepimiz çok sert tepki gösterdik."

Şentop, geçen hafta İsveç Meclis Başkanı Andreas Norlen'in Türkiye ziyareti olacağını ancak bunu iptal ettiğini anımsattı.

Bunun için gayet net ve haklı sebepleri olduklarının altını çizen Şentop, "Fakat görüyoruz ki yine bunu düzeltecek, terör örgütlerinin eylemlerine izin vermeyecek şekilde bir tutumun henüz daha yine gerçekleşmediğini görüyoruz. Benzer eylemlere yine müsaade ediyorlar. Üstelik bu sefer Büyükelçiliğimizin önünde Kur'an-ı Kerim yakılması şeklindeki bir eyleme, bütün İslam dünyasını, Müslümanları tahrik edecek provokatif bir eyleme de izin verdiklerini öğrendik. Derhal bu konuda gerekli tedbirleri almalarını, acilen bu tür eylemleri engelleyecek tedbirleri almalarını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.

Şentop, bunun sadece Türkiye değil bütün İslam dünyası için de çok provokatif bir eylem olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

"İsveç'in bunlara müsaade etmesi, bu nefret suçları konusunda eylemcilerle suç ortaklığı, suça iştirak noktasında bir birliktelik içerisinde olduğunu gösterecektir. Ben aynı zamanda İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Birlik Başkanlığını, dönem başkanlığını da yürütüyorum. Bu konuda diğer İslam ülkelerinin parlamento başkanlarına da bir mektup yazarak bu konuda gerekli tepkileri göstermesini temin etmek üzere bir çalışmayı arkadaşlarımıza yaptırdım. Bu sıfatımla da bir açıklamayı ayrıca yapacağım."