TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı
CHP'nin grup önerisinin yanı sıra Saadet Partisi, İYİ Parti ve HEDEP'in grup önerileri kabul edilmedi.
Meclis Başkanvekili Bozdağ, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, 29 Kasım'ın Uluslararası Filistin Halkıyla Dayanışma Günü olduğunu anımsatarak, İsrail'in bir halkı topyekun yok etmeye çalıştığını söyledi.
BM'nin İsrail saldırıları karşısında bir adım atmadığını ve işlevini yitirdiğini dile getiren Turan, Türkiye'nin bu süreçte sorumlu davrandığını, Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu vurguladı.
CHP Ankara Milletvekili Aylin Yaman ise toplum sağlığının korunması ve tedavi hizmetlerinde hemşireliğin önemini anlattı.
Yaman, hemşirelerin mevzuata aykırı olarak meslekleri dışında çalıştırıldığını, hemşire olmayan yöneticilerin atandığını, özlük hakları ve ekonomik haklarının tam olarak verilmediğini dile getirdi.
MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver de temsilcisi olduğu ilin sorunlarını aktardı. Işıkver, seçim bölgesinde hala su ile buluşmayan arazilerin olduğunu, Elazığ Şeker Fabrikası'nın önümüzdeki dönemde yetersiz kalacağını, bu nedenle fabrikanın kapasitesinin arttırılması gerektiğini kaydetti.
TBMM Genel Kurulunda, siyasi partilerin TBMM grup temsilcileri yerinden söz aldı.
Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, 29 Kasım'ın Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü olduğunu anımsatarak, "Tam 45 yıldır bu gün kutlanıyor ama bu insanlar acıları her geçen gün katlanarak devam ediyor. İnşallah bir gün gelecek İsrail 1967 sınırlarına çekilecek ve Doğu Kudüs de Filistin devletinin başkenti olacak." diye konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Rus tanklarının İsrail'in işgali altında bulunan Golan Tepeleri'ne yaklaştığı ve namlularını da bu istikamete çevirdiğine yönelik haberlerin çıktığını aktardı.
ABD ve Rusya'nın Filistin'deki savaşa dahil olmasıyla uzun süre sona ermeyecek kanlı bir vekalet savaşı ihtimalinin olduğuna dikkati çeken Dervişoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti devleti bölgede yakın zamanda ortaya çıkabilecek çok aktörlü ve çok katmanlı bir vekalet savaşına karşı hazırlıklı olmalıdır. Özellikle Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde kurulmak istenen birleşik terör devleti projesine zemin hazırlayabilecek her türlü gelişmeyi önceden görmek ve daha gerçekleşmeden akamete uğratmak zorundayız." ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, 29 Kasım'ın Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü olduğunu hatırlattı.
Filistin halkının soykırıma uğradığına dikkati çeken Bülbül, "Uluslararası sistemin çöktüğü, insan hakları ve insancıl hukukun ayaklar altına alındığı günleri yaşıyoruz. MHP Grubu olarak Filistinli kardeşlerimizle bu süreçte tam bir dayanışma içerisinde olduğumuzu, yaşanan hukuksuzluk ve katliamların son bulması için başkenti doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulmasıyla birlikte iki devletli çözümün kalıcı barışın teminatı olacağını düşünüyoruz." diye konuştu.
Bülbül, Avrupa Adalet Divanının Avrupa Birliği bünyesindeki kamu kurumlarının başörtüsünü yasaklayabileceğine dair bir karar aldığını söyledi.
Kararı eleştiren Bülbül, "İnsan haklarının temelini teşkil eden din ve vicdan özgürlüğü konusunda dünyaya örnek olduğunu ve bu temel hakların kaynağı olduğunu iddia eden Avrupa, Müslümanlara karşı çifte standartlı bir politika sürdürüyor. Bu karar, Batı'nın çifte standardını, ikiyüzlülüğünü bir defa daha ortaya koymuştur." dedi.
HEDEP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç da bazı belediyelere atanan kayyumlara değindi. Oluç, "Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, görevden alındı, yargılandı ama sonra beraat etti. Niye göreve iade etmediniz? Çünkü meseleniz o değil, meseleniz seçim yoluyla, sandık yoluyla kazanamadığınız belediyeleri kayyumlar yoluyla ele geçirmektir." görüşünü savundu.
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanları Özgür Özel’in Pervin Çakar'ı referansı göstererek partilerini terörle bağlantılı göstermeye çalıştığını kaydetti.
"Dünyaca ünlü opera sanatçısı, soprano Pervin Çakar'ı Genel Başkanımız izlemiş, sonunda performansını tebrik etmiş ve sahnede bir beyefendiye yaraşır şekilde nezaketen elini öpmüştür." diyen Köksal, Pervin Çakar'ın, bazı AK Parti'li belediyelerin de içinde bulunduğu organizasyonlarda "en iyi opera sanatçısı" seçildiğini belirtti.
CHP'nin herkes için var olan bir parti olduğunu dile getiren Köksal, bunun bir slogan cümlesi olmadığını, 85 milyonun hakkını, hukukunu korumak için mücadele verdiklerini söyledi.
Milli iradeye saygı duyulmasını istediklerini belirten Köksal, "Halk tarafından seçilmiş belediye başkanlarını alıp yerine kayyum atıyorsunuz. Siz sadece Doğu ve Güneydoğu'daki belediye başkanlarına kayyum atamadınız, halk tarafından seçilmiş kendi belediye başkanlarınızın yerine de kayyum atadınız. Ankara, İstanbul, Balıkesir'de yaptınız, siz kayyum atamakta mahirsiniz." diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu da Gazze'lilerin 7 Ekim'den beri insanlık tarihinin en kalleş, en menfur saldırılarına maruz kaldığını belirtti. Akbaşoğlu, "Camileri, kiliseleri bombalandı, okulları harabeye çevrildi, hastaneleri yerle yeksan edildi, sığındıkları mülteci kampları bilinçli şekilde hedef alındı, göç eden sivillerin üzerlerine yollarda bomba yağdırıldı, analarının öpüp koklamaya kıyamadığı sabiler hunharca katledildi. Babalara gözü gibi sakındıkları yavrularının parçalarını toplattılar. Gıdasını, yakıtını, ilacını, ekmeğini, elektriğini, suyunu, iletişimini kesip 360 kilometrekarelik açık hava hapishanesine sıkıştırdıkları 2,3 milyon insana adeta soykırım uyguladılar." diye konuştu.
Akbaşoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Kürtlerin seçtiği belediyelere kayyum atanıyor, Kürtler daha az eşittir." şeklinde açıklama yaptığını aktardı.
Bu iddiaların Türk milletine ve devlete hakaret olduğunu dile getiren Akbaşoğlu, şu şekilde konuştu:
"AK Parti olarak biz Kürtlerin dostuyuz. Kürtler, Türkler, Araplar, Aleviler, Sünniler ve 85 milyon insan kardeşiz. HEDEP ve CHP arasındaki senkronizasyonun ve ardı ardına aynı şekilde bir gündemi takip etmelerinin bir manası olsa gerek. Asla Kürtlerin seçtiği belediyelere kayyum atanmıyor. Kürt kardeşlerimizin verdiği tertemiz oylarla başa gelip Kürt vatandaşlarımıza, insanımıza, Türk'e, Arap'a, Alevi'ye, Sünni'ye değil de PKK'nın kirli operasyonlarına hizmet eden belediyelere kayyum atanıyor."
Genel Kurulda Saadet Partisi'nin "televizyonlardaki gündüz kuşağı programları", İYİ Parti'nin "köylerin mahalleye dönüştürülmesi", HEDEP'in "İsrail'in Gazze'ye saldırısı", CHP'nin emeklilerle ilgili önergelerinin gündeme alınması önerileri görüşüldü.
Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, odun, kömür ve doğal gaz fiyatlarındaki artışın emeklilerin zor bir kış geçireceğini gösterdiğini ileri sürdü.
Emeklinin aldığı maaşın karınlarını doyurmaya dahi yetmediğini savunan Yontar, emeklilerin intibak sorununun çözülmesini, en düşük emekli aylığının asgari ücretle eşitlenmesini, emekliye refah payı verilmesini, banka promosyonlarının iyileştirilmesini, emeklilerden alınan sağlık payının kaldırılmasını, aile yardımının kesilmeden devam etmesini istedi.
Saadet Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, emeklilerin açlığa ve yokluğa mahkum edildiğini savunarak, emekli maaşlarının güncellenmesi gerektiğini belirtti.
En düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde bulunması, asgari ücretin de memur maaşından az olmaması gerektiğini dile getiren Ekici, gıda enflasyonunun kontrol altına alınmasının da önemli olduğunu ifade etti.
İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, emeklilerin tarihte ilk kez sosyal yardımlara muhtaç hale geldiğini öne sürerek, "Emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğiz" sözünün tutulmadığını iddia etti.
Emekliler için intibak düzenlemesi yapılmasını, TOKİ projelerinde kendilerine ayrılan kontenjanın artırılmasını, kira desteği verilmesini isteyen Kocamaz da en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini söyledi.
HEDEP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, açlık sınırının 14 bin liraya dayandığı bir dönemde 9 milyon emeklinin 7 bin 500 lira, dul ve yetimlerin ise daha az maaş aldığını söyleyerek, "Bununla nasıl yaşasın, nasıl geçinsin? En düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olsun. Emekli, bırakın lokantayı, çay ocağına ve kahvehaneye bile gidemiyor." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirdiği için Alaattin Çakıcı'nın kendisine ve partisine yönelik hakaret ve tehditte bulunduğunu iddia eden Gergerlioğlu, buna karşılık suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Gergerlioğlu, savcının takipsizlik kararı verdiğini ifade ederek, karara tepki gösterdi.
AK Parti Adana Milletvekili Ahmet Zenbilci, AK Parti'nin temel bakış açısının önce insan olduğunu dile getirerek, başta emekliler olmak üzere çalışanları ve vatandaşları enflasyona karşı koruma çabasının sürdüğünü kaydetti.
Yapılan çalışmalara dair bilgi veren Zenbilci, "Emeklilerin şartlarının iyileştirilmesi bizim için çok önemli bir hedeftir. Bunun için de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ocak ayından sonra emeklilerin sorunlarının çözümü için çalışılacağını dile getirdiğini anımsatan Zenbilci, "Biz 22 yıldır bu milletle beraber Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasındayız ve dimdik duruyoruz, yaptığı işleri alkışlıyoruz. Bizim lider değiştirmeye, genel başkan değiştirmeye ihtiyacımız yoktur." diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılında en düşük emekli maaşıyla 8 çeyrek altın alınırken bugün en düşük emekli maaşıyla 2 çeyrek altın alınamadığını söyledi.
Köksal, AK Partililerin istese de lider değiştiremeyeceğini, izinsiz il ya da ilçe başkanı adayını dahi desteklemeyeceklerini ancak CHP'de demokrasi olduğunu ifade etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, iktidara geldiklerinde 116 dolar olan asgari ücretin bugün 420 dolar olduğuna işaret ederek, "Biz bunları yeterli görmüyoruz. Alım gücünü de artırmaya devam edeceğiz. Her zaman asgari ücretlimizin, emeklimizin, memurumuzun, çalışanlarımızın yanında yer almaya devam edeceğiz." dedi.
CHP'nin grup önerisinin yanı sıra Saadet Partisi, İYİ Parti ve HEDEP'in grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda daha sonra, uluslararası anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunmasına dair kanun tekliflerinin görüşmelerine geçildi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları