TBMM Genel Kurulu toplandı

Tarih: 22.11.2022 - 18:51

Kategori: Gündem

TBMM Başkanvekili Celal Adan, Gazi Meclisin çatısı altında görev yapan herkesin, her şeyden evvel bölücü terör örgütüne karşı durmak zorunda.

TBMM Başkanvekili Celal Adan, Gazi Meclisin çatısı altında görev yapan herkesin, her şeyden evvel bölücü terör örgütüne karşı durmak zorunda olduğunu belirterek, "(Ama, fakat, lakin) demeden terörden hesap sormayan kim olursa olsun ya tetikçi ya da işbirlikçidir." dedi.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Adan başkanlığında toplandı.

Meclis Başkanvekili Adan, Gaziantep'in Karkamış ilçesine, terör örgütü YPG/PKK'lı teröristlerce düzenlenen havan ve roket saldırısının, öğretmenleri ve öğrencileri hedef aldığını anımsattı.

İstiklal Caddesi'ndeki sivil katliamının yaraları sarılırken, faili telaffuz etmeden, PKK'ya lanet okumadan kınama mesajı yayımlayanların olduğunu ifade eden Adan, "Hatta bunun da ötesine geçip kafa karıştırıcı kara propagandalara alet olanlar görülmüştür." diye konuştu.

Celal Adan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Deliller ortadayken, PKK'yı adeta aklamak ister gibi lafı ağzında geveleyen bir güruh baş göstermiştir. Bu rezalet tablosu daha ortadayken üzerine bir de Karkamış saldırısı gerçekleşmiştir. Herkes anlamalıdır ki bu mesele 'katil kim?' sorusuna cevap aradığımız bir polisiye hikaye değildir. Gerçekten failleri araştırma hevesi olan varsa, PKK'nın katliamlarla dolu 50 yıllık geçmişine bakması yeterlidir. Köy baskınlarında beşikteki çocuklara bile kurşun yağdıran kim ise Karkamış'ta 5 yaşındaki Hasan'a roketle, İstiklal Caddesi'ndeki küçük Ecrin'e bombayla saldırı yapan odur. Geçmişte Aybükeleri kim şehit etmişse bugün 22 yaşındaki Ayşenur Alkan isimli genç öğretmenimizi de onlar şehit etmiştir.

Gazi Meclisin çatısı altında görev yapan herkes, her şeyden evvel bölücü terör örgütüne karşı durmak zorundadır. 'Ama, fakat, lakin' demeden terörden hesap sormayan kim olursa olsun ya tetikçi ya da işbirlikçidir. Bu sorumluluğu omuzlarımıza yerleştiren Meclisimizin manevi şahsiyeti ve gelecek nesiller önünde hesap verecek olan vicdanımızdır. Çocuk katillerine sırtını dayayanların, görmezden gelenlerin, göz yumanların bu çatı altında konuşmaya hakkı yoktur. Gazi Meclis, düşmana göz açtırmayanların yanındadır. Tarihte olduğu gibi bugün de Mehmetçiğin yanında dimdik durmaya devam edecektir."

Öte yandan, MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, "Obezite ve neden olduğu hastalıklar"; CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, "Tokat'ın sorunları" ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir, "İmran Kılıç'ın ölüm yıl dönümü" konusunda gündem dışı konuşma yaptı.

Genel Kurulda, gündem dışı konuşmalardan sonra grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Pençe-Kılıç Harekatı'nda Mehmetçiğe başarılar dileyerek vatan bütünlüğü ve sınır güvenliği için gerçekleştirilen tüm operasyonları siyaset üstü gördüklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmesini değerlendiren Erhan Usta, "Katar'da daha önce 'katil', 'zalim' ve 'darbeci' diye şeytanlaştırdığı Sisi'yle bir araya gelen Erdoğan, gülerek poz vermekten çekinmemiş, Rabia'yı Kahire meydanına gömmüştür." görüşünü paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendilerini 10 yıl geriden takip ettiğini ileri süren Usta, "Erdoğan'ın devlet ciddiyetinden uzak, iş bilmez politika anlayışı, 10 yıl sonra geldiğimiz noktada Türkiye'yi Doğu Akdeniz dahil birçok siyasi alanda zora sokan ve fırsatlar kaybettiren bir ülke konumuna getirmiştir. Sırada muhtemelen Esad vardır; 'zalim Esed'in 'dostum Esad'a dönüşmesi an meselesidir." dedi.

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül, devletin bekası ve milletin huzuru için mücadele eden kahraman orduya muvaffakiyetler dilediklerini söyledi.

Karkamış'ta meydana gelen terör saldırısında öğretmen Ayşenur Alkan ve 5 yaşındaki Hasan Karataş'ın şehit olduğunu dile getiren Bülbül, "Çocuk-yaşlı, öğrenci-öğretmen demeden masum sivillere yönelik saldırılarını sürdüren terör örgütü PKK-YPG'yi lanetliyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar, aziz milletimize de başsağlığı diliyoruz." ifadelerini kullandı.

Bülbül, 19 Kasım'ın Dünya Çocuk İstismarını Önleme Günü olduğunu anımsatarak 15 Kasım 2013 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuklar ve Silahlı Çatışma Raporu'nda ve İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından 19 Haziran 2014 tarihinde yayınlanan raporda, terör örgütü PKK-YPG'nin Afrin, Aynularab ve Cezire'deki kontrol noktalarında 18 yaş altı erkek ve kız çocuklarını kullandığı, bilgi ve askeri teçhizat iletmek ve eğitilmek üzere kullanıldıklarının nakledildiğini anlattı.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, Karkamış ilçesinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi. Oluç, "Savaş ortamı, 5 yaşındaki çocukların da 80 yaşındaki yaşlıların da ölmesine yol açan bir ortamdır. Savaş, yıkım ve ölüm demektir. Savaş, yokluk, yoksulluk demektir. Savaş, insanlığa kaybettir. Savaş, acı, adaletsizlik, baskı ve zulüm demektir. İnsanlığa kaybettirirken silah tüccarlarına, uyuşturucu tacirlerine, kara paracılara, çetelere ve mafyalara kazandırır." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin altı ay içinde bir seçime gideceğine işaret eden Oluç, "Bizler Türkiye'de savaşsız bir seçim süreci olması gerektiğini düşünüyoruz, cenazesiz bir seçim süreci olması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni bir terör örgütü icat ettiğini, bunun "market terörü" olduğunu söyledi.

Erdoğan'ın bu konuda "daha ağır yaptırımlar uygulayacağız" dediğini hatırlatan Altay, yerel seçimlerin başında da stokçuların hedef alındığını iddia etti.

Altay, "Sayın Erdoğan'a soruyorum; süt, mahallede satılan bir şey, fiyatı 4 kat arttı. Market teröründen mi oldu? GÜBRETAŞ yüzde 400 fiyat artırdı. Bu da mı market teröristlerinin bir işi?" diye sordu.

Akaryakıt, doğal gaz ve elektrik zamları düşünüldüğünde "teröristin ağa babasının akaryakıta, doğal gaza, elektriğe zam yapanlar olduğunu" ileri süren Altay, "Erdoğan'ın mantığından gidersek en azılı terörist elektrik idaresi sonra doğal gaz sağlayıcılarıdır." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin el sıkışmasını değerlendiren Altay, "İki eline almış Sisi'nin elini, güzel bir tablo. Erdoğan, Bay Kemal bunu sana kaç sene önce söyledi. Bu çelişikleri Meclis'e açıklaması lazım. Erdoğan bir iki ay öncesine kadar Meclis'e ve millete 'Sisi şöyledir, böyledir' dedi. Şimdi Sisi ile kanka oluyor. Sen, Meclis'i ve milleti Sisi'ye düşman yapıyorsun, sonra sen kanka oluyorsun." ifadelerini kullandı.

Karkamış'taki terör saldırısında Ayşenur Alkan öğretmen ve 5 yaşındaki Hasan Karataş'ın hayatını kaybettiğini belirten Altay, "Terörle mücadelede bedel ödenmez mi, ödenir ama bu akılsızlığın bedeli, terörle mücadelenin değil. Bir hava harekatı yapıyorsun, yap elini tutan yok. CHP olarak AK Parti'ye dedik ki 'Terörle katı, amansız bir şekilde mücadele et.' Sen sınırın arkasına uçakla bomba atarken, sınırın dibindeki okulumuzu neden korumaya almıyorsun?" değerlendirmesinde bulundu.

Dış politikanın gerçekten milli ve yerli olması gerektiğini ifade eden Altay, "Dış politikada iktidar, muhalefet yan yana olmalı. İktidar artı muhalefet eşittir büyük Türkiye demek." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, grup başkanvekilliği görevini yeniden devralmasının ardından ilk kez katıldığı toplantıda, Genel Kurulda bulunuyor olmasının onur verici bir görev olduğunu ifade etti.

İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısını gerçekleştiren teröristin yakalandığını, arka plandakilerin çözülmesi bakımından Bakanlıkların elinden geleni yaptığını anlatan Zengin, "Buna bir cevap vermek gerekiyordu. Bu manada Pençe Kılıç Harekatı son derece önemli. Bu konuyla alakalı olarak CHP'den bir destek ifadesi göremedim." ifadelerini kullandı.

Bu olaylar karşısında birlik olunması gerektiğini ancak bu birlikteliğin hakiki bir birliktelik olması gerektiğini vurgulayan Zengin, Türkiye'nin mücadelesini sürdüreceğini kaydetti.

AK Parti'nin yaptığı bütün işlerin bir bütünlük içerisinde olduğunun altını çizen Zengin, artık tek kutuplu bir dünyanın olmadığını vurguladı.

Bir konuda bir ülkeyle hemfikirken başka bir konuda farkı düşünülebildiğine dikkati çeken Zengin, "Önümüzde Ukrayna örneği var. Bir taraftan Ukrayna'ya yapılanlara itiraz ederken diğer taraftan da Rusya ile bir ilişki götürerek dünyada bir tahıl koridoru açılmasına vesile oldu Türkiye. Böyle bakıldığı zaman; kireçlenmiş, sadece statik kalan bir dış politikadan bahsedemiyoruz." dedi.

Türkiye'nin Mısır'la alakalı itirazlarının doğru olduğunu söyleyen Zengin, "Türkiye bir darbeyi mi savunacaktı?" diye sordu.

Türkiye'de de bir darbe girişiminde bulunulduğunu hatırlatan Zengin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı itirazların son derece yerinde olduğunu belirtti.

"Üzerinden 9 yıl geçti. Dünyada farklı durumlar, farklı şartlar oluştu. Sizin siyaseten değiştirdiğiniz fikirleriniz yok mu? Ben görüyorum. Çok tabiidir. Şartlar değiştiğinde, konu değiştiğinde hiç kimseyle kanka olmuyorsunuz ama sadece bir selam veriyorsunuz. Yeni oluşan şartlar gereği yapmanız gerekeni yapıyorsunuz. Bu dünya siyasetinin, büyük bir ülke yönetmenin gereğidir."

Bunun üzerine yerinden söz alan Altay, "Terörle mücadelede CHP, kahraman askerimizin yanındadır. Dualarımız da onlarladır. Onların başarılı olması için bize düşen her görevi yapmaya hazırız. Aynı şekilde kahraman polisimizin de. Lütfen bunun üzerinden politika üretmeye kalkmayın." ifadelerini kullandı.

Genel Kurulda, gündem dışı konuşmaların ardından siyasi parti gruplarının önerileri ayrı ayrı ele alındı.

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, partisinin "Kadına yönelik şiddet" ile ilgili grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin politikalarının "cinsiyet eşitsizliğine dayandığını ve kadınların karşı karşıya kaldığı şiddeti her geçen gün büyüttüğünü" savundu.

Bu yılın 10 ayında erkeklerin en az 280 kadını öldürdüğünü aktaran Pekgözegü, "Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve cinayetler dört bir yanda kol gezmektedir. Kadın cinayetleri İstanbul Sözleşmesi'yle önlenebilir, İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçilemez." dedi.

İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, Türkiye'de gün geçtikçe artan şiddet vakaları nedeniyle kadınların artık kendilerini güvende hissetmediğini savundu.

Kadınların, kendilerini yasaların koruduğunu düşünmediğini aksine kendilerine yapılacak bir eylemin cezasız kalacağını düşündüğünü savunan Sıdalı, "Kadına yönelik her türlü ayrımcılık ve şiddetin önlenmesi adına etkin ve kapsamlı politikalar geliştirmek siyasetin asli görevidir." diye konuştu.

CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, Türkiye'nin cinsiyet ayrımcılığının en fazla olduğu ülkeler arasında 26'ncı sırada yer aldığını söyledi.

Kadınları eşit birey olarak görmeyen ve yaşam haklarına sahip çıkmayan anlayış toplumsal ve siyasal yaşama egemen olduğu müddetçe Türkiye'nin sıralamasının değişmeyeceğini belirten Hancıoğlu, "İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik, uluslararası bağlayıcılığı olan en kapsamlı hukuki metindir. Kadınların, bu sözleşmeden hukuksuzca çekilme kararı veren bir iradeden özgürlük adına, can güvenliği adına en küçük bir beklentisi kalmamıştır." değerlendirmesini yaptı.

AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, Gaziantep'te YPG/PKK'lı teröristlerin saldırısında hayatını kaybedenleri rahmetle andığını belirtti.

Son günlerde yaşanan terör olaylarını kendini derinden etkilediğini dile getiren Atabek, şu ifadeleri kullandı:

"Önergeyi veren, terör örgütüne 'dur' diyemeyen ve hatta bağını kesemeyenlerin, sırtını dayayanların gözleri kör, kulakları sağır, vicdanları felç olmuş ise ne desek nafile, ne desek yetersiz. Keşke, dağa kaldırılan kız çocuklarının çocuklukları, gençlikleri, hayalleri ellerinden alınırken de önerge verseydiniz. O kızlara tacizler, tecavüzler, şiddetin en alası yapılırken neredeydiniz? Öğretmenler Günü'nü kutlaması nasip olmayan Ayşenur'un kanı kurumadan kadın şiddetinden nasıl bahsediyorsunuz? Haydi söylesenize 'PKK çocuk katilidir, PKK kadın katilidir' diye. Nerede? Bugün, size aynada kendinize bakıp Hasan'ı, Ayşenur'u görmeyi tavsiye ediyoruz."

HDP'nin önerisi ile birlikte İYİ Parti'nin "Sanayide yüksek teknolojili ürün üretimi" ile CHP'nin "Yaz saati uygulaması"yla ilgili araştırma önergelerinin ön görüşmelerinin bugün yapılması önerileri de müzakerelerin ardından kabul edilmedi.

Bu arada CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur'un "Özel Tüketim Vergisi Kanununda ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi"nin doğrudan Genel Kurul gündemine alınması önerisi de kabul edilmedi.

Genel Kurulda daha sonra Polis Yüksek Öğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com