loading
close
SON DAKİKALAR

TDE Yönetim Kurulu Başkanı Nebil İlseven; CHP Tüzüğünde Tavizsiz 'ön-seçim ve çarşaf liste' uygulamaların Parti'nin hem gelenekleri hem de gelecekteki büyüme ve iktidar olma iddialarına anlam kazandıracak!

TDE Yönetim Kurulu Başkanı Nebil İlseven; CHP Tüzüğünde Tavizsiz 'ön-seçim ve çarşaf liste' uygulamaların Parti'nin hem gelenekleri hem de gelecekteki büyüme ve iktidar olma iddialarına anlam kazandıracak!
Tarih: 13.08.2024 - 13:30
Kategori: Gündem

Toplumcu Düşünce Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Nebil İlseven; "Dönüşümcü Örgüt İradesi" teması ile hazırlanmış olan Öneri Metni çerçevesinde 8 Ağustos 2024 tarihinde İstanbul ODTÜ Park tesislerinde bir Çalışma Toplantısı gerçekleştirdik.

Toplumcu Düşünce Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Nebil İlseven, www.istanbulgercegi.com'a yaptığı açıklamada;

"Toplumcu Düşünce Enstitüsü, Cumhuriyet Halk Partisi yetkili organlarının aldığı kararla 4-8 Eylül 2024 günlerinde gerçekleştireceği Tüzük Kurultayı ile ilgili olarak "Dönüşümcü Örgüt İradesi" teması ile hazırlanmış olan Öneri Metni çerçevesinde 8 Ağustos 2024 tarihinde İstanbul ODTÜ Park tesislerinde bir Çalışma Toplantısı gerçekleştirmiştir.

Toplantıda hazırlanmış olan metinde yer alan 85 maddelik öneri paketi değerlendirilmiş ve bu paketin zenginleştirilmesi ve genişletilmesine yönelik yorum ve düşünceler ele alınmıştır.

1) Yapılan görüşmelerde; Çalışma'nın genel çerçevesi ve bu çerçevenin bir parçası olarak ortaya konulan ilkesel yaklaşım ve kabullerin uygun ve önemli olduğu teyit edilmiştir.

Katılımcılar bu bağlamda, diğer konularla birlikte:

- CHP'nin gerçek ve tek "sahibinin" Parti'nin temel taşı olan "üyeleri" olduğu;

- Parti'de “delegeliğe özgü saygınlığın” “üyeye delege edildiği,” üyenin karar süreçlerine doğrudan katılımının arttırıldığı yeni bir yapı öngörüldüğü;

- Cumhuriyet Halk Partisine; siyasi hakları kullanma ehliyetine sahip olan, özünü "Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk" örgütlenmesinden ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarının bilim, hukuk ve çağdaşlık temelinde oluşturdukları laik ve sosyal hukuk devletinden alan Cumhuriyet Halk Partisinin programını ve tüzüğünü okuyarak benimseyen her yurttaşın üye olabileceği;

- Parti'de yapılanmanın tabandan yukarıya "sandık örgütlenmesi" esasına göre öngörülmesinin önemli olacağı ve pek çok yönden yönetim ve siyasal çalışmalarda etkinlik sağlayacağı;

- Parti'nin Genel Başkanlık makamı da dahil bütün kademelerdeki yönetim organlarının Partinin ilke ve politikaları konusunda güçlü irade kullanan ancak bu süreçlerde "hesap veren-hesap soran" bir düzen içinde çalışmalarını yürütecekleri;

- Tavizsiz "ön-seçim ve çarşaf liste"  uygulamalarının Parti'nin hem gelenekleri ile uyumlu olacağı hem de gelecekteki büyüme ve iktidar olma iddialarına anlam kazandıracağı, somut bir temel oluşturacağı: konularına özellikle atıfta bulunmuşlardır.

2) Bunun yanında aşağıdaki konularda yeni ve mevcut metni zenginleştiren öneriler de getirilmiştir:

- Madde 12 ve diğer kontenjan uygulamaları ilke olarak kalkmalı, gerçekten istisnai durumlarda ise bir defaya mahsus olarak geçerli olmalıdır.

- Cinsiyet kotası kaldırılmalı, (mevcut metinde de yer alan) "eşitlikçi" yaklaşımlar hakim anlayış olarak kurumsallaştırılmalıdır.

- Yine "eşitlikçi" anlayıştan yola çıkılarak, toplumda önemli bir yeri olan dezavantajlı toplum kesimleri, başta Engelli Yurttaşlar ve bu kesimlerle birinci dereceden ilişkili kişiler veya bu yurttaşları temsil eden sivil toplum örgütlerinin partinin yönetim kademelerinde asgari bir temsil pozisyonuna kavuşturulması benimsenmelidir.

- Parti'nin dinamik özünü temsil eden Gençlik Kolu Başkanları, hedeflenen Parlamenter düzen için mutlaka milletvekili olarak doğrudan temsil konum ve imkanlarına kavuşturulmalıdır.

- (Mevcut metinde yer alan)  Etik Değerler ve Etik Kurul uygulamasının parti yapısı içinde anlamlı ve kalıcı olarak yerleşmesi için yaptırımlar da içeren ve Tüzük hükmü niteliğinde bir yapılanmaya gidilmelidir.

- Partide görev alan Parti Meclisi ve MYK üyeleri için özel durum uygulaması yapılmayıp, bu kişiler, gerek yerel yönetimlerde gerekse de milletvekili seçimlerinde kesinlikle "ön-seçim" yolu ile seçimlere katılmalıdır.

- Partili kadrolar, özellikle her kademedeki parti yöneticileri toplumdan uzaklaşmış ve hatta kopmuş bulunmaktadır.  Partinin yeniden "toplumsallaştırılması" amacı ile,  mahalle örgütlenmeleri ve bu örgütlenmelerin bir parçası olarak geniş katılımlı "Mahalle Meclisleri" ve benzeri yerel yönetim yapılanmalarına yönelik modellerinin geliştirilmesi ve uyarlanması sağlanmalıdır.   

- (Mevcut metinde öngörülen) Parti Teftiş Kurulunun parti hiyerarşisi içinde gerçek anlamda görev    görmesi amacına yönelik olarak, bu Kurul'un, özerkliğini koruyan ve kollayan yetki ve imkanlar tam ve yerinde kullanılabilmelidir.  

Cumhuriyet Halk Partisinin hem kendi tüzüğünü yenileme sözü verdiği bir dönemde, hem de yeni anayasa çağrıları geldiği bir dönemde, 2028 sayılı SPK’nın birbiri içine geçmiş yasaklı ve yasaklanan demokrasi dışı vesayetini kaldırma çağrısının en geniş anlamda ve acilen yapılması büyük önem kazanmış bulunmaktadır.

Böyle bir  dönemde, hazırlanan yeni parti tüzüğünün de bu değişim sürecinde hem kamuoyu hem de bütün siyasal aktörlerle en geniş biçimde paylaşılması büyük önem kazanmaktadır.  CHP üyelik merkezli, üyeliği caydırıcı bütün engelleri kaldıran, üyelere zorlama performans kriterleri kullanmadan, taşrayı ve yereli merkezin tasarruflarında boğmadan, tartışmasız her heyetin seçiminde önseçimi merkeze alan, ama kararlarda sadece partinin değil çeperlerindeki sivil ve siyasi iradenin ve kamuoyunun da değerlendirme sürecine katıldığı bir geniş yapılanmayı yaşama geçirmek durumundadır. 

Ünlü siyaset bilimci Schattschneider’in dediği gibi “Aday belirleme sürecinin niteliği, partinin niteliğini tayin eder. Adayları kim seçebiliyorsa, partinin sahibi de odur. Dolayısıyla bu, parti içi iktidar dağılımını gözlemlemeye en elverişli noktalardan biridir.”

Toplumcu Düşünce Enstitüsü, CHP’nin Tüzük Çalışmalarının sürdüğü bu günlerde, yukarıda öz olarak belirlenen konulardaki Tüzük önerilerini bu Değerlendirme ve Sunum Belgesi çerçevesi ile oluşturmuş bulunmaktadır.  Burada altı çizilen konuların yalnızca birer tüzük maddesi olarak yazılmalarının bizleri hedeflenen amaçlardan çok uzağa götürmesi ihtimali her zaman mevcuttur. 

Önemli olan; yazılı metinler ne derecede özenle ve ayrıntılı olarak oluşturulmış olurlarsa olsunlar, bu yazılı metinlerin yaşamın akışı içinde yönetim ve uygulama sorumluluğu taşıyan kadrolar tarafından sahici ve kararlı bir şekilde içselleştirilmeleri ve günlük yaşama yön verecek pozisyona gelinmesidir."

 

Kaynak : wwww.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları