Temelli: Darbe mekaniğinin sürekliliği ile karşı karşıyayız
![Temelli: Darbe mekaniğinin sürekliliği ile karşı karşıyayız Temelli: Darbe mekaniğinin sürekliliği ile karşı karşıyayız](https://www.istanbulgercegi.com/uploaded/bilgilendirme/2019/buyuk/temelli-darbe-mekaniginin-surekliligi-ile-karsi-ka-1566982979.jpg)
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB eşbaşkan ve sözcüleri, 3 büyükşehir belediyesine kayyım atanan HDP'yi ziyaret etti,
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli başkanlığındaki heyetle bir araya geldi. Heyetler arası görüşmelerden sonra yapılan ortak açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Sezai Temelli: Herkese çağrıda bulunuyoruz, kabul etmeyin, susmayın
KESK Eş Genel Başkanları DİSK, TMMOB ve TTB başkanları bizleri ziyaret ettiler. Kendilerine teşekkür ediyorum. Göstermiş oldukları bu dayanışma bizler için, Türkiye toplumu, Türkiye emekçileri için çok kıymetlidir, değerlidir.
Darbe mekaniğinin sürekliliği ile karşı karşıyayız
Bildiğiniz gibi 19 Ağustos sabahı Türkiye bir kara güne daha uyandı. 3 büyük şehre kayyım atandı. Aslında sadece belediye başkanlarının görevden alınması, kayyım atanması ile karşı karşıya değiliz. Karşı karşıya olduğumuz şey bir darbedir. Bir darbe mekaniğinin sürekliliğidir. Kayyımsız yönetemeyen, OHAL’siz yönetemeyen iktidarın yarattığı baskıdır, zulümdür.
Kayyıma karşı çıkmak demokrasi ve hukuk mücadelesidir
Kayyıma karşı çıkmak aslında bir insan hakları mücadelesidir. Bir demokrasi, hukuk mücadelesidir. Devletin hukuktan uzaklaştığı, demokrasiden kaçtığı bir süreçte ısrarla verilen hukuk devleti mücadelesidir. Anayasal bir devlet mücadelesidir. Demokrasi ve barış mücadelesidir.
Bugünkü iktidar savaş uçağı pazarlığından, savaş tamtamlığından öteye gidemiyor. Savaş tamtamlığından başka bu ülkenin yoksullarına bir şey sunamıyor. Kayyım, bugünkü iktidarın en çıplak fotoğrafını ortaya koyuyor. Yolsuzluğuyla, şiddetiyle, baskısıyla bunu ortaya koyuyor.
Herkese çağrıda bulunuyoruz: Kabul etmeyin, susmayın
Bu iradeyi, bu anlayışı ve saldırıyı kabul etmiyoruz. Bir an önce arkadaşlarımızın görevlerine iade edilmesini istiyoruz. Bununla yetinmiyoruz. Türkiye’de demokratik yaşamı ve siyaseti yok sayan, şiddeti meşrulaştıran bütün uygulamaların son bulmasını istiyoruz. Bu amaçla yan yana geliyoruz. O yüzden bu dayanışma önemlidir. Siyasi partilere, toplumsal muhalefete, vicdan sahibi herkese tüm kurumlara çağrı yapıyoruz. Ses çıkartın, kabul etmeyin, susmayın.
Kayyımlar Van’la, Diyarbakır’la, Mardin'le sınırlı kalmayacak
Kayyımlar Van’la, Diyarbakır’la, Mardin’le sınırlı kalmayacak. Bu zihniyet herkesin kapısını çalmaya, herkesin hakkını gasp etmeye kararlıdır. Bu kararlılığın karşısında biz de insan haklarından, hukuktan ve demokrasi zemininden vazgeçmez bir irade ile mücadelemizi sürdüreceğiz, Demokrasi ve barış gelene kadar dayanışmamıza devam edeceğiz, ortak irademizi alanlarda iş yerlerimizde, var olduğumuz her yerde büyüteceğiz.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik:
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına, başkanlar eşbaşkanlar adına bugün HDP Eş Genel Başkanlarını, MYK Üyelerini ziyaret ederek 19 Ağustos tarihinde Van, Diyarbakır, Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanmasını ve yine belediye eşbaşkanlarının görevden alınmasını ve valilik kararıyla meclis üyelerinin görevlerine son verilmesini kabul etmediğimizi ifade ettik. Bu kayyım uygulamasını Türkiye’deki demokrasiye darbe ve halkın seçme seçilme hakkının gaspı olarak görüyoruz. Dün de Diyarbakır ve Mardin’i ziyaret ederek, eşbaşkanlara yaptığımız dayanışma ziyaretimizle bu kayyımcı anlayışı kabul etmeyeceğimizi bir kez daha ifade etik.
Türkiye uzun süreden beri bir anayasasızlık süreci ile karşı karşıya. 15 Temmuz sonrasında 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL ile Anayasa ihlal edilmiştir. O tarihten beri sendikal hak ve özgürlüklerimizi kullanmamızdan dolayı, barışa dair tutumumuzu kamuoyu ile paylaşmamızdan dolayı yüz binlerce kamu emekçisi hukuksuz bir şekilde işlerinden atıldı. Biz dört emek ve meslek örgütü olarak o günden bugüne barışın egemen hale gelmesi noktasında ortak mücadele yürüttük.
Kayyım uygulamaları ile Türkiye’deki tüm muhalif kesimlere yönelik baskı uygulamalarının devam ettirileceğinin mesajı veriliyor. Bizler Diyarbakır, Mardin ve Van’daki kayyım uygulamasından hükümetin vazgeçmesini, görevden alınan belediye eşbaşkanları ve meclis üyelerinin yeniden görevlerine atanmasını talep ediyoruz.
Tüm toplumsal kesimleri bu hukuksuz anayasa dışı uygulamalara karşı dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz. Saat 12:30’da da CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşme yaparak bu hukuksuz uygulamaya yönelik ortak bir tutum sergilenmesi gerektiğini ifade edeceğiz.
Belgeler ortada. Sayıştay kayyımların yolsuzluğunu çok net ortaya koymuştu. Bunun gereğini yapmayan İçişleri Bakanlığı var. Yapmadığı gibi bu dönemde yapılmış yolsuzluklara rağmen aynı valiyi, Mardin Valisini kayyım olarak atadı. Belgeler ortadadır, bu belgeleri tabii ki müfettişlerle de paylaşırız. Bu soruşturmayı yapan herkesle paylaşacağız.
İçişleri Bakanı valiyi acilen görevden almalı
Burada müfettiş incelemelerinin ötesinde yanıt bekleyen bir soru var. Bu hediyeyi aldınız mı, almadınız mı? Yok ben almadım diyorsa İçişleri Bakanı, acilen bu kayyımı, bu valiyi görevden alması gerekiyor.
Bakan'a tavsiyem valiyi arasın, karar versinler
Vali diyor ki, "Her gelene ben hediye verdim". Farklı iki açıklama ile karşı karşıyayız. İçişleri Bakanına tavsiyem valiyi bi arasın konuşsunlar, karar versinler hediyeyi aldı mı almadı mı? Kaldı ki buna hediye de denmez hediye dediğin 100 lira olur, 500 lira olur. İki tane 40 bin liralık hediye mi olur? Hediyenin rakamları inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda. Bu açıdan da incelenmesi gerekiyor.
Belediye eşbaşkanlarımızın programı var, AB delegasyonu ile bir görüşme yapacaklar. Başka programları da olacak. Biz de kendi programımızı yürütüyoruz. Bugün öğleden sonra Saadet Partisi ile bir araya geleceğiz. Hem siyasi partiler, hem STK’larla ve bir çok yapı ile görüşmemiz var. Bu görüşmelerimiz 19 Ağustos’tan önce planlanmıştı. Bugün de demokrasi ittifakı çerçevesinde bütün kamuoyunu demokrasi meselesinde inisiyatif almaya davet ediyoruz. Demokratik bir müzakerenin, demokratik bir anayasanın ve özellikle yargı reformunun hayata geçmesi için ne yapmalıyız, birlikte nasıl hareket edebiliriz? Çünkü çok ciddi sorunları olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu sorunların çözümü konusunda bize sorumluluk düşüyor, iktidarın bu sorunları çözemediği, siyaset üretemediği acze düştüğü bir durumda muhalefet, toplumsal muhalefet mutlaka inisiyatif almalıdır. Buna yönelik çabamız var. Tabii 19 Ağustos’tan sonra bir kez daha ortaya çıktı ki bu yönetememe hali bir darbe gerçekleştirdi. Tabii ki toplumsal muhalefete ve bize düşen darbeye karşı çıkmaktır. Darbeye karşı da bir duruş sergilemek ve inisiyatif almaktır. Kayyımlara karşı olan tavrımız bu görüşmelerde kendisine bir başlık olarak yer buluyor.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları