loading
close
SON DAKİKALAR

‘Tezkere geçmiş olsaydı Türkiye sonu gelmez bir karmaşa dönemine girecekti’

‘Tezkere geçmiş olsaydı Türkiye sonu gelmez bir karmaşa dönemine girecekti’
Tarih: 02.03.2017 - 13:49
Kategori: Medya

Eski Çalışma Bakanı ve CHP Eski Genel Sekreteri Önder Sav, 1 Mart tezkeresi sırasında Meclis’te yaşananları hatırlatarak, ‘Tezkere geçmiş olsaydı Türkiye sonu gelmez bir karmaşa dönemine girecekti’ dedi.

Eski Çalışma Bakanı ve CHP Eski Genel Sekreteri Önder Sav, Can Ataklı’nın Yazıişleri programına katıldı. Sav, 1 Mart tezkeresi sırasında Meclis’te yaşananları hatırlatarak, ‘Tezkere geçmiş olsaydı Türkiye sonu gelmez bir karmaşa dönemine girecekti’ dedi.

Önder Sav, 1 Mart tezkeresi sırasında Meclis’te yapılan konuşmaları hatırlatarak, 100 kadar AKP’li vekilin de tezkere için hayır oyu kullandığını, tezkerenin bu sayede Meclis’ten geçmediğini söyledi. Sav, “Tezkere geçmiş olsaydı Türkiye sonu gelmez bir karmaşa dönemine girecekti” dedi. 

Sav, Büyük Ortadoğu Projesi’nin ‘rantı bölüşme projesi’ olduğunu vurgulayarak, “Irak’ta 1 milyona yakın insan öldü. Suriye’de 4 milyona yakın insan evinden edildi. BOP’la başarı mı sağladı? Tezkere kabul edilmiş olsaydı Suriye ve Irak’ın başına gelenler Türkiye’nin de başına da gelirdi” ifadelerini kullandı.

Önder Sav’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“-1 Mart’ta hükümet Meclis’e tezkere gönderdi. O tezkerenin kapalı oturumda görüşüleceği düşünülüyordu. Ben iç tüzüğün verdiği hakkı kullanarak TBMM Başkanlığına anayasaya aykırılık var diyerek başvurdum.
Meclis Başkanı Bülent Arınç, ‘anayasaya uygundur ama ben de parlamentoya sunulmasından yanayım’ dedi.
Anayasanın 92. maddesinde milletlerarası hukukun meşru gördüğü hal söz konusu mu, bunun görüşülmesini istedik. 

-Biz 1 Mart tezkeresini konuşmadan, tezkere kabul edilecekmiş gibi işlemlere girişildi. İskenderun limanına uçaklar, gemiler geldi gitti. Getirilen tezkereyle 62 bin Amerika askerinin, 62 helikopterin Türkiye’de konuşlandırılacaktı. Nasılsa tezkere geçecek diye arazi kiralandığı, inşaat işlerine başlandığı anlaşılıyordu. Vekil arkadaşımız Gökhan Durmuş, İskenderun limanından içeri giremedi. ‘Bugün bir milletvekili kapıdan içeri giremedi, yarın hükümet üyesi bakanlar da giremeyecek’ dedim. Bu AKP’de sarsıntı yarattı. ‘ABD tazyikiyle bu işi yapmak istiyorsunuz ama tavsiye etmiyoruz. ABD’den korkmayın Allah’tan korkun’ dedim. 

-Tezkere için 6 ay dense de belki 6 yıl olacağının, ABD askerinin ülkemizi üs olarak kullanacağının altını çizdim. Kapalı oturumda Deniz Baykal konuştu. AKP milletvekillerine oy ve yön değiştirtecek bir konuşma yaptı. 14 yıl geçtiği halde o tutanaklar açıklanmadı. 

Tezkere geçmiş olsaydı Türkiye sonu gelmez bir karmaşa dönemine girecekti.

Meclis’te gizli oturum bitti açık oturuma geçildi. 533 üye katıldı. 264 kabul, 250 ret, 19 çekimser oy kullanıldı. AKP sıralarından alkış tutuldu. Bülent Arınç’a ‘anayasaya göre, tezkerenin geçmesi için katılanların yarıdan fazlası gerekir’ diye haber gönderdim. Mesut Yılmaz hakkındaki gensoruda yanlışlık yapıldığı, AYM’den döndüğünü hatırlattım. Arınç’ın tezkerenin kabul edilmediğini açıkladı. 

-Bizim Cumhuriyet Halk Partililer olarak direnişimiz öyle birden bire ortaya çıkan bir direniş değil, genlerimizde var. 1919 aydınlanma yürüyüşünden başlayarak onları çeşitli dönemlerde ortaya koyan bir partiydik. 

-Sadece CHP oyları yetmezdi, 100 kadar AKP’linin de oyuyla oldu. Onlar da bizimle aynı duyguları taşıyarak, giderilmesi zor haller yaratacağını düşünerek oy kullandılar.

-Ödün vere vere ne hale geldik. Askerimize çuval geçirdiler sesimiz çıkmadı. Polislerimiz, şoförlerimiz öldürüldü. Güney Kıbrıs’ı tanıdık, terör örgütüyle müzakere masasına oturduk, Lozan’ı yeniden yorumlayarak Sevr koşullarına dönen ödünler istendi. Rus uçağını düşürdük özür dilemek zorunda kaldık. Onlar uçağımızı düşürdü özür diletemedik.

-Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) rantı bölüşme projesidir. Irak’ta 1 milyona yakın insan öldü. Suriye’de 4 milyona yakın insan evinden edildi. BOP’la başarı mı sağladı? Tezkere kabul edilmiş olsaydı Suriye ve Irak’ın başına gelenler Türkiye’nin de başına da gelirdi. 

-3 Mart 1924’te Cumhuriyet tarihinin en önemli 3 yasası kabul edildi. Şeriye ve Evkaf Vekaleti kaldırıldı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu çıkarıldı, hilafet kaldırıldı.

Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılıp Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. Cami, mescit, tekke zaviyelerin yönetimleri buraya devredildi. Genelkurmay bağımsızlaştı. Din ve devlet işlerini ayrılmaya başladığı süreçtir. Din ve siyasetin ayrılmaya başlamasıdır, devrim niteliğindedir.

Tevhid-i Tedrisat ile ilim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı bünyesine katıldı. Bu üç kanun aynı günde, Meclis kararıyla geçti. 

-Maalesef Başbakan hayırcıları teröristlerle özdeşleşen açıklamalarda bulundu. Buna kimsenin hakkı yok. FETÖ birden mi ortaya çıktı? Subaylar, aydınlar, gazeteciler casus denilerek hapse tıkılmadı mı? Düzmece belgelerle Genelkurmay Başkanının bile hayatı karartılmadı mı? Türkçe olimpiyatlarının düzenleyicisi, Gülen’e övgüler düzenler kimlerdi? 

15 Temmuz’a, 14 Temmuz’da birden mi gelindi? Gülen’in okullarını kurdele keserek açanlar kimler? ABD’ye mesaj gönderip, ‘Bitsin bu hasret’ diyenler kimlerdi? Toplum hafızasız sanmasın kimse. 

-15 Temmuz’u bahane ederek sivil darbe anlayışına yönelmek kadar yanlış bir şey olamaz. Gülen örgütünün bu davranışlarına kol kanat gere gere bu noktaya geliyorsunuz.

-Anayasa değişikliği kabul edilirse Cumhurbaşkanı bir partinin üyesi olarak o siyasi partinin genel başkanlığını yapacak.

-Milletvekili sayısını 600’e çıkarıyoruz. Gerekçe nüfus artışı. ABD’nin, Rusya’nın nüfusu daha fazla ama vekiller 400 civarında. 600 vekil, devlet bütçesine yüktür. 

-Mevcut anayasada askerlik yükümlülüğünü yerine getirmeyen vekil olamıyor. Burada 18 yaşı getiriyorlar. Gençlerin oyunu cezbetmek için tuzak madde gibi görünüyor. 

-Gensoru tarihe karışıyor. Hiçbir hükümet gensoruyla düşürülmedi. Meclis soruşturması için 301 imza lazım. Soruş için 360 oy lazım. Yüce divan için 400 oy lazım. Zaten çoğunluk elinde.
 
-HSYK üye sayısı, 2012 referandumu ile 22 kişi yapıldı. Bu teklifle 13’e düşülüyor. Cumhurbaşkanı suç işlediği takdirde kendisini yargılayacak organı siyasi kişi seçiyor. Bundan ciddi sonuç alınır mı?
Esad kardeşi kandırdı. İmralı, Gülen kandırdı. Putin kandırdı. Bu kadar çok kandırılan bütün yetkileri aldığında yanlış işler yaparsa kandırıldık mı diyecek? Sandıkta bunu düşünmek lazım.

-Anayasa değişikliğine olur vererek bu işi başlatması MHP’ye vebal yüklemektedir. AKP kadar MHP de sorumludur. 
 
-CHP’nin aldığı oy yüzde 26 civarında. CHP’lilerin tamamının oyu bu anayasaya hayır demek için yeterli değil. Tabi ki bileşenler olacak. 
 
-Meslek kuruluşları, emek örgütleri var. O kesimlerin de anayasadan mutlu olmadıkları görünümü var. Onların kampanyaları da olacaktır.



Vişne Haber Ajansı










ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları