Ticaret ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının 2024 yılı bütçeleri, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Otomotivde birinci ve ikinci el piyasasında, emlak piyasasında, kiralarda bugün yüzde 20-25 civarında bir düşüş kaydedilmiştir. Denetimlerimize devam edeceğiz." dedi.
Ticaret ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının 2024 yılı bütçeleri, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Ömer Bolat, TBMM Genel Kurulunda Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin konuşmasında, küresel piyasalardaki olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata devam ettiğini söyledi.
Ekonominin 13 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ettiğini vurgulayan Bolat, bu yılın üçüncü çeyreği itibarıyla 2023'te milli gelirin 1 trilyon 75 milyar dolara, fert başına milli gelirin ise 13 bin 380 dolara yükseldiğini bildirdi.
Ömer Bolat, istihdam edilenlerin sayısının bu yılın ekim ayında eylüle göre 246 bin kişi artarak 31 milyon 835 bin kişiye ulaştığını, işsizlik oranının ise son 11 yılın en düşük oranı olan yüzde 8,5'a gerilediğini aktardı.
Bu yılın ocak-kasım döneminde 232,9 milyar dolarlık ihracata ulaşıldığını dile getiren Bolat, 2023'ün 256-257 milyar dolar ihracatla kapatılmasının planladığını belirtti.
Bakan Bolat, ithalattaki artış hızının son dört ayda yavaşladığını, alınan tedbirler sonucunda altın ve otomotiv ithalatında yavaşlama kaydedildiğini anlattı.
Mal ticaretinde dış ticaret açığının da bu yılın ağustos ayından itibaren azaldığının altını çizen Bolat, ihracatın ithalatı karşılama oranının da son dört ayda yüzde 80'inin üzerinde olduğunu dile getirdi.
- "Finans kaynaklarını artırmış bulunuyoruz"
Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında 2024'te ihracatın 267 milyar dolara, 2026'da 302 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Bolat, ihracata yönelik desteklerin sunulduğunu, 2023'te 20 bin firmaya 7,5 milyar lira ihracat desteğinin sağlandığını bildirerek "İhracatçılarımızın finansman sorununu çözmek üzere de Türk Eximbank vasıtasıyla finans kaynaklarını artırmış bulunuyoruz." dedi.
Eximbank'ın desteklerinden faydalananların yüzde 84'ünün KOBİ'ler olduğunu söyleyen Bolat, ihracatçılara sunulan günlük reeskont kredilerinin limitinin 10 katına çıkarıldığını anlattı.
Hizmetler ihracatını da desteklediklerinin altını çizen Bolat şöyle devam etti:
"Hizmet ihracatımızda dünyadaki son 10 yılda artış hızı oranı yıllık yüzde 4,5 iken Türkiye yüzde 7,3 büyümüştür. Biz hizmet ihracatımızda 2021'de 59 milyar dolar toplam ihracattan 2022'de 89 milyar dolara çıktık. Bu yıl 100 milyar doları aşacağız. Böylece, mal ihracatından 256-257 milyar dolar, hizmet ihracatında en az 100 milyar dolarlık ihracatla döviz gelirlerimizi yıllık olarak 357 milyar dolar olarak elde etmiş olacağız."
Haksız ve damping ithalata karşı da yerli üretimleri korumaktan çekinmediklerini vurgulayan Bolat, "Dünya ticareti sertleşirken, rekabet kızışırken kendi ülkelerinde koruma tedbirleri uygulayan ülkelerin, ülkemizde dampingli veya haksız ticari uygulamalarla, menşe saptırmalarıyla ürünlerini boşaltmalarına izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
- "Yüz binlerce firma denetlendi"
Yeşil ve dijital dönüşümü sağlamakta da kararlı olduklarını bildiren Bolat, bu konuda çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Hükûmetin enflasyonla mücadeleyi sürdürdüğünü aktaran Bolat, fahiş fiyat ve stokçuluk uygulamalarına karşı denetimlerin devam ettiğini anlattı. Ömer Bolat şöyle konuştu:
"Bakanlık olarak iç ticarette otomotiv, emlak, stokçuluk, fahiş fiyat gibi alanlarda toplamda 536 milyon liralık ceza kesmek zorunda kaldık. Bunun yanında da Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünün çabalarıyla tüketicilerin taraf olduğu sözleşmeler, reklam ve haksız ticari uygulamaları, piyasa gözetimi, ürün güvenliği denetimleri, marketlerdeki fiyat etiketi ve fahiş fiyat denetimleri sonucunda da 662 milyon liralık ceza uygulamasına gidildi. Yüz binlerce firma denetlendi. Halkın, tüketicinin menfaatlerinin korunması noktasında gereken her şey yapıldı. Otomotiv, emlak ve diğer sektörlerde çıkardığımız yönetmeliklerle spekülatif ve manipülatif fiyat artırma çabalarını yasakladık ve sıkı bir denetime aldık. İlan sitelerindeki fiyat belirleme manipülasyonlarını ağır cezalarla engellemeyi başardık. Otomotivde birinci ve ikinci el piyasasında, emlak piyasasında, kiralarda bugün yüzde 20-25 civarında bir düşüş kaydedilmiştir. Denetimlerimize devam edeceğiz."
Kaçakçılıkla mücadelenin sürdüğünü belirten Bolat, gümrük muhafaza birimlerince 4 milyon 700 bin liranın üzerinde 11 tonluk uyuşturucu madde, 17 milyar 200 milyon liralık ticari eşyanın ele geçirildiğini bildirdi.
İsrail ile Türkiye arasındaki ticaretle ilgili bazı bilgi eksikliklerinin bulunduğunu dile getiren Bolat şunları kaydetti:
"Ülkemiz ile İsrail arasındaki ticaret, İsrail'in Gazze saldırısından sonra, 7 Ekim'den bu yana tam yüzde 48 azalmıştır. Ülkemizden mevcut ticareti devlet şirketleri değil, özel şirketler, bunların da bir çoğu uluslararası firmalar yapmaktadır. Türkiye olarak ihracatımızın yüzde 31'i de Türkiye'de doğrudan yatırım yapmış uluslararası firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir."
Birleşmiş Milletler (BM) kapsamındaki yaptırımları tanıdıklarını ve uyguladıklarını ifade eden Bolat, Türkiye'den gönderilen malların Filistin'in kendine ait gümrüğü ve limanı olmadığı için İsrail üzerinden Filistin'e gönderildiğini söyledi. Ömer Bolat, İsrail'in Filistin'e direkt gönderilen malları tanımadığını belirtti.
Filistin'in haklı davasına desteğe devam edeceklerinin altını çizen Bolat, Filistin'i hiçbir zaman yalnız bırakmayacaklarını sözlerine ekledi.
- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, bakanlığının 2024 yılı bütçesi üzerinde konuştu
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Lider milli teknoloji girişimleri çıkaracak, kamu öncülüğünde etkin sanayi politikaları yürüteceğiz. 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, güneş panellerinden rüzgar türbinlerine, biyoteknolojik ilaçlardan yeni nesil uydu teknolojilerine, hızlı trenlere birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştireceğiz." dedi.
Kacır, TBMM Genel Kurulunda bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, Genel Kurulda fenalaşan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez ile Denizli'nin Acıpayam ilçesindeki bir madende meydana gelen göçükte hayatını kaybeden madencilere Allah'tan rahmet diledi.
Dünya tarihinin, yeni ve keskin dönemeçlerden geçtiğini, ticarette korumacılığın yükseldiğini, yerel üretim, yakından tedarik, dostlardan tedarikin ana akımlar haline geldiğini anlatan Kacır, eski dünyanın yerine yenisinin kurulduğunu, Türkiye'nin de bu büyük dönüşümü, Cumhuriyet'in ikinci asrına adım atarken göğüslediğini söyledi.
Türkiye'nin geçmiş dönemlerde sanayi ve teknoloji alanındaki atılımlarının engellendiğini dile getiren Kacır, uçak fabrikalarının kapatıldığına, İstiklal Savaşı kahramanı Vecihi Hürkuş'un ürettiği uçakları uçurmasına sertifikasızlık gerekçesiyle engel olunduğuna ve Devrim otomobilin yolda bırakıldığına dikkati çekti. Türkiye'nin sanayileşme tarihinin adeta akamete uğratılmış hikayeler tarihine dönüştüğünü belirten Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün geriye dönüp baktığımızda 'keşke öyle olmasaydı' dediğimiz ne varsa son 21 yılda yerine koymaya, oldurmaya, gerçeğe dönüştürmeye gayret ettik. 'Keşke'lerin yerlerini 'iyi ki'lere bırakmasını sağladık. Sanayileşme tarihimizin seyrini değiştirmeyi Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde AK Parti iktidarlarıyla milletçe başardık. Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada lider, ticari araç, güneş paneli, beyaz eşya, çimento üretiminde Avrupa'da birinci, 21 yıl içinde Organize Sanayi Bölgesi sayısını 353'e çıkaran, üretimdeki sanayi alanı sayısını 58 bine, istihdamı 2,5 milyona yükselten, çelik ihracatını 24 milyar dolara, makine ihracatını 23 milyar dolara, kimya ihracatını 30 milyar dolara, otomotiv ihracatını 32 milyar dolara yükselten bir Türk sanayii inşa ettik."
Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi ile 21 yılda asırlık kazanımlar elde ettiklerini, Bayraktar TB2, Akıncı, Bayraktar TB3, Anka, Aksungur ve Kızılelma'nın, Türk'ün çelik kanatlarıyla gökyüzüne attığı imzalar olduğunu ifade ederek, terörü vatan toprağından kazıdıklarını, güney sınırından terör koridoru haritalarını yırtıp attıklarını, Karabağ'da, Azerbaycan ile sırt sırta 30 yıllık işgali sonlandırdıklarını ve bu başarı hikayeleriyle Türk gençliğine yeniden öz güven ve cesaret kazandırdıklarını söyledi.
- "Vakit Türkiye vaktidir"
Bakan Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunda AR-GE ve inovasyona her daim öncelik verdiklerini, AR-GE harcamalarının yıllık 12 milyar dolara yükseldiğini, sağladıkları destek mekanizmalarıyla özel sektörün AR-GE kültürünü benimseyerek teknoloji ve inovasyon altyapısında öncü rol üstlendiğini belirtti.
Bu yıl TÜBİTAK eliyle 180 üniversitenin ve 2 bin 600 firmanın 7 bin 500'den fazla projesine 5,1 milyar lira destek sağladıklarını, 60 şehirde kurdukları 101 teknoparkta 9 bin 951 girişimle teknoloji geliştirme yolculuğunu sürdürdüklerini dile getiren Kacır, 1623 AR-GE ve tasarım merkeziyle kurdukları altyapının meyvelerini aldıklarını söyledi. Bugün yerli patent başvurularında 12'nci, marka başvurularında 4'üncü, tasarım başvurularında ise 2'nci sırada olduklarını belirten Kacır, Türkiye'de 21 yıl önce 414 olan yerli patent başvuru sayısının geçen yıl 9 bin 9'a ulaştığına dikkati çekti.
Son 5 yılda yüzde 66 artış gösteren yüksek teknoloji üretiminin, domino taşı etkisi oluşturarak gelecek dönemlerde ihracata önemli katkılar sunacağını vurgulayan Kacır, "Savunma sanayii alanında yıllık 240 milyon dolardan 5,5 milyar dolara yükselen ihracatımız bunun en güzel örneğidir. Elbette tam bağımsızlık ve kalkınma hedeflerimize erişmek adına bu başarıları savunma sanayii ile sınırlı tutamayız. Ama savunma sanayiindeki başarı ve tecrübeden çok şey öğrendik. Yeni bir endüstri politikasını bu öğreti temelinde inşa ettik." dedi.
Kacır, yeni nesil elektrikli ve akıllı milli otomobili Togg'u başarıyla yollara çıkardıklarını, 60 yıl öncesinin Devrim otomobili hayalini, devrin otomobilini üreterek gerçeğe dönüştürdüklerini söyledi.
- "Türkiye için bir fırsat penceresi doğacak"
"272 bin kişilik AR-GE ordumuzla, milyon milyon gencimizin akın ettiği TEKNOFEST'lerden doğan, teknoparklarda büyüyen binlerce teknoloji girişimiyle, rekabet gücü yüksek sanayimizle vakit Türkiye vaktidir." ifadesini kullanan Kacır, şöyle devam etti:
"Lider milli teknoloji girişimleri çıkaracak, kamu öncülüğünde etkin sanayi politikaları yürüteceğiz. 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite sistemlerine, bataryadan çip teknolojilerine, güneş panellerinden rüzgar türbinlerine, biyoteknolojik ilaçlardan yeni nesil uydu teknolojilerine, hızlı trenlere birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştireceğiz. Yüksek hızda gecikmesiz iletişim sağlayan 5G'ye geçerken, yerli ve milli haberleşme altyapımızı inşa edeceğiz. Uçan akıllı mobilite ile birlikte Türkiye için bir fırsat penceresi doğacak. Savunma sanayiinde insansız hava araçlarıyla elde ettiğimiz kazanımları bu alana taşıyarak dünyanın öncü ülkelerinden biri olacağız.
Hem mobilite teknolojileri hem enerji santrallerinde depolama çözümleri açısından kritik öneme sahip batarya alanında yatırımlarımızı hızlandıracağız. 35 gigavatsaat kapasite hedefiyle gerçekleşecek batarya üretim tesisi yatırımlarına teşvik verdik. Kayseri ve Ankara'da lityum iyon batarya üretim tesisleri açtık. Türkiye'nin otomobili Togg'un batarya modüllerinin üretimini ülkemizde gerçekleştiriyoruz. Batarya hücresinin üretimine ilişkin de hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Çevre dostu elektrikli araçların yaygınlaşmasını desteklemek için ülkemizin tüm şehirlerinde şarj istasyonları kurulmasını sağladık. 81 şehrimizde 11 bin 502 halka açık şarj bağlantısına ulaştık. Elektrikli araç başına düşen hızlı şarj istasyonu sayısında Avrupa'da birinciyiz."
Savunma sanayisinde milli akıllı mühimmatların fotodedektörlerinin ve milli radar sistemlerinin çiplerini yerli olarak tasarlayıp ürettiklerini anımsatan Kacır, "Kuracağımız yeni çip üretim tesisiyle otomotiv, beyaz eşya ve savunma gibi sektörlerde kullanılan gelişmiş sensörlerin tasarım ve imalatını ülkemizde yapacağız." dedi.
Yerli ve milli panellerle güneş enerjisinde dünyada söz sahibi olacaklarını ve Avrupa'da 2030 yılına dek oluşacak 400 gigavat güneş paneli talebini karşılayabilecek bölgedeki tek ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Kacır, "2035 yılına dek ülkemizde 53 gigavat kapasiteye çıkarmayı hedeflediğimiz güneş santrallerinde yerli üretim güneş panellerimizin kullanılmasını hedefliyoruz." diye konuştu.
Kacır, "Bu yılın ilk 11 ayında, 308 bin ilave istihdam sağlayacak, yatırım tutarı 1 trilyon 84 milyar lira olan 14 bin 153 yatırım için teşvik belgesi düzenledik." dedi.
Katma değerli üretimi artıracak, cari açığı azaltacak projeleri AR-GE'den yatırıma destekledikleri Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'na devam ettiklerini belirten Kacır, "Makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ile dijital dönüşüm alanlarında desteklediğimiz, orta yüksek ve yüksek teknoloji odaklı 66 milyar lira yatırım tutarında 185 proje ile cari açığın kapanmasına yılda 7 milyar dolar katkı sağlayacağız. Türkiye'nin gündeminden cari açık meselesini kalıcı olarak çıkarmakta kararlıyız." ifadesini kullandı.
- "Deprem bölgemizdeki şehirlerimizin ekonomisini yeniden canlandıracağız"
Bakan Kacır, yapay zeka geliştirme faaliyetleri için kurdukları TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsünün, kamu ve özel sektörün ihtiyaçlarına yönelik yapay zeka uygulamaları geliştiren şirketleri ve araştırma gruplarını desteklediğini bildirdi.
Kacır, yılbaşından bu yana 97 bin KOBİ'ye 15,8 milyar lira destek sağladıklarını, Turcorn 100 programı kapsamında 2030 yılına kadar Türkiye'den çıkaracak 100 bin teknoloji girişimi içinden 100 girişimin, milyar dolar değeri aşmasını sağlayacaklarını söyledi.
Deprem bölgesinde sanayinin çarklarını yeniden döndürmek için çalışmaları sürdüreceklerini vurgulayan Kacır, şunları kaydetti:
"Deprem bölgemizdeki şehirlerimizin kimliğini, hafızasını, ekonomisini yeniden canlandıracağız. Sanayi sitelerinin yerinde dönüşümü, yeni sanayi sitelerinin kurulması ve OSB'lerdeki altyapı ihtiyaçlarının karşılanması için 11 ilimizde yaklaşık 26 milyar lira tutarında 49 yatırım projesi sürdürüyoruz. Depremden yoğun olarak etkilenen sanayicilerimizin yatırımlarını en üst seviyedeki yatırım teşvikleriyle destekliyoruz. Dünya Bankası finansmanıyla 450 milyon dolar bütçeli Deprem Sonrası KOBİ'lerin Canlanması Projesi'ni KOSGEB eliyle yürütüyoruz. Kasım ayında başlattığımız programda bugüne dek 32 bin KOBİ'mize destek olduk. Kalkınma ajanslarımız ve bölge kalkınma idarelerimiz eliyle afet illerimizde 133 projeye 1,31 milyar lira kaynak aktardık."
Ticaret ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının 2024 yılı bütçeleri, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.
Genel Kurulda, bütçe üzerindeki konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, tüketicinin korunmasına yönelik Bakanlık tarafından piyasa denetimlerinin yapıldığını anımsatarak, "11 ayda Bakanlık müfettişlerinin yüz binlerin üzerindeki denetimlerinde 1,3 milyar lira kestiği cezalar var. Rekabet Kurumunun kestiği cezalar da 2,3 milyar liranın üzerinde." dedi.
Türkiye'de AVM'lerin açılmasının büyük oranda durduğunu belirten Bolat, Türkiye'de yaklaşık 450 AVM olduğunu, bunlardan yaklaşık 70'nin finansman sıkıntısı nedeniyle borç aldığı bankalara devredildiği bilgisini verdi.
Küçük esnafı da desteklemeye devam ettiklerini vurgulayan Bolat, esnafın finansman desteğini geri ödeme oranının ise yüzde 99'un üzerinde olduğunu kaydetti.
- "Haklı, dengeli ve eşit ticaret arayışı içerisindeyiz"
Çin ile ticaret konusunun önemli olduğunu ifade eden Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gerek ABD gerek AB ve diğer ülkeler ve bizim de Çin ile ticarette çok ciddi bir ticaret açığımız var. Bu noktada dampingli olduğunu tespit ettiğimiz, şikayet edilen bütün başvuruları dikkate alıyor, incelemelerimizi yapıyoruz. Menşe saptırması yapan ürünler varsa, o nokta mal ithal edilmiş olsa bile, gittiği yerde denetlemeyi yaparak menşe saptırması varsa el koyma işlemleri yapılıyor. Bu noktada dürüst, haklı, dengeli ve eşit ticaret arayışı içerisindeyiz."
Bu noktada Çinli yetkililerle her kademede görüşmelerin sürdüğünü belirten Bolat, Türk ürünlerinin Çin pazarında daha fazla satışı noktasında da desteklerinin olduğunu anımsattı.
- "Elektronik sigara konusunda kesin bir yasaklama var"
"Elektronik sigara konusunda Türkiye'de kesin bir yasaklama var." diyen Bolat, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet olarak elektronik sigaraların satışının serbest bırakılmasına kesinlikle karşı olduklarını vurguladı. Bolat, "Gümrüklerimizde ciddi yakalama yapılıyor. Son bir ay içerisinde 256 bin ünite elektronik sigara yakalandı. Bir hafta sonra da 125 bin elektronik sigara yakalandı." bilgisini verdi.
Ceylanpınar Gümrük Kapısı'nı, modernizasyon çalışmalarını 2024 yılının ilk yarısında tamamlayıp açacaklarını belirten Bolat, aynı şekilde Ağrı Gürbulak Gümrük Kapısı'nı da modernizasyon çalışmasını bitirerek 2024 yılının başlarında hizmete alacaklarını bildirdi.
Habur Sınır Kapısı ile ilgili soru üzerine Bolat, şu ifadeleri kullandı:
"Gümrük kapımızda bir günde 4 bin büyük araç giriş çıkış yapıyor. Bin yolcu aracı giriş çıkış yapıyor ve 10 bin yolcunun giriş çıkışı yapılıyor. Personel sayımızı son 2 yılda yüzde 33 artırdık. 24 olan peron sayısını 32'ye çıkardık. Gümrük kapılarının işleyişi sadece bizimle alakalı değil, karşı tarafın da aynı şekilde çalışması lazım."
Esnafa verdikleri bütün sözleri bugüne kadar tuttuklarını aktaran Bolat, "Bu 7 bin 200 iş günü konusu da hükümetimizin vaatleri arasındadır. En kısa sürede, 2024 yılı çalışmaları içerisinde, bunlar mutlaka ele alınıp gerçekleştirilecektir." diye konuştu.
- "Asansörlerle ilgili bir uygulamayı daha devreye alıyoruz"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da yatırım teşviklerinde bölge çalışmalarının Sosyoekonomik Gelişmişlik Endeksi'ne göre yapıldığını, bazı illerin daha fazla destek almasının söz konusu olmadığını söyledi.
İlerde, Bölgesel Kalkınma Hamlesi Programı başlatacaklarını anlatan Kacır, şunları kaydetti:
"Biz şu an kalkınma ajanslarıyla özellikle her bir bölgenin katma değere dönüşmesi daha yüksek potansiyel taşıyan ürünlerine ilişkin yatırımları planladık, ön fizibilitelerini gerçekleştirdik. Bu yatırımları ilgili bölgelerde gerçekleştirecek sanayicilerimize, yatırımcılarımıza ileri düzeyde teşvikler vereceğiz. Bundan da pek çok bölgemiz etkin bir şekilde yararlanacak."
Kacır, 2028'de kaç adet milli muharip savaş uçağı KAAN üretileceğine ilişkin soruya, "TUSAŞ bununla ilgili bir açıklama yaptı; hedef 2028'de inşallah 20 KAAN'ı üretebiliyor hale gelmek. KAAN, beşinci nesil bir savaş uçağı olarak Türkiye'ye gerçekten stratejik bir kabiliyet kazandıracak. Milletimizin, devletimizin stratejik anlamda kuvvetli olmasını çok anlamlı görüyoruz." karşılığını verdi.
Türkiye’nin ilk uzay yolcusunun, 9 Ocak 2024'te uzaya gönderilmesinin planlandığını anlatan Kacır, "Bu konuda etkinliklerimiz elbette olacak. Belki Meclis'imizin saygıdeğer milletvekillerinden, 80'li yıllarda Muhammed Ali'nin boks maçlarını izlemek için gece yarısı kalkıp televizyon başına geçmiş olanlar vardır. Şimdi muhtemelen benzer bir tecrübeyi de Türkiye'nin ilk astronotunun yolculuğunu, ay-yıldızlı bayrağımızın uzaya yükselişini izlemek için yaşayacağız." ifadelerini kullandı.
Asansörlerin periyodik muayene ve kontrollerini Bakanlık olarak sıkı tuttuklarını anlatan Kacır, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yıl periyodik olarak muayene yapan A tipi kuruluşlara 2 bin 871 denetim gerçekleştirdik. 155 firmaya ceza kestik. Denetimlerde bulduğumuz hiçbir olumsuz bulguyu es geçmemeye gayret ediyoruz. Mimar Mühendis Odaları Birliği'nin bu işi yapmadığı zannediliyor. Halbuki Türkiye'de şu anda A tipi muayene kuruluşlarından ülke çapında en yaygın hizmet gören iki kurum Mimar Mühendis Odaları Birliği ve TSE'dir. Halen onlar da geniş çapta bu hizmeti görmeye devam ediyor. Bütün bu süreçler AB standartlarında gerçekleştirilmektedir. Yılbaşından önce bir uygulamayı daha devreye alıyoruz; tüm vatandaşlarımız kullandığımız asansörlerdeki karekodları telefonlarımız aracılığıyla okutarak bütün periyodik muayene ve bakım bilgilerine erişme imkanına sahip olacak. Bakanlık olarak izlediğimiz süreci tüm vatandaşlarımızın, 85 milyonun erişime açmak adına bir şeffaflık adımı daha atmış olacağız."
Bakan Kacır, şu anda Türkiye'de en ileri teşvikleri deprem bölgesinde uyguladıklarını, şu ana kadar 84 milyar liralık bir yatırımının harekete geçmesini sağladıklarını sözlerine ekledi.
Bu arada bütçe üzerinde şahsı adına söz alan MHP Kilis Milletvekili Mustafa Demir, parti olarak her zaman devletin yanında olduklarını, Türkiye'nin hayrına olacak tüm girişimleri destekleyeceklerini söyledi.
Konuşmaların ardından Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile bağlı kurumların 2024 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, birleşimi yarın saat 11.00'de toplanmak üzere kapattı.
TBMM Genel Kurulu'nda, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçelerinin görüşmelerine başlandı.
TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı.
Genel Kurul'da, vefat eden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Toplantıda, Ticaret ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının yanı sıra Rekabet Kurumu, Helal Akreditasyon Kurumu, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Konya Ovası Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent ve Marka Kurumu, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Bilimler Akademisi, Türkiye Uzay Ajansının bütçeleri de ele alınacak.
TBMM Genel Kurulunda, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde MHP milletvekilleri söz aldı.
MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek, Türkiye Yüzyılı'nda Ticaret Bakanlığının, aktif çalışmalarıyla ve imzalanan uluslararası ticaret anlaşmalarıyla ihracatın önündeki engelleri kaldırdığını söyledi.
Bakanlığın, tüketicinin korunması, kollanması ve daimi desteklenmesi için de mücadele yürüttüğünü belirten Özyürek, "Özellikle kartellerle mücadelede başarı gösteren Rekabet Kurumu, günümüzde dijital sektörlerden hızlı tüketim malları ve zincir marketlere, çimento ve gübre gibi farklı sektörlerde etkin bir şekilde faaliyet göstermektedir. Son iki yılda verilen 6 milyar lirayı aşan idari para cezası ve tüketicinin korunması ve faydasına sağlanan 134,6 milyar lira katkı Kurumun etkinliğini göstermektedir." diye konuştu.
Deprem gibi doğal afetler sonrasında bölgesel ekonomik yapı ve rekabet koşullarını değerlendirmek üzere yapılan incelemelerin, etkilenen bölgelerin ekonomik toparlanmasına katkı sağlamak için sürdürülebilir olması gerektiğini dile getiren Özyürek, "Kurulacak olan Türk Devletleri Rekabet Konseyi, Rekabet Kurumunun bölgesel rekabet hukuku işbirliğini güçlendirmesine ve günümüz rekabet hukuku sorunlarının anlaşılması ve çözümlenmesi adına katkıda bulunacaktır inşallah." ifadelerini kullandı.
MHP Niğde Milletvekili Cumali İnce, Helal Akreditasyon Kurumunun (HAK), Türkiye'de helal alanında akreditasyon hizmeti sunmaya yetkili tek resmi kurum olduğunu anımsatarak, Kurumun bugüne kadar yaklaşık yarısı yabancı olmak üzere toplam 150 akreditasyon talebi aldığını anlattı. İnce, "HAK'a akredite tesis işletme sayısı 1300'ün üzerine çıkmıştır. HAK, ayrıca dünya genelinde bir eğitim üssü haline gelerek küresel seviyede işleyen bir helal akredite altyapısının oluşturulmasını teminen bugüne kadar hem yurt içinde hem de 32 ülkeden toplamda binden fazla katılımcıya yönelik olarak 43 adet helal standartları eğitimi düzenlemiştir." şeklinde konuştu.
İhracatın İslam ülkeleri pazarlarına daha kolay girmesini sağlayacak karşılıklı tanınan bir helal belgelendirme sisteminin tesisine bir adım daha yaklaşıldığına işaret eden İnce, "Helal belgelerinin karşılıklı tanınması yoluyla uluslararası ticaretteki teknik engellerin ortadan kaldırılması ve güvenilir bir denetim sisteminin kurulmasına yönelik çalışmalar başlamış olup semeresi de alınmaya başlanmıştır. Bu çerçevede İslam İşbirliği Teşkilatının bağlı kuruluşu olan Helal Akreditasyon Kurumları İslami Forumu kurularak ilk genel kurulunun 1 Kasım 2023'te gerçekleştirilmiş olmasını memnuniyetle karşılıyoruz." değerlendirmelerinde bulundu.
- "Ticari araç, beyaz eşya, güneş paneli ve çimento üretiminde Avrupa birincisi"
MHP Mersin Milletvekili Levent Uysal, teknoloji geliştirme bölgesi sayısının bu yıl 101'e ulaştığını söyledi.
1300 AR-GE ve 325 tasarım merkezi kurulduğunu anlatan Uysal, AR-GE'ye yapılan yıllık harcama tutarının 11 milyar doların üzerine çıktığını, bu alanda çalışan personel sayısının ise 221 bin olduğunu kaydetti. Uysal, "Ülkemiz, 353 organize sanayi bölgesiyle küresel bir üretim merkezi haline gelmiştir. Ülkemiz bu çalışmalardan dolayı ticari araç, beyaz eşya, güneş paneli ve çimento üretiminde Avrupa'da birinci sırada; cam, demir çelik ve MDF üretiminde ise dünyada 2'nci sıradadır." şeklinde konuştu.
Uysal, Türkiye'nin ilk elektrikli otomotiv markası Togg'un üretiminin devam ettiğini de hatırlatarak, "TÜBİTAK ülkemizde bilim ve teknolojinin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Son 20 yılda ülkemizdeki bilimsel yayın sayısı 10 binden 49 bine, yerli patent başvuru sayısı ise 500'den 9 bine çıkmıştır. TÜBİTAK, 2023 yılında 178 üniversite, 2 bin 500 firmanın 7 binden fazla projesine 5 milyar lira değerinde destek sağlamıştır." dedi.
MHP Yozgat Milletvekili İbrahim Ethem Sedef, Sivas-Yozgat-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı'nın bu yılın başında hizmete açıldığını anımsatarak, hemşehrilerinin yüksek hızlı trene kavuşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sedef, Yerköy, Sorgun ve Akdağmadeni istasyonlarının da tamamlanarak hizmete açılmasını istedi.
- "Çiftçilerin en büyük beklentisi sulama projeleri"
MHP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Özyavuz, Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı projesi olan GAP'ın, bugüne kadar hazırlanan bölgesel kalkınma planlarının en etkili ve en verimlisi olduğunu aktardı. GAP ile artan iş olanaklarının daha yüksek bir yaşam standardı oluşturduğunu dile getiren Özyavuz, bölgenin kültürel, turistik ve ekonomik anlamda daha ileriye gitmesi için milletin desteğiyle Cumhur İttifakı olarak yollarına devam edeceklerini, milletin beklentisinin de bu yönde olduğunu söyledi.
Özyavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin ayrılmaz bir parçası olan, muazzam bir aidiyet duygusuna sahip olan bölge insanımız, GAP Projesi'nin kazanımları ve ilgili alanlardaki yatırımlarından son derece memnuniyet duymaktadır. Bin yıldır bu topraklarda beraber üzülüp, beraber sevinen; ülküleri, hevesleri, heyecanları al bayrakla buluşan kadim toprakların kadim milleti içerideki iş birlikçiler ve dışarıdaki şer odaklarına karşı en güzel cevabı üreterek ve gelişerek vermeye devam edecektir. Ayrıca 'vadedilmiş topraklar' hayalleriyle topraklarımız üzerinden hesap yapan herkes şunu bilmelidir ki Anadolu'daki bin yıllık tarihi varlığımızla bu topraklara sahip çıkmaya, güçlü olmaya, Türk ve İslam alemine umut olup yaralarına merhem olmaya devam edeceğiz."
MHP Elazığ Milletvekili Semih Işıkver, Elazığ'da sulama projelerinin hayata geçirilmesiyle şeker pancarı üretiminin yükselmesinin öngörüldüğünü belirterek, bu duruma hazırlık olarak ildeki şeker fabrikasının kapasitesinin artırılmasını istedi.
MHP Konya Milletvekili Konur Alp Koçak, Konya'nın ve çevresindeki çiftçilerin en büyük beklentisinin, tarım arazilerinin yeterince sulanmasını sağlayacak sulama projelerinin hayata geçirilmesi olduğunu ifade ederek, bölgedeki tarım alanının Türkiye'nin toplam tarımsal alanının yüzde 19'una tekabül ettiğine, bölgedeki kullanılabilir su kaynağının toplam su kaynağına oranının ise yüzde 8 olduğuna dikkati çekti. Koçak, sulama yatırımlarının gelecek yıllarda daha ciddi ve acil hale geleceğini dile getirerek, "Su havzalarının korunması, su kaynaklarının kontrol altında tutulması, sulama kanallarındaki su kayıplarının önlenmesi hem tarımsal üretim hem de çevre sorunlarının giderilmesi açısından önemlidir." dedi.
MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük, Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Kalkınma Programının, başta dezavantajlı gruplar olmak üzere tüm kesimler için nitelikli istihdam imkanlarını geliştirmeye devam etmesi gerektiğine işaret etti.
TBMM Genel Kurulu'nda, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde DEM Parti milletvekilleri söz aldı.
DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, iktidarın vatandaşı her konuda kandırdığını ancak ortaya konulan maskeleme stratejisinin artık işlemediğini ileri sürdü.
Türkiye'nin G20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüme gösteren ülke olduğunun söylendiğini belirten İrmez, "Türkiye OECD ülkeleri arasında yüzde 72 gıda enflasyonu ile birinci olmuştur. Bir taraftan büyümede birinci, diğer taraftan enflasyonda birinci. Hadi çık çıkabilirsen bu işin içinden." dedi.
Türkiye'nin, demokrasi endeksinde 2022 yılında 167 ülke arasında 103'üncü sırada yer aldığını, AİHM'de en çok dosyası olan ülke konumunda olduğunu savunan İrmez, endekslere bakıldığında Türkiye'nin olumlu gelişmelerin sonuncusu, olumsuz gelişmelerin birincisi olduğunu ileri sürdü.
"Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret mi yoksa Gazze'de ablukanın kalkması mı önemli?" diye soran İrmez, "Bir yandan Gazze'ye ağlarmış gibi yapıp öte yandan ticaretinize kaldığı yerden hiçbir şey olmamış gibi hareket edemezsiniz. İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yarı yarıya azaldığı iddia edilse de bunun geçici ve konjonktürel bir durum olduğunun hepimiz farkındayız. Tepkisinde ve açıklamasında samimi olanları Türkiye-İsrail serbest anlaşmasını temel ihtiyaçlar dışında feshetmeye, işlevsiz kılmaya çağırıyor, buna dönük ciddi bir adım atmasını bekliyoruz." diye konuştu.
DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varli, Türkiye'de hem siyasette hem ekonomide bir tekelleşmenin olduğunu, bu durumun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile zirveye taşındığını ileri sürdü.
Hak ve özgürlüklerin baskı altına alındığını, demokrasinin ise askıda olduğu iddia eden Varli, "Böyle bir ülkede ticaretin de gelişmeyeceği aşikardır. Tekelleşme her yerdedir. Bir taraftan muazzam sermayesiyle şen kahkahalar atan şen sermayeler varken diğer tarafta 7 bin 500 lira emekli maaşı alan, 11 bin 402 lira reva görülen milyonlarca asgari ücretli vardır. Ekonomideki bu tekelci tablonun sorumlusu sermaye yanlısı AKP ve MHP iktidarıdır. Rekabet Kurumu tekelci sermayeye karşı önlem alacağına esnafla, KOBİ ile uğraşmaktadır." ifadelerini kullandı.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok, gelişmiş ülkeler baz alındığında Türkiye'de sanayi ve teknolojinin çok geride kaldığını, dünyada şu anda 4. sanayi devrimi ve yapay zeka tartışılırken Türkiye'nin hala ara mal üretimine takıldığını savundu.
Türkiye'nin hizmet sektörü gibi yoğun emek sömürüsüne dayalı sektörlere yatırım yaptığını savunan Kok, ülkenin uluslararası emperyalist sermayenin arzu ettiği üzere ucuz emek cenneti haline çevrilmeye çalışıldığını ileri sürdü.
İktidarın zengini daha zengin yapmak için bütün emekçileri yoksullukta, açlıkta ve borçlulukta birleştirdiğini öne süren Kok, şunları kaydetti:
"İktidar herkesi yoksulluk sınırının altındaki açlık sınırının eşiğindeki asgari ücretle birleştirdi. 2002'de asgari ücret civarında çalışanların ortalaması yüzde 30 iken 2022'de asgari ücret civarında çalışanların ortalaması yüzde 60'a dayandı. 2002'de asgari ücretin 2 katından fazlasını kazananların oranı yüzde 40'ken bu 2022'de yüzde 18'e düştü. Emekçilerin üçte biri ise asgari ücretin altında ücret alıyor. Asgari ücret toplumu sefalet toplumudur. Dünyada asgari ücretin ortalama ücret olduğu kaç ülke var? Asgari ücret karşılığı çalışanların oranı yüzde 2'yi geçmemelidir. Bizde ise bu oran yüzde 50. Bunun adı sömürü düzeni, yağma düzenidir. Vergiyi değil, serveti tabana yayın. Halkı yoksullukta değil zenginlikte eşitleyin."
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, görüşülen 2024 yılı bütçesinin halka ait bir bütçe olmadığını, bunu da herkesin bildiğini söyledi.
Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) bölgeye hiçbir etkisinin olmadığını, belirlenen hedefe ulaşamadığını ifade eden Şenyaşar, "Bu projelerin yürütüldüğü iller TÜİK verilerine göre geliri en az olan illerdir. Sanayi verileri incelendiğinde çalışanların yüzde 70’i mikro ya da küçük ölçekli sanayilerde çalışmaktadır. Bölgede büyük ölçekli sanayi neredeyse yoktur. Bahsettiğiniz kalkınma ne istihdamda ne tarımda ne de üretimde başarıya ulaşmıştır." dedi.
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, bölge kalkınma idarelerinin amacına uygun projelerle anılması gerekirken kendisine ayrılan kaynağı çevresindeki şirketlere, sivil toplum kuruluşlarına ve iktidar belediyelerinin faaliyetlerine aktardığını ileri sürdü.
DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Türkiye ekonomisinin büyük bölümünü KOBİ'lerin oluşturduğunu, bu işletmelerin ekonomik büyümeyi sağlamak, istihdam ortamı yaratmak ve rekabeti sağlamak gibi önemli görevler üstlendiğini hatırlattı.
KOBİ'lerin ülke ekonomisine çok önemli katkılarının olmasına rağmen bünyesinde bazı temel problemleri barındırdığını ifade eden Sarıtaş, "Uzman personel eksikliği, sermaye yetersizliği, kurumsallaşmadan yoksun olması ve yönetimsel sorunlar bunlardan bazılarıdır. En önemlisi ise finansman sorunudur ve bu nedenle birçok KOBİ faaliyetlerinin devamı konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Tüm olumsuz faktörler bir araya geldiğinde KOBİ'lerin ekonomik sistem içinde hareket kabiliyetleri azalmakta, yaşam süreleri kısalmaktadır." dedi.
DEM Parti Hakkâri Milletvekili Öznur Bartin, iktidara göre her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, hayale kapılanların kendilerinin de buna inanmalarını beklediğini söyledi.
Sanayide dönüşümü hala sağlayamamış bir Türkiye'nin olduğunu ileri süren Bartin, "Sanayi dönüşümü hala sağlanmış değil. İktidarın sanayi politikası çağ dışı olduğu gibi teknolojik üretimde de dijital çağ ile uyum içinde değiliz." ifadelerini kullandı.
DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk ise TÜİK verilerine göre Türkiye'den Avrupa ülkelerine yönelik göçün yüzde 62 oranında arttığını, bunun çoğunluğunu da gençlerin oluşturduğunu öne sürdü.
Yapılan bir araştırmaya göre, AK Parti'ye oy verenlerin büyük çoğunluğunun yurt dışında yaşamak istediğini belirttiğini iddia eden Çubuk, "Tüm meslek grupları, mesleğini yapabilmek için yurt dışına gidiyor, gitmek zorunda kalıyor. Gençler daha fazla kazanmak için değil bilim üretebilecekleri yerlere gidiyor." diye konuştu.
TBMM Genel Kurulunda, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde CHP milletvekilleri söz aldı.
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, sanayinin, imalat sanayisinin ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracattaki payının düştüğünü söyledi.
2023 Ocak-Ekim ihracat verilerine bakıldığında yüksek teknolojili ürünlerin ihracattaki oranının yüzde 3,7 olduğunu anımsatan Bakırlıoğlu, "2002 yılında bu oran yüzde 6,2'ymiş. 2002 yılından bu zamana kadar yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 6,2'den 3,7'lere, 3,5'lere kadar düşmüş. 2002 yılında yüzde 6,2 olan oran 20 yıl içerisinde neden yüzde 17 olmadı?" diye sordu.
Yüksek teknoloji üretmek için tasarrufların etkin yatırımlara dönüştürülmesi gerektiğini savunan Bakırlıoğlu, "Nitelikli eğitim, nitelikli insan gücü istihdamı yani beşeri sermayemizin, altyapımızın doğru olması lazım, güçlü olması lazım. Doğrudan yabancı yatırım girişiyle de yüksek teknoloji üretilebilir ve ihraç edilebilir." dedi.
CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, ihracat için yeni bir yol arayışına ihtiyaç olduğunu dile getirerek, ihracattaki ileri teknoloji ürünlerinin payının en az yüzde 20'lere çıkarılması gerektiğinin altını çizdi.
Dış ticarette bazı garip uygulamaların devam ettiğini öne süren Polat, "Kumaş ithalatımızın büyük birçoğu ihracatta kullanılmak üzere ithal edilir. Biz vergiden vergi alan bir ülkeyken bugün, verginin vergisinin vergisini alan bir ülke haline döndük. Çıkardığımız çok gizli genelgelerle maalesef Avrupa bölgesinden ithal ettiğimiz kumaşların vergilerini bir yıllık bir teminata bağlıyoruz. Avrupa artık bizden bıktı." ifadelerini kullandı.
Polat, dış ticarette koruma önlemleri çerçevesinde gözetim uygulamasının da olduğunu ve bunun her ülkenin hakkı olduğunu belirterek, "Burada doğan KDV'leri indirger ya da iade ederiz. Bunu da ortadan kaldırarak yine verginin vergisinin vergisini almaya devam eden bir iktidar haline geldik." dedi.
Gümrük çalışanlarının da sorunlarını dile getiren Polat, "Gümrüklü sahalarda sadece gümrük muhafaza memurlarının görev yapması gerekirken biz oraya Cumhurbaşkanlığı kararlarına aykırı olarak polisleri dahil ettik. Sayın Bakan, bunların itibar kayıplarının gereğini bir an evvel yerine getirmezseniz devletin dinamikleriyle oynamış olacaksınız, bu köklü kurumu da itibarsızlaştırmaya devam edeceksiniz. Gümrük memurlarının sorunları sadece bunlar değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na aykırı olarak çıkardığınız tayin yönetmelikleriyle bunların aile bütünlükleri hala tehdit altında." değerlendirmelerinde bulundu.
- Kürsüye ekmek ve limon ile çıktı
CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, kürsüye ekmek ve limon ile çıktı. Ticaret Bakanlığının geçen yıl bütçesinden 9 milyar 460 milyon lira harcama gerçekleştirdiğini belirten Sümer, harcama kalemleri kullanırken esnafın unutulduğunu savundu.
Sümer, Ticaret Bakanlığının girdi maliyetlerini düşürme, rekabetin sağlanması, ihracatın artırılması, üretimin desteklemesi, küçük esnafa kolaylık sunulması, KOBİ'leri korumak gibi görevlerinin olduğunu aktararak, Bakanlığın bunları görmezden gelerek ölü taklidi yaptığını söyledi.
Dükkan kirasını ödeyemediği, borç yükünden kurtulamadıkları için memleketin her ilinde onlarca esnafın hayatına son verdiğini ifade eden Sümer, "Ticaret Bakanlığı bu alanları da mı görmüyor? Ne yazık ki Bakanlık göz göre göre hata yapmaya da devam ediyor. Sayıştay 2015 yılından beri uyarıyor; 2021 bilançosunda 104 milyar liralık, 2022 bilançosunda ise 67 milyon liralık hataya yol açan bazı yanlışlıklar var, hala ısrar ediliyor." diye konuştu.
Sümer, Adana'da 3 kilogram limon satan bir üreticinin 1 ekmek dahi alamayacağını öne sürerek, şöyle devam etti:
"Tam 13 kilo limon satacak, traktörüne 1 litre de mazot alamayacak. Adana'daki çiftçinin durumu. Bu çiftçimize ticareti anlatın veya önümüzdeki seneyle ilgili ekip biçmeyi sorun. Ticaret Bakanlığımız çiftçilerin de sorunlarını unutmuş, ne yazık ki görmezden geliyor. Rekabet Kurumu ise çiftçilerimizi, küçük esnafımızı, emeğinin gücü ve alın teriyle evine ekmek götürmeye çalışan vatandaşlarımızı korumuyor."
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan, dünyada gelişmiş ülkelerin ekonomik üstünlüklerini bilim ve teknolojinin ışığında doğru sanayileşmeyle sağladığını söyledi.
Gelişmişliğin ekonomik olarak büyümenin yanı sıra eğitim, sağlık, teknoloji, sosyal güvenlik, güvenli bir yaşam ve adalet kavramlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirten Arslan, bu gelişmişliğe sahip olmak isteyen ülkelerin, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve hesap verebilirlik gibi değerleri önemsemek zorunda olduğunu vurguladı.
İmalat sanayi üretiminde yüksek teknoloji sektörlerin toplam içindeki payının düzenli olarak azaldığını belirten Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İleri teknolojide neden bu kadar geride kaldık? Çünkü biz planlamayı ortadan kaldırdık; Devlet Planlama Teşkilatını kapattık, yerine Kalkınma Bakanlığını açtık, sonra onu da kapattık, teşvikleri doğru yerlere vermedik, doğru alanlara yönlendiremedik. AR-GE harcamalarımız ise Güney Kore'nin 4'te 1'i, OECD ülkelerinin maalesef yarısı kadar. Yapılması gereken planlamayı geri getirmek, AR-GE harcamalarına daha çok kaynak ayırmak, araştırma kurumları ve üniversitelerin üzerindeki siyasi baskıyı kaldırmaktan geçer."
Arslan, KOBİ'lerin durumuna ilişkin de şunları paylaştı:
"Borçlu KOBİ sayısı 2006 yılında 1,8 milyon iken bugün 4,5 milyona çıkmıştır, borcu takibe düşen KOBİ sayısı 85 binden 300 bine yükselmiştir; KOBİ'lere yeterli desteği ve gereken önemi vermiyoruz. KOBİ'lerimize verilen banka kredileri, destek ve teşviklerin miktarları ve oranları artırılmalı, doğru firmalar ve sektörlere yönlendirilmelidir. Bütün bu yönleriyle 2024 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi KOBİ'ler, istihdam, AR-GE, ihracat, markalaşma süreçleri açısından beklentileri karşılamaktan hayli uzaktır."
- "GAP'ta taklacı güvercinler besleniyor"
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı üzerinde söz aldı. GAP'ın Türkiye'de birinci, dünyada 8'inci sırada yer alan bir proje olduğunu anımsatan Tanal, 12. Kalkınma Planı'nda GAP'la ilgili tek bir cümlenin geçmediğini söyledi.
GAP'ın başkentinin Şanlıurfa olduğunu ifade eden Tanal, GAP'ta güvercinlerin beslendiği bir videoyu izlettirdi. "Taklacı güvercinler besleniyor ve aynı zamanda bu taklacı güvercinler balkonda, o taklacı güvercinler uçmasın diye, gitmesin diye bir de file yapmışlar." ifadesini kullanan Tanal, şunları kaydetti:
"GAP’ın görevi bu mu? Peki, GAP ilk kurulduğunda aşağı yukarı 1800 hektar alan sulanması gerekirken bunun ancak 600 küsuru yapıldı, bu da mevcut projenin yüzde 34'ü. Hani, TÜİK sürekli rakamlarla oynuyor ya, AK Parti iktidarı da rakamlarla oynuyor. Ne yaptı? 1800 hektar sulanacak alanı 1058'e düşürdü. GAP'ın asıl amacı Şanlıurfa ile bölgenin, bölgeler arasında eşitsizliğin giderilmesi değil miydi? Bölgeler arasındaki eşitsizliğin giderilmesiydi. GAP bölgesindeki sosyoekonomik gelişmişlik endekslerine göre, Şırnak 2003 yılında 73. sıradayken 2017’de 81. sıraya düştü, geriledi; GAP’ın ileri götürmesi gerekirken geride kaldı."
- "Bu bütçeyle Konya Ovası çölleşmeye devam edecektir"
CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Kalkınma Bakanlığının kaldırılmasıyla Bakanlığa bağlı bölge kalkınma idareleri ve kalkınma ajanslarının Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına devredildiğini anımsatarak, ajansların bölgelerinde kritik projeleri yeterince izleyemediklerini, bölgesel planlama konusunda yerel yönetimlere stratejik ve teknik destek verme konusunda yetersizlikler yaşadıklarını aktardı.
Kalkınma ajanslarında uzman kaçışının da özellikle son yıllarda ciddi bir şekilde arttığını anlatan Alp, buralarda çalışan mühendislerin ücretlerinde artış beklediklerini dile getirdi.
Alp, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının beklentileri karşılayabilmesi için yeni bir kamu yatırımcılığı modeline, yeni bir stratejik planlamaya, yeni bir ulusal kalkınmacılığa, yeni bir kooperatifçiliğe ihtiyaç duyduğunu söyledi.
CHP Konya Milletvekili Barış Bektaş, su yönetiminin dünyanın en verimli tarımsal coğrafyalarından olan Türkiye'de jeolojik, tarımsal, çevresel, ekonomik ve gıda güvenliği açılarından stratejik öneme sahip milli bir mesele olduğunu belirtti.
Su yönetiminin Devlet Planlama Teşkilatı gibi bütünlüklü bir şekilde değerlendirilmekten çok uzak bölgesel kalkınma idareleriyle savrulduğunu ileri süren Bektaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Konyalı çiftçilerin kullandığı 6,5 milyar metreküp su dahi sulanabilen alanların yüzde 30'una tekabül ediyor. Su ihtiyacı çok büyüktür ancak Mavi Tünel'le Konyalılar uyutulmaktadır. Kanal İstanbul değil 'Kanal Konya' diye haykırdık. Kanal İstanbul'un onda 1'i kaynakla Orta Anadolu'yu cennete çevirecek milli bir su planını hayata geçirmeyen iktidar, havza bazlı su planları ve küçük bütçelerle yurttaşlarımızı oyalamaktadır. İktidar, su bulmadığı gibi az su tüketen bitkileri ve ürünleri de teşvik etmemekte ve Konya havzasındaki çiftçileri su bazlı ürünleri ekmeye teşvik etmektedir. Bu bütçeyle Konya Ovası çölleşmeye devam edecektir. Kanal İstanbul gibi rant amaçlı ve doğanın dengesini bozacak projeler yerine doğayı kurtaracak ve çölleşmeyi engelleyecek kamu yararı eksenli projelere ağırlık verilmelidir."
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının (DOKAP) 2011 yılında 642 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle kurulduğunu, süreli kurulan kurumun görev süresinin 2026'ya kadar uzatıldığını belirtti.
DOKAP'ın amacının bölgenin kalkınmasını sağlamak ve bölgeler arasındaki kalkınma dengesizliğini de ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Suiçmez, "2002 yılında 18 ana projenin hiçbiri gerçekleşmemiş, 162 alt projenin 32'si tamamlanmış, 3'ü de iptal edilmiş. DOKAP bölgesinde ne iller bazında ne ilçeler bazında yapılan bu projelerle hiçbir kalkınma sağlanmış değildir." dedi.
CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, sanayicilerin sorunlarını aktararak, şunları kaydetti:
"Kredi faizleri çok yüksek, sanayicimiz finansman bulamıyor, tacir, tüccar borçlarını ödeyemiyor. Konuştuğumuz bu bütçelerin KOBİ'lere destek olması gerekli ancak iktidar faiz kur inadı yaparken arada sanayicimiz kaybediyor. Sanayi demek istihdam demektir, sanayi demek büyüme demektir ancak mevcut maliyetler bu durumu tehdit eder hale gelmiştir. Enerji fiyatları sürekli artıyor. OSB'lerde bir yıl içerisinde elektriğe tam 5 kez zam geldi. Bir yıl içerisinde yüzde 400 civarında zam yapıldı elektriğe ve bu zamlar bizim sanayicilerimizi maalesef rekabetçi olmaktan uzaklaştırıyor. Bütçelerin sanayicilerimizin rekabet gücünü artırması gerekiyor. Bu bütçenin KOBİ'lere, sanayicilere destek olması gerekiyor. Yapay zekaya uyumlu, çağı yakalayan bir sanayi hamlesi yapmak zorundayız. Sanayi olmazsa biz büyüyemeyiz ve bu bütçenin de buna göre uygulanması gerekir."
CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Denizli'nin Acıpayam ilçesindeki maden kazasında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi.
Türk Standartları Enstitüsünün bütçesi üzerinde söz aldığını ifade eden Arpacı, "Türkiye'de standart varsa o da çifte standarttır. Türkiye'de ak çocuklar ve bir de aç çocuklar var. Ekonomik standartları altüst edilmiş bir ülke var. Seçime kadar nas, seçim geçtikten sonra faiz artışları var. Faiz yükselmeyecek diye değişken faizli kredi kullandırılıp şu an faiz yükü altında ezilen, aldatılan insanlarımız var. Bir gecede kur korumalı mevduat diye ortaya atılan bir sistem ve onun üzerinden gerçekleşen servet transferleri var. Şu an dolar 12, mazot 15 TL olabilirdi, ihracat rekorları kırıyor olabilirdik ama tek adam rejiminin standartları ülkeyi ne hale getirdi?" diye sordu.
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan ise Türkiye'de araştırma ve geliştirme faaliyetlerine destek ayrılmadığını belirterek, şu görüşleri dile getirdi:
"Bizim ülkemizde üretilen yüksek katma değerli ürün satılamıyor, daha doğrusu böyle bir üretim yapılamıyor. Yüksek katma değerli ürünlerin ihracatımızdaki payı sadece yüzde 3; Fransa'da bu pay yüzde 21 ama siz en ufak bir para bulduğunuzda bunu araştırmaya, geliştirmeye harcamak yerine beton mikserlerinin peşinden koşarak nerede bir kanal açsak, nerede bir beton döksek, nerede yeşili katletsek diye bu işlerle uğraşıyorsunuz. Her yerden keseceğiz, TÜBİTAK gibi kurumlara vereceğiz, her yerden keseceğiz, Uzay Ajansı gibi kurumlara vereceğiz. Amerika Birleşik Devletleri'nin NASA bütçesi 23,5 milyar dolar."
TBMM Genel Kurulunda AK Parti milletvekilleri Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.
AK Parti Kırşehir Milletvekili Necmettin Erkan, 12. Kalkınma Planı'nda ekonomiye yönelik çok sayıda hedefin yer aldığını belirtti.
Türkiye Yüzyılı'na inanılması gerektiğini ifade eden Erkan, serbest bölgelerde genişletme çalışmalarının yapıldığını dile getirdi.
Ticaret Bakanlığınca Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde teknolojik yatırımlar yapıldığını anlatan Erkan, şöyle devam etti:
"Ticaret Bakanlığımız yaşanan fahiş fiyat artışları ve stokçulukla sonuna kadar mücadele etmektedir. Bu konuda sektörlerde rekabetçi, adil ve istikrarlı piyasa yapısını bozucu davranışlara karşı vatandaşlarımızın korunması amacıyla birçok düzenleme yapılmıştır. Yine, otomotiv ve emlak sektöründe birçok düzenleme hayata geçirilmiştir. Bunların neticesinde 316 milyon lira para cezası uygulanmış ve bu sektörlerde fiyatlar düşürülmüştür."
AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı, Helal Akreditasyon Kurumunun, dünyanın dört bir yanındaki helal uygunluk değerlendirme kuruluşlarına akreditasyon hizmeti sunduğunu belirtti.
Kuruma Türkiye dahil 33 farklı ülkeden toplam 150 akreditasyon talebi geldiğini söyleyen Kıratlı, Kurumun bugüne kadar 56 akreditasyon kararı aldığını, akreditasyon güvencesi kapsamında helal belgeli tesis sayısının 1200'ü geçtiğini kaydetti.
- "İsrail bu zulmü durdurmalıdır"
AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, Rekabet Kurumunun birçok alanda araştırma ve incelemelerini sürdürdüğünü ifade etti.
İsrail'in Gazze'deki saldırılarına karşı Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sessiz kalmadığını belirten Büyükaydın, İsrail'in bir adım geri atmadan, acımasızca zulme devam ettiğini söyledi. Büyükaydın, "İsrail bu zulmü durdurmalıdır. İsrail yönetimine sivillere yönelik saldırıları ve soykırıma varan operasyonunun derhal durdurulması çağrısını tekrarlıyoruz." dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Yahya Çelik, Helal Akreditasyon Kurumunun, akreditasyon ve belgelendirme alanında düzensizliği ortadan kaldırmak amacıyla gayretlerini sürdürdüğünü ifade etti.
Helal Akreditasyon Kurumu vasıtasıyla akredite edilen helal belgelerinin Katar tarafından tanınmasına yönelik müzakerelerin olumlu sonuçlandığını aktaran Çelik, "Artık Türk ürünleri pek çok ülke pazarına akredite helal belgeleri vasıtasıyla rahatlıkla girebilmekte, ihracata önemli katkılar sağlanmaktadır." diye konuştu.
- "Ülkemiz üretim üssü haline gelmiştir"
AK Parti Gaziantep Milletvekili İrfan Çelikaslan, Türkiye ekonomisinin 12 çeyrektir büyümesini aralıksız devam ettirdiğini vurguladı.
Türkiye'nin güçlü bir sanayi ülkesi haline geldiğini dile getiren Çelikaslan, şunları kaydetti:
"İmalat sanayimiz ülkemiz ihracatında lider konumdadır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, AK Parti'mizin yönetiminde ülkemiz son 21 yılda küresel bir üretim üssü haline gelmiştir. Öyle ki ülkemizde savunma ve havacılık ihracatımız 17 kat, otomotiv ihracatımız 13 kat, makine ihracatımız 9,5 kat, çelik ihracatımız 6 kat, kimya ihracatımız 10 kat, mobilya ihracatımız ise 15 kat artmıştır."
Yerli ve milli otomobil Togg'un sahiplerine teslim edildiğini hatırlatan Çelikaslan , milletin Togg'a güvendiğini söyledi.
İrfan Çelikaslan, elektrikli araç başına düşen hızlı şarj istasyonu sayısında Türkiye'nin Avrupa'da birinci olduğunun altını çizdi.
- "GAP'ın destekçisi olmaya devam edeceğiz"
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı, Güneydoğu Anadolu Projesinin, Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden biri olduğunu söyledi.
Toprak, su ve insan kaynaklarını geliştirmeyi hedefleyen ve sürdürülebilir sosyoekonomik kalkınmaya katkıda bulunan Güneydoğu Anadolu Projesi'nin yöre halkının gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükselttiğini ifade eden Yazmacı, tarımsal sanayinin geliştirilmesinin, kırsal alandaki verimliliğin ve istihdam olanaklarının artırılmasının sağlandığını dile getirdi.
GAP'ta yatırım tahsislerinin her yıl artırıldığını dile getiren Yazmacı, "2001-2002 yıllarında yüzde 4,9 seviyesinde olan pay 2003-2022 yılları arasında yüzde 14'ü geçmiştir. GAP idaremiz üreticilerimize 2002-2023 yıllarında 6,8 milyar lira proje desteği sağlamıştır. AK Parti hükümetleri olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da GAP'ın destekçisi olmaya devam edeceğiz." dedi.
AK Parti Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu, Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının 2011'de kurulduğunu hatırlattı.
DAP İdaresinin faaliyete başladığı 2013'ten bugüne kadar 1949 projeyi desteklediğini bildiren Türkmenoğlu, projelere aktarılan kaynağın 6 milyar lira olduğunu belirtti.
Kayhan Türkmenoğlu, küçük ölçekli tarımsal sulama projeleri kapsamında Doğu Anadolu'da ekilebilir alanlara suyun ulaştırılmasının çiftçilere can suyu olduğunu vurguladı.
AK Parti Konya Milletvekili Tahir Akyürek, Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca 1755 projenin desteklendiğini kaydetti.
İdarenin önemli faaliyetlerde bulunduğuna işaret eden Akyürek, KOP Eylem Planıyla projelerin desteklenmesinin devam edeceğini söyledi.
Tahir Akyürek, Konya Ovası Projesinin, Türkiye'nin en stratejik sulama projelerinden biri olduğunu vurguladı.
AK Parti Trabzon Milletvekili Vehbi Koç ise "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde iktidara geldiğimiz günden itibaren her alanda gerçekleştirdiğimiz hizmet, proje ve yatırımlarla bölgesel kalkınmaya büyük önem gösterdik. Ülkemizin her bir bölgesinin eşit şekilde gelişmesi ve büyümesi adına uyguladığımız projelerden biri de Doğu Karadeniz Projesidir." diye konuştu.
AK Parti Niğde Milletvekili Cevahir Uzkurt, KOBİ sayısının 3 milyonu geçtiğini söyledi.
KOBİ'lerin ekonomiye büyük katkı sağladığını dile getiren Uzkurt, KOSGEB'in KOBİ'lerin finansmana erişimine odaklandığını ve gerekli destekleri verdiğini ifade etti.
Cevahir Uzkurt, KOSGEB'in KOBİ'lere yönelik çeşitli destek programları sunduğunu aktardı.
- "Savunma sanayi, bölücü terörün vatandaşlarımızı boğmaması için desteklenmeli"
AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer, Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) uluslararası alanda tercih edilen bir kurum olduğunu vurguladı.
TSE'nin girişimciliği de desteklediğini belirten Özer, Türkiye'nin sadece standartlara uyum sağlayan ülke değil, standartları belirleyen ülke konumuna gelmesinin ekonomiye katkılar sunacağını söyledi.
Özer, TSE'nin, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlikle ilgili gerçekçi ve somut planlar sunduğunu ifade ederek, "Türkiye her geçen gün gelişiyor, kalkınıyor, büyük bir ülke haline dönüşüyor, lider ülke olma hedefiyle ilerliyor." dedi.
AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, TÜBİTAK'ın, Türkiye Bilimler Akademisi ile Türkiye Uzay Ajansı'nın, Türkiye'yi güçlü yapan kurumlar arasında yer aldığını kaydetti.
TÜBİTAK'ın çocuklara merak etmeyi öğrettiğini anlatan Yıldız, bilim merkezlerinin sayısının 100'e ulaşacağını dile getirdi.
Zeynep Yıldız, TÜBİTAK'ın 33 bin bilim insanına 2,3 milyar liralık destek verdiğini aktardı.
Savunma sanayisine yönelik destekler verildiğine de işaret eden Yıldız, "Savunma sanayi, yaşatmak için desteklenmeli. Savunma sanayi Mehmetçiğin saçının teline zarar gelmesin diye desteklenmeli. Savunma sanayi, bölücü terörün vatandaşlarımızı boğmaması için desteklenmeli." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Genel Kurulunda, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde İYİ Parti milletvekilleri söz aldı.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Özlale, Türkiye ekonomisinin kaderinin yüzyıllardan beri aynı olduğunu öne sürerek, yüksek katma değerli ürünün bir türlü üretilemediğini savundu. Gidişatı değiştirmek için doğru bir yapılanmaya gidilmesi gerektiğini vurgulayan Özlale, Ticaret ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıklarının yapısının yeniden düşünülmesini ve bakanlıkların birleştirilmesini önerdi. Özlale, "Sanayi ve ihracatı birbirinden farklı düşünemezsiniz." dedi.
Türkiye'nin imalat sanayi ihracatında teknoloji yoğunluğunu artırıp artırmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Özlale, "İmalat sanayi ihracatında yüksek teknoloji ürünü payımız son 10 yılda ortalama yüzde 3,44. Bu düşük bir oran. 2028 hedefi yüzde 5,5. Buraya nasıl geleceğiz? En ufak ipucu yok." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ihracatının yarısının Avrupa ülkelerine olduğunu belirten Özlale, bunun iyi bir şey olduğunu ve Avrupa ülkeleriyle ihracatın daha da artırılması gerektiğini söyledi. Özlale, şunları kaydetti:
"Dış ticaretin kuralıdır, zengin ülkelere mal satarsan zenginleşir, fakir ülkelere mal satarsan fakirleşirsin. Bizim AB'ye ihracatımızı artırmamız lazım. Karşımızda yeşil dönüşüm var. Bizim AB'ye ihracatımızda ön plana çıkan sektörlerde demir çelik, çimento var. Bu sektörler, Yeşil Mutabakat'a uyum sağlayamadıkları için çok kısa bir dönemde ciddi problemlerle karşılaşacaklar. Mutlaka hem Ticaret Bakanlığı hem de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçelerinde yeşil dönüşüme daha fazla bütçe ayırılmalı. Bu iş böyle giderse bizim AB'ye, o çok kritik sektörlerdeki ihracatımız sekteye uğrar."
- "Türkiye'de bu oran yüzde 2"
Sebze ve meyve ticaretinde kooperatiflerin AB'deki pazar payının yüzde 46 olduğunu belirten Özlale, Türkiye'de bu oranın yüzde 2 olduğunu söyledi. Özlale, "Yıllardan beri yüzde 2'nin üzerine çıkaramamışız. Ticaret Bakanlığının çok daha iddialı projeleri hayata geçirmesi lazım. Ayrıca, toptancı halleri modern bir hale kavuşturulmalı." diye konuştu.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Aykut Kaya, Türkiye Uzay Ajansı Başkanlığının bütçe dinamiklerine bakıldığında 2023 yılında 1,62 milyar liralık ödenek aktarıldığını, yılın ilk yarısında Ajans'ın bu ödeneğin ancak yüzde 12'sini kullandığını söyledi. Bütçe ödeneğinin bir önceki yıla göre yüzde 5,2 artırılacağını gördüklerini belirten Kaya, "Gelecek sene enflasyonun en iyimser tabloyla yüzde 36 olduğunu varsayarsak Ajans'ın bütçesinin reel olarak yüzde 23 azaltma gibi bir durumun olduğunu görüyoruz." görüşünü paylaştı.
Türkiye Uzay Ajansı'nın çok iddialı olduğunu vurgulayan Kaya, Ajans'ın 2026'da aya sert iniş hedefinin olduğunu belirterek, "Kendisine ayrılan bütçeyi bile tam olarak harcayamayan güzide bir kurumumuzdan bahsediyoruz." ifadelerini kullandı.
- "GAP'ın bitirilmesi için yeterli kaynak aktarılmalı"
İYİ Parti Ankara Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba, Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP), Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı projesi olduğunu söyledi.
GAP'ın tam anlamıyla 2010 yılında biteceğinin açıklandığını ancak projenin tam anlamıyla tamamlanamadığını söyleyen Fakıbaba, GAP için ayrılan bütçenin her geçen yıl azaltıldığını, 2024 yılı için "yetersiz, küçük" bir rakamın belirlendiğini kaydetti.
GAP'ın bitmesi için en az 5 milyar dolara ihtiyaç olduğunu dile getiren Fakıbaba, "GAP'ın bitirilmesi için yeterli kaynak aktarılmalı." dedi.
Türkiye'nin yerli otomobili Togg'u hatırlatan Fakıbaba, "Togg'u 10 babayiğit nasıl yaptıysa, şimdi de babayiğitlik sırası iktidarda. İktidar, GAP'ı bitirdiğinde o bölgenin insanları, ilerleyen yıllarda silahtan daha önemli olan tarım ürünlerini üretip, ihraç edecektir." değerlendirmesinde bulundu.
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının belediyelere kaynak aktarmak yerine, yöre halkına yönelik projelere destek olmasını istedi. Aydın, "DOKAP'ın bölge insanına destek olacak yaşamını kolaylaştıracak, ekonomik katkı sağlayacak ve su ürünlerinin bölge tarımının geliştirmemesine yönelik çalışmalar yapması gerekir." diye konuştu.
Şahsı adına söz alan AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, AR-GE, inovasyon, markalaşma temelinde firmalara 2022 yılında 62 milyar lira destek sağladıklarını söyledi. Tin, "İhracatçımızın finansmana erişimini kolaylaştırdık. Ülkemizi Türkiye Yüzyılı'na taşımak için devrim niteliğinde güçlü adımlar attık." dedi.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları