loading
close
SON DAKİKALAR

Trump Saray’ı neden öptü ve muhalif fetihçiler

Trump Saray’ı neden öptü ve muhalif fetihçiler
Tarih: 22.12.2024 - 09:34
Kategori:

Orhan Bursalı; Trump çok daha büyük bir güçle Beyaz Saray’a geri dönüyor. Ayıyı tahrik etmekten kaçınmak için Saray bu kez dikkatli bir politikayı benimsemiş olabilir, geçmişten ders çıkartarak.

Trump’ın ilk başkanlık döneminde Rahip Bronson’un serbest bırakılması için Erdoğan’a yazdığı yüz karası mektup ve ekonomini mahvederim mealindeki tweet’i anımsatanları mı ararsın, yoksa aslında o överken aba altından sopa gösteriyor diyenleri mi? “Suriye’de tek kazanan Recep Tayyip Erdoğan, güçlü lider” diyen Trump’ın mesajını, gazetecileri Erdoğan’a sorduklarında aldıkları yanıt “Doğru söze ne denir” oldu. Trump ile hiçbir anlaşmazlığı da yokmuş.

Cumhurbaşkanı yanılıyor. İlk dönem başkanlığı sırasında da iki sağcı ve otoriter lider olarak hem anlaştılar hem de Trump en güçlü otoriter olarak istediğini almak için Saray’ı kendi güç gösterisi olarak kullandı. ABD’ye büyük bir şov sundu. Ertesi gün Amerikan uçağı rahibi alıp götürmek için İzmir’de bekliyordu.

TRUMP TEHDİTLERİ BIRAKMAZ

Bizim mahkemeler bağımsızdır falan gibi iddialar Trump’a sökmedi çünkü o en güçlü otoriteydi. Bizim ülkede Saray’ı dengeleyecek bağımsız bir kurumsal otorite olmadığı için “Mahkemelerimiz bağımsız ve tarafsızdır” laflarıyla Osman Kavala ve arkadaşları ve Selahattin Demirtaş gibi siyasi mahkûmlar içeride tutulabilmektedir.

İkinci başkanlık döneminde de Trump hiç sakınmadan, yeri geldiğinde emperyalist bir ülke olarak tehditlerini sürdürecektir. Daha şimdiden Ortadoğu’da Filistinlilere cehennemi yaşatmak gibi üst perdeden tehditlerine başlamıştır.

Trump çok daha büyük bir güçle Beyaz Saray’a geri dönüyor. Ayıyı tahrik etmekten kaçınmak için Saray bu kez dikkatli bir politikayı benimsemiş olabilir, geçmişten ders çıkartarak.

TRUMP’IN SAKLADIĞI

Tabii, Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylediği ve Saray ve gazetecilerinin koltuklarını kabartan sözlerinin ardında, saklı başka bir gerçek vardır: Bölgede en büyük saldırgan ve kitle katliamcısı, Ürdün’den sonra Suriye’ye girerek yeni topraklar ilhak eden ve Suriye’nin neredeyse tüm savunma sistemini yerle bir eden İsrail’i saklamak.

Türkiye’yi kazançlı göstererek aslında sahneye çıkarmak ve sahne ışıklarını Erdoğan üzerinde yakmak.

FRANSA HEDEF Mİ GÖSTERDİ?

Hemen benzer zamanlarda Fransa Savunma Bakanlığı Türkiye’nin silah sanayisinin, İHA üretimlerinin vb. nerelerde yoğunlaştığına ilişkin bilgi ve haritaları yayımladı. Türk şirketlerinin listesi, Türkiye’nin savunma sanayisinde yürürlükteki üretimleri, gelecekteki projeleri... Stratejik tesislerinin uydu fotoğraflarıyla birlikte. Tam 65 sayfa.

Adeta gerektiğinde kullanılabilecek bir bilgi olarak “Türk üreticiler agresif şekilde rekabet ederek Avrupa pazarında tehdit oluşturuyor” vurgusunu yapan rapor, ayrıca Türkiye’nin Afrika’da da yayıldığını belirtiyor ve Avrupa’daki küçük savunma şirketlerinin birleşerek rekabet güçlerini artırmaları gerektiğini de yazıyor.

TÜRKİYE NE KAZANDI TARTIŞMASI

Bütün bunların yanı sıra, yandaş basın Türkiye’nin Suriye’de büyük zaferini ilan ediyor, arkalarında da Erdoğan var, “Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür. Millet olarak ufkumuzu 782 bin kilometrekareyle sınırlandıramayız. İnsan nasıl kaderinden kaçarak kurtulamazsa Türkiye ve Türk milleti de mukadderatından kaçamaz, saklanamaz” sözleriyle resmen fetihçi bir anlayışın tam dışavurumunu yansıttı.

FETİHÇİLİĞE MUHALİF DESTEĞİ

Erdoğan; 11 yıl önce de Şam’a yürüyeceği izlenimini seçmenlerine ileten, Emevi Camisi’nde namaz kılacağız sözleriyle bu anlayışı dile getirmişti.

Bunları, ekonomiyi batıran bir iktidarın fetihçilik iddiasıyla seçmenini toparlama girişimi olarak görmeliyiz. Dışişleri bakanının Suriye’nin topraklarında hiçbir gözümüz yok diye dengeli açıklamalarına bakmalı.

Bu çerçevede, bazı muhalif medya ve politikacıların da “Bak İsrail neler yapıyor, sen kaç santim toprak aldın Suriye’den” biçimindeki, sözde iktidar eleştirileri çok yanlış, kışkırtıcı ve kendilerini fetihçilik politikasının paydaşları yapan davranışlarını ise acayip seyrediyorum.

Abi Türkiye burası, muhalifleri de bu kadar oluyor mu demeliydim?

Kaynak : istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları