Zabıta Haftası'nda kendisi de bir zabıta emekçisi olan Tüm Yerel Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Bilal Altıner yazılı basın açıklamasında tüm meslektaşlarının zabıta haftasını kutlayarak sorunlarını dile getirdi.
Zabıta Haftası'nda kendisi de bir zabıta emekçisi olan Tüm Yerel Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Bilal Altıner yazılı basın açıklamasında tüm meslektaşlarının zabıta haftasını kutlayarak sorunlarını dile getirdi ve sorunların çözümü içinde hükümeti ve meclisi göreve çağırdı.
Tüm Yerel Sen İzmir 1 Nolu Şube başkanı Bilal Altıner “ işporta ile mücadelenin sadece zabıtaya yüklenmesi doğru olmadığını belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü:
“ Zabıta emekçileri; kamu düzenini sağlamak, halk sağlığı ve huzuru adına şehrimizi daha yaşanılır bir hale getirmek için görev yapmaktadırlar. Zabıta emekçileri her yerdeler; yürüdüğünüz sokakta, gittiğiniz fırında, uğradığınız markette, eğlendiğiniz mekanda, kısaca yaşamın her alanında ve her anında yanınızdalar.
Gece gündüz, sıcak soğuk demeden günün yirmidört saati görev başındalar. Zabıtalar; özverili çalışmalarına rağmen, gerek ekonomik ve sosyal hakları bakımından, gerek ise özlük hakları noktasında birçok sorun yaşamaktadırlar. Zabıta emekçilerinin sorunlarının büyük kısmı çıkarılabilecek yasalarla kolaylıkla giderilebilecek iken yıllar içerisinde bu sorunlar kangrenleşerek bugüne kadar süre gelmiştir.
Sokakta, herkese göz ucu mesafesinde olan zabıtaların sorunları ne yazık ki; yerel yönetimler ve hükümetler tarafından dikkate alınmamış ve zabıta emekçileri kaderlerine terkedilmiştir. Yetkisi olmasına rağmen, bunu kullanma gücü olmayan zabıtalara; geri kalmış, zaman içinde uygulanılabilirliğini yitirmiş ilgili yasa ve yönetmelikler ile birçok görev yüklenmeye devam edilmektedir. Böylelikle, kendi görevleri olmayan işler zabıtalardan kolaylıkla istenebilmektedir.
Zabıta emekçileri; diğer kamu çalışanlarından daha zor koşullarda görev yapmalarına ve özverili çalışmalarına karşılık, gerçek emeklerinin çok altında bir ücrete mahkum edilmektedirler.
Görevleri sırasında; her türlü şiddete maruz kalarak, hakarete, tacize uğrayan, yaralanan, sakat kalan ve can güvenliği olmayan zabıtalar, masa başında çalışan kamu emekçisiyle aynı kapsamda değerlendirilmektedirler.
Zabıta emekçilerine ne bir yıpranma hakkı ne de herhangi bir nakdi tazminat verilmektedir.
Öte yandan, işporta ile mücadelenin sadece zabıtaya yüklenmesi doğru değildir.
AKP hükümeti döneminde, ülkemizde hızla artan işsizlik ve ekonomik sorunlarla birlikte, işsizler ordusuna hergün yenileri eklenmekte ve geçim sıkıntısı insanımızı işportacı olarak sokağa itmektedir. Zabıta emekçilerinden ise, seyyar satıcılığı önlemeleri istenmekte ama gerçek anlamda çözümün bu olmayacağı da herkes tarafından iyi bilinmektedir. Zira zabıta emekçileri tavşana kaç tazıya tut misali yıllardır sürdürülen bu oyunda şiddetin kurbanı olmakta, kimi zaman yaralanmakta ve kimi zaman da sakat kalmaktadırlar.
Unutulmamalıdır ki! Ne işsizliğin, ne dilencilerin, ne de seyyar satıcıların sokaklara çıkmasının sorumlusu zabıta değildir. Yurdumuzun en önemli sorunlarından olan işssizliği önlemek bizi yöneten AKP hükümetinin görevidir.
Bu duygularla; kent sağlığı ve huzuru için canları pahasına görev yapan fedakar zabıta emekçilerinin haftasını kutluyor ve Riskli koşularda ve canını ortaya koyarak işini yapmaya çalışan zabıta emekçilerinin sesine kulak verilmesini istiyor, genel sorunlarına çözüm bulunması amacıyla, aşağıda yer alan taleplerimizi hatırlatıyoruz." dedi,
Altıner Zabıta emekçilerinin taleplerini de maddeler halinde şöyle sıraladı:
1-Genel İdari Hizmetler sınıfında olan zabıtalar, yaptıkları görev zorluğu nedeniyle bu hizmet sınıfından çıkarılmalı ve 657 sayılı DMK’na Belediye Zabıtası Hizmetleri Sınıfı eklenmelidir.
2-Zabıtanın kendi görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen Zabıta Kuruluş Kanunu yeni gelişme ve ihtiyaçlar dikkate alınarak çıkarılmalıdır.
3-Her türlü hava şartlarında denetim görevi ve nöbet tutmaları, yaptıkları görev itibariyle tartışmalara muhatap olmaları ve bu sırada dövülmeleri, yaralanmaları hatta ölümle sonuçlanabilecek saldırılara maruz kalmaları neticesinde zihnen ve bedenen zarar görmeleri nedeniyle Zabıtaya yıpranma hakkı tanınmalıdır. Ayrıca yaralanma, sakat kalma, ölüm halinde nakdi tazminat verilmelidir.
4- Maktu mesai ücreti bakanlar kurulunca değil, belediye meclislerince belirlenmelidir. Bu ücret emeklilik maaş ve ikramiyelerine yansıtılmalıdır.
5- Zabıta emekçilerinin yaptıkları görev nedeniyle karşılaştıkları sorunlarla ilgili ve adli durumlarda hukuksal destek sağlanmalıdır.
6- Techizat, iletişim, ulaşım ve görev yapılan binaların iç ve dış fiziki durumları düzeltilmeli ve eksikleri giderilmelidir. Zabıtaya kıyafetleri kaliteli ve zamanında verilmelidir.
7- Haftalık ve günlük çalışma saatleri belediye başkanlarının inisiyatifinden çıkarılarak 657’ye göre 40 saate indirilmelidir.
8- Görev gereği izin dahi kullanamayan zabıtaların, yıllık izin ve her türlü raporda mesaileri kesilmemelidir.
9- Zabıta kadroları doldurularak fazla iş yükü alınmalı ve vekalet uygulamasına son verilerek hakedenin kadrolara atanması sağlanmalıdır. Ayrıca görevde yükselme sınavları düzenli olarak yapılmalıdır.
10-Zabıtanın yasa ve yönetmeliklere aykırı çalıştırılmasının önüne geçilmeli ve belediye başkanlarının keyfi tutumlarına göre görev yerlerinin değiştirilmesi engellenmelidir.
11-Zabıta emekçilerine genellikle dış mekanda görev yapmaları nedeniyle yemek ve sosyal harcamalarını karşılamak amacıyla ek ödeme sağlanmalıdır.
Yukarıda belirlenen sorunların biran evvel çözümlenmesi gerektiğine inanıyor, bunun mücadelesini her platformda sürdürmeye kararlı olduğumuzu bildiriyor ve Tüm Yerel-Sen olarak ZABITA HAFTASI'nı kutluyoruz.
Vişne Haber Ajansı