Tuz Gölü, suyu, tuzu ve çamurundaki 22 mineral ile kozmetik açıdan değer kazanıyor...
Ziyaretçiler, şifalı olduğuna inandıkları gölde yürüyüş yapıyor, çamurunu cildine sürüyor. Göldeki mineraller kullanılarak yapılan krem, losyon, deodorant ve şampuan gibi ürünlere ilgi de giderek artıyor.
Tuz Gölü kıyısındaki bir tesisin sahibi Özgür Yılmaz yaptığı açıklamada, gölün doğal güzellikleri ve kuş cenneti olmasının yanı sıra tuz üretimi açısından da önemli bir ekonomik değer olduğunu söyledi.
Gölde bulunan üç tuzladan yılda yaklaşık 2 milyon tona yakın tuz elde edildiğini dile getiren Yılmaz, Türkiye'nin tuz ihtiyacının önemli bir kısmının karşılandığı göle, içerdiği mineraller nedeniyle şifalı olduğu inanışının da ziyaretçi sayısını artırdığını vurguladı.
Negatif elektriği atıyorTuz Gölü'nün suyunda, çamurunda ve tuzunda 22 çeşit mineral bulunduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
''Bu mineraller arasında sodyum klorür, iyot, potasyum, magnezyum, kalsiyum, bromin, hidrojen ve demir gibi mineraller var.
Tuz Gölü minerallerinin cildin doğal nemlendirme faktörüne önemli bir katkıda bulunduğuna inanılıyor.
Tuz Gölü suyu, tuzu ve çamurunun cildi besleme, dolaşım sistemini harekete geçirme ve antiseptik (mikrop giderici) özelliklere sahip olduğunu düşünen pek çok kişi gölde yürüyor, çamurunu cildine sürüyor. Ayrıca yüksek iletkenliği sayesinde vücuttaki negatif elektriği atma özelliği olduğu biliniyor. Siyah nokta ve sonradan oluşan cilt lekelerini ortadan kaldırmada yararlı olduğu düşünülüyor.''
Tuz Gölü mineralleri şampuan ve kremlerdeGölün, tuz üretiminin yanı sıra ekonomik bakımdan ülkeye yeni bir katkısının daha ortaya çıkmaya başladığını aktaran Yılmaz, göldeki minerallerin kullanıldığı
kozmetik ürünlerin üretildiğine işaret ederek, ''3 yıl önce Ankara'da bir laboratuvarda bu minerallerle krem, losyon, şampuan, selülit tuzu, cilt maskesi ve deodorant gibi
kozmetik ürünleri üretmeye başladık. Şu anda 26 farklı ürünü göl kıyısında satıyoruz'' dedi.
Bu ürünleri alanlar kadar, gölde çamur banyosu yapan ve yüzeyinde yürüyenlerin sayısının da belli dönemlerde arttığını anlatan Yılmaz, başta flamingolar olmak üzere çeşitli kuş türlerine ev sahipliği de yapan, doğal güzellikleri ile ilgi çeken göldeki doğal dengenin korunması için önlemler alınması gerektiğini sözlerine ekledi.