Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri olan Uludağ’da Sarıalan ve Oteller Bölgesi'ne gidecek altyapı çalışmaları için bin 500’e yakın çam ağacı kesilmesi doğaseverlerin tepkisine sebep oldu.
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği, endemik bitki, orman yapısı ve su kaynakları ile dünyanın sayılı doğal laboratuvarlarından olan Uludağ’da karayoluna paralel yapılabilecek yer altı çalışmasının 4 kilometrelik ormanlık alanda ağaçlar kesilerek yapılmasına tepki gösterirken, Milli Park yetkilileri ise ormanda yangın söndürme amaçlı yol da açıldığını ifade ettiler.
Yaz ve kış vatandaşların nefes almak için ilk tercihlerinden biri olan Uludağ, endemik türlerin 32 çeşidiyle de dünyaya mal olmuş sayılı doğal laboratuvarlardan biri olma özelliğini taşıyor. Endemik bitki türleri, orman yapısı ve su kaynakları ile Bursalıların hayat kaynağı olan Uludağ’da orman içinde 4 kilometre boyunca koronavirüs pandemisi esnasında sessiz sedasız yapılan altyapı çalışmaları doğaseverleri harekete geçirdi.
Karayolunun yanından gitme ihtimali olan altyapı çalışması için 4 kilometrelik ormanlık alanın kullanılması, bin 500’e yakın çam ağacının yok olmasına sebep oldu. Uludağ Milli Park Müdürlüğü'nün kanunlarını uygulamadığını ifade eden Doğayı ve Çevreyi koruma derneği (DOĞADER) Genel Sekreteri Sedat Güler, doğaseverlerle birlikte alanda gerekli incelemelerde bulundu.
Teleferik projesinden sonra Uludağ’da yasal ve yasa dışı yapılaşma artışı sebebiyle alt yapı sorununun ortaya çıktığını belirten Güler, “Bursa’dan başlayan, Kadıyayla-Kirazlı yaylaya kadar ulaşan altyapı çalışması, devamında da Sarıalan bölgesine kadar uzatılmıştır. Uludağ karayolu paralelinden orman ve bitki örtüsüne zarar vermeden yapılabilecek olunan çalışma, maliyet endişesiyle orman içinden 15 metre genişliğinde ve 4 kilometre boyunda yüzlerce, binlerce ağacı yok ederek Sarıalan bölgesine ulaştırılmıştır. Büyük ihtimalle de Çobankaya ve Oteller bölgesine de yine orman ve bitki örtüsü içinde yol açılıp, Uludağ Milli Parkı’na zarar verilecektir” dedi.
Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan sel felaketlerine rağmen, Uludağ ve eteklerindeki ağaç katliamlarının devam ettiğini belirten Güler, “Altyapı uğruna katledilen bir Uludağ göknarı, 72 kişinin bir günlük oksijenini sağlarken, Uludağ eteklerinde yoğun olan kayın ormanlarındaki bir ağaç ise 10 ton suyu tutmaktadır. Uludağ bir Milli Parktır, Milli Park olarak kalmalı ve Milli Park kanunları uygulanmalıdır” diye yetkilileri göreve davet etti.
Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan sel felaketlerine rağmen, Uludağ ve eteklerindeki ağaç katliamlarının devam ettiğini belirten Güler, “Altyapı uğruna katledilen bir Uludağ göknarı, 72 kişinin bir günlük oksijenini sağlarken, Uludağ eteklerinde yoğun olan kayın ormanlarındaki bir ağaç ise 10 ton suyu tutmaktadır. Uludağ bir Milli Parktır, Milli Park olarak kalmalı ve Milli Park kanunları uygulanmalıdır” diye yetkilileri göreve davet etti.
Kaynak : DHA