'Uyuyan dev uyandı, Türk-İş değişecek!'

Tarih: 12.02.2012 - 17:15

Kategori: Sendika

Türk-İş’e bağlı 10 sendikanın Diyarbakır’da 6’ncısını yaptıkları Bölge Toplantısı’nda umutlar daha da yükseldi.

İşçi ve işyeri temsilcilerinin yoğun katılımı ve katkılarının olduğu toplantıda sendikacılar özeleştiri yaparken, umutlu da konuştu. Türk-İş kongresinin hatırlatıldığı toplantıda, “11 Aralık’ta Ankara’da bir güneş gibi doğacağız” denildi.

Sendikal Güçbirliği’nin Diyarbakır’da yapılan 6. toplantısı umutların yeniden yükselmesini de beraberinde getirdi. Kürt sorununun demokratik çözümünden, barış talebine, kıdem tazminatından taşeronlaştırmaya, yeni sendikalar yasalarına kadar işçi ve sendikacıların çok sayıda soru ve önerisinin gündeme geldiği toplantıda, sendika başkanları soruları yanıtladı, görüşlerini paylaştı.

TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, bir araya geliş amaçlarını, “sendikal hareketi bugünkü düştüğü durumdan kurtarmak” olarak ifade etti. Öztürk, “İtibarsızlaştırılan, güvensizleştirilen sendikal harekete” dikkat çekti. Özeleştiri de yapan Öztürk, sendikal hareket bu duruma düşerken, hak kayıpları yaşanırken, sadece sorumluluğun Türk-İş yönetimi ya da hükümette olmadığını, kendilerinde de bulunduğunu belirterek sendikacıların demokrasi mücadelesine sırtını dönmesini de eleştirdi. Sendikacıların toplumun taleplerinden koptuğundan, en büyük itibarsızlaşmayı da burada yaşadığından söz eden Öztürk, ırkçı, faşist propagandanın panzehirinin emekçilerin birliğinde yattığını söyledi.

Belediye-İş Genel Örgütlenme Sekreteri Ali Çelenk, AKP Hükümeti’nin, Başbakanın adalet sarayı, cezaevi yapmakla övündüğüne dikkat çekerek, böyle bir ülkede adaletin, demokrasinin olamayacağını söyledi. Ülkenin F tipi cezaevine dönüştürüldüğünü, parasız eğitim isteyen gençlerin 18 ay cezaevinde tutulması örneğiyle dile getiren Çelenk, AKP eliyle Hizmet-İş’in kendi işyerlerinde nasıl örgütlenmeye çalışıldığını, üyelerin baskı altına alındığını anlatarak, Türk-İş’in kendi üyelerine bile sahip çıkmadığını ifade etti. “Türk-İş susuyor. Bu, suça ortak olmuş demektir” diyen Çelenk, emek örgütleri olarak bu mücadeleyi birlikte vermek gerektiğini söyledi. Çelenk, barışın egemen kılınması, anaların ağlamaması için üzerlerine düşeni yapacakları sözünü verdi.

Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin de AKP’nin insan cesetleri üzerinden, kan, gözyaşı üzerinden iktidar olduğunu ifade etti. Buna karşı kendilerinin barış isteyecek kadar cesur olduklarını belirten Ayçin, 1989’dan beri Türk-İş Başkanlar Kurulu’nda olduğunu, barış, demokrasi istemenin bedelini ödediğini, bundan sonra da ödemekten çekinmeyeceğini ifade etti. Ayçin de özeleştiri yaparak, “O beğenmediğimiz Türk-İş’in de, ülkenin de bugüne gelmesinde katkımız var. Bu sürece hepimiz omuz verdik. Yıllar önce bunu yapabilirdik, ama öyle kısır tartışmalar, ayrışmalar, küçük hesaplar yapıldı ki. Neye ‘hayır’ dediysek bir bir gerçekleşti. Sabri Topçu’nun (TÜMTİS eski Genel Başkanı) o zaman Başkanlar Kurulu’nda söylediği, ‘kamuda, özel sektörde örgütlü sendika ayrımından vazgeçin. Kamuda sendikalar biterse özelde de biter’ sözünü hiç unutmuyorum. Kamuda sendikacılığı bitirdiler, şimdi sıra özel sektörde” diye konuştu.

Türk-İş’te iki şeyin olmadığını ve olması gerektiğini belirten Ayçin, “Türk-İş’i işçileştirmek ve sınıfsal bakış açısını egemen kılmak” dedi. Sınıfın Ankara’dan yönetilmeyeceğini de belirten Ayçin, kendilerini, işçi sınıfının Türk-İş’i de, hükümeti de değiştirme gücü olduğunu dile getirdi. İşçi sınıfını kasteden Ayçin, “Bu devi uyandırmaya kararlıyız. Bu dev uyandı, herkese geçmiş olsun” diye konuştu.

Katılımcılardan çokça gelen, Kürt sorunu, barış, demokrasi, sendikalar ve toplusözleşme yasaları, kıdem tazminatı, iş güvencesi, taşeronlaştırma gibi konularda platformun bakış açısının ne olduğu ve platformun genişleyip genişlemeyeceği, Yol-İş ve diğer sendikaların içinde yer alıp olmayacağı sorularına yanıt veren Öztaşkın, platformun deklarasyonundan atıflar yaparak, çağrılarını bütün sendika merkezlerine, şubelere gönderdiklerini, kendilerini deklare etmeyen ama birlikte hareket ettikleri sendikaların, sendikalara rağmen şube ve delegelerin de olduğunu söyledi. Bütün bu sorunlara karşı bakış açılarının net ve mücadelede kararlı olduklarını kaydeden Öztaşkın, güçleri yettiği oranda mücadelede kararlı olduklarının altını çizdi. 8 Aralık’ta başlayacak Türk-İş kongresinde önemli bir güç olacaklarını ve 11 Aralık’ta umut olarak yeni bir güneş doğacağını belirten Öztaşkın, “11 Aralık’ta güneş gibi Ankara’da doğacağız” dedi.