Vecdet Öz: Devlet gibi devlet olmanın yolu dirayetli ve adil devlet adamlığından geçer
![Vecdet Öz: Devlet gibi devlet olmanın yolu dirayetli ve adil devlet adamlığından geçer Vecdet Öz: Devlet gibi devlet olmanın yolu dirayetli ve adil devlet adamlığından geçer](https://www.istanbulgercegi.com/uploaded/bilgilendirme/2021/buyuk/vecdet-oz-devlet-gibi-devlet-olmanin-yolu-dirayetl-1618404505.jpg)
Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz: Ve böylece şehir bombalanmaktan kurtulur.
Zira devlet denilen şey muktedir bir güçtür ya da bir hiçtir, biraz devlet olunmaz.. Bunu daha iyi anlayabilmeniz için sizlere tarihin tozlu sayfalarından bir hikaye anlatmak istiyorum.. Tarih 1900 lü yılların başı... Yer Mersin.. 1860 lı yıllarda başlayan Amerikan iç savaşı sonrası Çukurova’da pamuk üretimi başlar ve Mersin Çukurova'nın ihracat ve ticaret merkezi haline gelir. Şehirde 12 konsolosluk ile çok sayıda yabancı acenta ve temsilcilikler vardır. O sıralarda Mersin’de bir çok yabancı işadamı yaşamakta ve ticaret yapmaktadır.
Yoksul ailelerin çocukları ise hamallık yaparak, bugün hala yerli yerinde duran yoğurt pazarından veya limandan alışveriş yapanların yüklerini taşıyarak ailelerine katkıda bulunmaktadır. 12 yaşındaki Mehmet’de bunlardan biridir.. Mersin'de yaşayan İngiliz Lord Thompson, bir gün yurt dışından gelen eşyalarını taşıtmak için Mehmet’i yanına çağırır. Mehmet, eşyalar çok ağır olduğu için ilk anda kaldıramaz, fakat çevresindekilerin yardımıyla yük Mehmet’in sırtına yüklenir. Lord’un malikhanesinin taş avlusuna taşır yükü.
Ve parasını ister. Fakat lord ödemez parayı. Mehmet ısrar edince elindeki topuzlu bastonla Mehmet'in kafasına vurur ve zavallı Mehmet oracıkta ölür. O sırada Mersin'in başında bugünkü valilik makamına denk olan mutasarrıf Nazım Paşa bulunmaktadır. Nazım Paşa olayı duyunca derhal lordu makamına çağırır. Lord suçunu inkar etmez. Osmanlı kanunlarına göre cezası ölümdür, fakat lord İngiliz olmasına güvenir ve kapitülasyonlar uyarınca kendisine yargılama yapılamayacağını söylemektedir. Buna rağmen Nazım Paşa lordu derhal tutuklatıp mahkemeye gönderir.
Olay İngiliz konsolosluğu aracılığıyla, Mersin açıklarında bekleyen İngiliz savaş gemisine ve İstanbul'a akseder.. İngiliz savaş gemisinin komutanı, eğer lord serbest bırakılmazsa Mersin'i bombalayacağını söyler. Nazım Paşa bunun üzerine şehirdeki yabancıların Mersin dışına çıkışını yasaklar. Lordu hızla mahkemeye çıkarıp idam kararı verir ve bugünkü Yoğurt Pazarı meydanında darağacı kurdurup asar. Ayrıca savaş gemisinin şehri bombalaması halinde tüm İngilizleri asacağını söyler.! Ve böylece şehir bombalanmaktan kurtulur..
Konu padişah 2.Abdülhamit'e aksettiğinde artık çok geçtir, lord asılmıştır.. Zaten Nazım Paşa birkaç yıl öncesinde de Avusturya baş konsolosunu kovmuştur. Yani vukuatlıdır.. Abdülhamit'e İngilizler tarafından Nazım Paşa'nın cezalandırılması yönünde büyük baskı vardır. Abdülhamit bunun üzerine Nazım Paşa'yı bir liman ve ticaret kenti olarak dış dünyaya açık olan Mersin tasarrıflığından alır ve Kayseri mutasarrıflığına atar. İşte 12 yaşındaki bir çocuk için gözünü bile kırpmadan İngiliz lordunu asan, şehrin bombalanması tehditlerine dik durarak gerekli cevabı veren Nazım Paşa gibilerdir devleti devlet yapan.. Bugün en çok ihtiyacımız olan.! Şunu da belirtmek gerekir ki; Nazım Paşa, Nazım Hikmet'in dedesidir..
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları