Vecdet Öz: Her şey hedef ülkede iktidarın ele geçirilmesiyle başlar

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, "Emperyalizmin bir ülkeyi çökertme ve savaşsız ele geçirme planı nasıl işler dersiniz?" diye sorarak yanıtlarını maddeler halinde sıraladı.

Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz'ün açıklaması şöyle:
"Emperyalizmin bir ülkeyi çökertme ve savaşsız ele geçirme planı nasıl işler dersiniz?

Her şey hedef ülkede iktidarın ele geçirilmesiyle başlar. Sonra da sırasıyla aşağıdaki yapısal eylemler gerçekleştirilir:

"-Tüm milli yatırımların satılarak yok edilmesi.
-Milli yatırım ve üretim sektörünün zora sokulması.
-İflas ve kapanmaların artırılması.
-İşten çıkarmaların ve işsizliğin yaygınlaştırılması.
-İhracatın sekteye uğratılması.
-İthalatın teşvik edilmesi.
-Dış borcun ödenemez hale getirilmesi.
-Gelecek kuşakların borç yükü altına sokulması.
-Devlet harcamalarında her türlü israfın yaygınlaştırılması.
-Fiyat ve vergilere sürekli zam yapılması.
-Halkın alım gücünün azaltılması.
-Enflasyon, faiz ve döviz fiyatlarının artırılması.
-Rant ekonomisinin oluşturulması.
-Vatandaşın sorunlar yumağı ve borç batağı içinde günlük yaşatılması.
-Sürekli yardım edilmiş bir toplum yaratılması.
-Liyakatın yok edilmesi.
-Adaletsizliğin ve kayırmacılığın ilke edinilmesi.
-Milli eğitim ve öğrenim sisteminin tahrip edilmesi.
-Cehalet ve sefaletin yaygınlaştırılması.
-Devletin mafya, mafyanın ise devletleştirilmesi.
-Toplumun kamplaştırılması.
-Milli kahramanların karalanması.
-Milli duyguların yok edilmesi.
-Milli ibarelerin kaldırılması.
-Ruhban sınıfının desteklenerek dinin ele geçirilmesi.
-Laik düzenin zafiyete uğratılması.
-Din istismarı ile toplumsal yapının kontrol altına alınması.
-Ruhban sınıfına karşıtlığın din karşıtlığı olduğu algısının yayılması.
-Vasıfsız mülteci akınına kapı açılarak demografik ve sosyokültürel yapının çökertilmesi.
-Mültecilere vatandaşlık verilerek blok seçmen kitlesi oluşturulması.
-Aydın kesim üzerinde algı ve korkuyla geleceğe dair tüm umutların kırılması, güvensizlik ve karamsarlığın hakim olduğu bir yapının oluşturulması.
-Vasıflı insanlar ve iş dünyasının yıldırılarak medeni ülkelere göçe zorlanması.
-Oluşacak her türlü tepkinin bir başkaldırı ve ihanetle özdeşleştirilmesi.
-Yargı, polis ve medya gibi yaptırım unsurlarının kontrol altına alınması.
-Anti demokratik uygulamaların bu yaptırım unsurlarıyla dayatılması.
-Ülke yönetiminin teokratik bir parti devleti anlayışına teslim edilerek korku düzeninin hakim olduğu bir yönetim anlayışının tesis edilmesi.
-Sonunda toplumun patlama noktasına getirilip bir iç çatışma ortamının oluşturulması ve gerilimin ardında da iç çatışma fitilinin ateşlenmesi.
-Meydana gelen iç çatışmada mağdur olan toplumsal kitleyi kurtarma bahanesiyle dış güçlerin ülkeye sokulması ve dolaylı işgalin temini.

Dünyada bu yöntemle işgale uğramış ülkelerin geçmişlerinde benzeri uygulamalara rastlamak mümkündür.. Yugoslavya bilinen en bariz örneklerden biridir."