Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 6 yeni yabancı film vizyona girecek.
Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 6 yeni yabancı film vizyona girecek.
İşte bu hafta (30 Haziran) vizyona girecek filmler:
Hayalet Hikayesi (Personal Shopper)
Hayatını Paris'te ünlü modacı Kyra'nın (Nora von Waldstätten) kişisel alışveriş danışmanlığını yaparak sürdüren Maureen'in (Kristen Stewart) bu şehirde kalması için geçerli bir sebebi vardır: ikiz kardeşi Lewis'le birbirlerine verdikleri söz... İçlerinden kim önce ölürse diğerine gittiği yerden bir işaret gönderecektir. Lewis burada kalp krizinden ölmüştür ve aynı genetik rahatsızlığa sahip Maureen de bu işareti beklemektedir. Günün birinde kim olduğunu bilmediği birinden almaya başladığı mesajlar, giderek rahatsız edici bir hal almaya başlayacaktır.
Çocuksu görüntüsüne rağmen müthiş araba kullanma yeteneklerine sahip Baby (Ansel Elgort), çok büyük soygunlar organize eden Doc (Kevin Spacey) için, soyguncuları olay yerinden götüren kaçış şoförü olarak çalışmaktadır. Bu konudaki müthiş yeteneklerini birlikte çalıştığı herkese zamanla kabul ettirmektedir. Az konuşan, herkesle mesafesini koruyan ve sürekli müzik dinleyen Baby, güzel garson Debora (Lily James) ile tanışıp ona aşık olduğunda, hayatını suç dünyasından uzak bir şekilde sürdürmenin gerçekten mutlu olabilmesi için gerekli olduğunu fark edecektir.
Katliam Günü (The Windmill Massacre)
Geçmişinden kaçmaya çalışan Avustralyalı genç Jennifer (Charlotte Beaumont), Amsterdam'a gelir ve Hollanda'nın meşhur yel değirmenlerini gezdiren ve bir tura katılır. Otobüs kimselerin bulunmadığı bir yerde kaza yapınca mecburen terkedilmiş bir değirmene sığınırlar. Ancak bu değirmen diğerleri gibi değildir, değirmencisi ruhunu şeytana sattığından beri rüzgarsız havalarda bile dönmektedir, karşılığında birçok insanın hayatı burada son bulmuştur. Jennifer'ın yanındaki tur arkadaşları birer birer ortadan kaybolmaya başlayınca, genç kız burada bulunmalarının tesadüf olmadığını ve hayatının büyük tehlikede olduğunu anlayacaktır.
Tek kızı Cora ve eşi Brian (Nicolas Cage) ile mutlu bir hayatı olan Angela (Gina Gershon), mahallelerine yeni taşınan Katie (Nicky Whelan) ile kısa sürede sıcak bir arkadaşlık kurmuştur. Genç kadından hoşlanan Angela, onun kızına bakıcılık yapmasını kabul eder, hatta sahip olmayı planladığı 2. çocuk için taşıyıcı anne olması ihtimalini de ciddi ciddi düşünmeye başlar. Ne var ki Katie ilk başta göründüğü gibi biri olmadığını, Angela ve ailesi için büyük bir tehdit oluşturduğunu göstermeye başlayacaktır.
New York'ta bir havaalanında kule kontrolörü olarak çalışan Dylan Branson (Michiel Huisman) bir gün iş esnasında yoğun bir ışık demeti görüp bir anlığına dikkati dağılınca iki uçak çarpışmayla burun buruna gelir, mucize eseri kaza olmaz. Bu olay sonrası Dylan işten ayrılır. O uçaklardan birinde olan Sarah (Teresa Palmer) ile tanışan Dylan, bu sırada çevresinde her gün aynı saatte aynı olayların gerçekleştiğini, olayların hep öğleden sonra 2.22'de cereyan ettiğini fark eder. Normal hayatına dönüp bu zinciri kırmak için gizemi çözmesi gerekmektedir.
19. yüzyılın 2. yarısında İngiltere kırsallarında bir ailenin kızı olan Katherine (Florence Pugh), babasının zoruyla kendisinden yaşça çok daha büyük bir adam olan Alexander ile evlenmiştir. Mutsuz bir evliliğin içinde, kocası ve kayınpederi Boris ile kurallarla örülü sıkıcı bir hayata mahkum olan genç kadın, evde yalnız olduğu bir gün tarlalarında çalışanları izlerken Sebastian (Cosmo Jarvis) dikkatini çeker. Sebastian ile kısa zamanda tutkulu bir aşk yaşamaya başlayan Katherine, bu aşkı sürdürebilmek için hiçbir şeyden çekinmeyecektir.
Vişne Haber Ajansı