Tarih:
17.03.2015
Ahmet Tatar; 'Adalet Senin Yakana Yapıştı Ahmet Altan'
Ahmet Tatar; En şımarık, en arsız haliyle konuşmaya devam ediyor Ahmet Altan...
Ahmet Tatar; En şımarık, en arsız haliyle konuşmaya devam ediyor Ahmet Altan...
Avara kasnak gibi dönmeye, boş teneke gibi ötmeye devam ediyor. Düzen tutması zor.
Kardeşim Yarbay Ali Tatar’ la ilgili soru sormak istiyor gazeteci. Daha soruda adını duyar duymaz “Biz onunla ilgili, onu intihara sevk edecek bir şey yapmadık” diyor.
Soru tamamlandığında “Bu insanlar mazlum durumuna düştükten sonra haksız acılar çekmiş olabilirler. Büyük bir ihtimalle çektiler” diyor.
Utanmadan, sıkılmadan üste çıkmaya çalışıp “Bir de daha sonra yaşanan mazlumiyet önceki zulmü ortadan kaldırmıyor. Ben de sana JİTEM’i, parkta sevgilisiyle dolaşırken alıp götürülen çocukları anlatayım. 17 bin ölü var Güneydoğu’da.” Diyor.
Peki bende sana daha dün sebze pazarında hamile eşiyle alışveriş yaparken kalleşçe kafasına sıkılan Nejdet astsubayı örnek vereyim o zaman. Umarım eşi Esra ile bir gün karşılaşırsın.
Ama, acı acıyı, haksızlık haksızlığı, hukuksuzluk hukuksuzluğu örtmez. Acılar birbirleri ile kıyas edilmez Ahmet Altan. Böyle düşünmeyen bırak gazeteci olmayı, insan olamaz.
Yalanların iflas ettiği noktada bari, insan hala aynı tonda konuşmaya biraz utanır.
Bak Ahmet Altan. Sen ve senin gibilerin bir dönem yaptığı gazetecilik filan değildi. Tetikçilik yaptınız. İnsanlara karşı haysiyet cellatlığı yaptınız.
Binbir çeşit yalan, hile, sahte delil sizler tarafından yazılıp çizildi. Bütün topluma karşı yürütülen psikolojik savaşın en önemli unsuru oldunuz. Kamuoyunu yalanlarınızla yönlendirdiniz. Size karşı çıkan herkesi darbeci olmakla suçladınız.
Sizin hazırladığınız ortamlarda, hukuk tarihine geçen hukuksuzluk davaları açıldı. Yüzlerce insan işinden gücünden, mesleğinden oldu.
Yüzlerce aile yıllarca hapishane kapılarına taşındı. Aralarında kardeşim Yarbay Ali Tatar, Murat Özenalp, Berk Erdem, Kuddusi Okkır, Türkan Saylam, İlhan Selçuk’un da olduğu bir çok suçsuz günahsız insan yaşamlarını kaybetti.
Sayenizde adalet mekanizmasına, hukuka olan az buçuk güven de sıfırlandı. Herkesin istenirse bir nedenle tutuklanabileceği algısı tüm topluma yayıldı.
Tüm bu yaşanan acılara gözlerinizi kapattınız. Yarattığınız cehennemde atılan çığlıklara kulaklarınızı tıkadınız.
Gazeteciden biz, sadece gerçeği savunmasını bekleriz. Yeter ki, gazeteci gerçeği ortaya çıkarmak için çalışsın. Yeter ki, önüne gelen belgenin bilginin arkasına baksın. Onu bilimsel şüphe ile sorgulasın. Gerçek bazen birilerine acı verebilir, ama bu acı zamanla anlaşılır, kabullenilir. Fakat yalanla, hileyle, kumpasla can yakılmışsa, kan dökülmüşse, açılan yaralar kapanmaz. Adalet arar durur. Eninde sonunda bu acılara sebep olanların yakasına yapışır kalır. Tıpkı şimdi senin yakana yapıştığı gibi Ahmet Altan.
Sen yazdıklarınla, yazdırdıklarınla yaşadıklarımızdan bir dönemin en önemli sorumlularından birisin Ahmet Altan. Bundan kurtulamazsın.
Sabırla hukuk arayışımızı sürdürüyoruz. Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Bu gün bile çeşitli makamlardan yapılan kabalıklara, yazılan yalanlara “itle bir çuvala girmeme” adına yutkunup geçiyoruz. Ama senin yalanda ısrarın ve bunu diklenerek dillendirmen artık insanlığa karşı suç niteliğine bürünmeye başladı.
Aslında sen, ne tür suçlara, günahlara bulaştığını, nasıl kullanıldığını herkesten iyi biliyorsun.
Fakat bu işin içinden nasıl sıyrılacağını henüz bulamadın.
Onurlu erdemli insanlar, sonuçları ne olursa olsun hata yaptıklarını anladıklarında bunu itiraf edebilen, gerektiğinde mağdurlar önünde diz çökebilen insanlardır. Ama sen yalanda ısrar etmeye kararlı görünüyorsun.
Ama şunu iyi bil ki ; sen inadında devam ettiğin sürece biz de peşini hiç bırakmayacağız. Yalanlarını sana hep hatırlatacağız.
Ahmet Tatar
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
DİĞER YAZILARI