loading
close
SON DAKİKALAR

Karantina Günlüğü 2

Atay Sözer
Tarih: 17.04.2020
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

Atay Sözer; Karantina günlerinde, diziler bile artık evlerde çekiliyor; oyuncular cep telefonlarından çektikleri görüntüleri yolluyorlar kurgucu da onları birleştiriyor, senariste ve yönetmene gerek yok yani.

13.GÜN

Hafta sonu için 48 saatlik sokağa çıkma yasağı geldi. Ama bunu 1,5 saat önce açıklayınca genlerinde aç kalacağım kodları taşıyan necip milletimiz marketleri, fırınları talan etti. Gerekli gereksiz buldukları her şeyi kaptılar. Fiziksel mesafeyi geçtim her yerdeki kuyruklarda grup seksi mesafesi hakimdi. Bir ayda zar sor yola koyulan süreç bir saat içinde yerle yeksan oldu.
Yasak gelince benim de içimde dışarı çıkma isteği doğuyor, kendimi engellemeye çalışıyorum. İçime sıkıntı basıyor; oğlan zorunlu yasaklı olduğu için rahat tabii “Baba takma kafana pozitif” ol diyor. Ulan ne demek “pozitif ol” böyle dönemde söylenecek laf mı?

14.GÜN

Sokağa çıkma yasağındaki kaosun faturası içişleri bakanına patladı. İstifa dilekçisinde “sorumluluk tamamen şahsıma aittir” dedi. “Şahsıma” lafına takıldım biraz acaba bir cinas durumu olabilir mi, yoksa evde otura otura paranoyaya mı bağladım, bilemiyorum. Neticede tam bu cümleyi bitirip noktayı koyduğumda şahsı istifayı kabul etmediğini açıkladı. Bu defa da birilerinin bizimle dalga geçtiği paranoyasına kapıldım. Akşam kanalda bu konu konuşuluyor, konuşmacılar evlerinden bağlanıyor artık. Evde olmanın getirdiği rahatlık açıkça belli oluyor, çizgili pijamalarıyla oturanlar, dalgaya düşüp sigara yakanlar, belli bölgelerini kaşıyanlara sık sık rastlanıyor. Veyis, Gürkan, Adil, Mete, Nedim hepsi bir ev hali rehaveti içinde biri fazla kapılıyor rehavete ve “zart” diye bir ses yansıyor. Kokulu televizyonların henüz icat edilmemiş olmasına şükrediyoruz. Ülkenin gündemi bir anda değişiyor, “Ne olacak bu korana?” ikinci plana itilip “Kim osurdu?” meselesine dönüyor.
Evde tartışıyoruz; şüpheler Adil ve Veyis üzerinde yoğunlaşıyor. Nedim yırtıyor, çünkü insanlar onunkinin sesini iyi tanıyor, bu pek benzemiyordu. Eskiden çocukların yaptığı “Kim osurdu, bit osurdu” şakası aklıma geliyor. Yetkililerden bu konuda acilen bir açıklama bekliyoruz.

15.GÜN

Veyis dün akşamki yellenmeyle ilgili açıklama yapmış; sözde konuk koltuğunu gıcırdatmış. Aklıma meşhur fıkra geliyor; adam yelleniyor sonra fark edilmesin diye koltuğunu gıcırdatıyor. Şair Eşref de “Kafiyeyi tutturdun ama kokuyu ne yapacaksın?” diye yapıyor kapağını.
Evde ekmek bitmiş; bizim Laz bakkalı aradım, “Bantemi var çirak çittu paraçente kaldum ha puraya yetişemeyrum çimseye” diye dert yandı. Anlaşıldı 50 metre ötedeki bakkala gitmek başa düşmüştü. Önce sıkıca giyindim, havalar ısınmasına rağmen kaşkolü doladım. Devletin yollayacağım dediği maskeler henüz gelmediğinden, internette anlatılan tariflere göre peçeteden bir maske yapıp taktım, üzerime bolca kolonya sıktım evdekilerle fiziksel mesafeyi koruyarak vedalaştım, kapının önüne çıktım, bir süphaneke okudum; ilginçtir bu virüs seküler kesimi dine yöneltirken din tüccarlarını iyice kafir yapıyor; çıkarken hanım arkamdan su döktü.
Bakkalın önünde ciddi bir kuyruk vardı, gene fiziksel mesafeyi koruyarak sıraya girdim, epey bir bekledikten sonra sıra bana geldi. Bakkal kafasına bir kesekağıdı geçirmiş, sadece iki göz deliği açmıştı. Virüsten korunan birinden çok Müge Anlı’nın programında kimliğini gizleyen konuğu andırıyordu; ekmeğimi alıp çıktım, eve geldiğimde hemen ayakkabılar ve üzerimdekiler ayrı ayrı poşetlere konup balkona götürüldü ben de hemen o günkü üçüncü banyomu aldım. Hanım da ekmeği ıslak bezle bir güzel sildi.

16.GÜN

Hafta sonu gene yasak varmış, bu defa tedbirli davranıp hafta başı açıkladılar. Patron virüsün tek olmadığını her türlü medyada da virüslerin olduğunu söyledi. Anlaşıldı, yakında birileri daha gümbürtüye gidecek, bakalım piyango kime çıkacak?

17.GÜN

Gizli af yasası mecliste; gazetecileri kapsam dışı bırakmak türlü dümenler yapıyorlar. Tacizciler, tecavüzcüler, katiller, mafya babaları dışarıda. MİT’karşı işlenen suçlar af dışı. Adrese teslim ihale veya elaman alımı gibi; şişman, kel kafalı, badem bıyıklı, Haymana doğumlu, 5 çocuklu eleman aranıyor falan filan diye istediklerini tarif ederler ya. Bence işi daha da garantiye alsınlar isimleri Barış, Murat, Hülya olanlar affedilmez desinler. Birinden yırtarlarsa ötekinden giderler. Korona karambolünde her şeyi yapıyorlar. Tabii burada yürekleri yaralayan başka bir şey sadece 51 ret oyu var; muhalefet meclisten umudu kesmiş halde, gitmeye tenezzül etmemişler. Hiç olmazsa tam kadro bulun oyunu ver “Yenildik ama ezilmedik” bile diyemiyoruz. 51 ne yahu utanmıyor musunuz? Yazıklar olsun.

18.GÜN

Sokakta yürürken kimseye 1,5 metreden fazla yaklaşamıyorsun, cezası var. Eşler, sevgililer, çocuklar için durum ne olacak? Yöneticilerin arayıp da bulamadıkları bir durum, iki kişinin bir araya gelmesi yasak.
Komplo teorilerinin sınırı yok laboratuvarda üretildiği iddiası çok yaygın, Amerika, İlluminati, dünyayı yöneten aileler, uzaylılar derken en son Bill Gates de eklendi sözde insanlara çip takmak için o tezgahlamış. Hayal gücünün sınırı yok, doğru mu değil mi önemi yok benim için, hepsinden de muhteşem film senaryoları çıkar.

19.GÜN

Bu karambolde Salda Gölü’nde bir doğa katliamı yaşanıyor, insanın basmaya kıyamadığı o asırlık kumlara bir müteahhittin kepçeleri dalmış ortalığı talan ediyor. Kimin emir verdiği belli olmadığı gibi kimsenin haberi de yokmuş sözde.
Ne gölü dediniz? Selda mı?... Ha Saldaaa… Yok valla ilk sizden duydum şimdi; Van Gölü, Tuz Gölü duydum da bunu hiç duymadım, neredeymiş? Yerse, ilgililer ya çok ilgisiz veya bilgisiz ayağına yatıyorlar. Asırlık Dipsiz Göl’ün suyunu define aramak dümeniyle boşaltıp işe yaramaz hale getirilmesi gibi burası da kim vurduya gitti. Bunun zekâ eksikliğiyle, cahillikle falan alakası yok, buna yapanın içinde kötülük olduğu kesin, zarar vermek, yok etmek için yapıyor. Ruh doktorlarının uzmanlık alanına giren bir durum.

20.GÜN

Atatürk Havaalanı’nda hazır sahra hastanesi olacak yerler varken, sıfırdan hastane yapmaya sıvandılar inşaat yandaş firmaya ihale. Pistler kaldırıldı, salgın bitince havaalanı havaalanı olmaktan çıkacak sonradan daha kolay imara açılacak. Tabii ki bu vesileyle gene yandaş şirkete iş çıkıyor. İşin acısı oraya sahra hastanesi yapılma fikri muhaliflerden geldi, akıllara karpuz kabuğu düşürdüler. Havaalanının katledilmesine dolaylı da olsa katkıda bulundular ve geçmeyecek bir vicdan azabı kazandılar.
Patron çıldırdı durumu var, tivit beğendi diye insanlar tutuklanıyor resmen; muhalif kanalla saçma sapan bahanelerle yayın durdurma cezaları geliyor. Yakında bir lisans iptali olursa şaşırmam. Korona karambolünde ne yapsak kârdır, deniyor.

21.GÜN

Muhalif belediye başkanları haklarında soruşturmalar açılmaya başlandı; hafiften kayyım sesleri duyuluyor sanki. Gene krizleri fırsata çevirenlerle fırsatları krize çevirenlerin iş birliği.
Bu hafta sonu gene bütün aile evde ilginçtir televizyonda ne seyredeceğiz kavgası yok çünkü televizyonlarda hiçbir halt yok; bütün kanallar aynı. Diziler bile artık evlerde çekiliyor; oyuncular cep telefonlarından çektikleri görüntüleri yolluyorlar kurgucu da onları birleştiriyor, senariste ve yönetmene gerek yok yani. Acemice yapılmış rezillikler aslında çok iyi bir sabır sınama testi.
Karantina günlüğü bütün hızıyla devam ediyor.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları