Dangalaklık sendromu
Atay Sözer; Alışkanlıktan olsa gerek hep aynı kişiyi seçip sonra “Niye hep böyle oluyor yahu?” diye söylenmek bu sendromun tipik göstergesidir.
Bu sendromun en büyük özelliği dangalak olduğunuzun farkında olmamanızdır. Böyle olunca da tedavisi için harekete geçemiyorsunuz doğal olarak.
Epey yaygın bir sendrom, toplumun her kesiminde görülebiliyor büyük ihtimalle de bulaşıcı.
Bu durumda olanlar hep aynı şeyi yapıp farklı sonuçlar beklerler; o sonuç çıkmayınca da çok şaşırırlar. Bir sinema filmi var adı önemli değil, defalarca işlenmiş bir konu; esas oğlan esas kıza bir konuda bozulur, şiddet uygular yanından kovar onu yanlış anlamıştır (ki doğru anlasa ne fark eder) neticede tipik bir öküzdür; filmin finalinde kız “masum” olduğunu kanıtlar esas oğlan da kıza kollarını açar, kız ona koşar vuslata ererler, mutlu son.
Arkadaş bu sonu hiç beğenmemiş haklı olarak; kızın o kadar şiddet uygulayan öküze kapıyı gösterip, tek başına yoluna devam etmesini bekliyor, bunun için de her gün aynı filmi sonuna kadar izliyor sabırla:
“Belki bu defa farklı bir şey olur” diye. İşte tipik bir dangalaklık sendromu örneği.
Elbette oy verirken de benzer durumlar oluyor kuşkusuz.
Alışkanlıktan olsa gerek hep aynı kişiyi seçip sonra “Niye hep böyle oluyor yahu?” diye söylenmek bu sendromun tipik göstergesidir.
Genelde hüsnüniyeti olurlar, sazan gibi her şeye atılırlar, biri “Burnum hıyar” dese tuzlarını alıp ona koştururlar.
Her seferinde tuzağa düşüp kazıklanmak onlar için sıradan bir şeydir; kendilerini kazıklayacak biri yoksa bile onu arayıp bulma konusunda uzmandırlar.
Bazen uyanıklık yaptıklarını sanıp rakiplerine çukur kazsalar da rakipleri tam düşecekken bir şey yapıp onu kurtarırlar ve mutlaka girip o çukura düşme başarısını gösterirler.
Umut veren bazı eylemleri de olabilir, “Tamam biraz akıllandı” dersiniz ama sonra öyle bir söz söyler veya öyle bir iş ederler ki gidip gözünü çıkartıp bir çuval inciri berbat ederler.
Kendilerini çok akıllı karşılarındakileri de aptal zannederler onların söyledikleri hiçbir şeyi ciddiye almazlar onlara inat olsun diye söylediklerinin tam tersini yaparlar.
“Yetmez ama evet” diyerek asla olmaması gereken, yüzde yüz zararlarına olacak kararları onaylarlar.
Futbol oynadıkları zaman topu hep rakibe kaptırırlar, kalecisine geri pas vereyim derken topu doksana takarlar.
Solcu olanları “Sağcılara da sevimli görüneyim” derken kantarın topuzu, eşeğin kulağına suyu, sol tarafındakileri de uzaklara kaçırırlar.
Mütedeyyin olanları dincilerin dolduruşuna hemen gelirler alnını secdede gördüklerinin önünde secde ederler.
Berbat bir sendromdur özetle, çaresi böyle kişileri gördüğünüz zaman mutlaka yanınızdan uzaklaştırmanız eğer onlar çoğunluktaysa hemen oradan kaçmanız gerekmektedir.
Yoksa dangalaklar içinde kalıp çoğunluğa uymak durumunda kalırsınız.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları