Tövbe Tövbe!
Atay Sözer; Hangi kardeşin yanında yer alacaklar? Hangisinin ne kadar oy getireceği belli değil ki, kavun olsa mabadını kokla ala.
Öncelikle şunu söyleyeyim bu bir mizah yazısı değildir.Eğer mizah ögeleri var gibi gelirse o yaşanan durumun kedinden kaynaklanmaktadır.
Sürmeli Şeyh (veya Gavs) hazretleri hakka yürüdü, öldü, vefat etti, rahmeti rahmana kavuştu, nalları dikti, imamın kayığına bindi, kaykıldı, hurilere kavuştu artık ne derseniz deyin neticede aramızda değil.
Yani oturduğu post artık onun değil.
Tabii önceden anlattıklarına göre o postta oturan şeylerin kerameti olurmuş, bir keresinde bunlardan birinin cariyesi ölmüş, bu da fırlamış gidip Azrail’i yarı yolda yakalamış.
“Ulan sen benim cariyemin canını nasıl alırsın?” deyip iki tane tokat aşketmiş, elindeki torbayı alıp içindeki canları serbest bırakmış.
Azrail de ağlaya ağlaya Allah’a gidip şikâyet etmiş.
“Senin Gavs torbamı aldı” diye.
Allah da “Aman boş ver ilişme o benim iyi kulumdur” demiş.
Gülmeyin, komik diye anlatmadım, müritler buna ciddi ciddi inanıyor, bu yüzden de durum çok trajik.
Gavs hazretleri bu kez Azrail’e diş geçirememiş olsa gerek ki onun torbasına girmiş.
Efendim bu Gavs’ın üç oğlu varmış (Padişahın üç oğlu varmış der gibi oldu galiba).
Gavs ölünce posta kim oturacak kavgası başlamış ki “Post Kavgası” deyimi de tam olarak bu durumdan kaynaklanmaktadır.
Gavs’ın üç oğlu da muhterem, bulundukları yörenin en kodamanlarından.
Misal dergâha gelenler elim boş gitmeyeyim marketten alışveriş yapıp hediye diye götürüyorlar ama o alınanlar arka kapıdan tekrar markete gidiyor, çünkü market zaten onların.
Şeyhlerin meğer tövbe ettirme yetkisi varmış.
“O nedir?” demeyin hiç bilmiyorum, sadece tahmin edebiliyorum.
Hıristiyanlardaki günah çıkartmanın bir başka türü galiba.
Şimdi yeni bir tebliğ yayınlanmış:
Cemaatte şimdiye kadar edilen bütün tövbeler iptal edilmiştir, tüm tövbeler yeniden edilecektir, diye.
Tabii edilen tövbeye göre değişebilir bu durum.
Misal, tarikat mensubu bir siyasi mecbur kalıp da “Rüşvet yemeyeceğim” diye tövbe ettiyse “Hah tamam nasılsa iptal edildi aynen yemeye devam” diyebilir.
İlle de tövbemi isterim diyenler de ikinci defa alınan motorlu taşıtlar vergisi misali tövbe edecekmiş.
Şimdi muhteremin üç oğluna üç camii verilmiş.
“Kişiye ait camii nasıl oluyor?” diye sormayın bunlar bizleri aşan derin mevzular havsalamız almaz, çarpılırız alimallah.
Şimdi bu üç camideki üç oğula tövbe ettirme yetkisi kılınmış.
Aslında bir yerde iyi olmuş diyebiliriz çünkü bu rekabet ortamı belki bir kalite getirebilir.
Üç kardeşler, benim cemaatim seninkinden daha iyi yarışında yenilikler getirebilirler.
Üç tövbe edene dördüncüsü bedava…
Tövbelerde aile indirimi…
Tövbede abonman sistemi, haftalık, aylık, yıllık…
Tabii rekabet bütün hızıyla sürecek…
En gerçek tarikat bizim tarikat…
Tavuk mabadı tövbe tutmaz, onu bırak bize gel…
Cennette arsa burada.
Bizdeki huriler hiçbir yerde yok…
İsteyene istediği kadar huri, huri sınır yok.
Bizde isteyene Nuri de var…
Biz cehenneme günlük turlar yapıyoruz, merak eden şöyle bir kapıdan bakar.
Tabii tarikat mensubu siyasilerin durumu epey zor…
Hangi kardeşin yanında yer alacaklar?
Hangisinin ne kadar oy getireceği belli değil ki, kavun olsa mabadını kokla ala.
Büyük kardeşin yanında durdu diyelim ama ortanca olan onu solladı;
hadi ona meyletti diyelim bu defa küçük olan atağa geçti…
Şenlikli günler başlıyor gibi.
Okullarda kızlarla erkeklerin ayırması.
Kokpitlerde namaz sisteminin kurulması…
Önümüzdeki günlerde Atatürk’ün sözlerini sık sık anımsatmak gerekecek sanırım:
Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları