Baro Seçimleri Üzerine Birkaç Söz

Tarih: 28.06.2016

Avukat Zühal Sirkecioğlu Dönmez 1989 yılından bu yana 14.seçimim bu benim. Seçimlerle hep ilgiliydim, yalnızca oy kullanan bir üye olmadım. O nedenle ‘söz söyleme’ hakkımın olduğunu düşünüyorum.

Ankara Barosu yani baromuz, yeni yönetimini belirlemek üzere seçime hazırlanıyor. Ekim ayında yapılacak olan seçimin belirleyicisi olan DSA Grubunun ön seçimi ise 12 Temmuzda. Geçtiğimiz 1 ay içinde ortaya çıkan aday adaylarını takip ediyorum. 1989 yılından bu yana 14.seçimim bu benim. Seçimlerle hep ilgiliydim, yalnızca oy kullanan bir üye olmadım. O nedenle ‘söz söyleme’ hakkımın olduğunu düşünüyorum.

1 Temmuzda başlayacak olan bayram tatilinin bittiği gün ön seçim günü olarak belirlenmiş. Dolayısıyla ön seçime girecek adaylar nasıl bir yönetim vaad ettiklerini, ancak birkaç satırlık broşürlerde dile getirebiliyorlar. Diyeceksiniz ki, bunun da bir önemi yok, zaten hepimiz birbimizi tanıyoruz. Aday adaylarının birbirinden bir farkı yok yani, e öyleyse listesinde yer alan arkadaşlarımıza göre oyumuzu kullanacağız. Yeter ki DSAG dışından oy kullanılmasın. Bunu engelleyen bir yöntemimiz var mı, yok. DSAG yürütme kurulu sadece seçimi yürütüyor, oysa her seçimde tartışma konusudur bu. Neden DSAG listesi yapılmaz, ilkeleri belirlenmez?!

Ankara Barosu seçimine DSAG’ın adayı olarak seçilecek arkadaşımın ve listesinde yer alan arkadaşlarımın ‘neden ben/biz’ sorusuna nasıl bir cevap verdiklerini arıyorum, bulamıyorum. Zaten iki önemli aday halen yönetimdeki arkadaşlarımız. Biz iyi yönettik, bir daha seçin bizi de diyemiyorlar çünkü bölünmüşler. İttifaklar, TBB başkanının desteği vb. konulara ise hiç girmek istemiyorum. Sonuç olarak ön seçim adayları bana umut vermiyor, heyecanlandırmıyor. Kim seçilirse seçilsin böyle gelmiş böyle gider düzeni devam edecek, görüyorum.
Ankara Barosunun sicili epeyce eskilerden bir üyesi olarak ne istiyorum diye düşündüm. -Aşağıda vurgu için ‘başkan’ dedim, buradaki başkan Baro yönetimi anlamında kullanılmıştır-.

*Ben artık kerhen, görev icabı iş yapılsın istemiyorum. Mücadeleci bir başkan istiyorum. Adliyesi, otel niyetine yapılmış binanın yandaş sahibine kira geliri olsun diye taşınması işine sonuna kadar direnecek bir başkan. Bakanlık müsteşarını ziyaret edip adliye binası ricasında bulunacak bir başkan değil.

*Genç ve dinamik, korkusuz ve hatta mümkünse kadın olsun. Yalnızca teknolojik kolaylıklar sunan değil, Baronun bulunduğu başkent Ankara’nın sorunlarını da bilen, takip eden ve bu sorunlarla mücadele edenlerin yanında yer alan bir başkan istiyorum. Çünkü hiç bir kurumu Ankara’dan ayrı düşünemeyiz.

*Siyaset yapmayalım demeyecek bir başkan istiyorum. Ankara gibi bir kentte bırakın baro başkanını, her hangi bir vatandaşın nefes alması dahi siyasidir. Yasamayı takip eden, yargının dizaynı yasa çalışmalarına hayır diyecek bir başkan istiyorum. İktidarın yargı ile ilgili çalışmalarının vatandaşın hak arama özgürlüğünü nasıl kısıtladığını gözler önüne serecek, aralıksız hiç durmadan başvuru yollarını kullanacak, barosuna alan açacak, komisyonlarını çalıştıracak, görev almak isteyen avukatların baroda çalışmasına imkan sağlayacak bir başkan istiyorum.

Ve hukuk eğitiminin nasıl yapıldığı, nerelere evrildiğini raporlasın istiyorum. Çünkü, baromuzun geleceği bu eğitimden geçen genç avukatların elinde.

Sözüm kar eder mi bilmem ya, etmezse de emekliliğimde karadır bu bahtım karayı dinlerken bu günleri hatırlarım.

Avukat Zühal Sirkecioğlu Dönmez

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları