YSK'nın MAZBATA'sı
Av. Zühal Dönmez; 9 aydır Olağan hal yönetiminde yaşadığımıza göre Anayasa’da gösterilmiş güvencelerden yararlanma hakkımız var. Yani Anayasa 38.maddedeki Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Temmuz 2016 tarihinde yaşadığımız olağanüstü/dışı olaylardan 1 hafta sonra 22 Temmuz günlü Resmi Gazetede “Ülke Genelinde Olağanüstü Hal İlanına Dair Karar” yayınlandı ve Olağanüstü hal yönetiminde yaşamaya başladık. Son kez 18 Nisan 2018 tarihinde 3 ay uzatılan OHAL nihayet 19 Temmuz 2018 tarihinde sona erdi. Yaşadığımız iki yıllık OHAL sürecinde çıkarılan KHK’ların yerini, “Kanun Hükmünde Kararnamelerin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun” lar aldı. Tespit edebildiğim kadarıyla 31 adet olan bu kanunların ismi genellikle “Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun” olup hemen hemen aynı konuyu düzenlemekte ve kişi ve kurumların durumlarını göstermekte.
İşte bu durumlar, YSK’nın mazbata vermediği KHK ile ihraç edilen seçilmiş başkanların da başında. Şöyle: Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan… başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılmaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir. …kamu görevinden, çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın, rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilmezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; bunların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu üyeliği ve sair görevleri de sona ermiş sayılır.
Mazbatalar bu gerekçeyle verilmeyince, YSK neden adaylıkları kabul etti, itirazları yükseldi. Öyle anlaşılıyor ki en çok oyu alıp başkan olması gerekenler, ülkede yaşanan hukuk metinleri karmaşasına kurban edildiler. YSK adaylıklar konusunda bir şey yapamadı, çünkü olağan hale göre bir engel yoktu, şu yukarıdaki khk dan dönüşen kanunlarda da aday olamazlar demiyordu, tutup da daha en başta, adaylığını kabul ederim ama seçilirsen mazbatanı vermem de diyemezdi. Belki bu dikkati patilerin göstermesi gerekirdi, demek ki bu da yapılmamış. İyi ama bu madde Anayasaya aykırı itirazı gelmeliydi. Evet elbette aykırı.
Anayasa’nın 119.maddesinin başlığı Olağanüstü hal yönetimi olduğuna ve OHAL süresi uzatılmadığına göre 19 Temmuz 2018 tarihinden beridir Olağan hal yönetimi altındayız. Olağan hal yönetiminin esası ise Anayasa’da gösterilen temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceğidir. Sınırlama koşulları da bizzat Anayasa’da gösterilmiş ve savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir. denilmiş.
9 aydır Olağan hal yönetiminde yaşadığımıza göre Anayasa’da gösterilmiş güvencelerden yararlanma hakkımız var. Yani Anayasa 38.maddedeki Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Bu durumda Olağanüstü hal yönetimi kanunu olan bu kanunların artık kalkması gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi bütün bu khk dan dönüşen kanunların iptali için Anayasa Mahkemesine gitmiş ve bunların yok hükmünde olduğunun tespiti ile şekil bakımından Anayasaya aykırılığı nedeniyle iptalini talep etmiş. AYM -bence doğru bir gerekçe ile- reddetmiş. Oysa bu kanunlar artık kanun olmuştur ve mesela mahkumiyet kararı aranmaksızın cümlesinin iptalini talep edebilirdi. Nitekim AYM de tüm bu kanunlar için verdiği kararlarında, hukuka aykırılık hâli ne kadar ağır ve açık olursa olsun bir normun hukuka aykırı olması, zorunlu koşullarının bulunması suretiyle var olan o normun yokluğu sonucunu doğurmaz. Bu nedenle kanunların veya kanun hükümlerinin Anayasa’ya uygunluk denetimi kapsamında incelenmesi gereken hususlarda Anayasa’ya aykırılığının tespiti, ilgili kanun veya kanun hükümlerinin yokluğunu değil iptalini gerekli kılar, diyerek yol göstermiş (AYM E.2018/34 ila 59 sayılı dosyaları).
Evet ne yazık ki partiler iyi çalışmıyor, yetkilerini görevlerini yerine getirmiyor. Seçimi kazanan da partilerin iyi çalışması değil adayların başarısı ve tabii ki halkın AKP’nin hukuksuzluğundan bunalması. İşte bu hukuksuzluk yeni hukuksuzlukları ortaya çıkardı ve seçilenlere mazbata verilmedi. Ve gene gayet hukuksuz bir şekilde 2.sıradaki adaya verilmesine karar verildi. Halkın çoğunun oyu ise çöpe atıldı.
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
Sevgili Zuhal hanım, kafamı ve kalbimi çok yoran, #KHK'LI seilmiş başkanlara verilmeyen mazabat konusunu çok iyi anlatmışsınız.teşekkürler..Peki de chp'nin "HUKUK"birimi ne yapar? hazır AYM de yol göstermiş..Bu hukuksuzlukların önüne geçmek için bir an önce harekete geçsinler artık..Vicdanımız sızlıyor..Sevgiler