AFAD neden yetişemedi?
Barış Pehlivan; Rapordan öğreniyoruz; AFAD Sayıştay’a “kaydı yapılmayan tüm hususları tamamlayacağız” diye söz veriyor. Sayıştay da “Bakalım, denetleyeceğiz” diyor.
Aiskhylos milattan önce söylemiş: “Acının ödülü deneyimdir.”
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) sitesine göre ise aklımız başımıza 24 yıl önce gelmiş: “Türkiye’de afet yönetimi ve koordinasyonu alanında dönüm noktası 17 Ağustos 1999 Marmara depremidir. Büyük can kaybına ve geniş çaplı hasara neden olan bu deprem, ülkemizde afet yönetimi konusunun tekrar gözden geçirilme zorunluluğunu acı bir şekilde ortaya koymuştur.”
AFAD işte bu iddiayla 2009’da kuruldu. Önce Başbakanlık’a bağlıydı, 2018’den itibaren de İçişleri Bakanlığı’nın emrine verildi.
Madem öyle, şu sorular onlarca saattir zihnimizde asılı: AFAD neden her yere yetişemedi?
Daha fazla personel ve koordinasyon için bütçesi mi yetersizdi?
Yanıtını bulmak için bir basın toplantısının videosunu izliyorum. Bundan bir ay önce, CHP milletvekili Gamze Taşcıer 15 dakika boyunca anlatıyor. Sayıştay’ın AFAD’a dair hazırladığı denetim raporlarından bölümler okuyor.
Kontrol etmek için ben de açıyorum raporları ve görüyorum...
Sayıştay 2012 raporunda AFAD için şu tespiti yapıyor: “İnsani yardım faaliyetlerinin ve harcamalarının herhangi bir esas ve usul takip edilmeksizin yürütüldüğü tespit edilmiştir.”
2013 ve 2014 raporlarında, “Kamu zararı iddialarına ilişkin hususlara yargılamaya esas raporda yer verilecektir” deniliyor. Ancak o kamu zararlarına dair herhangi bir yasal süreç başlatıldı mı, muamma olarak kalıyor.
Sayıştay, AFAD’ın il özel idarelerine ve belediyelere gönderdiği paralara da dikkat çekiyor. Buna göre; 2015 yılında 210 milyon 742 bin 785 TL, 2016 yılında 119 milyon 716 bin TL ve 2017 yılında 328 milyon 449 bin 650 TL olmak üzere toplamda 658 milyon 908 bin 435 TL’nin aktarıldığı tespit ediliyor. Vahim olan ise AFAD’ın il özel idarelerine ve belediyelere aktardığı kaynakların bu kurumlarca nerelere harcandığının takibinin yapılmadığı Sayıştay tarafından tespit ediliyor. Enflasyon artışını eklediğinizde o tutarın bugünkü değerinin ise 2.6 milyar TL’nin üzerinde olduğu hesaplanıyor.
İşte tam da burada CHP’li Gamze Taşcıer’e kulak veriyorum. Çok çarpıcı bir soru soruyor:
“AFAD’ın bir belediyeye afet için gönderdiği paranın bir kısmının konser için harcandığı doğru mudur?”
‘BAŞKANLIK’ O RAPORLARI PİRÜPAK YAPTI
Maalesef bitmiyor.
AFAD’ın resmi sitesine de baktığınızda, kurumun ulusal ve uluslararası birçok yardım kampanyasını örgütlediği görülüyor. Güzel. Lakin, Sayıştay’ın 2016 raporuna göre bu kampanyalara ait hesaplardan o zamana kadar yapılan harcamaların takibi için bir muhasebe sistemi kurulmuyor.
Geliyoruz 2017’ye... Sayıştay AFAD’ın, UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) tarafından aktarılan 15 milyon 492 bin 74 TL’yi, Uluslararası İnsani Yardım kapsamında toplanan bağışlardan ise 64 milyon 430 bin 259 TL’yi kullandığını belirtiyor. Gelin görün ki AFAD bu paraları nasıl ve nerede kullandığını da muhasebeleştirmiyor.
2017 raporundaki tablo o kadar vahim ki; Sayıştay kalem kalem sayıyor ve özetle şunu diyor:
“AFAD’a ait 25 depoda bulunan çadırların, battaniyelerin, mutfak ve giyim malzemelerinin kaydı bulunamadı!”
Rapordan öğreniyoruz; AFAD Sayıştay’a “kaydı yapılmayan tüm hususları tamamlayacağız” diye söz veriyor. Sayıştay da “Bakalım, denetleyeceğiz” diyor.
Lakin...
Bakın, CHP milletvekili Taşcıer neler diyor:
“2018’de başlayan yeni sistemle birlikte, ne hikmetse sihirli bir değnek AFAD’ın bütün Sayıştay raporlarına dokunuyor. Ve 2018’den sonra AFAD pirüpak bir hale geliyor. Sizce bu sihirli değneği kim tutuyor?”
Sahiden de, başkanlık sistemine geçişle birlikte Sayıştay’ın AFAD raporlarının “hafiflediği” görülüyor. Sayıştay önceki eksiklerin fikri takibini yapmayı bile nedense unutuyor.
Sanırım anlaşıldı...
Şimdi acı çekiyoruz. Dokunacak bir dost eline ihtiyaç duyuyoruz. O elin bugün neden geciktiği ise dün nerede olduğunda gizli.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları