Bürokratın oğlundan istenen para
Barış Pehlivan; İşte 2019’da Kurtuluş’un ölümüne giden yolu döşemekle itham edilen mahkemenin başkanı, daha bugün yine bir cinayet tahliyesinden dolayı açığa alınan Ali Mithat Özçakmaktaşı’ydı.
Akşamın geç saatleriydi.
Bilinen bir üst düzey bürokrattan mesaj geldi. Canlı yayında Bakan Mehmet Şimşek’i izlemiş, “Bakın benim oğlumdan ne istiyorlar” diye bir tebligatın fotoğrafını gönderdi.
Tebligat Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) gelmişti. Özetle şu yazıyordu:
“11.09.2024 tarihi itibarıyla toplam 600.08 TL genel sağlık sigortası prim borcunuz bulunmaktadır. Genel sağlık sigortasına ilişkin prim borcunuzu ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödememeniz halinde, bu tutarlara gecikme cezası ve gecikme zammı işleyecektir.”
İyi güzel de...
Bürokrat uzun süre önce eşinden boşanmıştı. 20 yaşında, üniversite öğrencisi bir oğulları vardı. Anne ve baba da sigortalıydı.
Yani...
Yanisi şu: Yasaya göre, 20 yaşında halen üniversite öğrencisi olan ve ebeveynleri sigortalı bir genç çocuk zaten ayrıca prim ödemeden genel sağlık sigortasından yararlanmalıydı.
Gelin görün ki...
Vergi kaçakçılarına, inşaat ağababalarına ve onların yedi sülalesine kıyak üstüne kıyak yapan devlet, gözünü üniversite öğrencisine dikmiş.
Ört ki ölem!
O HÂKİMİ NEREDEN HATIRLIYORUM?
Haber şu:
İzmir’de, Semih Kenan Köse’nin öldürüldüğü, yanındaki sevgilisinin ise yaralandığı davada yargılanan üç kardeşten tutuklu tek sanık Sercan B. de tahliye edilmişti. HSK, tahliyelerin ardından harekete geçti. HSK 2. Dairesi İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi başkanını, iki üyesini ve tahliye mütalaası veren cumhuriyet savcısını açığa aldı.
İsimleri okuyorum.
Cinayet sanıklarını tahliye ettiği için açığa alınan bir kişi dikkatimi çekiyor: İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali Mithat Özçakmaktaşı.
Evde “Kimdi, kimdi, kimdi” diye dolanırken hatırladım.
30 Mayıs 2019 akşam saatlerinde bir suikast gerçekleşti. İzmir’de Ahmet Kurtuluş öldürüldü.
Kurtuluş içinde siyasetçinin, istihbaratçının ve mafyanın olduğu bir suç örgütündendi. FETÖ Borsası’nın yürütücülerindendi. Ve eski AKP İzmir il başkan yardımcısıydı.
25 Ekim 2018’de etkin pişmanlıktan yararlanmış ve FETÖ Borsası’na dair bildiklerinin çok az bir kısmını anlatmıştı. Gelin görün ki o “çok az” anlattıkları bile taşları yerinden oynatmaya yetti.
Tahliye edildi. Ev hapsine alındı. Ve evinde “polis” kıyafetli bir tetikçi tarafından çocuğunun gözü önünde öldürüldü.
Cinayet sonrası Ahmet Kurtuluş’un avukatı Özgür Senger, mahkeme hakkında bir suç duyurusunda bulundu. Nedeni o suç duyurusunda şöyle anlatılıyordu:
“Bu eylemin, profesyonel bir yardım ve destek alınmaksızın, bu kişilerce işlenemeyeceği açıktır. Bu itibarla, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müdahale eden kuvvetin olup olmadığının araştırılması, suçun tetikçilerinin değil, esas faillerinin de tespitine olanak sağlayacaktır.
Mahkemece, hukuka aykırı bir şekilde, ev hapsinin devamına karar verilerek, Ahmet Kurtuluş’a yönelik eylemin faillerine bilerek yahut bilmeden hazır ortam sağlanmıştır. Mahkeme heyeti, Ahmet Kurtuluş hakkında silahlı eylem ihbarı olduğunu bilmektedir. Buna ve değişen delil durumuna rağmen, Ahmet Kurtuluş’a dair verilen ev hapsinin devamı kararı, bu eylemi kolaylaştıran bir karardır. Ahmet Kurtuluş, orantısız bir şekilde ev hapsine mahkûm edilerek eli kolu bağlanmış, kendini koruyabilmesi engellenmiş, kendisine bir polis koruması da sağlanmamıştır. Alınan bu kararla, tabiri caizse maktul Ahmet Kurtuluş’u mahkeme tutmuş, tetikçiler vurmuştur.”
İşte 2019’da Kurtuluş’un ölümüne giden yolu döşemekle itham edilen mahkemenin başkanı, daha bugün yine bir cinayet tahliyesinden dolayı açığa alınan Ali Mithat Özçakmaktaşı’ydı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları