Zengin Türkler yurtdışına kaçıyor
Barış pehlivan; Ağızlarından “yerli ve milli” sözleri düşmeyen kişiler Türk denetiminden ve vergisinden kaçıyordu. Dahası, başta İstanbul’dakiler olmak üzere Türkiye’deki havalimanları T7, yani San Marino tescilli uçaklardan geçilmiyordu.
Bodrum semalarına doğru yüzünüzü çevirdiğinizde her uçak sizi yanıltmasın. 3 Ağustos akşamı gördüklerinizden biri yangın söndürmek için havada değildi. Avrupa’nın küçücük ülkesi San Marino’ya bağlı bir özel uçaktı. Katar’dan kalkmış, 3 saat 28 dakika sonra Bodrum’a inmişti. Sahi, neydi sırrı o uçağın?
Bu yılın başında, 19 Ocak’ta Sözcü gazetesinde Yusuf Demir imzasıyla bir haber çıktı. Habere göre, müteahhit Mehmet Cengiz özel jetini tanınmış iş insanlarından Fettah Tamince’ye sattı. Yaklaşık 50 milyon dolar değerindeki uçak 14 yolcu kapasiteliydi. Tamince’nin aldığı o uçağın kuyruğunda “TC-CMC” yazıyordu, yani Türk tescilliydi.
İşte yalanlanmayan o haberden çok kısa süre sonra çarpıcı bir gelişme oldu. Öğrendim ki; Tamince’nin aldığı uçağın tescili şubat ayında yurtdışına taşındı. Kuyruğunda artık San Marino’nun kodu, “T7-TLOL” yazıyordu.
Nedendi?
Havacılık sektöründen isimlerle konuştuğumda şunları duydum:
“Her ne kadar Türkiye’de uçsa da, Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü o uçağın yapmış olduğu operasyonları sorgulayamaz. San Marino Sivil Havacılık otoritesinin adı var ancak kendisi yoktur. Telefon ile uçağın sertifikasyon işlemlerine onay verirler. Ola ki devran değişir de bir el koyma kararı çıkarsa, o uçağın tescilinin kaydolduğu ülkenin izni olmaksızın bir şey yapamazsınız.”
Hatırlayın...
Nissan’ın eski CEO’su Carlos Ghosn’un Japonya’dan Lübnan’a kaçışında kullanılan uçak Türk firması MNG’ye aitti. Zaten Türk tescilli uçaklar özellikle 2018’den beri dünyanın birçok ülkesinde uçuş izni alma konusunda sorunlar yaşıyordu. MNG’nin adının karıştığı skandal da iyice tuz biber ekti.
Bundan mıydı San Marino’ya transfer? Ne önemi var!
Ağızlarından “yerli ve milli” sözleri düşmeyen kişiler Türk denetiminden ve vergisinden kaçıyordu. Dahası, başta İstanbul’dakiler olmak üzere Türkiye’deki havalimanları T7, yani San Marino tescilli uçaklardan geçilmiyordu.
Onlardan biri T7-TLOL, yani Tamince’nin aldığı özel jet düzenli olarak Bodrum’dan Katar’a ve Kazakistan’a uçuyor.
Şimdi havaya bir daha bakın. Yangın söndürmek için su beklerken yangından kaçırılan malları göreceksiniz.
PAKDEMİRLİ’NİN SAKLADIĞI SKANDAL
“Çakmak çaksalar yakalıyoruz.”
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin bu sözünü duymamla telefonumun çalması bir oldu. Arayan, bakanlıkta güvendiğim isimlerden biriydi.
“Neler gizleniyor, bir bilsen” diye söze başladı. İddia üstüne iddia anlattı:
Meğer bakanlığa ait tüm bilişim sistemleri birkaç gün önce siber saldırıya uğramış. Maalesef ki, ülkeye ait tüm tarım ve hayvancılık verisi de kaybedilmiş.
Açık söyleyeyim; inanmadım. Doğrulamak için web adreslerini verdi.
Girdiğim her sayfa ya açılmıyordu ya da “bakımda” deniyordu.
Sözün özü: Bu satırlar yazıldığı sırada hayvancılık ve tarım bilgi sisteminden veterinerlerin ilaç takip sayfasına kadar onlarca hizmete erişilemiyordu.
Yangından etkilenen çiftçilerin kayıtları bile sorgulanamıyor, afet bölgelerindeki arazi ve hayvanın verisine ulaşılamıyordu.
Hatta ve hatta bakanlık ile bağlı kuruluşlar arasında resmi yazışma bile yapılamıyordu.
Bakanlık kulisleri bu iddialarla kaynıyordu. Öyle ki konuşulanlar şu yöndeydi:
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı kurumların bilişim sistemlerinin merkeze taşınması için 2020’de karar alındı. Bu karar doğrultusunda geçen hafta Süt Üreticileri Birliği’nin sistemleri taşındı. Normal şartlarda uygulamadaki açıkları görmek için sızma testi yapılması lazımdı. Ama iddia o ki; o güvenlik testi yapılmadan sistem çalıştırıldı.
Sonra da kaçınılmaz sonuçla yüzleşildi.
Bilinmez mi, hacker grupları kamu sistemlerini sürekli didikler ve açık arardı.
Ama işte liyakat sahibi insanları sorumlu koltuklara oturtmazsanız, olacağı buydu. Öyle ya bu bilişim sistemlerinden sorumlu Entegre İdare ve Kontrol Sistemi Daire Başkanı son yıllarda kaç kez değişti?
Sona geleyim. Şimdi ne mi olacak?
İddia o ki, saldırganlar CryptoLocker adı verilen zararlı yazılımla bakanlığın tüm veri tabanını şifrelemiş durumda. Fidye istiyorlar ve böylesi saldırılarda ödeme yöntemi takibi zor olan Bitcoin aracılığıyla gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin ve Türksat’ın da devreye girdiği ileri sürülüyor.
Acı olan şu ki, kaybolan hazine değerindeki verilerin yedeği de elde yok.
Düşünün; şu an biri sorsa Tarım ve Orman Bakanı’na “ne kadar hayvanımız ve ekilebilir alanımız var” diye...
Bakan güncel bilgiyi paylaşamaz.
Ört ki ölem!
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları